>> Masa 1

Misafir

Melanie uyuyamıyordu. Gördüğü kabuslar uyumasına hiçte yardımcı olmuyordu. Uzun bir süre yatağında dönüp durdu. Ama işe yaramıyordu. Sinirlendi ve hızla yatağından kalktı. Tabi çok hızlı kalktığı için başı dönmüştü. Sendeledi ve yere düştü. Eli de cam sehpaya girdi. Paramparça olan cam gece karanlığında kırmızı ve parlak bir sıvı ile boyandı. Eline baktığında camın derin kesiklerini farketti. Acı hissediyordu ama umursamadı. Çünkü ondan çok daha önemli bir sorunu vardı. Geceleri uyuyamıyordu.Bu yüzden bu aralar etrafta zombi gibi dolaşıyordu. Banyoya gidip buz gibi suyun altına tuttu elini. Sonra yüzünü yıkadı ve derin kesiklerin olduğu elini bir bez parçası ile sardı. Sigaraya karşı olan Melanie uykusuzluğun getirdiği stres ile sigara tiryakisi olmuştu. Yine bir sigara yaktı ve eline baktı. Gördüğü bütün kabusları düşündü. Belki de deliriyordu.
Sinirle banyodan çıktı ve üzerinde ne olduğunu umursamadan ayağına botlarını geçirdi ve asasını alıp dışarıya çıktı. Yağmur yağıyordu. Bu yüzden yürümeyi tercih etti. Üzerinde mini bir şort ve askılı bir T-shirt olduğunu sonradan farketti. Ama umursamayarak yürümeye devam etti. Uykuya ihtiyaç duyuyordu.Dikkatini toplaması için buna ihtiyacı vardı. Uzun zamandır ameliyatlara giremiyordu. Dikkat dağınıklığından doğru düzgün muayene bile yapamıyordu. Gerçekten de soluk alıp vermese yaşadığından şüphe duyulurdu. Gözünün altındaki uykusuzluktan ve sürekli ağlamaktan oluşmuş torbalar resmen morlaşmaya başlamışlardı. Yürümeye devam etti. Ve sigarasının halen elinde olduğunu farketti. Islanmıştı tabi. Önce ceplerini yokladı. Başka kalmamıştı. Ve domuz kafasının önüne geldiğini farketti. Gece yarısı ve oldukça şiddetli bir yağmur olduğu için içeriye girmeye karar verdi. Kapıyı açtığında içeriye göz gezdirdi. Birkaç kişi dışında kimse yoktu içeride. Ve içeridekiler de Melanie'nin bu yarı çıplaklığını umursayacak gibi görünmüyorlardı. Melanie küçük adımlarla masalardan birine geçti ve beklemeye başladı. Ne beklediğini bilmiyordu. Sadece bekliyordu. Boş gözlerle etrafına baktı.

Edit: İsteyen gelebilir. Açık rp.

Konu: Geri: >> Masa 1 Cuma Ağus. 14, 2009 6:05 pm

Chris,yaptığı bazı çalışmalar sonucu bazı yerlere baskınlar düzenledikten sonra eline birşey geçmemesi sonucu sinirlenmişti.Kendi kendine "O kadar çalışma günlerce uyanık kalıp didinip olay çözmeye çalış ama sonuç kocaman bir SIFIR" dedi.Son sözcüğü yüksek sesle söylemişti."Lanet olsun.Lanet,lanet,LANET" diye söyleniyordu.Adamlarını çağırdı ve "Hepiniz izinlisiniz.İki gün boyunca çalışma yapmıyıcaz.Bu günler içinde dikkatli olmanızı öneririm.Her an hazırlıklı olun.Gidebilirsiiz." dedi.Önündekilerin teker teker gidişini izliyordu.Parmaklarını birleştirip çenesinin altına koydu.Dİrseklerini masaya dayadıktan sonra düşünmeye başladı.Yaptıklarını,yapacaklarını.Geçmişini düşünüdü.Uzun zamandır bir sevgilisi olmamıştı.İstemiyordu da zaten.Kendi hayatına uyum sağlayabilecek birini bulamamıştı.Karar vermişti.Kafasını dağıtacakdı.Yıllar sonra ilk defa içmeye başlayacaktı.Hemen cüppesini giydikten sonra bakanlığın dışına çıktı."Nereye gidebilirim ki ?" diye düşündü."Hogsmade" dedi.Aklına yatmıştı.Sessiz sakin ve bir o kadar da lezzetin olduğunu duymuştu.Hogsmade'yi düşündü ve cisimlendi.

