Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts
Merhaba

Foruma Hoşgeldiniz

Kayıt Olduktan Sonra Rütbe Seçmelisiniz. Ve Daha sonra Lejant Oluşturmalısınız;
Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts
Merhaba

Foruma Hoşgeldiniz

Kayıt Olduktan Sonra Rütbe Seçmelisiniz. Ve Daha sonra Lejant Oluşturmalısınız;
Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts


 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yapKapı

 

 6. Sınıf Cisimlenme Dersi. |

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
George Crownie
Hogwarts Müdürü
Hogwarts Müdürü
George Crownie


Gerçek İsim : umut.
Mesaj Sayısı : 1989
Kayıt tarihi : 11/07/09
Yaş : 32
Lakap : geo.

Karakter Bilgileri
Rol Puanı:
6. Sınıf Cisimlenme Dersi. | Left_bar_bleue100/1006. Sınıf Cisimlenme Dersi. | Empty_bar_bleue  (100/100)
Patronus: Mantikor

6. Sınıf Cisimlenme Dersi. | Empty
MesajKonu: 6. Sınıf Cisimlenme Dersi. |   6. Sınıf Cisimlenme Dersi. | Icon_minitimePtsi Haz. 21, 2010 5:22 am

"Aslında her gün insan için yeni bir fırsat."


Bu sözü neden söylediğini bilmeyerek uyandı. Elinde sıkıca kavradığı asası dikkatini çekmişti. Yavaşça elini rahatlatarak asayı sehpaya bıraktı. Doğruldu ve yataktan kalktı. Sendeleyerek lavabonun yolunu tuttu. Aslan başlı musluğu yavaşça çevirdikten sonra rengarenk akan sudan bir avuç alıp yüzüne doğru fırlattı. Daha sonra yukarıdaki kuzgun motifli havluyu alarak yüzünü silmeye başladı. Gözüne masanın üzerindeki not ilişmişti. Havluyu yeniden yerine bırakarak masaya doğru sendeleyerek ilerledi. Notu eline aldı. Bu odayı müdür yardımcısından başkası bilmiyordu. Kim yollamış olabilirdi ki? Eli titreyerek notu aldı. Ve okumaya başladı.

"George,

Dün Xaviér ile karşılaştım. Karanlık Orman'daydı. Onun peşinden gittim. Sırf onunla konuşmak için ilerliyordum ki, kolumu tuttu ve bir anda kendimi Londra'da buldum. Okuldan uzakta olduğum için bir ara beni buradan almanı istiyorum. Bu yüzden baykuşumu yolladım. Çatlak Kazan'dayım. Tom'a olan biteni anlattım ve sen gelene kadar bana bir oda ayarladı. Şu an orada kalmaktayım. Seni bekliyorum. Derslerden geri kaldım.
Kardeşin Fred."


