Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts
Merhaba

Foruma Hoşgeldiniz

Kayıt Olduktan Sonra Rütbe Seçmelisiniz. Ve Daha sonra Lejant Oluşturmalısınız;
Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts
Merhaba

Foruma Hoşgeldiniz

Kayıt Olduktan Sonra Rütbe Seçmelisiniz. Ve Daha sonra Lejant Oluşturmalısınız;
Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts


 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yapKapı

 

 Amelia.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Amy Pond




Mesaj Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 19/02/12

Amelia. Empty
MesajKonu: Amelia.   Amelia. Icon_minitimePaz Mayıs 06, 2012 4:32 pm

Eski bir pmdir umarım sorun olmaz

Gözlerden uzak sakin bir köydü yaşadığım yer. Küçücük köy evleri ve dondurucu soğuğuyla paha biçilemez bir güzelliğe sahipti. Kar, üç mevsim yerden kalkmazdı Vaala köyünde. Diğer bir mevsimse buz gibi rüzgar, karın soğuğunu aratmazdı. Ormanlıkların fazla olduğu ve evlerin ağaçlardan yapılma olduğu bu köyde yaşardım. Finlandiya'nın unutulmuş köyünün unutulmuş bir evinde. Kırmızı prefabrik bir evimiz vardı. Fazla güzel olamsa da idare ederdi. En azından kendime ait bir odam vardı. Komşumuzun o da yoktu. 4 çocukları olan o aile hiç aklımdan silinmez. Çocuklarının hepsinin aynı odada kaldığını öğrenince ağzım açık bakıp patavatsızca sorular sormuştum. Annem ise direk kızmıştı bana. Bu tarz soruların sorulmaması gerektiğini öğretmişti. Ah, annem. Beyaz tenli, sarı saçlı güzel ve sıskaca bir kadındı. Evinde yemeğini yapar sonra da benle babama kazaklar örerdi. Babam, babam ise gemilerde çalışırdı. 4, bazen 5 ay gelmediği olurdu. O zamanlarda annemle yatardım. Gelince de bize bir sürü balık getirir ve hepsinin ismini öğretirdi bana. Güzel bir akşam yemeğine şahit olur, sonra da hep birlikte sohbet ederdik. Karşılarında dans etmeye bayılırdım. Şimdi ise ben daha çok küçükken başıma gelen bir olaydan bahsedeceğim size.

~

Küçük, sıska bir kız köyün en neşeli saatlerinde Vaala köyünü geziyordu. Okulunun önünden geçmişti en son. Şimdi ise ormandda gezmeyi planlamıştı fakat annesi izin vermeyince dört tane arkadaşını da yanına aldı. Onların hepsinin kardeş olduğu göz önünde bulundurulursa, küçük kız kendini biraz dışlanmış hissediyordu. Kızıl uzun saçlarını kulaklarının arkasına atarak şapkasını düzeltti. Etrafa göz gezdirdiğinde, ağaçların arasından yere çöken ışık huzmelerini farketti. Kendi kendine yaptığı oyuna herkes katılmaya başlamıştı şimdi. Huzmelerin yere düştüğü kısımlar arasında zıplayıp duruyor ve koşuşturuyordu. Güzel bir gündü fakat böyle devam edecek miydi? Koşuşturmaktan terleyen çocukla dolan orman biraz kükrercesine esti. Küçükler korkarken büyükler onlara sarıldı. Fakat Amy denilen sıska kız tek başına bir ağacın arkasına saklanmıştı. Rüzgardan fazla korkmazdı fakat ilk defa böyle şiddetli bir rüzgar görüyordu. En azından dışarıdayken. Rüzgarın yavaşlamasıyla Amy'nın ağacın arkasından çıkması bir oldu. Etrafta hala bir esinti vardı fakat öyle hissedilmiyordu. Amy, kalın montunu biraz daha sıkarken etrafına bakındı. Döst kardeş hiçbir yerde gözükmüyordu. Kalp atışı hızlanırken korku, bütün vücudunu sardı. Gözlerinden yaşlar akmaya başlarken ne yapacağını şaşırdı.

Ayaklarını kendine çekmiş ve elleriyle armalamış bir şekilde bir ağaca yaslanmıştı. Gözlerinden akan yaşları çaresizce silerken etrafın saf sessizliğini dinledi. Ormandaki güzel melodiyi duydu. Bu onu mutlu edeceğine korkutmuştu. Tekrar ağlamaya başladığı sırada bir ses duydu. Çıt. Küçük bir ses. Belki de istenilmeden çıkarılmış bir sesti bu. Küçük kız bir umutla kalktı. O bu sesi yardım olarak düşlerken bir büyük bunu tehlike olarak görürdü fakat günahsız bir can, sadece bu kadar düşünebiliyordu. Birkaç adım ilerledi sese doğru. "Kimse var mı? Ben Vaala köyünde oturuyorum. Orayı biliyor musunuz? Eğer beni eve götürürseniz annem size parar verir." Küçük kız köyüne gitmeye yardım ararken ikinci sesi duymasıyla biraz daha güldü. Onu kurtarmaya geldiklerini düşünmüştü. Fakat etrafta kimse yok gibiydi. Küçük kız içinden bütün kalbiyle evine dönmeyi diledi. Bir ses daha işitti. Yerden sürünerek gelen bir şey gördü. Yavaşça geriledi. Korkudan yüreği ağzına gelmişti. Kocaman bir yılanın ona doğru gelmesine karşı verdiği tepki ise tiz bir çığlık ve ardından "Lütfen bana zarar verme." dedi. Kızın korkularına iki kat daha ekleyen yılan konuştu. "Seni köyüne götüreceğim. Beni takip et." Kız ikinci tiz çığlını basmış ve ağlamaya devam etmişti. "Beni duyabiliyor musun?" Yılan onaylarcasına baş salladı ve sürünmeye başladı. Amy, onu takip etmesini biliyordu. Onu kaybetmek istemediğinden koşar adımlarla ilerledi. Yaklaşık on beş dakika takip etti onu. Yılan konuşmadan devam etti. Köy gözükene kadar süründü, gözükünce durdu. Etrafında bir tur attı ve konuştu. "Burada ayrılıyoruz. Dikkatle evine git. Görüşmek üzere." Amy istemsiz bir şekilde gülümsedi ve bir saniye dursa kaybolacakmışçasına koşmaya başladı. Evinin önüne kadar durmadı. Kapıyı hızlıca çaldı. Annesi, bulaşıklı ellerle kapıyı açınca küçük kız candan bir şekilde annesine sarıldı. Bütün göz yaşlarını boşaltırken annesi ona ne olduğunu sorup durdu fakat küçük kızın cevap verecek mecali yoktu. Yatağına yattı ve masum bir uyku çekti.

~ Birkaç Saat Sonra

Gözlerini büyük sesler yüzünden açmak zorunda kaldı. Dışarıdan gelen gürültüyü çok merak etmişti. Hafifçe kalktı. Etrafına bakındığında annesini göremedi. Nedensiz bir endişeye kapılınca dışarıya çıktı. Büyük bir kalabalık. Ellerinde meşale ile dolu bir topluluk ve karşılarında sadece annesi. Kız korktu. Gözünden damla damla yaş akmaya başlayınca annesi içeri girmesi gerektiğini söyledi. Fakat topluluğun en başındaki kadın sinsice Amy'yı süzdü ve konuşmaya başladı. "İşte geldi. O lanetlidir. Köyümüze lanet getirecek! Onu yılana emir verirken gördüm. Öldürün onu!" Amy ağlamaya başladı. Yaptığı şeyden utanıyor muydu? Bu yüzden mi ağlıyordu yoksa kadının laflarına mı? Ne yapacağını bilmiyordu. Sadece ağlıyordu. "Bu şeytanın yaaptığı bir oyundur. Numara yapıyor!" diyerek tekrar konuştu kadın. Yaşlı kadın tipiyle yetirnce korkutmuştu onu. Bir de söyledikleri yüzünden iyice ürkmüştü küçük kız. Annesi koşarak yanında geldi ve kucağına otturtarak sarıldı ona. Saçlarını okşadı güzelce. Sevdi bir süre. Sonra bir hışımla baktı, Amy'yı öldürmek isteyen topluluğa. "Küçücük kız ne bilir? Oyun sanmıştır. Yapmayın, etmeyin. Bu yaşlı kadına mı inanacaksınız?" dedi. Annesi onu bir güzel korurken insanlar ona inanmaya başlayıp dağılmaya başlamıştı. Herkes kadının bunamış olduğunu düşünüyordu şimdi. Fakat aslında haklıydı; o bir cadıydı.

~Evin İçerisinde

Sessiz duvarlar, sessiz anne. Hiç bir şey söylemiyor, sadece düşünüyor gibiydi. Küçük kız ise sakinleşmiş ve yatağına yatarak yılanı düşünüyordu. Nasıl konuşmuştu onunla? Kafasına takılan bu soruyu düşünürken içinden geçirdi. Ihmettelen, jos olen vihainen? Kendini anında inandırabilirdi. Böyle bir yeteneği vardı fakat inanmak istemiyordu. Sadece ayıcığına sarılıp uyumak istiyordu. En sevdiği ayıcık. Bir tane gözünü bebekken yemiş bile olsa da hala çok sevimli duruyordu. Bu belki de babasının ona balıktan başka getirdiği tek hediyeydi. En değerlisi diyebilirdi. Ayısına sarılıp tam uyuyacakken annesinin narin fakat oldukça endişeli sesini işitti. "Ona söylemelli miyim? Bunlara kapıyı kapatacağımıza söz vermiştik." Ne? Neyi bilmeliydi Amy? Annesi ne saklıyordu? Hemen doğruldu ve annesine baktı. "Neyi anne?" Annesi biraz korkmuş, biraz da geilmişti. Amy, annesini ilk defa bu kadar solgun görüyordu. Gözlerinin altı kararmış ve en az iki kilo daha vermişti. Annesi döndü ve yanına oturdu. Amy'nın bir elini kucağına aldı ve sımsıkı kavradı. "Hayatım sen bir cadısın. Eğer eğitimini alırsan da iyi bir tanesi. " Ne? Şimdi büsbütün şoka girmişti. Bir cadı mı? Annesi her zaman onların masal olduğunu söylerdi fakat gerçekti. Kendine izin veremeden ağzı kulaklarına kadar gitti. Fakat annesine kızgındı. Tekrar büzdü dudaklarını. Bu sefer alev saçan gözlerle bakma sırası Amy'daydı. "Ne? Bunu nasıl söylemezsiniz?" Annesi ürkmüşçesine geriledi. Söylediğine pişman olmuş gibiydi. Fakat vazgeçeceği de malum durmuyordu. "Eğer gitmek istersen yollarız seni." Bu harikaydı. O da sonunda farklı bir yere gidecekti. Çok eğlenecekti. Yeni yerler görmesi ve yeni arkadaşlar edinmesi düşüncesi onu sevinçten havalara uçuracaktı. Ya da bunu okulda öğrendiği zaman kendi yapardı. "Haydi bebeğim gel, gelde sana masal anlatayım. Hogwarts adında bir yerle ilgili..." Küçük kız annesinin kucağına oturdu ve onu dinlemeye başladı. Onun için hayatında yeni bir sayfa açılıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Amelia.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Amelia.
» Amelia.
» Amelia.
» Amelia
» Amelia Knight

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts :: Karakter ve RO Dünyası :: Oyun Vadisi :: Seviye Belirleme-
Buraya geçin: