Kompartıman 2#

Konu: Kompartıman 2# Ptsi Ara. 14, 2009 2:16 am

"You all everybody. You all..."

Kulaklarında bu şarkı çınlar gibiydi. Az önceki sessizlik birden bozulmuş ve oda Fred'e bir baskı uygularcasına onu yaşama bağlamaya uğraşıyordu. Ne olursa olsun gözlerini açmak istemiyordu. O uğraştıkça müzik sesi daha da yüksek bir şekilde geliyordu. Öfke ile okyanus mavisi gözlerini aralayarak odaya göz gezdirdi. "Lanet olası Xavier." diyerek sinir ile yastığı yere fırlattı. Yataktan kalkarak silkindi. Komidinin üzerindeki asasını eline alarak yatağa doğru salladı. Mavi nevresim kendiliğinden düzelerek yatağın üzerindeki yerini aldı. Arkasından yastıkta havalanarak yataktaki yerini almıştı. Fred dolabını açarak içinde giyecek birşeyler arıyordu. Gri kot pantolonunu çıkarıp yatağın üzerine fırlattı. Üzerine de askıdan uygun bir gömlek bularak takımı tamamladı. Komidinin üzerine dönerek siyah kolyesini de kabından çıkararak boynuna taktı. Eşortmanlarını yavaşça çıkardıktan sonra asasını onlara doğru sallayarak katlanmalarını sağladı. Gömleğini eline alıp sırtına geçirdi. Düğmelerini iliklerken gözü ampule takıldı. Kırılmıştı. Asasını eline aldı ve ampule doğru sallayarak " Reparo " diye fısıldadı. Ampulün parçaları dağıldığı yerlerden havalanarak tekrar avizenin içinde toplandı. Kot pantolonunuda aldıktan sonra yavaş bir şekilde giydi. Komidinin üzerindeki aynaya yaklaştı. Gömleğinin bir düğmesini daha açtı. Kolye tüm sırrıyla ortada duruyordu. Gerçekten etkileyici duruyordu. Abisinin verdiği kolyeyi sadece yatarken çıkarıyordu. Erkenden gitmiş olmalıydı. Odadan çıkarak dış kapıya yöneldi. Kapıyı açtıktan sonra merdivenlerden alt kata indi. Dairenin zilini çaldı. Her zamanki gibi Xavier erkenden kalkmış ve müzik açarak apartmanı birbirine katmıştı. Xavier kapıyı açar açmaz Fred asasını içeriye doğru salladı. Ve müzik durmuştu. "Her sabah aynı şey X., yine uyandırdın beni." Çocuk gülümseyerek Fred'e bakıyordu. Bugün Hogwarts'a gideceklerdi. Ve Xavier çoktan hazırlanmıştı. Bavulu kapıda duruyordu. Fred hemen yukarı çıkıp bavulunu toparladı. Ve bu sırada abisi eve gelmişti. Yanına gitti ve O'na sarıldı. "Acaba bizi Peron'a götürebilir misin?" gerçekten çok kibarca sormuştu. Kendinden böyle birşey beklemezdi. Abisinden gelecek yanıtı bekledi.

Konu: Geri: Kompartıman 2# Ptsi Ara. 14, 2009 3:28 am

"Sıradaki durak, Highland Sokağı"

Hızır otobüs repliklerini kullanarak cisimleniyordu George. Gündüz olmasına rağmen hava oldukça soğuktu. Fred gitmeden yetişmeliydi. Kardeşini bir dönem göremeyecekti. Ve özleyecekti. Bunları düşünürken sokağın etrafında bir ağacın arkasında beliriverdi. Ceketi ile etraftaki tozu dağıttı. Ağacın arkasından çekilmeliydi. Mugglelar başka birşey yaptığını düşünebilirlerdi. Üstünü silkeledikten sonra sokağa doğru yürümeye başladı. Elinden geldiğince hızlı olmaya çalışıyordu. Fred'e yetişmeliydi. Sokağa gelmişti. Sokağın sonundaki ev ona aitti. Asasını cebine koymuştu. Muggleların oturduğu bir mahallede oturuyordu. Burayı yaz için seçmişti. Denize yakın olduğu için. Malikanede kalmak istiyordu. Fred gittikten sonra malikanede oturacaktı. Bunları düşünerek sokağın sonuna vardı. Sağ tarafa doğru dönerek cebinden anahtarını çıkardı. Kapıya takarak kapıyı açtı. İçeriye girdiğinde apartmandan gelen parfüm kokusu ciğerlerine işlemişti. "Xavier" diye geçirdi içinden. Ve hemen yukarıya çıktı. Bu arada Fred kapıyı kapatmıştı. Asasını çıkarıp kapıyı açtı. Fred sesini duyar duymaz gelip sarılmıştı. Ve ondan perona bırakmasını istemişti. George Fred'e bakıp gülümsedi ve ardından "Elbette. Hazırlanın, arabada bekliyorum." demişti. Kapıyı tekrar açarak merdivenlerden aşağıya indi. Garaja doğru yürüdü. Elindeki kumandanın düğmesine basarak garajın kapısını açtı. Siyah arabası orada duruyordu. Yanına yaklaşarak ön kapısını açtı. Ve asasını sallayarak tüm camları açtı. Arabanın havalandırılması gerekiyordu. Ferahlatıcı araba spreyinin düğmesine basarak içerisini nane kokuları ile ferahlatmaya çalıştı. Ve Fred ile Xavier'da gelmişti. Arka koltuğa oturmuşlardı bile. George arabanın içerisine girerek kapıyı kapattı. Dikiz aynasından çocuklara bakarak gülümsedi ve arabayı çalıştırdı. Garajdan çıktıktan sonra kumandaya basarak garaj kapısını kapattı.. Yol boyunca dikkatini hep korudu. Fred ve Xavier durmadan konuşuyorlardı. Kendi çocukluğunu hatırladı. Gerçekten eğlenceliydi. Keşke babası da burada olsaydı. Ve bu anı görseydi. Yanındaki koltuğa bakarken bir anda babasını gördüğünü sandı. İrkildi. Fakat bir daha baktığında orada hiçbirşey olmadığını farketti. Perona gelmişti. Fred ve Xavier inmişti. George arabayı park ettikten sonra arabadan inerek kapılarını kilitledi. Ve Fred'e elindeki zarfı uzattı. " Bunu trende aç. İçerisinde tren biletin ve başka birşey daha var. " dedikten sonra Fred'in eliyle zarfı salladığını farketti. "Trende demiştim." diyerek göz kırptı. Ve 9 ve 10. peronlar arasından kayboluşlarını izledi. Arkasına döndüğünde arabanın yanında babasını farketti. Aklı ona oyun oynuyor gibiydi. Bir daha baktığında babasının orada olmadığını farketti. Hemen arabasına gidip oradan uzaklaştı.

Mesaj Sayısı : 5 Kayıt tarihi : 12/12/09

Benimle istasyona kadar gelen amcam Xavier bana küçük bir bilet verdikten sonra her sene yaptığı gibi etraftaki herkesten daha rahat bir biçimde perona giden sihirli duvarı arıyordu ki yakınlarda olduğunu görünce biraz daha hızlandırdı adımlarını. Tekrar sihirli bir yıla daha adım atmanın sevinci ve heyecanı vardı içerisinde, bu hisleriyle duvara doğru koşmaya başladı. Duvarı geçerken gözünü kapatmıştı açtığında ise Express'i görmüştü. Kısa bir süre yüzünde beliren gülümsemeden sonra trene yürümeye başladı içeri girdiğinde küçük bir hareketlilik vardı. Çömezler kendilerine kompartıman arıyorlardı. Zachary Fred'i ve amcasının adaşı olan Xavier'i görünce 2. kompartımanın içinde kapıyı açıp önce onlara selam verip daha sonra yerine oturmuştu. "Tatil nasıldı? Yine sonuna geldik..."

Konu: Geri: Kompartıman 2# Ptsi Ara. 14, 2009 3:43 am

Fred kompartımanda otururken etrafına göz gezdiriyordu. Xavier'da camdan dışarıya bakıyordu. Perondan ayrıldıklarından beri hiç konuşmamışlardı. Xavier korkmuş görünüyordu. Bugün zaten onda garip bir takım şeyler vardı. George'u görünce şaşırmalar, George irkildiği anda gülümsemeler, gerçekten oldukça ilginçti. Bunları düşünerek etrafta tanıdık bir yüz arıyordu. Kompartımandan dışarıya çıktı. Yan taraftaki kompartımanlara bakarak tanıdık bir yüz arıyordu. Fakat hep yeni sınıflar vardı. Bir tarafta Slytherin'den olan Sanguris uyuyordu. Diğer tarafta yeni öğrenciler koşuşturuyordu. Cümbüş gibiydi. Kompartımana geri dönüp yerine oturdu. Birkaç dakika sonra kapı açıldı. Fred sevinmişti. Tanıdık bir yüzdü. Zach. Xavier ile aynı sınıftaydılar. Gerçekten sevinmişti onu gördüğüne. Zach selam verdikten sonra geçip oturdu. Fred merakla ona bakıyordu. Sonunda yolculukta sıkılmadan konuşacağı biri gelmişti. Zach bir soru yöneltti. Fred gülümsedi ve Zach'e dönerek " Güzeldi. George ile Avusturalya'ya gittik. Deniz, kum, güneş... Gerçekten muhteşemdi. Daha sonra eve geldiğimizde hergün Xavier ile dolaştık. Bitmesi kötü oldu ama zaten artık sıkılmıştım. Hogwarts başka." Sözünü bitirdikten sonra Xavier birşeyler söylemişti. Xavier'ın tüm gün yaptıklarını düşünerek trenin kalkış seslerini dinledi.

Konu: Geri: Kompartıman 2# Ptsi Ara. 14, 2009 3:57 am

Arabaya bindiği andan itibaren içini bir kin kaplamıştı. Lord Xavier'la bağlantı kuruyordu. Xavier düşüncelerini boşaltıp zihnini Lord'a bıraktı. Seherbaz Büro Başkanı arabayı sürüyordu. Lord Xavier'ın düşüncelerini ve hareketlerini kontrol ediyordu. Xavier bundan oldukça memnundu. Böyle bir fırsatı kaçıramazlardı. Kim düşünebilirdi ki Hogwarts'daki casusun Hufflepuff'dan olduğunu. Gerçekten zor bir ihtimaldi. Yakından zihinle oynamak gerçekten daha kolaydı. Çünkü George oldukça güçlü bir büyücüydü. Lord bir yandan Xavier'ın Fred ile konuşmasına izin verirken diğer yandan George'un düşüncelerine girip zayıf noktasını bulmaya çalışıyordu. Zamanı oldukça fazlaydı. George düşüncelerine girildiğini anlamıyordu. Lord George'un anılarının çoğunu kaplayanın babası olduğunu farketti. Ve denemek için George'un anılarından babası ile arabada olan bir anısını seçerek George'un zihnine yansıttı. George yan tarafa baktığında koltukta babasını görecekti. Gerçekten de öyle olmuştu. George babasını görüyordu. Birden irkildi. Lord gülümsüyordu. Doğal olarak Xavier'da gülümsüyordu. Fred biraz şüphelenmiş görünüyordu. Ama gerçekten hiçbirşey anlamamıştı. Lord George'un zayıf yönünü farketmişti. Babasıydı onun zayıf yönü. Fakat Lord babasının yüzünü göremiyordu. Görseydi zihnine girmekten vazgeçebilirdi. Fakat göremiyordu. Xavier'ın bedeninden çıktı. Bu arada Xavier derin bir şekilde iç çekti. Lord'un zihnini ele geçirmesi oldukça yorucuydu. Fakat George ile ilgili birçok şey öğrenmişti Lord. Buda hizmetinin karşılığıydı. Arabadan indikten sonra Xavier arkasına bakmadan ilerledi. Lord'un düşüncesine girdiğinden dolayı Lord'un ne düşündüğünü biliyordu. Peronda ona tekrar görünecekti. Bu yüzden hemen trene doğru yürüdü. Fred şüphelenmiş görünüyordu. Fakat hiçbirşeyden haberi olmadığından emindi. Xavier kompartımana kuruldu ve camdan dışarısını seyretmeye başladı. Öyle dalmıştı ki Fred'in dışarıya çıktığını ve sonra tekrar içeriye girdiğini bile farketmedi. Kapı açılmıştı. Zach gelmişti. Selam verdi. Xavier başını aşağıya doğru sallayarak onu selamladı. Fred ile konuşuyorlardı. Fred konuşmasını bitirdikten sonra Xavier konuşmaya başladı. " Benimde tatilim iyiydi. Fred ve George gittikten sonra ben de Mısır'a gittim. Gerçekten ilginç ve tarihi yerler var. Tavsiye ederim." dedikten sonra tekrar cama dönerek dışarıyı seyretmeye başladı. Tren kalkıyordu.

Konu: Geri: Kompartıman 2# Salı Ara. 15, 2009 6:52 pm

Fred Xavier'ın yaptıklarını anlamaya çalışıyordu. Gerçekten gözüne ilginç gelmişti bugün. 'Zihnim benimle oyun oynuyor' dedi içinden. Çünkü Xavier'a baktığında her zamanki Xavier'dı. Camdan dışarıya bakan ve etrafındakileri umursamayan Xavier. Bu arada peronun kapısından şekerci kadın geçiyordu. Fred kadının göğüs dekoltesini izlemeyi seviyordu. Henüz 20-21 yaşlarındaydı. Ve oldukça dolgun göğüsleri ve harika bir vücudu vardı. Kompartımana yaklaştığı anda Fred'in içini bir heyecan bastı. Elini duvara dayayarak kadına doğru döndü. Kadın birşey isteyip istemediğini soruyordu. Fred 'seni' dedi içinden. Fakat cevap vermesi gerekiyordu. "Bir balkabağı suyu lütfen." dedikten sonra elini cebine sokup bir miktar para çıkardı ve bayana uzattı. Kadın balkabağı suyunu uzattığı anda Fred'in eli kadının eline değmişti. Ve Fred bundan çok hoşlanmıştı. Balkabağı suyunu alarak ağzına götürdü. Ve bir yudum aldı. "Bu muhteşemdi." şeklinde mırıldandı. Birkaç dakika sonra Hogwarts'a gelmişlerdi. Fred kompartımanın kapısını açıp koşarcasına trenden indi. Ve Hogwarts'ın o muhteşem görüntüsüne bakıyordu...

Konu: Geri: Kompartıman 2# Perş. Ara. 17, 2009 2:51 am

Herkes ilerlerken bir kız ona çarpmıştı.
-Hey!Biraz sakin olur musun lütfen.Az kalsın ayağıma basıyordun.
Fred ona dolgun dolgun bakmıştı ve omzunu silkmişti.Kızda anlamsızca ona bakarak;
-Senin beni anlayabileceğini sanıyordum ama olmadı özür dilerim.Ben gitmeliyim.Bu arada adım Gabriella.Sanırım sende Gryffindor sun.Mutlaka görüşürüz.Bay bay.

Fred onun arkasından baka kalmıştı.Ne diyeceğini şaşırmış kızın arkasından bakıyordu.Arkadaşları Fred in yanına gelmişlerdi ve birşeyler konuşuyorlardı...

Konu: Geri: Kompartıman 2# Perş. Ara. 17, 2009 11:29 pm

Aceleyle evinden çıktı ve tren istasyonuna gitti bir taksiyle. Bu sene yanında kız kardeşi de vardı. Yani okulda daha büyük bir sorumluluğu vardı. Evden çıkmadan annesi ve babasından biletlerini almıştı. Daha önceden davranıp ayarlamışlardı her şeyi bile. Sonunda trene binebilmişlerdi. Özlediği yere Hogwarts'a geri dönüyordu. Bu sene dördüncü sınıf olmuştu. Dersler ve sorumluluklar gititkçe artmıştı biraz daha. Hem küçüklerine örnek olup hem de o hareketli ve muzurluk dolu hayatına devam etmek epey zorluk Acé için. İlerledi ve kendine oturacak yeri olan bir kompartıman buldu sonunda. Bavulunu yerleştirdi ve camın yanında kalan tek boş yere oturdu, kardeşinin bavulu zaten küçüktü bu yüzden yanlarına koymuşlardı bavulu. Kardeşi de yanına oturdu ve dışarıyı izlemeye başladı Acé. Dışarıyı seyrederken yavasca gözleri kapandı ve rüyalar alemine daldı yavaş yavaş. Gürültülü bir ses ile fırladı yerinden. Evet, gelmişlerdi sonunda. Hemen bavullarını aldı kardeşinin ve kendinin. Trenden aşağıya indi ve derin bir nefes çekti o gizemli havadan ve yavaşça Hogwarts'a gitmek için kalabalığı takip etmeye başladı.