George okumayı bitirir bitirmez üzerini değiştirmek için dolaba koştu. Siyah takımını alarak hemen giymeye başladı. Üzerini giyindiğinde asasını cebine koyarak konsantre oldu. Ve etrafında bir bulut haznesi bırakarak ortadan kayboldu. Londra meydanı her zamanki gibi doluydu. Köşedeki ağacın arkasında bir kıvılcım belirdi. Ve arkasından yavaşça beliren bir beden göründü. George muggleların arasında cisimlenmişti. Ama buna aldırmıyordu. Ara sokaklardan girerek hızla ilerlemeye başladı. Çatlak Kazan ileride görünüyordu. George mekana yaklaşarak kapıyı araladı. İleride dükkanın sahibi Tom'u gördü. Tom onu gördüğüne sevinmiş olmalı ki, gülümsedikten sonra hemen yukarıya çıktı. "Acaba Fred ona neler çektirdi?" diye kısık sesle mırıldandı. Merdivenden inen kardeşini görünce içi rahatladı. Güvendeydi. Önemli olan da buydu. Fred yanına geldiğinde George Tom'a dönerek "Teşekkürler Tom. Onunla ilgilendiğin için sana minnettarım. Buyur ücreti." dedikten sonra cebinden bir miktar para çıkartıp Tom'a uzattı. Gülümseyerek kardeşini dükkandan çıkarırken onun kolunu sıkıca tutup konsantre olarak kapı kapanırken birden toz bulutuna karıştılar. Tekrar odaya döndüklerinde George bir asa hamlesi ile odayı toparlarken sıktığı kolu bıraktı. Fred daha bir rahatlamış görünmekteydi. George Fred'e doğru bakarak "Birazdan derse gideceğiz. İlk cisimlenme dersinizi göstereceğim. Dersi dikkatlice dinle. Çünkü bu sana yardımcı olacak. Her zaman ben olamam." dedikten sonra Fred'e doğru bakarak gülümsedi. Ve önden giderek gizli dolaptan müdür odasına döndü. Parolayı girdikten sonra Fred ile birlikte taş heykelin merdivenlerinden aşağıya indiler. Bahçe sakindi. Birkaç öğrenci dışarıda dolaşıyordu. George yandaki gizli geçitten geçerken Fred onu izliyordu. Birkaç saniye sonra 2. kat koridorundaki portrenin önündeydiler. Gizli geçitleri seviyordu George. Tılsım dersliğine geldiğinde kalkanı kaldırarak kapıyı açtı. Derslik biraz tozlu görünüyordu. Bir asa hamlesi ile dersliği cisimlenme alanına çevirdi. Geniş bir hal almıştı derslik. Kapıyı ardına kadar açarak öğrencilerin gelmesini beklerken, gidip masasına oturdu.


