IV. ve V. Sınıflar Ortak 2. Ders

Konu: IV. ve V. Sınıflar Ortak 2. Ders C.tesi Ara. 26, 2009 8:04 pm

Ders Kurallarını Okumadan Derse Girmeyin!

“Ooofff. Kes artık ötmeyi Rocky. Evet beni uyandırmayı başardın şimdi biraz sessiz ol!”

Evet beni gerçektende uyandırmayı başarmıştı. Gözlerimi hafifçe aralayarak başucumdaki baykuşum Rocky’ye baktım. Aslında bu ismi ablam seçmişti ama bende Rocky’de halimizden memnunduk. Her yeri bembeyaz tüylerle kaplıymış gibi duran fakat aralarda kızıl tüyleri de barındıran baykuşum başucumdaydı. Ayağında bir gelecek postası, ağzında ise bir mektup duruyordu. İlk olarak mektubu aldım açıp okumaya başladım;

Kod:: “Sevgili John,
Sen bizi unutmuş olabilirsin ki bunu hiç sanmıyorum. Sen, ben, Cassandra ve bütün eski İngiliz Milli Quidditch takımızla hep birlikte bir noel geçirmek istiyoruz. Umarım bize katılır ve her zamanki gibi ortama neşe katarsın. Seni görmek dileğiyle eski dostun Heath Rafael Stark.”

Yüzümde beliren tebessüme aldırmayarak yatakta iyice doğruldum ve Rocky’nin ayağından Gelecek Postası’nı aldım. Kapaktaki manşetlere hafif bir göz gezdirerek elimi Rocky’nin kafasına attım ve okşamaya başladım.

“Aferin oğlum. Hep şöyle şimdiki gibi sessiz dursan beni daha çok mutlu edeceksin ama ne yapalım seviyorum seni.”

Diyerek Rocky’nin delici bakışlarına son kez baktım ve yataktan kalkarak banyoya doğru yürüdüm. Ilık bir duş almanın vakti gelmiş gibi görünüyordu. Çok terlemiştim ve derse yetişmem gerekiyordu ama sağ olsun Rocky beni erkenden kaldırmıştı. Duşa hızlıca girip ılık suyu bedenimde hissedince rahatladım. Duşta biraz zaman geçirdikten sonra çıktım ve üstümü değiştirmeye başladım. En son cüppemi giyerek aynada kendime iyice bir baktım. Asamıda yanıma alarak odamdan dışarı çıktım.

Etrafta yok denecek kadar öğrenci vardı. Sadece Ravenclaw’lı öğrenciler bir yerlere oturmuş kitap okuyorlardı. ‘Burası hiç değişmemiş’ diye geçirerek yüzümde tekrar bir tebessüm oluşmasına izin verdim. Bir şeyler atıştırmadan düzgün bir kahvaltı yapmak için büyük salonun yolunu tuttum. Vardığımda ise sadece profesörler tam kadro masada oturmuş sakince kahvaltı yapıyorlardı. Yanlarına geçtim ve balkabağı suyumu yudumlamaya başladım. Öğrenciler ki öğrenciler derken yüzde seksen Ravenclaw'dan bahsediyorum tıka basa karınlarını doyuruyorlardı.

Kahvaltıyı bitirdikten sonra son bir kez balkabağı suyunu kafama diktim ve büyük salondan çıkmak için masaların arasına indim. Yavaş yavaş öğrenciler geliyor ve "Günaydın Profesör" diyorlardı. Bu şekilde bir muamele görmek her büyücünün hoşuna giderdi. Yüzümdeki gülümseme ile birlikte onlara karşılık veriyor bu sırada dersliğin yolunda ilerliyordum. Derslik birinci katta olduğundan varmak çok kısa sürmüştü. Kapıyı hafifçe araladım ve sakince dersliğin içine girerek etrafıma bakındım. Her şey çok sıradan gözüküyordu.

“Bir düzene sokmanın vakti geldi artık. Ciddi bir Karanlık sanatlara karşı savunma dersliğine dönüşmesi gerek!”

