Kompartıman II.

Evden zar zor çıkmıştım yada böyle çıkmak zorunda kalmıştım.Bir yanım hüzünlüydü bir yanım ise sevinçli.Onları seviyordum ama bazen gölgeleri ağır basıyordu hep bu günü bekliyorduım.Özgürleşeceğim günü kendi başıma karar alabileceğim günü.Geriye döndüm baktım;bu evde çok vakit geçirmiştim kaç senem geçmişti bu evde,kiminle ne oyunlar oynamıştım.
Daha fazla vakit geçirmeden yola koyuldum zaten istasyon eve yakındı bir tek bavulum vardı.Bana yeterdi zaten.Trene bindim.Bir kompartman seçtim.Boştu şansıma kimse yoktu pencere kenarına doğru oturdum ve kafamı yasladım ;artık hiç birşey eskisi gibi olmayacaktı.

...Elvin iyice yorulmuştu.Gözleri aşağıya kayıyordu derken bir ses duydu yeni kişiler gelmiş olmalı diye düşündü.Bu düşüncesiyle birlikte dost yaklaşımı bir tavır gösteren ses ona "Merhaba. Ben Jacob. Yeni öğrencilerdensin galiba."dedi.Şaşkın şaşkın baktı ilk 10 saniye boyunca sonuçta bir çaylaktı ve pek açıksözlü değildi.Başını aşağıya eğdi ve selam verdi sonra "Memnun oldum bende Elvin.Evet bu sene ilk kez gidiyorum Hoggwarts 'a çok da heyecanlıyım.Çünkü insan bilmediği şeylerden korkar ama cesaretime güvenerek bu kompartmana geldim " dedi Elvin.Kanı ısınmıştı bu çocuğa aslında en başta utangaçlık çekerdi ama bir açılırsa bir daha konuşmayı bırakmazdı eğlenceli bir çocuktu.Saatini kontrol etti trenin hareket etmesine daha vardı.Ama o sırada saatini kontrol etttiği için pişman oldu çünkü bu Jacop dan sıkıldığı anlamına geliyordu.Oysa o düşünmüyordu böyle bişeyi ama ya Jacop böyle düşündüyse ya ona kızarsa Hoggwarts'a gider gitmez birisi tarafından kötü bilinmek istemiyordu.Sonra durdu ve nefes aldı.Yine çaylaklık yapmış çok yönlü düşünmüştü.Sırt cebinden çıkardığı hareketli fasulyelerin birini Jacop'a verdi ve koltuğa geri yaslandı.

Çocuk selam vererek konuşmaya başlamıştı. "Memnun oldum bende Elvin.Evet bu sene ilk kez gidiyorum Hoggwarts 'a çok da heyecanlıyım.Çünkü insan bilmediği şeylerden korkar ama cesaretime güvenerek bu kompartmana geldim " dedikten sonra saatine baktı. Sabırsızlanıyor olmalıydı. Ne de olsa ilk senesiydi. Kendi ilk senesini hatırladı. Jacob sevmişti bu çocuğu. İlk senesine rağmen oldukça olgun davranışları vardı. 6. Sınıflar arasında bile ondan daha çocukça davrananlar vardı. Elvin arkasına yaslanıp Jacob'a bir fasulye uzatmıştı. Jacob fasulyeyi aldı. Ve konuşmaya başladı. " Umarım Hogwarts hakkında birçok şey biliyorsundur. En azından 4 adet bina olduğunu bildiğinden eminim. Ben Gryffindor binasındanım. Senin istediğin bir bina var mı?" diye sorduktan sonra gelecek cevabı beklemeye koyulmuştu. Bu arada trene birkaç öğrenci daha biniyordu. Arkasına yaslandı. Birkaç dakika önce sessiz duran tren öğrencilerin binmesi ile biraz olsun neşelenmişti. Kapının ordan öğrencilerin seslerini duyuyordu Jacob. İlk Hogwarts'a gidişi hala aklındaydı. Korkuları, beklentileri, Seçmen Şapka'nın Seçimi anındaki stresi, ve sonrasındaki mutluluğu... Hepsi bir anda gözünün önünden geçivermişti. Bu arada trenin camından dışarıya bakarken George'un mesaj yolladığı patronusu dikkatini çekti. Dev yaratık bir ışık şeklinde trenin yanında süzülüyordu. Camdan içeriye atladığında yerini George'un sesine bıraktı. "Jacob. Ben okula erken gitmek zorunda kaldım. Bir işim olduğundan dolayı okuldayım. Bir süre okul dışında olacağım. Görüşemeyebiliriz. Kendine dikkat et. George." diyordu. Kompartımanın içerisinde yankılanan bu sesi dinledikten sonra dikkatini tekrar Elvin'e çevirerek cevabı bekledi.

O arada trene R.Night More yaklaşıyordu . Elinde hafif bir bavul vardı . Saçları dağınık bir şekilde trene bindi ve kompartımana yaklaştı. Dikkatini etrafında olan bitene ve kişilere topladı . Tuhaftı . İlk kez Hogwartsa gidecekti. Ailesini yeni bırakmıştı. Küçük kardeşi onun gitmemesi için elinden geleni yapmıştı ama o kararını vermişti. İlk senesi nasıl geçecekti diye düşünüyordu. Çalışkan bir kişi değildi ama zekiydi . Kendine güveniyordu. Kompartımanın içindeydi artık. Oturdu ve karşısında duran Elvine baktı. Elvin biraz şaşırmış ve çekingen duruyordu . Heralde Jacob onu etkilemişti . Elvine "merhaba" dedi ve ağrıyan sırtını yavaşca arkasına yasladı .

Alıntı :

Başka bir konuda daha uyarmıştım. Tanımadığın halde isimler ile Roleplay yapmak Non-RP'ye girmekte. Ve izin almadan herhangi bir Roleplay'e katılamazsınız.

George Crownie

[quote="Jacob J. Broxé"]Mesajda bahsi geçen Georgenin kim olduğunu sorduktan sonra hemen Jacop'tan şu cevap geldi " George benim abim. Fakat senin bilmen gereken onun Hogwarts Müdürü olması. Sanırım abimin patronusunu farkettin. Daha önce farkeden pek olmamıştı. Patronuslar normalde bazı yaratıklara karşı korunmak için kullanılır. Fakat büyücü dünyasında hızlı mesajlaşmak için de kullanıyoruz. Oldukça büyüleyici olduğunu biliyorum. Fakat bir patronusa sahip olmak için 3. sınıf ve üstü olmak gerekmektedir."Ne yanlış mı duymuştu yoksa bu gerçekmiydi.Hoggwarts'ın müdürünün kardeşi karşısındaydı.Bu inanılmazdı.Bir çaylak için hele hele bir nimetti.Düşünsenize daha Hoggwarts'a adımını atmadan 6. sınıftan ve müdürün kardeşi arkadaşı olmuştu.Ya da o öyle sanıyordu.Artık Jacop' a karşı biraz daha çekingendi.Böyle olurdu bazen ona büyük birisyle konuşurken gözü yaşarırdı sebebini oda bilmezdi.Büyük kişilere karşı bir utancı vardı.Ama Jacop çok sevecendi ona karşı.O böyle düşünürken Jacop konuşmaya devam etti . "Patronuslar kişilere göre değişir. Herkesin patronusu farklıdır. Fakat George ve benim patronusumuz mantikor. İkimizinde aynı yaratık olması büyük şans." "Eğer istersen sana patronusumu gösterebilirim. Mesaja cevap vermem gerekiyor zaten."Mantikor evet mantikorları biliyordu.Aslan gibi birşeydi ama onun kanatlı haliydi.Jacop mesajını yolladığında da böyle birşey uçup gitmişti.Bir takım sesler duydu yeni bir büyücü olmalıydı.Kapıya baktı yeni birisi gelmişti.Karşısına geçti sevecen bir tipti oda ve Elvin'e "Merhaba" dedi.Elvin de gülümseyerek "Merhaba"dedi.Araya laf açmak için yeni gelen çocuğa sordu."Adın neydi? ben Elvin buda Jacop.Sana bir soru daha sormak istiyorum hangi tarafta bulunmayı düşünüyorsun karanlık mı yoldaşlık mı?Bu konuda ayrımcılık yapmam sadece sordum.Yanlış anlama."der ve bu soru bombardımanından sonra tutulan boynunu sağa sola kıvırır ve yeniden yaslanır.[/quote]

R.Night More ilk önce düşündü . Söylemek istemedi ama okadar sevecendiki onu kırmak istemedi . "Karanlık" dedi . Ardından " Aslında babam...." dedi ve devamını getiremedi .
çünkü babasının karanlık lorda hizmet ettiğini söylemek istemiyordu . Dışlanmaktan korkuyordu . Babası ve babasının hizmet ettiiği kişi kadar kötü biri değildi . Sonra konuyu değitirmek için "Herneyse nerden geliyorsunuz" diye bi soru sordu .