Birkaç saniye sonra öğrenciler geldiğinde masadan kalkarak öğrencilerin görebileceği bir noktaya geldi. Ve gülümseyerek öğrencileri süzdükten sonra konuşmaya başladı. " Cisimlenme dersine hoşgeldiniz 6. Sınıflar. İlk olarak size bir bilgilendirmede bulunacağım. 16 yaşını doldurmamış olan büyücüler bu dersi almış olsalar bile cisimlenmelerine izin verilmemektedir. O yüzden sadece derste cisimlenmelerine izin veriyoruz. Fakat 16 yaşını doldurmuş olanlar tüm alanlarda cisimlenebilirler. Tabiki Hogwarts dışında. Şimdi soracaksınız. Madem Hogwarts'ta cisimlenme yasak, dersimizi nasıl işleyeceğiz diye. Bu oda içerisinde cisimlenmeyi aktif hale getirmiş bulunmaktayım. Sadece oda içerisinde cisimlenebilirsiniz. Şimdi herkes hazırsa derse başlayacağım." dedikten sonra derin bir nefes alarak öğrencileri süzmeye devam etti. Hepsi tanıdığı öğrencilerdi. Aragorn, Fred, Luthién... Oldukça az sayıda öğrenci olsa da, dersi öğrenmek istediklerinden emindi. Tekrar söze başladı. "Şimdi ilk olarak cisimlenme hakkında size bilgi vereceğim. Bir yerden kaybolup neredeyse aynı anda başka bir yerde ortaya çıkmak. Cisimlenme doğru yapılmadığı zamanlar çok kötü sonuçlara yol açabilir. Hafife alınacak iş değildir. Birçok yetişkin büyücü bile bu riske girmez ve süpürgeleri kullanmayı tercih eder. Cisimlenen birini takip etmek imkansızdır, tabii kaybolurken onları bir yerinden yakalamadıysanız. İlk cisimlenmede herkes farklı hissetse de bulunduğunuz yerden uzaklaştığınızı hissedersiniz, nefes almakta zorluk çekersiniz, göğsünüzde demir çember var gibi gelir. Zorla çok dar bir lastik tüpün içinden geçirilmiş gibi bir duyguya kapılabilirsiniz. Cisimlenme izni olmayan bölgelerde cisimlenme yapılamaz. Örneğin; Hogwarts gibi." dedikten sonra derin bir nefes alıp konuşmasına devam etti. Öğrenciler merakla onu dinliyordu. " Cisimlenirken hatırlanacak en önemli üç şey vardır. Diğer bir tabir ile üç K. Konum, Kararlılık, Kontrol. Bu üçünü doğru gerçekleştiremediğiniz takdirde septirmeye uğrayabilirsiniz. Bu da oldukça tehlikelidir." Sözlerini bu şekilde bitirdikten sonra öğrencilerin ortasına gelince asasını kaldırarak halkalar çizdi. "Şimdilik bu halkaların dışına çıkmayı hedefleyeceksiniz. Ama dikkatli olun septirme yaptığınız takdirde önemli kayıplara uğrayabilirsiniz. Ve şimdi nasıl yapacağınız konusuna geleyim. Birinci adım. Zihninizi gitmeyi arzu ettiğiniz yer, yani konum üzerine şaşmaz şekilde odaklayın, eğer yeterince kararlı olunmaz ise septirme meydana gelir. İkinci adım. Kararlılıkla gördüğünüz boşluğu işgal etmeye odaklanın. Ona girme özleminiz, zihninizden bedeninizin her zerreciğine aksın. Üçüncü ve son adım. Olduğunuz yerde dönerken hiçliğe gidişinizi hissedin, kontrolle hareket edin. Evet bunları yaptıktan sonra cisimlendiğinizi farkedeceksiniz. Şimdi çalışmalara başlayın." dedikten sonra masasına geri dönerek öğrencilerin uğraşlarını izledi. İlk başaran Fred olmuştu. Mavi gözleri ile gülümseyerek George'a bakıyordu. Fred cisimlenmeye alışkın olduğundan herhangi bir septirme veya nefes darlığı yaşamamıştı. George ona göz kırparak bakarken ikinci başaranı farketti. Aragorn. Evet Slytherin'li bu kişilik de başarmıştı cisimlenmeyi. Onlara verilen süre bittiğinde George ayağa kalktı. Ve konuşmaya başladı. "Hepiniz çok iyiydiniz. Özellikle de Fred ve Aragorn. İlk başaran onlar olduğu için ikisini kutluyorum. Dersimiz sona ermiştir. Fakat üst sınıf olduğunuz için ilk ödevinizi alacaksınız. Ödeviniz, 'Carpeportus' büyüsü hakkında bilgi toplamak. Kütüphanede bu büyü hakkında bilgi bulabilirsiniz. Kısa bir ödev istemiyorum. En az bir parşömen rulosu uzunluğunda olmalı. Ve biraz da kendi yorumunuzu katmalısınız. Şimdilik hepinize iyi günler. Hogwarts'ta olmanın tadını çıkarın." dedikten sonra öğrencilerin çıkışını izledi. Tüm öğrenciler çıktıktan sonra kapıyı kapatarak toz bulutu halinde ortadan kayboldu. Hiçliğe ulaşmıştı. Arkasında bir tek iz bırakmadan.


Dersten en az "Beklenenin Üstünde" notu alamayanlar, cisimlenemeyecektir. Bu yüzden RP'yi ayrıntılı yazmalısınız.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://eskiao.roleplaylife.net
Aragorn Sanguris
Gryffindor V. Sınıf
Gryffindor V. Sınıf
Aragorn Sanguris


Gerçek İsim : Göktürk
Mesaj Sayısı : 390
Kayıt tarihi : 09/12/09
Yaş : 31

Karakter Bilgileri
Rol Puanı:
6. Sınıf Cisimlenme Dersi. | Left_bar_bleue93/1006. Sınıf Cisimlenme Dersi. | Empty_bar_bleue  (93/100)
Patronus:

6. Sınıf Cisimlenme Dersi. | Empty
MesajKonu: Geri: 6. Sınıf Cisimlenme Dersi. |   6. Sınıf Cisimlenme Dersi. | Icon_minitimePerş. Haz. 24, 2010 7:11 am

