Tuhaf Bir Veda:
Judith Renaud teyzesiyle son kez vedalaştı:
- Tu vas me manquer, ma petite... (1)
- Moi aussi tante Bertille.(2)
- Prendre soin de.(3)
- Toi aussi tante Bertille.(4)
- Je t'aime Judy.(5)
- Moi aussi tante Bertille...(6)
Judith boş kompartımanlardan brine doğru yürürken bunun tuhaf bir diyalog olduğunu düşünerek güldü.
Öyle ya, teyzesinin tüm temennilerine karşılık olarak "geri ileti" olarak adlandırılan tepkiler vermekten başka bir şey yapmamıştı. Fakat sonra farketti ki, birbirleri için hissettikleri aynı olduğundan temennileri de aynıydı. Bu da demek oluyordu ki böyle tepkiler vermesi doğaldı. Judy de bunun komik bir diyalog olduğu fikrinden vazgeçti. Sonra teyzesinin isminin kısaltılmış biçimini söylerken zorlandığını düşündü ve bunu da komik buldu. Fransız uyruklu olup İngilizce bir isim taşmak da komikti zaten. Annesinin çok sevdiği bir arkadaşının ismiydi bu. Onu bir trafik kazasında kaybettiğinde söz vermişti Dominique Renaud. Onun ismini kızında yaşatacaktı, tuttu da sözünü. Sonra Judith Seçmen Şapka'yı düşündü.
Öğrenci seçimini bir şapkanın yapması da komik geliyordu ona.Düşüncelerinden sıyrılmayı -nihayet- başardığında kitabına gömüldü. "Büyücünün El Kitabı" antikacı Nina'nın dükkanında bulmuştu onu. Oldukça eskiydi ve zırvalıktan başka bir şey değildi. Fakat yine de hoşuna gitmişti komik bir kitaptı bu. Bugün her şey komikti zaten..... ve, öyle de olması gerekiyordu. Böylesine derin bir hüzn boabilmesi için komik olmalıydı her ley... Önünde uzun bir yol vardı ve Judy seyahat etmeyi severdi, özellikle de geceleri seyahat etmekten hoşllanırdı. Nefret ettiğii bir şey versa o da seyahatte uyumaktı. Uyumazdı seyahat ettiği geceler bu yüzden. Gece sarmalar, içine çeker ve avuturdu. Bir anne gibi anlayışlı ve sevecendi.
Düşünceleri çok çabuk yön değiştiriyordu, kafası bulanıktı.
Annesini düşündü bu kez...
Ayrılıktan böylesine derin bir elem duymasında iş seyahatlerinden seyrek dönen bir baba ve yalnızca eski fotoğraflarda var olabilen bir annenin rolü büyüktü. Bu yüzden böylesine nefret ediyordu ayrılıktan Judy...
Pencereye dayadığı başını kaldırıp doşarıya baktı.
Bertille ağlıyordu. Zaten kırmızı olan yüzü iyice kızarmış bir vziyette hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Ve yağmur çiseliyordu.
Dışarıdan bakıldığında berrak ve saydam cam damlaları yanaklarında gösteriyordu şüphesiz...
Damlaları yalancı çkarmak istemedi ve ağladı. Hıçkırarak, omuzları bu hıçkırıkların şiddetiyle sarsılarak ağladı.
Ve sonra Judith Renaud hayatı boyunca hiç yaapmadığı bir şey yaptı.
Başını cama yasladı, derin bir iç çekişle gözlerini kapadı ve uyudu...
(1) - Seni özleyeceğim, küçüğüm.
(2) - Ben de Bertille teyze.
(3) - Kendine iyi bak.
(4) - Sen de Bertille teyze.
(5) - Seni seviyorum, Judy.
(6) - Ben de Bertille teyze.