Asamı oradan oraya sallayarak kafamda büyüleri oluşturuyordum. Sıralar bir tarafa gidiyor, kürsü bir tarafa gidiyor gözden kayboluyordu. Derslik gittikçe genişlemişti. Gözlerimi kapatıp tekrar açtığımdaysa karşımda oldukça geniş ortasında upuzun bir kürsü bulunan bir salon duruyordu. ‘Büyüye bayılıyorum’ diye aklımdan geçirerek sıradan bir derslikten geniş bir düello salonuna dönüştürdüğüm sınıfa baktım. Öğrencilerin sevineceği kesindi. Dersin başlamasına dakikalar kalmıştı, ders dört ve beşinci sınıflar içindi.

Uzun düello kürsüsünün üstüne çıkarak asamı çevirdin ve kapının açılmasını izledim. Kapı açıldığı an içeri “Vay canına! Burası bir düello salonu!” diyerek giren öğrenciler ile dolmuştu. Derslik tamamen dolana kadar bekledim, dolduğundaysa;

“Günaydın, gençler!” Öğrencilere bu şekilde seslenmeyi seviyordum. Gülümseyerek devam ettim “Evet, gördüğünüz gibi burası bir düello salonu. Burada iki kişi bu benimde şu an üstünde olduğum kürsüye çıkar. İlk önce ortada birbirlerine selam verirler.” Aynı zamanda dediklerimi örnekliyordum. “Sonra birbirlerine arkalarını dönerek on adım atarlar ve birbirlerine dönerek asalarını kullanmaya başlarlar.” Tekrar durup öğrencilere bakarak “Şimdi. Bu günkü konumuz ‘Protego’. Ne olduğunu bilen var mı?” Slytherin’li bir öğrenci atlayarak “Herhangi bir şeye karşı kalkan yaratan büyü.” Sevindim… Okuldayken Slytherin’lilerle aram hiç iyi değildi fakat aralarında bazı iyi öğrencilerin bulunduğunu bilmek güzeldi. “Aferin, tamamen haklısın. Slytherin’e beş puan!” Slytherin’liler sevinmiş görünüyordu. Konuşmama gülümseyerek devam ettim.

“Protego büyüsünü yapan kişi, karşıdan gelen büyüyü, yapan kişiye geri gönderir. Ancak Pelte Bacak büyüsüyle bozulur ve affedilmez lanetlere karşı pek dayanma şansı yoktur.” Bana cevap veren Slytherin’li çocuğu işaret ettim ve “Hey sen kürsüye çık bakalım!” dedim.

Çocuk bir heyecanla kürsüye çıktı. Onu rahatlatmak için “Hadi şu bizi seyredenlere bir şov yapalım.” Dedim ve anlattığım gibi öne doğru eğildim, asamı sertçe çektim ve geriye doğru on adım atmaya başladım. Adımların sonuna geldiğinde hızlıca döndüm ve bana bir büyü yapmasını bekledim. “Hadi her hangi bir tane yap!” diye seslendim. Çocuk benim bu sözümden sonra hiç beklemeyerek bana mavi kıvılcımlar göndermeye başlamıştı. “Protego!” dedim ve asamın ucundaki ışığa çarpıp hızlıca çocuğa doğru giden kıvılcımı izledim. Çocuk “Protego” demişti ama gene de yeterli olmamıştı, ama büyüyü yavaşlattığı bir gerçekti. Öğrencilere dönerek “Bu büyü Karanlık sanatlara karşı savunmanın temellerini oluşturan büyülerden biridir.” Dedim öğrenciler pür dikkat bana bakıyordu

“Şimdi ikişer ikişer bu kürsüye çıkıp Protegoyu denemenizi istiyorum!” dedim. Öğrenciler dediğimi yaparak ikili ikili kürsüye çıktılar. Kimilerinde eğilme gibi yerlerde hatalar oluyordu fakat yakında öğrenecekleri kesindi.

Herkes denedikten sonra “Pekala yapamayanlar üzülmesinler sadece biraz daha gayret edip çalışsınlar. Bu günkü ödeviniz savunma büyüleri ile ilgili. Sizden istediğim bana protego gibi kalkan oluşturabilen veya savuşturma-savunma yapabilen büyüler bulmanız, Bunların zorluk seviyelerini belirlemeniz ve buldunuz büyüler hakkında bilgi vermeniz. Şimdi çıkabilirsiniz!” diyerek dersi bitirdim.