Lanet olası Hogwarts’ta derslerin işleneceği ilk gün artık başlıyordu.Aragorn ise slytherin yatakhanesinde rüyasında bütün güzel kızlar ve erotik film yıldızlarını görürken asla uyanmazdı normalde.Böyle rüyalar gördüğünü ise odayı saniyede 3 kez turlayan horlamasında anlamak mümkündü.Sınıfta ki bebeler topluğunun konuşmasıyla göz kapakları artık yavaş yavaş açılmaya başlıyordu.Aragorn sabahları hep sinirli olurdu ve sabah yeni gelen ufaklıkların sesiyle uyanması onu daha fazla sinirlendirecekti.Artık tam olarak uyandığında bile yataktan kalkamıyordu.Ellerini yastığın altına sokarak hararetli bir şekilde ‘Kargalar daha b*kunu yapmadan ne yapıyorsunuz lan burada? Uyuyun zıbarın bebeler!’ diye söylenmişti.

Salonda biraz sessizlik olmuştu ancak çok kısa sürmüştü.Kısa süreli sessizliğin ardından çocukların ‘Profesör beni öldürür mü?’,’Asamı benim nereme sokar ki?’ diye birbirlerine sormaları duyuluyordu.Yeni gelen slytherin bebelerinin böyle olması umutsuzluğunun verdiği tatsız umut bebelerin hiç düzelmeyeceğini hissettiriyordu.Artık kalkma hazırlığı yapmaya başlamıştı.Kalkıp yatakta hafif esneyerek dün gece uyuduğu kotunun düğmesi derisiyle adeta birleştiğini hissetmişti.Hiç kaldırmadığı halde daima havada duran saçın her zaman ki gibi yine havada özenle yapılmış gibi ancak dağınık duruyordu.

Dün ki ziyafette yediği yemekten sonra kendini taşıyamayacak hale gelmişti.Minik ama sıkı kıçını hareket ettiremiyordu.Üstüne özen gösterdiği tek şey olan slytherin cüppesini geçirirken yüzünde hafif bir tebessüm oluşmuştu.Artık kendine geldiğini anlamıştı.Göğsünü gere gere ve ilk önce topuğuna basarak yürümeye özen gösterirken panonun önüne gelip ders programına göz gezdirmişti.İlk dersin tılsım olduğunu görünce geçen sene kaldığı için yine cisimlenme olduğunu sezmişti.

İki senedir 6. sınıf olmanın verdiği gururla –bu durumdan gurur duyan tek kişiydi- ilerliyordu.Şimdi yürümeye başlasa kılı kılına yetişeceğini görerek tılsım dersliğine doğru ilerlemeye başlamıştı.Dersliğe vardığında hem müdürleri hem de tılsım öğretmenleri olan George konuşmaya başlamıştı bile.Bu adam gryffindor mezunu olmasına rağmen elektrik alıyordu,seviyordu koca keretayı.Her zaman ki saçmalıkları söyledikten sonra tahmin ettiği gibi cisimlenmeye geçmişti artık.

Şu 3K. Zımbırtısını eğer yine yapabilirse yaz boyunca ordan oraya cisimlenecekti.Belki gringottsu bile soyabilirdi.Aklından karanlık şeyler geçirirken etrafında bir halka oluşmuştu.’Höst bu ne lan!’ demişti ilk gördüğünde.Daha sonra koca keretayı dinleyince ne olduğunu anladı.Bi kız görmüştü onun hemen arkasına cisimlenmek istiyordu.Bu fikir ona epey bir kararlılık sağlamıştı.Koca keretanın söylediği gibi ona girme özlemi duyuyordu.Sırada ki tek şey kontrollü bir şekilde dönmekti.Bir erkeğe hiç yakışmıyordu kendini top gibi hissedecekti ama ona girme özlemi ile dönüp istediği yere cisimlenmişti.Fark ettirmeden hemen geri çekilmişti.Etrafına baktığında Fred ondan birkaç saniye önce gerçekleştirmişti.Bir gryffindorlu onu geçince önce sinirlenmişti ama sonra aklından ‘Hangi kıza girme özlemi duydu acaba la bu’ diye geçirmeden edemedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Samuél L. Moore
Gryffindor V. Sınıf
Gryffindor V. Sınıf
Samuél L. Moore


Gerçek İsim : HuB
Mesaj Sayısı : 131
Kayıt tarihi : 06/12/09
Yaş : 32
Lakap : Sam. Sammy

6. Sınıf Cisimlenme Dersi. | Empty
MesajKonu: Geri: 6. Sınıf Cisimlenme Dersi. |   6. Sınıf Cisimlenme Dersi. | Icon_minitimePaz Haz. 27, 2010 6:37 am

"Umarım göründüğünden daha kıvraksındır."

Bu sözü söylediğinde yatakhanede bir kahkaha bombardımanı kopmuştu. Komik olduklarını sanan birkaç 5. sınıf öğrencisi yeniden şaka girişimlerine başvurmaktaydılar. Rüya kontrol kapsüllerinden vermiş olmalıydılar. Ve Fred'in gördüğü o eşsiz rüya da onların sayesinde olmuş olmalıydı. Uğraşmayı sevmezdi ama artık sıkılmıştı. İyi bir ders vermenin zamanının geldiğini düşünerek role devam etti. Birkaç tatlı söz ile rüyasındaki bayanı etkilemeye çalışırmış gibi rol yapmaya başladı. Bu sırada elini öğrencilere çaktırmadan yastığının altına uzattı. Asasını sıkıca kavramaya çalışarak rolü sürdürmeye devam etti. Gözlerini kapalı tutmaya çalışıyordu ki, öğrencilerin onu farketmelerini istemiyordu. Asasını tam olarak kavradığında yastığın altından ucunu göstererek birşeyler fısıldadı. En öndeki çocuğun pijamasından dumanlar yükselmeye başlamıştı. Diğer öğrenciler de en az onun kadar telaşlanmışlardı. Asalarını kontrol etmeye çalışıyorlar, fakat telaşdan edemiyorlardı. Arkadaşlarını kurtarmak istemelerinden etkilenmişti Fred. Sonuçta Gryffindor kişiliğine sahiplerdi. Her biri dostluk ve arkadaşlık kavramına sahip insanlardı. Bu durumda asasını yeniden sallayarak ateşi söndürdü. Çocukların korkulu bakışlarının arasında kıyafetlerini alarak yatakhaneden ayrıldı. Kapının yanındaki pencereden içeriye beyaz renkleri ile baykuşu girmişti. Bu sırada üzerini değiştirdiğinden baykuşa doğru bakarak "Sen de niyeti bozdun ha Kristen?" diye gülümseyerek fısıldadı. Baykuş kanatlarını gererek havalandı ve ona birşeyler mırıldanarak pencereden dışarıya uçtu. Bu George'a yolladığı mektubun çoktan ulaştığının göstergesiydi. Fakat bu şekilde geç olması kötüydü. Üzerini giyindiğinde merdivenlerden aşağıya inmeye başladı. Ortak salon her zaman ki gibi kırmızı renge hakim iken şömine durgundu. Hava sıcak olduğundan yanmıyordu. Sıcak olsa da o görünümü seviyordu Fred. Asasını şömineye doğru salladı merdivenden inerken. Çatırdayan odunların sesi onu rahatlatıyordu. Bu okulda sevdiği tek şey buydu. Tabiki Luthién'den sonra. Luthién... Ne zaman aklına gelse en derindeki duyguları harekete geçiren müthiş kişi. Duyguların doruğunu görmesine yardımcı olan şey. Bunları düşünürken sıradaki dersi merak ettiğinden dolayı mantar panoya doğru ilerledi. Cisimlenme dersini alacaktı ki, bu konuda oldukça deneyimliydi. Deneyimini George'a borçlu olsa da bu konuda zorluk çekeceğini sanmıyordu. Mantar panodan diğer dersleri kontrol ettikten sonra şömineyi söndürmek için arkasını döndüğünde önünden koşarak geçen bir birinci sınıfı yakasından tutarak kendisine çekti. "Sakin. Heyecanlı olabilirsin. Fakat veled-i zinalığınıza dayanamıyorum artık. Biraz sakin olun." dedikten sonra çocuğu bıraktı. Çocuk koşar adımlarla ortak salonu terketti. Asası yardımı ile şömineyi kapatırken cisimlenmenin işine yarayacağını sezdi. Hayallerini gerçekleştirirken cisimlenmenin ona büyük yardımı dokunabilirdi. Asasını cebine koyduktan sonra portre deliğine doğru yürümeye başladı. Portre deliğine tırmanıp dışarıya çıktığında merdivenlerden aşağıya inerken okulu özleyeceğini düşünüyordu. Son seneleriydi. Okulu pek sevmese de alışmıştı artık. Ona yabancı