| Kompartıman VII. | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Adrian Darcell
Gerçek İsim : Deniz Mesaj Sayısı : 111 Kayıt tarihi : 01/04/10 Yaş : 28
| Konu: Kompartıman VII. Cuma Haz. 18, 2010 8:12 pm | |
| Bir Eylül. Belki de koca bir yılı mutlu olarak geçirdiğim tek gün. Hogwarts Ekspresi'yle yolculuk günü, Hogwarts'ın ilk günü. Yeni hayatımın yıldönümü. Dört yıldır hep aynı heyecanla uyandığım eylül sabahı. Yine beşinci yılımda da böyle uyanmıştım. Havanın yağmurlu olması harikaydı. Yağmuru her zaman severdim, bana babamı hatırlatırdı. Uyandığımda soğuk duş iyi geleceği için kendimi banyoya attım. Duşun yarattığı etkiyle her zamankinden zindeydim. Kahverengi, dalgalı ve nasılsa hiçbir zaman karışmayan saçlarımı kuruladıktan sonra Slytherin cüppemi sırt çantama özenle koydum. Onun dışında armalı olmayan siyah eteğimi ve beyaz gömleğimi giydim. Trende hazırlanmayı sevmezdim. Sadece cüppemi trende giyecektim. Bu daha kolay oluyordu. Kahvaltı için aşağı indiğimde hizmetçilerden Martha kahvaltıyı çoktan hazırlamıştı. Benim indiğimi görünce saygıyla gülümseyip "Buyrun Bayan Laurel." dedi, baş köşede duran sandalyenin hemen yanındaki yeri göstererek. Ancak yemek yiyemeyecek kadar heyecanlıydım. "Sağol Martha. Aç değilim." derken masada duran portakal suyumdan birkaç yudum aldım. Ardından masanın başında oturan amcamın yanına gidip "Görüşürüz amca. Herhangi bir şey olursa lütfen beni haberdar edin." dedim sarılırken. "Cassidy, bu konu hakkında çok düşüncelisin! Hogwarts'ta kafanı sadece derslerine vermeni istiyorum canım." dedi amcam sert bir sesle. Bunu bir uyarı olarak algılamıştım. Ortam bozulmadan amcamı öpüp King's Cross'a gitmek için yola çıktım.
---
Şoför, beni tren istasyonuna bırakınca hemen gitti. Sanırım amcam hemen geri gitmesini tembih etmişti. İşi olmalıydı. Ben de şoför gider gitmez dokuzuncu peron ile onuncu peronun yanına gittim. Sandığımın üstünde ciyaklayan baykuşumu görenlerin beni süzmesi yeterince rahatsız ediciydi. Nasıl Muggle'lara görünmeden geçecektim ben? Bir ara susan baykuşum tekrar feryat koparmadan hızla iki peron arasındakşi duvara koştum. Geçişin verdiği garip histen sonra hemen gözlerimi açtım. Önümde duran kocaman kırmızı şeye özlemle baktım: Hogwarts Ekspresi. Üç ay bile ayrı kalmak yeterince sıkılmama neden oluyordu. Dumanları etrafı sarmış trene doğru giderken etrafıma bakınmadan edemedim. Birkaç öğrenciyi tanımıştım, benimle aynı yaşta olan Evaline, dördüncü sınıflardan Slytherinli Pennate. Diğer küçükler birinci sınıf olmalıydı. Büyük çabayla ittiğim sandığım ve baykuşumla hemen trene bindim. Henüz fazla kompartıman dolmamıştı. Yedinciyi boş görünce hemen ona girdim. Cam kenarına oturdum ve trenin kalkmasını beklerken başımı cama yaslayıp gözlerimi peronda duran anne babalara diktim. | |
|
| |
Valeria Nerissa Wesley Sihirli Yaratıkların Bakımı Profesörü
Gerçek İsim : Ebru. Mesaj Sayısı : 1504 Kayıt tarihi : 13/09/09 Yaş : 30
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (100/100) Patronus: Beyaz Leopar
