Kompartıman 4#

Boş bir kompartman bulur bulmaz içeriye girdiler. Ed, asasını sallayarak bavulları üst tarafa yolladıktan sonra kendini koltuğa attı. Rahat koltukta biraz dinlenmişe benziyordu. İçeriye girdikten sonra biraz daha profesör havası takınmışa benziyordu. Çocuklarını süzdü ve içinden onlar hakkındaki düşüncelerini geçirdi. Üçünün birden ilk kez aynı kompartımanda gidişini dün gibi hatırlıyordu. Etzié birinci, Merlin ikinci sınıftaydı o zamanlar. Tabi Ed o zamanlar profesör değildi. Sadece Hogwartsta işleri vardı ve kendini biraz mayışmaya adamıştı. O da bir bilet alıp sevimli(!) çocuklarla aynı trene binmişti. Yol boyunca Merlin'i överek bitirememişti küçük kızına. Kızını pek sevmiyordu ki onun baarıları bir kez bile duyulmamıştı Ed tarafından. Daha sonra hafif bir baykuş sesi ile kendine geldi. Bir zamanlar derslere girmek istemediği okuluna profesör olarak dönüyordu artık.

Odaların bulunduğu yere giden antreden geçerken buhar kokusu ve dar alan sinirlerini bi nebze bozsada rahat ve keyifli bir yolculuk geçireceği ümidiyle babasının peşinden giden Merlin,tiz bir gıcırtı ile açılan paslanmış kapının boyası dökülmüş koluna kötü kötü baktı.Babası asası ile bütün eşyaları raflara dizdi ve çok yorulmuş gibi kendini trenin yumuşak koltuklarına bırakıverdi.Babası yine hayal diyarlarında yolculuğa başlamıştı,elini çantasındaki büyü kitaplarının esrarengiz havası içinde kapılma arzusu genç büyücünün heyecanını kat ve kat arttırıyordu.Kitap kurtadamların yaşamını anlatıyor ve ay döngüsünü ele alıyordu ilk mısralara gözünün ucuyla baktı.''lycanthrope mitolojik bir canlı olup kurt yada anthropomorphic canlıya dönüşebilme yeteneği elde etmesiyle oluşan yarı dönümlü hayvan-insan karışımı bir gece yaratığıdır.Bu canlıların yarı dönüşümlü olmasının sebebi ay dönümlerinde, gün dönümlerinde ve pagan takvimlerinin sayılı haftalarında dönüşüm geçirmesidir.Tamamen o şekilde kalmaz ve oluşumları gün batımından gün doğumuna kadar sürer.'' Bu cümleler aklındaki bazı boşlukların kapanmasını sağlamıştı fakat gerçek ders Hogwards'daki eğitimlerde öğrendikleri olacaktı bir kurt adamın kanını dökme arzusu ile yanıp tutuşan gözleri buğulanmış camda kuzgunun gözleri gibi parlamıştı.Kuzgunun yavaş oluşumu başlamıştı.

"Tılsım Profesö-" biraz sendeledi trenin hafif sarsıntısı üzerine ve Guineveré'nin yanına oturdu. Bu durumdan utanmışa benziyordu. Hafif kızardı ve kendine gelene kadar da biraz sessiz kaldı. Kendini toparlayınca da "Profesörüyüm" diye düzeltti. "İyi seyehatler" dedi. "Biraz yorgunum dinlensem kusura bakmazsınız değil mi?" demek istedi ama içi el vermeyince de koltuğuna saplandı yorgun haliyle. Sanki gözleri kapanacaktı ama o kendini sıktı ve Guineveré ile sohbetine kaldığı yerden devam etmek istercesine bekledi.


Yarım saat ya da bir saat sonra trenin durması ile bayan'a öncelik verdi ve bavulları indirdi. Çocuklarından önce kapıdan çıktı ve Hogwarts'ın yolunu tuttu. Guineveré'yi arıyordu gözleri ama göremedi. Sonra da yürümeye devam etti "Olmak ya da olmamak!.." diye mırıldanarak. Bu sözlerin anlamlı olmasının dışında kendisini de ifade ettiğini düşünüyordu. Bu arada da Öğrencilere anlatacağı dersleri düşünmeye başladı.