gelen hiçbirşey yoktu burada. İlk yıllarını hatırlayarak gülümsedi. Fakat daha sonra yeniden ciddi surat ifadesini takınarak koridora giriş yaptı. Etraftaki tablolar ona selam verirken kafasını bile çevirmeden dümdüz yürüyordu. Duvar gibiydi. Kayan bir duvar gibi ilerliyordu zeminde. Elini cebine sokmuş, saçları dağınık bir şekilde dalgalanırken rüzgar ile, onun düşündüğü tek şey cisimlenebilmekti. Bunu yapabileceğine inanıyordu. Zor olacağını sanmasa da, başarısızlığa uğramaktan nefret ediyordu. Bu yüzden hazırlıklı olmalıydı. Önceki tecrübelerini hatırlayarak nefes alış veriş düzenini değiştirdi. Artık cisimlenebilecek duruma gelmişti ki, dersliğin kapısı göründü. İçeriye doğru adım attığında George'u her zamanki masasında gördü. Etrafta birkaç öğrenci vardı. Bu dönem pek 6. Sınıf yoktu. Aragorn orada durmuş ona doğru bakıyordu. Karizmatik biri olmasının yanı sıra okulda pek çok olayı vardı. Fred hep sakin olarak kaldığı bu okulda silinmeyecek bir iz bırakmak istiyordu. Belki o da o tip birşey yapabilirdi. George onu bu şekilde görmek istemese de bu onun yaşantısıydı. Başkalarının müdahale etmesine izin vermek onun son düşüncesiydi. Gözleri ile etrafı süzerken yerini aldı. Bu sırada George ayağa kalkarak her zamanki gibi konuşmasını yapmaya başladı. Kurallardan ve koşullardan bahsederken Fred onun hiç değişmeyeceğini düşündüğünü içinden dile getirdi. Bu sırada Luthién'i farketti. Görkemli benliği ile oradaydı. Her zamanki gibi mükemmel bir duruşa sahipti. Bu sırada George konuşmasını noktalamak üzereyken Fred düşüncelere daldı. Luthién ile kendisini sakin bir mekanda başbaşa hayal ediyordu. Ona yakın olabilmek, ona dokunabilmek muhteşem birşeydi. Gözlerini gözlerinde hissedebilmek, nefes alışverişinin tenine verdiği alevi söndürmeye uğraşmamak da cabasıydı. Bu sırada bir ses ile uyandı. Önünde bir halka belirmişti. Fred bu halkanın ne olduğunu anlamamışsa da, gözleri ile onu süzmeye başlamıştı. Halkanın diğer ucunda Luthién'i gördü. Aynı halkaya girmeye çalışmaları da neydi? Sol tarafa doğru baktığında Luthién oradaydı. Bir hayal olmalıydı. Gerçek olmasını istediği ama benliğinde bastırdığı bir hayal. Bu tür şeyler hakkında önceki yıllardan bilgiye sahipti. Gözlerini ve ruhunu onun müthiş benliğine odaklamışken, onun halkanın içine girişini seyrediyordu. O da halkanın içerisinde olmalıydı. Bunu tüm vücudu ile hissettiğinde gözlerini bir saniyeliğine kapadı. Açtığında ise mekan az da olsa değişmişti. Ayaklarına bakmaya korkuyordu. Bu muhteşem anın bozulmasını istemiyordu. Luthién onun yanıbaşındayken bu anı bozmak son isteğiydi. Gözlerini bir saniyeliğine başka bir yöne çevirdiğinde gerçek boyuta geri dönmüştü. Kendine sayısız küfürler ve lanetler ederken, tek başaran kendisiydi. George'a dönüp baktı. Gülümsüyordu. Bu dönem yaptığı ilk güzel şeydi bu. Gözlerini etrafa gezdirirken Aragorn'un da yaptığını farketti. Kendinde olmasa da, gözlerini sabit tutmaya çalışıyordu. Ve George'un o eşsiz sesi ile kendisine geldi. Dış dünya ile tüm bağlantısını kesmiş odaya odaklanmıştı. Artık daha düzgün bakışlar sergileyebiliyordu. George'u sakince dinledikten sonra etrafa göz gezdirdi. Not almasına gerek yoktu. Nasılsa başarmıştı. Elini cebine atarak asasını çıkardı. Yürürken bir yandan da asası ile oynayarak derslikten ayrıldı, sonsuz koridora karıştı. Arkasında bir saç teli bırakarak. Gerçek izler unutulmaz...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




