C. Pennate Brooks
Gerçek İsim : Efe. Mesaj Sayısı : 135 Kayıt tarihi : 18/08/09 Yaş : 30 Lakap : Chev, Penn...
| Konu: -Masa 1 Salı Ağus. 25, 2009 9:35 pm | |
| Güneşin yukarıda olduğu parçalı bulutlu bir günde, saat 15.02 sularında havanın insana verdiği cesaret ile Edward Hogsmeade' ye inmişti. Hogsmeade' de yarım saat dolaştıktan sonra kasabanın ünlü mekanlarından Üç Süpürge' de bir kaymak birasından canı çekmişti. Mekana girmek için kapıya yönelen Edward yerdeki su birikintisini ayağını soktuktan sonra farketmiş, suyun soğukluğunu hissedince ani bir tepki vermişti ama ufak bir su birikintisinin gününü berbat etmemesini istemiş, bu olayı unutmuş gibi yapmayı tercih etmişti. Üç Süpürge' ye girdiğinde kapının gıcırtısıyla içerideki çoğu kişi ona bakmaktan kendini alıkoyamamıştı. Edward bundan utanç ve ürperti duymuş, hemen ıslak ayağının bıraktığı izlerle cam kenarındaki boş masaya oturmuştu. Etrafa bakındıktan sonra saatine bakıp Hogsmeade' de ne kadar dolaştığına bakıcaktı. Epey susadığını farkeden Edward;
"Bir kaymak birası alabilirmiyim?" sorusunu barmene yöneltdi.
Barmen temiz bir bardak alıp kaymak birası koyduktan sonra siparişi veren Edward' a uzattı. Edward' da nezaketen;
"Teşekkür ederim." lafını barmene söylemişti.
Barmenin alışık olduğu bu kelimeyi Edward daha sempatik ve içten bir şekilde söylemişti. Sanki onu bir haftadır susuz bırakmışlar ve bir kaymak birası verene tapıcakmış gibi. Barmenin yüzünde ufak bir gülücük oluşmuştu. Edward arkasını döndü masasına ilerlerken az önceki olayın garip olduğunun oda farkına varmıştı. Edward kaymak birasını içerken camın kenarında oturma avantajından yararlanıp, tek başına olmanın lehine olduğunu anlamıştı. Edward bir on beş dakika sonra kaymak birasını yenilemiş ve yan masadaki Gelecek Postasına uzanmıştı. Gazetenin eski bir sayı olduğunu anlayan Edward farkına vardığında okumadığı eski haberlere göz gezdiriyordu. Her sayfa çevirişinde sanki birini bekler gibi bir cama birde kapıya bakan Edward rahatının yerinde ve mutlu olduğunun farkına varmıştı. Edward Kaymak birasının yarısına kadar gelmişti ve ufak bir çocuğun ona bakarak masasına geldiğini son anda farketmişti. Çocuğun elinde kağıt ve kalem vardı Edward sanki çocuğun zihnini okumuş gibi ne istediğini anlamış ve gülerek ona gelmesini beklemişti. Edward' ın yanına gelen çocuk;
"Siz Bay Brooks' sunuz. Sizin hayranınızım efendim. Gerçekten çok yetenekli bir oyuncusunuz. Büyük abime sizinle konuştuğumu söylesem hayatta inanmaz. Acaba sakıncası yoksa bir imzanızı alabilirmiyim." diye bir soru yönelttikten sonra kağıt ve kalemi Edward' a uzattı.
Edward gülücüğünü hala indirmemiş ve çocuğun gözlerine bakarak gazetesini katlayıp masaya koyduktan sonra kağıt ve kalemi aynı anda almıştı. Kağıdıda imzalamak için masaya koyan Edward;
"Ne yazmamı istersin?" diye kendinden emin ve gurulu bir şekilde çocuğa sorunca çocuk, tavana sonra yere ufak bir bakış atarak; "Tim, Tim Murwell efendim." dedi. Edward çocuğa tekrar bakarak; "Peki Tim." diyerek şaçlarını karıştırdı. Çocuk kağıdı sadece Edward ve kendisinin duyabileceği bir şekile; "Sevgili T.Murwell umarım sende benim gibi iyi bir yerlere gelir ve herkesin gurur duyabileceği bir büyücü olursun. -E.R.Brooks"
yazan kağıdı okuyunca mutluluğu yüzünden okunur hale gelmişti. Edward bu gülücüğü her zamanki gibi kendisini de mutlu ettiğinin farkındaydı. Çocuğu kendi masasına yollayan Edward, bardağın yarısına kadar dolu olan kaymak birasını bir dikişde içmişti. Masaya parayı koyup kalkan Edward son bir kez daha bir şey unutdumu diye masasına baktıktan sonra Üç süpürgeden çıktı. | |
|