Soğuk ve sessiz sokakta tek başınaydı.Sadece rüzgarın esintisi vardı.Hafif rüzgarın verdiği ses içinde ilerliyordu.Yavaş ve sessiz.Rüzgarın cilvesine ayak uyduruyordu.-Öyle düşünüyordu-Yavaş yavaş ilerlerken dükkanlara bakıyordu.Kimisi kapalı kimisi ise açık ama içeride kimse yoktu.Domuz kafasına yaklaşıyordu.İçini çekti."Acaba yapmalımıyım ?" diye düşündü."Neden olmasın." dedi ve gülümsedi.Kapıyı yavaşça açtı.İçeride masada oturmuş bir bayan ve barın arkasında biri vardı.Bu Melanie'di."Baş şifacı" diye düşünüp güldü.Yanına gitti.Onunla bir kaç kez karşılaşmışlardı.Sadece arkadaşıydı.Küçük gibi duruyordu.Bir keresinde bir çatışmadan çıkıp St.Mungo'ya kaldırıldığında görmüştü onu.Yaralıydı ve muhtaçtı.Muhtaç olmayı sevmezdi.Ama ne yapabilirdi o halde.Hareket bile edemiyordu zaten.Anıları uzaklaştırdıktan sonra yanına gidip oturdu ve "Merhaba Melanie." dedi ve gülümsedi.Gözü eline kaymıştı.Sargı bezi vardı.Kesilmiş gibiydi.Hala eline bakarak "Acıyor olmalı.Ne oldu ? " dedi ve yüzüne baktı."Bu arada ne içersin ?" dedi ve gülümsedi.

Misafir

Uzun bir süre boş gözlerle etrafı izlediğinden olsa gerek sesle irkildi. Biri ismini söylemişti. Başını biraz kaldırıp baktığında o kişinin Chris olduğunu farketti. Ama hiç iyi değildi. Bu yüzden ona küçük de olsa bir tebessüm vermemişti.Üzgündü. Huysuzdu. Artık dayanamıyordu.
"Acıyor olmalı.Ne oldu ? "
Elinden bahsettiğini anladığında yavaşça elini kolunun altına soktu. İnsanların onun zayıflıklarını görmesini istemiyordu.
"Bu arada ne içersin ?"
Şimdi ne istiyordu? Belki de sarhoş olması gerekiyordu. En azından sızabilirdi. Ama sarhoş olmayı da istemiyordu pek. Çünkü sarhoşken çekilmez biri olabiliyordu. Hele çok sarhoş olursa pişman olacağı şeyler yapabiliyordu.
Ateş viskisi.
Dedi sesi titreyerek. Aslında böyle zavallı bir halde görünmek istemezdi Chris'e. Ama yine de birşey yapamazdı bu konuda. En azından elinin konusu kapanmıştı. Çünkü bu konuda ne diyeceğini bilemedi. Düştüm diyebilirdi. Ama sonuçta bir şifacı kendi elindeki kesiği bile tedavi edemiyorsa neden şifacı olsun ki? Elini tedavi etmek istememişti. Belki de kendince acı çekmeye çalışıyordu. Bir tür ceza gibi. Gözünün
yanından gelen birkaç gözyaşını sağlam elinin tersi ile sildi. Halen gördüğü kabusların etkisindeydi.
Nasıl gidiyor?Diye saçma bir soru sordu.

Konu: Geri: >> Masa 1 Cuma Ağus. 21, 2009 12:19 am

"Ateş viskisi"

dedi Melanie sesi titreyerek.Chris'de ona uydurmak için aynısından
istedi.Melanie'nin yüzü acılı gibiydi.Hiç gülmüyor sevinmiyordu bile.Tam bunları düşünürken Melanie birden "Nasıl gidiyor ?" diye sordu.Chris yüzünde hafif bir gülümseme ile "Eh işte" diyebildi.İşleri kötüleşmişti.Kendine bile faydası yoktu.Sonra birden aklına geldi "Sen nasılsın ?" diye sordu.Melanie'den ses gelmeyince "Melanie,neyin var.Bana anlatabilirsin." dedi ve dostane bir şekilde elini okşadıktan sonra yüzüne gülümsedi.Etrafına baktı.Kimsecikler yoktu.Ne bir çalışan nede başka biri.Ateş viskileri de gelmişti.Chris hemen çok küçük bir bardak aldı.İçmeyeli uzun zaman olmuştu.Hemen içipte sarhoş olmak istemiyordu.Melanie'nin önünde bir şebeklik yada soytarılık yapmadan nasıl geldiyse o şekilde gitmek istiyordu.Ancak o tek yudum ağızına değer değmez bütün vücudunu bir ısı kaplamıştı.Melanie'ye baktı ve "İçki içmeye alışıkmısındır ? Ben hiç değilimdir de." diyip gülümsedi.Bardağına baktı.Sanki bardağın içinden ateşler çıkıyordu.Eliyle,elindeki bardağı oynamaya başladı.Ayağını hafif hafif yere vuruyordu.Melanie'ye bakarak "Burası hep canlı olur diyorlardı ancak gördüğüm kadarıyla tek canlılık bizleriz." dedi ve kafasını tekrar sağa sola çevirdi.

» -Masa 1
» Masa-2
» >> Masa 2
» >> Masa 3
» Masa-1......