6. Sınıf Cisimlenme Dersi. | Empty
MesajKonu: Geri: 6. Sınıf Cisimlenme Dersi. |   6. Sınıf Cisimlenme Dersi. | Icon_minitimeSalı Haz. 29, 2010 10:15 pm

Saatlerdir soğuk suyun altında kendine gelmeye çalışıyordu. Bu sabahta diğer sabahlar olduğu gibi çok erken uyanmıştı ve bu yüzden kendini bitkin hissediyordu. Bu yorgunlukla kendisini soğuk suyun altına attı. Her damla, çıplak vücuduna çarparken, acı çekmesine rağmen kendine geliyordu. Bir nevi işkenceydi bu. İyi amaçlı bir işkence. Evim dediği Hogwarts'ta ki altıncı senesinde, dejavular yaşayarak geçireceği bir döneme daha girmişti. Suyun üzerinde yarattığı dondurucu etki bile düşüncelerinden kurtaramamıştı onu. Fred, evet oydu bütün benliğini saran ve hayallerini süsleyen. Geçen dönem ona nasıl kendini bıraktığı halen aklından çıkmıyordu. Ona duyduğu özlem bedenine adeta işkence etmişti bütün bir tatil boyunca. Yine de kendine gelmeliydi. Bütün bir dönem onları bekliyordu. Tabi onu görebilirsem. Geldiğinden beri hiç görememişti onu. Pesimist düşünceler aklını çelmeden kendine gelmeyi başardı. Sabunun ferahlatıcı kokusunu içine çekerek çıktı sudan. Banyonun soğuk mermerlerine attı adımını. Suyu kapatıp, havluyu es geçerek odasına ilerledi. Öğrencilerin hepsi dışarıdaydı. Derse yetişme telaşı içerisinde hızla odadan çıkmışlardı. Kaşmir halının üzerinde ilerlerken, düşünebildiği tek şey ailesine duyduğu özlemdi. Artık ne annesinin nefes alış verişlerindeki zarafeti izleyebilecek, ne de babasının varlığının verdiği güven duygusuyla kendinde olabilecekti. Damlaların üzerinden akışları yavaşlamıştı. Büyük havlusu içinde kaybolurken, baş ağrısının vücudunu fethettiğini hissedebiliyordu. Her zaman kendini diğer öğrencilerden soyutlamaya çalışmıştı ve bunu başarıyordu da. Her zaman dışlanmıştı herkes tarafından. Bunun sebebi seksi yada acımasız olmaması değildi. Yani tek sebebi diyelim. Donia'nın etrafındakilere karşı kalkanları vardı. Kimsenin aşmasını istemediği kalkanları... Sırf kırılmaktan korktuğu içindi bunlar.