Konu: Geri: IV. ve V. Sınıflar Ortak 2. Ders Çarş. Ara. 30, 2009 9:58 pm

Sessizliğin içerisinde bir haykırış ile uyanmıştı Xavier. Elinde asası tavana doğru dik bir şekilde duruyordu. Kabus. Karanlık tarafa geçtiğinden beri bu kabuslar sıklaşmıştı. Eskiyi özlemiş olsa da artık farklı biriydi. Tek amacı George Crownie'nin etrafında olarak Lord'a yardım etmekti. Asasını kaldırıp sandalyeye doğru salladı. Forması ve cübbesi havalanarak yatağın yanına gelmişlerdi. Xavier ayağa kalkarak üzerini değiştirdi. Cübbesini giydikten sonra çantasını alarak yatakhaneden çıktı. Merdivenlerden aşağıya inerken etrafa göz gezdirdi. Hufflepuff ortak salonunda kimse yoktu. Zaten bu binayı sevmiyordu. Neden şapka onu Slytherin'e veya Gryffindor'a atmamıştı ki? Fred bile Gryffindor'daydı. Bu şekilde yakınırken mantar panoya doğru yaklaşarak ders programına baktı. "Karanlık Sanatlara Karşı Savunma. En azından Tılsım değil." diyerek yoluna devam etti. Tılsım dersini sevmemişti. Çünkü profesörü sevmiyordu. Özellikle de derslerde yaptığı saçma konuşmaları. Ortak Salon'dan çıktıktan sonra etrafa göz gezdirdi. Merdivenleri geçtikten sonra büyük koridora gelmişti. Dersliğe az kalmıştı. Xavier Lord'u düşünüyordu. Bu aralar ne zihnine giriyor, ne de onunla iletişim kuruyordu. Xavier korkmaya başlamıştı. George'un elindeki çiziği gördükten sonra Lord için endişelenmeye başlamıştı. Madam Puddifoot'un kapalı oluşu gerçekten ilginçti. İçeriden George'u çıkarken görmüştü. Bunları kafasından atarak derslikten içeriye girdi. Düello salonu görünümlüydü. İnanılmaz bir görüntüydü. Arkasına dönüp baktığında Fred kapıdan içeriye girmişti. Xavier Fred'e işaret ederek yanına gelmesini söyledi. Fred elindeki kitapları yere düşürmüştü. Xavier Fred'e doğru bakarak derin bir kahkaha attıktan sonra asasını kitaplara doğru sallayarak kitapları Fred'in göğüs seviyesine kadar kaldırdı. Fred kitaplarını çantasına koyarak Xavier'ın yanına doğru yürümeye başladı. Fred geldiğinde Xavier "Neyin var dostum? Solgun görünüyorsun." diye sordu. Fred'in verdiği cevap ilgisini çekmişti. Abisine üzülüyordu. Hiçbirşeyi anlatmıyordu Fred'e. Elini parşömen kestiğini söylese de Fred onun büyü kesiği olduğunu biliyordu. Bir lanet sıyırmış gibi görünüyordu gerçekten. Bu arada Profesör Schwarz konuşmaya başlamıştı. Düello hakkında bilgiler veriyordu. Xavier artık konuya geçmek istiyordu. Bunu belirtmek için yüksek sesle esnedi. Birçok kişi ona bakarken profesör konuyu söylüyordu. "Protego" demişti profesör. Xavier bu büyüyü az da olsa biliyordu. Pekiştirmesi gerektiğini düşünüyordu. Bu yüzden derse dikkatini verdi. Profesör bir öğrenciyi yanına çağırarak birlikte büyüyü gösterdi. Çocuğun attığı mavi kıvılcımlar profesöre giderken profesör Protego ile yanıt vermişti. Çocuğun büyüsü yeterli olmasa da büyüyü yavaşlatmıştı. Xavier Fred'e doğru dönerek "Fred hadi ufak bir gösteri yapalım." dedikten sonra Düello alanına tırmandı. Sırt sırta verdikten sonra ona kadar sayarak yürüdüler ve arkasını dönmüşlerdi. Selam verdikten sonra asalarını hazırladılar. Fred asasını kaldırarak "Expelliarmus." diye haykırmıştı. Kırmızı kıvılcımlar bir ateşin içerisinden geçerek Xavier'a doğru geliyorlardı. Xavier asasını kaldırarak "Protego." diye haykırdı. Asanın ucundan çıkan yeşil ve mavi karışımı bir kalkan etrafını sararak büyüyü geriye çevirmişti. Etraftaki herkesten alkış ve şaşkınlık sesleri geliyordu. Xavier Fred'in yapacağından emindi. Fred asasını kaldırarak ilerleyen büyüden "Protego." diyerek kurtulmayı başarmıştı. Kırmızı kıvılcımlar Xavier'a doğru geliyordu. Xavier kenara kaçıp bu gösteriyi bitirmek istiyordu. Tam kıvılcımlar gelirken asasını kaldırdığı anda birden ruhu bedeninden ayrıldı. Zaman yavaşlamış görünüyordu. Kendisini sadece izliyordu. Kontrol edemiyordu. Lord zihnini ele geçiriyordu. "Hayır şimdi değil." dedi birden. Lord vücudunu ele geçirerek gelen büyüye odaklandı. Kenara çekilerek asasını kaldırdı. Büyü yere çarpıp yok olmuştu. Lord asasını Fred'e çevirerek " Sersemlet. " diye fısıldamıştı. Herkes şaşkınlık içinde Xavier'a bakıyordu. Fakat Xavier bedenini kontrol edemiyordu. Lord yaşıyordu. Buna sevinmişti fakat şu an düelloyu kendisinin yapması gerekiyordu. Fred kendisine doğru gelen büyüye doğru odaklanarak "Protego." diye fısıldadı. Büyü ilerleyerek Xavier'ın bedenine çarpmıştı. Xavier'ın ruhu acı çekerken Lord bedenden yavaş yavaş ayrılıyordu. Bu arada Xavier hiç tanımadığı bir acı duymuştu. Sol kolunda bir acı hissediyordu. Damarları çekiliyor gibiydi. Sersemlemiş bir şekilde yere yuvarlandı. Fred asasını kaldırarak "Ennevarte." diye haykırdı. Xavier düzelmişti.. Herkes şaşkınlıkla ona bakıyordu. Xavier ayağa kalkarak alandan aşağıya indi. Ve diğerlerinin düellolarını izlemeye başladı. Herkes bitirdikten sonra ödevi not alarak kapıya doğru ilerledi. İlk çıkan Xavier olmuştu. Erkekler tuvaletine doğru koşarak kolunu açtı. Karanlık İşaret yok olmuştu. Artık sıradan bir büyücüydü. Gözleri dolmuştu. Nedenini öğrenmeliydi. Bunları düşünerek ortak salonun yolunu tuttu.

Konu: Geri: IV. ve V. Sınıflar Ortak 2. Ders Çarş. Ara. 30, 2009 10:58 pm

" George, dur! "

Uyandığı halde bağırıyordu. Gözlerini açarak etrafa baktı. Kimse yoktu. Ortak Salon'da tek başına yatıyordu. Kabustu resmen. George Xavier'a doğru asasını doğrultmuş bir şekilde lanet yapacaktı. Bu aralar George ile ilgili çok kabus görüyordu. Pek sık konuşmadıkları için zihni onun hakkında birçok fikir üretiyordu. Elinin üzerindeki kesiği açıklaması çok saçmaydı. Parşömen o şekilde kesmezdi. Kesin birşeyler olmuştu. Fakat George korkmaması için söylemiyordu. Ne zaman büyüdüğünün farkına varacaktı? Bu şekilde düşünerek yataktan kalktı. Kahverengi sandalyenin üzerinden kıyafetlerini alarak üzerine giydi. Ve çantasını alarak yatakhanenin kapısından dışarıya çıktı. Anna kapıya doğru koşuyordu. Acelesi var gibiydi. "Merhaba An..." diyemeden kapıyı kapatmıştı bile. Fred panoya doğru ilerleyerek ders programına baktı. Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Dersi'ni seviyordu. Richard George'un arkadaşlarından biriydi. Fred portre deliğine tırmanarak Ortak Salondan ayrıldı. Gryffindor Ortak Salonu oldukça yukarıdaydı. Hareketli merdivenlerden aşağıya inerek koridora ulaştı. Şato hayaletleri uğultu gibi bir ses çıkartarak etrafta dolaşıyorlardı. Hızla gelen hayaleti farketmemişti Fred. Hayalet Fred'e çarparak onun dengesini kaybetmesine neden oldu. Fred duvara tutunarak düşmekten kurtuldu. Koridor boyunca yürümeye devam etti. Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Dersliği'ne geldiğinde etrafta bir değişiklik farketti. Derslik Düello Salonu olmuştu. Gerçekten ilginçti. Hogwarts'ta ikinci düello salonuna gerek yok diye düşünse de gerçekten muhteşem görünüyordu. Fakat aklı hala George'daydı. Birden kitaplarını yere düşürdü. Xavier ona gülerek asasını kaldırıp kitapları havalandırmıştı. Fred kitapları alarak çantasına geri koydu. Ve Xavier'ın yanına doğru yürümeye başladı. Xavier ona neden böyle solgun olduğunu soruyordu. Fred ona doğru dönerek " Bir sorun yok merak etme. Sadece George'u merak ediyorum. Elinin üzerindeki çiziği görmüşsündür. Bana parşömen kesiği diyor. Fakat onun öyle olmadığından eminim. Daha çok bir lanet sıyırmış gibi duruyor. Ve Madam Puddifoot'tan çıkarken birlikte gördük. Kapanmış olan dükkandan tek başına çıktı. Bu işte bir gariplik var." dedikten sonra Xavier'ın tepkisini gözlemledi. Xavier konuyla yakından ilgileniyordu. Nedenini merak etse de ondan kötü birşey beklemiyordu. Profesör konuşmaya başlamıştı. Düello hakkında birşeyler söylerken Fred dikkatle dinlemeye başladı. Bu günün büyüsünün "Protego" olduğunu söylemişti profesör. Fred bu büyü hakkında bir araştırma yapmıştı. Bir kez denediğinde küçük de olsa bir kalkan oluşturmuştu. Profesörü dikkatle dinlemeye başladı. Profesör büyü hakkında bahsettikten sonra Slytherin'li bir çocuğu çağırarak dersi uygulamalı anlatmaya devam etti. Çocuğun yaptığı büyü yetersizdi. Fakat kıvılcımları oldukça yavaşlatmıştı. Xavier Fred'e dönerek düello teklif etmişti. Fred düello alanına tırmanarak Xavier'ın yanına gitti. Sırt sırta verdikten sonra on adım ileriye gittiler. Döndüklerinde selam verdikten sonra hazır duruma geldiler. Fred asasını kaldırarak "Expelliarmus" dedi. Xavier buna hazırlıklıydı. Zaten Fred yapacağından emindi. Xavier Protego ile büyüyü gönderdikten sonra Fred asasını kaldırarak "Protego" diye haykırdı. Büyü Xavier'a doğru ilerliyordu. Xavier kenara doğru çekildi. Gözlerinde bir değişiklik vardı. "Sersemlet" diye haykırarak büyüyü Fred'e yollamıştı. Fred şaşkın bir şekilde bakarken Xavier'a ne olduğunu düşünüyordu. Bu büyüyü yapmak da nereden çıkmıştı. Basit büyüler ile başlayacaklardı. Asasını sallayarak "Protego" diye haykırdı. Dev bir kalkan büyüyü içine hapsedip daha da güçlendirerek Xavier'a doğru yolladı. Xavier donmuş bir şekilde büyüye bakıyor hiçbir hareket göstermiyordu. Asasını bile kıpırdatmıyordu. Büyü Xavier'a işledi. Xavier sersemleyerek yere yığıldı. Fred büyüyü geri almak için "Ennevarte" diye haykırdı. Xavier çözülmüştü. Ayağa kalkarak şaşkınlıkla bakan öğrencilerin arasından ileriye doğru yürüyerek ayrıldı ve dersi diğer köşeden dinlemeye devam etti. Kolunu tutuyordu. Fred merak etse bile kızgındı Xavier'a. Yerine geçip diğerlerini izledi. Ödevi not aldıktan sonra önden giden Xavier'ın peşinden dersliği terketti.

Konu: Geri: IV. ve V. Sınıflar Ortak 2. Ders Paz Ocak 03, 2010 7:05 pm

Rp Out: Çok az kişi derse girdiğinden başlıklar bir hafta daha açık duracaktır.