| Konu: Geri: Kompartıman VII. Cuma Haz. 18, 2010 9:02 pm | |
| Her sabah olduğu gibi yine çalar saatin o lanet sesiyle uyandım. Aldığım günden beri alışamamıştım bu berbat sese alındığı ilk günden beri. Sadece üç ay duyduğum bir sese de nasıl alışacaktım oda meçhuldu. Ve hala neden onu camdan dışarı fırlatmayıp odamın en güzel köşelerinden birinde tuttuğumu bilmiyordum. Ama ilk defa bu sesi duyduğuma sevinmiştim. Hayatımın en güzel günlerini geçirdiğim Hogwarts'a gidecektim. Teyzemin katı ve sadece kendisinin uyduğu kurallardan kurtulacaktım. Her ne kadar üstüme gelmediğini iddia etse de bu tamamen yalandı. Beni sevdiğini inkâr edemezdim ama fazla kuralcı ve gerektiğinden fazla üstüme düşüyordu. Bu yüzden bir Eylül günü benim sadece Hogwarts'a gidişi değil aynı zaman bu evden, abartı ilgiden ve saçma kurallardan kurtuluşu da simgeliyordu. Yataktan kalkıp kendimi banyoya attım. Soğuk bir duş aldıktan üstüme bir şeyler geçirip bavulumu aldım. İstemeyerekte olsa aşağıya indim bavulumu merdivenlerden sürüyerek. Adımımı attığım anda teyzemin cırtlak, ince sesini duydum. "Carlen. Tatlııım. Kahvaltı yapmadan çıkmamalısın." Neden bir türlü onunla yaşamaya alışamıyordum? Ve neden ona aveda lanetini göndermek istiyordum? Bunları düşünmeyi bırakıp tatlı, cici kız moduna girip "Canım istemiyor teyzeciğim. Hem biran önce çıkmalıyım. Trene son anda yetişmek istemem." dedim. Pek onaylar gözlerle bakmasa da "Tamam ancak bir şartım var." dedi. Ah olmasa şaşardım zaten. Ne istiyordu acaba? Söylemesini istediğimi anlaması için kafamı evet dinliyorum anlamında salladım. "Seninle geleceğim." dediği anda "Hayır!" diye sert çıktım. Fazla sert olmuştu galiba. "Yani tek başıma gidebilirim. Senin gelip kendini yorma." diyerek toparlamaya çalıştım. Evet gelmemesi sağlamıştım. Gelipte bana orda dört - beş yaşlarındaymışım gibi muamele etmesini kaldıramazdım.
----
İstasyona yerleşmiş olan bu kokuyu seviyordum. Pek hoş kokmuyordu aslında ama evdeki hala ne olduğunu çözemediğim oda kokusundan daha iyiydi. Dokuzuncu perona doğru yürüdüm. Dokuzuncu ve onuncu peronu gösteren tabelaların olduğu duvarın karşısında durdum. Baykuşum Pepuk'e sessiz olmasını söyledim. Ve duvarın içinden geçip dokuzçeyrek peronuna giriş yaptım. Hogwarts'a gidecek olan trenden çıkan beyazla gri arasında bir renge sahip olan duman sarmıştı burayı. Her yer öğrenci kaynıyordu. Ve çoğunun annesi - babası da vardı. O an anne ve babam geldi aklıma. Beni buradan uğurlamayı ne kadar istiyorlardı kim bilir. Gözlerimin dolduğunu hissettim. Hemen gözyaşlarını sildim. Artık trene binmeliydim. Yoksa tren gidecekti bende arkasından el sallayacaktım. Binip boş kompartıman aramaya başladım. Kalabalık ortamları sevmiyordum. Ve dolu bir kompartıman varsa orayı Gryffindorlular işgal etmiş demektir. Aydınlık bende alerji yaptığı gibi o tarafta olanlarda aynı etkiyi yaratıyordu. Kafa dinlemek istiyordum. Ve bulmuştum sanırım. Sadece bir kişi vardı. Slytherinliydi hemde. Gözüm bir yerden ısırıyordu kendisini ama adını hatırlayamamıştım. İçeriye de damdan düşer gibi dalmak olmazdı. "İzin varsa girebilir miyim? Gryffindorlular tüm kompartımanları doldurmuşlar. Kuş sürüsü gibi hep birlikte geziyorlar nedense artık." dedim gülümseyerek. Olumlu cevap alacağımı emindim. Ama kibarlık işte. En saçma durumlarda ortaya çıkmayı biliyor. | |
|
| |
Adrian Darcell
Gerçek İsim : Deniz Mesaj Sayısı : 111 Kayıt tarihi : 01/04/10 Yaş : 28
| Konu: Geri: Kompartıman VII. C.tesi Haz. 19, 2010 12:27 am | |
| Etrafta çocuklarına sımsıkı sarılıp trene bindiren babalara bakmaktan kendimi alamıyordum. Babamın annem gibi bir kadın yüzünden kaçak olarak yaşaması, oradaki annelere ise tiksintiyle bakmama neden oluyordu. Gözlerim küçük sevgi gözlerini izlerken kompartımanın kapısı açıldı ve zarif bir ses "İzin varsa girebilir miyim? Gryffindorlular tüm kompartımanları doldurmuşlar. Kuş sürüsü gibi hep birlikte geziyorlar nedense artık." dedi. Son sözü hoşuma gitmişti. Kafamı kapıya çevirdim. Sanki bir yerden tanıyordum. Ravenclaw'lu olduğu belliydi. Siyaha yakın kahve saçları dalgalıydı. Doğuk bakışlı gözlerinin kahvesinde içtenlik vardı. Fazla uzun değildi ve zayıftı; ama hala çıkaramamıştım. Belki de birkaç kez aynı derse girmişizdir. Kızın gülümsemesine karşılık vererek "Ne beklersin ki onlardan? Gel otur. Normal birilerini görmek güzel." dedim. O Gryffindorlular hakkında güzel muhabbetlerimiz olacakmış gibi hissettim. "Aslına bakarsan seninle karşılaşmak iyi oldu. Ben Cassidy. Cassidy Laurel." dedim. Belki soyadımdan çıkarabilirdi. Kızın beni tanımasını beklerken ben de onu inceliyordum. Bir kez görmüş olamam. Kesinlikle önemsemem gerekirdi. Yoksa aklımda bile kalmazdı. Ama yanımda ne yapmış olabilirdi ki bu kadar beynimi zorluyordu. Kıza dikkatle bakarken rahatsız olabileceğini düşünüp kafamı tekrar cama dayadım. Tren hala kalkmamıştı.
Out: Biraz kısa oldu kusura bakma :/ | |
|
| |
Valeria Nerissa Wesley Sihirli Yaratıkların Bakımı Profesörü
Gerçek İsim : Ebru. Mesaj Sayısı : 1504 Kayıt tarihi : 13/09/09 Yaş : 30
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (100/100) Patronus: Beyaz Leopar
| Konu: Geri: Kompartıman VII. C.tesi Haz. 19, 2010 12:48 am | |
| Ben kapıda onun vereceği cevabı beklerken o beni süzüyordu. Bariz belliydi. Onunda gözü beni bir yerden ısıyor olabilirdi. Koskoca okulda birbirimize rastlamışızıdız veya aynı derse girmiş olabiliriz. Geçen sene ki şu ortak iksir dersinde görmüştüm belki de. Ama emin olamıyordum bir türlü. Bu kızla aramızda bir bağ vardı ama neydi. Bende onun yüzüne odaklanmış bakarken sessizliği "Ne beklersin ki onlardan? Gel otur. Normal birilerini görmek güzel." dedi. Normal? Ve Ben? Kimse benim için bu kavramı kullanmamıştı. Ben bile adımın yanına yakıştıramıyordum bu sıfatı.Yüzümde şapsal bir gülümseme belirdi. Kafadegi birisine benziyordu. Rahat rahat muhabbeti edilecek birisi gibiydi. Ve en önemlisi Slytherinliydi. Bu binayı ve binanın öğrencilerini seviyorum. Kızlar yatakhanesi ne kadar eğlencelidir diye düşünmüşümdür hep. Herkes karanlık tarafta yer alan şımarık bir grup genç kız. Ama bizim yatakhane ise tam tersi. Kimin ne olduğu belirsiz. Ve inek gibi pinekliyorlar hep. Çok az eğlenilecek kişi sayısı. Benim aklımda bunlar varken o "Aslına bakarsan seninle karşılaşmak iyi oldu. Ben Cassidy. Cassidy Laurel." dedi. İsmi de tanıdık geliyordu. Gerçekten meraklanmaya başlamıştım. Bu kızı nereden tanıdığımı. Bu sarı veya açık kumral saçların, etkileyici gözlerin sahibi kimdi? Ben nereden tanıyordum onu. Çığlık atacaktım neredeyse "Heeey. Bu kızı nereden tanıyor olabileceğim hakkında bir fikri olan var mı?" diye. Beni tekrar süzdüğünü fark ettim. Oda aynı şeylerden müzdaripti herhalde. Benim bunu fark ettiğimi anladı sanırım kafasını cama çevirdi. Bir şey unutmuştum. Ben bir şey söylememiştim. Ah ... Evet kızı nereden tanıyor olabileceğimi düşünürken kendimi tanıtmayı unutmuştum. "Carlen. Benim adımda Carlen Gatés. Kaçık teyzesinden kaçmak için fırsat kollayan çatlak oluyorum." dedim garip bir yüz ifadesi takınarak ve ellerimi garip bir şekle sokarak. Kendim hakkımda neden böyle bir şey söylemiştim. Ve neden böyle bir şekle girmiştim. Deli olduğumu düşünmezse iyiydi. Hoş okulda kaçık teyzemin namını duymayan yoktu. Onunda bundan haberi vardı büyük ihtimalle. Ama kollarımın duruş şekli ve yüzümdeki aptal ifade de neyin nesiydi? | |
|
| |
Adrian Darcell
Gerçek İsim : Deniz Mesaj Sayısı : 111 Kayıt tarihi : 01/04/10 Yaş : 28
| Konu: Geri: Kompartıman VII. C.tesi Haz. 19, 2010 1:19 am | |
| Hala hareket etmemiş trenden dışarıyı izlerken, kafamda bir sürü anı dolanıyordu. Karşımda oturan kızı tanımaya çalıştığım, içinde Ravenclaw'luların olduğu bütün anılar. Önemli biri olmalıydı. Önemsemesem asla hatırlamazdım. Hem Gryffindor'lara laf ettiğine göre yoldaşlık tarafında değildi. Tarafsız gibi aptal bir görünümü de yoktu. Büyük ihtimalle aynı taraftaydık. Hem olmasak benimle aynı kompartımanda yolculuk etmek istemezdi. Okulun deli karanlık kız topluluğundandım. Çatlak işlere bulaşan psikopat arkadaşlar. Arkadaş. Bu kelime Hogwarts'a olan özlemimi arttırmıştı. Beynimde cirit atan bu düşünceleri kompartımanda yankılanan bir ses bozdu. "Carlen. Benim adımda Carlen Gatés. Kaçık teyzesinden kaçmak için fırsat kollayan çatlak oluyorum." Bu ses, aslında onu düşündüğüm halde biranlığına varlığını unuttuğum biri olduğunu hatırlattı bana. Carlen mi? Aslında isim tanıdık geliyordu. Garip bir şekilde kıza karşı bir sıcaklık hissettim. Belki de o garip el hareketleri komik gelmiştir; gülümsedim. "Kaçık teyze mi? Her neyse. Memnun oldum Carlen. Aslına bakarsan gerçekten de çatlaksın, benim gibi. Sanırım seninle Hogwarts'ta da görüşeceğiz. Tabii istersen." dedim. Yüzümde anlam veremediğim, garip, şapşal bir gülümseme vardı. Beni biri görse 'Okulun en soğuk Slytherin öğrencisi gülümsüyooor!' diye ciyaklardı. Gülümsemem; yerini trenin sarsılıp harekete geçmesiyle heyecanla karışık bir mutluluğa bıraktı. Yüz ifadem kesinlikle heyecanlıydı. Carlen'e baktım. Kaçıncı sınıf olacağını sormamıştım. Aslında önemsizdi. Eğlenceli olması yeterdi; ama merakıma yenik düştüm. "Şey ben bu sene beşinci sınıfta okuyacağım. Sen?" dedim gülümseyerek. Cevabı beklerken işaret parmağımda takılı olan zarif ve gümüş yüzüğün üzerine yerleştirilmiş siyah taşın içindeki 'L' harfine bakıyordum. | |
|
| |
Valeria Nerissa Wesley Sihirli Yaratıkların Bakımı Profesörü
Gerçek İsim : Ebru. Mesaj Sayısı : 1504 Kayıt tarihi : 13/09/09 Yaş : 30
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (100/100) Patronus: Beyaz Leopar
| Konu: Geri: Kompartıman VII. C.tesi Haz. 19, 2010 7:35 pm | |
| Gülümsemişti. Belki de içten içe kahkaha bile atıyor olabilirdi de bana masum bir gülümsemeyle tepki veriyor gibi göstermişti. Teyzemin kaçık olduğunu söylediğimde şaşırmış olmalı ki "Kaçık teyze mi?" diye tepki vermişti. Lafının devamını getirmek için "Her neyse. Memnun oldum Carlen. Aslına bakarsan gerçekten de çatlaksın, benim gibi. Sanırım seninle Hogwarts'ta da görüşeceğiz. Tabii istersen." dedi. Ah bir çatlak daha. Hogwarts'ın adını Çatlaklar Büyücü Okulu olarak değiştirmek lazımdı. Okulda bir tane normal yoktu. Yoksa ben mi hep onları buluyordum. Çelişkili ve gereksiz bir konuydu. Henüz ben kendisinin bir çatlaklığını görmemiştim ama ilerde büyük ihtimalle görürdüm. Bense kendimi bulunduğum her yerde belli ediyordum. Ben buyum diyordum. Şekil A'da olduğu gibi. Az önce yaptığım şey. Dışardan bakınca kendisi akıllı, usturuplu, normal biri gibi duruyordu oysa ki. Sessizliği yine o bozdu "Şey ben bu sene beşinci sınıfta okuyacağım. Sen?" diyerek. Bingo. Bendende büyükmüş. Bir yaştan bir şey olmazdı herhalde. Aaa ezik ezik diyecek hali yoktu herhalde kaçıncı sınıfta olduğumu öğrenince. Bu tür hareketleri dört - beş yaşındaki çocuklar bile yapmıyorlardı artık. O yapacak değildi. Ben olsam yapmazdım daha doğrusu. Karşımdakinin de bunu yapmayacağını umuyordum. "Ah lanet. Büyüksün benden. Dördüncü sınıf olma onuruna eriştim bende. Alt tarafı bir yaş büyüksün." dedim. Nasıl bir tepki vermiştim konuşmamın başında. Herhalde aramızda beş - altı yaş var sandı ilk başta. Tabii dışarıdan bakınca pek mümkün gözükmüyor bu. Bir an içimden soytarılık yapasım geldi. Yüzümü asıp "Beni ezmezsin dimi abla? Bak duygularım incinir he." dedim ince bir ses tonuyla. Bu rezil lafı söyledikten sonra güldüm. Yine bir sessizlik olmuştu. Trende "Kompartımandaler huşû içinde otursunlar." gibi bir anons yapılmıştı da bizde buna uyuyorduk adeta.
| |
|
| |
Adrian Darcell
Gerçek İsim : Deniz Mesaj Sayısı : 111 Kayıt tarihi : 01/04/10 Yaş : 28
| Konu: Geri: Kompartıman VII. C.tesi Haz. 19, 2010 9:21 pm | |
| Gözlerim yüzüğümü incelerken Carlen'in ani çıkışıyla birden irkildim. "Ah lanet. Büyüksün benden. Dördüncü sınıf olma onuruna eriştim bende. Alt tarafı bir yaş büyüksün." Ne yani? Bir yaş için mi bu kadar endişlenmişti. Önemsizdi. Zaten benimle yaşıt fazla arkadaşım yoktu. Ya küçük ya büyük olurlardı.
Bugün gerçekten diğer eylül sabahından farklıydı. Belki de ilk defa birine bu kadar içten gülümsüyordum. Yüzümdeki gülümseme Carlen'in "Beni ezmezsin değil mi abla? Bak duygularım incinir he." demesiyle yerini kahkahaya bıraktı. Carlen'de kendine gülmüş olmalıydı. Yüz ifadesi gülünmeyecek gibi değildi. Benim kahkahamdan sonra kısa bir sessizlik oldu ve bu sessizliği bozan ne ben ne de Carlen oldu. Trenin içinde bir ses yankılandı, kalın bir erkek sesi: "Kompartımandakiler huşû içinde otursunlar." Aslında biraz önceki gülüşümüz üzerine olan sessizlik tamda bu sesin istediği gibiydi. Bu sesten sonrada küçük bir gülümseme belirdi yüzümde. Ardından Carlen'e dönüp "Cüppemi giymeliyim." dedim ve kalkıp sırt çantamdan Slytherin cüppemi giydim. Yerime otururken "Bana abla demek gibi bir hatada bulunmayacaksın elbette." dedim. Sonra ayaklarımı koltuğa doğru çekip bağdaş kurdum. "Hem biliyor musun? Benim pek yaşıt arkadaşım yok." dedim ve kısa, tiz bir kahkaha attım. Tren ise sarsıla sarsıla Hogwarts'a gidiyordu. | |
|
| |
Valeria Nerissa Wesley Sihirli Yaratıkların Bakımı Profesörü
Gerçek İsim : Ebru. Mesaj Sayısı : 1504 Kayıt tarihi : 13/09/09 Yaş : 30
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (100/100) Patronus: Beyaz Leopar
| Konu: Geri: Kompartıman VII. C.tesi Haz. 19, 2010 9:57 pm | |
| Az önce içimden geçirdiğim anons bir anda gerçeğe dönmüştü. Duymuşlarmıydı beni? Yoksa aklımda geçirdiğim şeyler gerçek mi oluyordu? Tamam bir büyücü olabilirdim ama bunuda yapabilecek değildim herhalde. Kafamda bu soru işareti fink atarken Cassidy "Cüppemi giymeliyim." diyerek bana da yapmam gereken birşeyi hatırlattı. Belki daha sonra yapardım. Hogwarts'a geldiğimizde iki dakikada geçirirdim cüppemi üstüme. Cassidy hemen cüppesini üstüne geçirdi otururken bana gözdağı verircesine "Bana abla demek gibi bir hatada bulunmayacaksın elbette." dedi. Böyle birşey yapacak değildim elbette. Belki ara sıra onu gıcık etmek için yapabilirdim bunu. Ve ondan gelecek olan sert bakışlara marus kalabilirdim. Bunu daha sonra düşünecektim. Lafına devam etmek istercesine "Hem biliyor musun? Benim pek yaşıt arkadaşım yok." dedi. Hım ... Benimde pek arkadaşım olmadı. Aynı durum söz konusu değildi ancak aynı gibi duruyordu. Ne saçmalıyordum ben. Benim arkadaşım olmamıştı. Onun ise onunla yaşıt olan bir arkadaşı olmamıştı. Kendime muggleların deyimiyle dert ortağı arıyor gibiydim. Bir şeyler söylemeliydim. Hemde tüm söylediklerine cevap olacak olan bir şeyler. Kafamda söyleyeceğim şeyler tasarlayıp söyleyiverdim. "Aslında bende sana o şekilde seslenmek istiyordum. Ama yaşamak istiyorsam söylememem en iyisi." dedim sırıtarak. Umarım şaka yaptığımı anlamıştır. Lafımı devam ettirdim. "Arkadaşlık mevzusuna gelirsem; bende seninle aynı durumda sayılabilirim. Pek benimle aynı yaşta olan arkadaşım yok. Aslında Ravenclaw'da kimin hangi tarafta anlamak zor oluyor. O yüzden kendi binamdan pek arkadaşım yok. Bir kendimden büyüklerle takılmayı seviyorum. Daha oturaklı tipler oluyorlar. Hoş yeni arkadaş edinmeye seven bir tipte değilim babamla annem öldüğünden beri pek içine kapanık birisi oldum. Teyzem sağolsun hayatımın büyük bir kısmını psikologlara dert anlatarak geçirdim. Sonuç olarakta bu hale geldim." Kendim hakkımda fazla ayrıntı vermiştim galiba. Hemde bir solukta. Söylediklerimi tekrardan gözümün önüne getirince ne kadar çok konuştuğumunda farkına vardım. | |
|
| |
| Kompartıman VII. | |
|