Saçlarından süzülen damlalar dikkatini dağıtınca, düşünmek için fazla çıplak olduğunu farketti ve hızla giyinmeye başladı. Zamanlaması çok iyi olmuştu çünkü saçlarını kurularken bir kız içeriye girip baygın bir ifadeyle Donia'ya bakmaya başlamıştı. "Sen neden derste değilsin? Tanımadığı bu yeni yetmeye vereceği cevapları sıralarken beyninde, onunla zaman kaybetmemesi gerektiğini düşündü. Haklıydı sonuçta. Erken kalkmasına rağmen derse geç kalan ilk öğrenci olarak anılmak istemezdi. Hızla üzerine geçirdiği cübbesini özlediğini farketti. Daha ne kadar giyerim ki zaten? Eşyalarını da alarak hızla tılsım dersliğine doğru ilerlemeye başladı. Adımlarının boş koridordaki rahatsız edici yankılarını umursamadan derse yetişmeye çalıştı. Ve başardı da. Girmek üzere olan bir öğrenciye kapıda yetişip, hemen onun önüne geçerek sondan ikinci olmayı başardı. Tanıdık çehreleri es geçerek her zamanki yerine yerleşti Donia. Profesör her zamanki gibi derse uyarıları ve bilgilendirmeleriyle başlamıştı. Tabi Donia da korkuyla profesörü dinliyordu. Hata yapmaktan korkuyordu evet. Olabilecek tehlikelerden bahsedilirken daha nefes alamadığını farketti. Profesörün belirlediği halkalara takıldı gözü.Aslında fazla zora benzemiyordu ancak yine de ürkütücü bir durumdu Donia için. Bu halkasının içinde kendini güvende hissediyordu. Profesör sözlerini tamamlamış ve öğrencilere izin vermişti. Büyük uğraşlarla cisimlenmeye çalışan öğrencilerin aksine Donia çabalamıyordu. Düşünemiyordu bile. Ya ben başka bir yeri düşünürsem? Ya ölen ailemin yanına gitmek istersem? Ya cisimlenirken kararlılığımı kaybedersem? Profesörün gür sesi ile kendine geldi Donia. Demek birileri başarmış. Korkuyla etrafındaki diğer öğrencilere baktı. Fred. Bir an kalbinin sıkıştığını hissetti Donia. Bu zamana kadar neden ou farkedemediğini düşündü. Korkmakla o kadar meşguldün ki onu farkedemedin Donia! Evet aptallık etmişti. Başarmıştı, ve Donia buna hiç şaşırmamıştı. O her zaman başarır. Gülümseyerek gözlerini kapattı. Onu düşünmeye başladı, yine. Ancak bu sefer kendini engellemedi. Son bir kez cisimlenmeyi denedi. Düşünceleri, birlikte geçirdikleri zamanların görüntüleriyle dolarken o geceyi düşündü. Gülümsemesinin büyüdüğünü hissedebiliyordu. Soluğunun tadını hatırladı. Ve doğal olmayan bir rüzgar hissetti Donia.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
6. Sınıf Cisimlenme Dersi. |
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» V. Sınıflar İçin Cisimlenme Dersi.
» I. Sınıf Ortak Kehanet Dersi
» Kehanet Dersi 2. sınıfların 1. dersi (offline)
» Kehanet Dersi 1. sınıflar 1. dersi (Offline)
» Astronomi Dersi Kuralları

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts :: Genel :: Hogwarts Geçmişi-
Buraya geçin: