--İhtiyaç Odası--

Konu: --İhtiyaç Odası-- Salı Ara. 15, 2009 6:54 am

Müdürün sıkıcı konuşması bitip öğrenciler yatakhanelerine yollandığında Ventus Rawenclaw masasından kalkıp Slytherin masasına doğru baktı. Securis'e başıyla onay verip aynı yolla cevap aldığında oyalanmadan büyük salonun çıkışına yöneldi. Salakça olan düzene kapılmış yatakhanelerine giden veletlerin yanından hızlıca geçip merdivenleri ona öğretilen çeviklikle çıkarken kafasında o anki ihtiyaçlarını sıralıyordu bile. Sonunda insan kalabalığının azaldığı koridorlardan geçip ıssız İhtiyaç odası koridoruna geldiğinde o bilindik taş duvarın önünde durup ellerini duvara bastırdı. Hogwarts'ın bu gariplikleri çoğu insana müthiş gelebilirdi belki. Bir Sangurise göre sıradan büyüden ibaretti. Securis'i beklemenin sıkıcılığını yavaş yavaş hissetmeye başlarken sık sık kordidorlardan gelen ayak seslerini dinliyordu dikkatle. İçerde bekleyebilirdi. Fakat Securis'e bunun hakkında bir bilgi vermediği için kuzeninin onu bulması imkansız hale gelirdi. Biraz sonra şölende pek fazla bir şey yemediğinden gelen açlık duygusunu da kafasındaki ihtiyaçlarının arasına eklerken koridorun sonundan gelen ayak seslerini duydu. Hogwarts merdivenleri gerçekten çok ses çıkarıyordu...

Mesaj Sayısı : 29 Kayıt tarihi : 09/12/09

Securis şölenin başlamasını beklerken eşcinsel müdür yine birşeyler zırvalıyordu.Genç büyücü esnemesini bastırarak kafasını gümüşi işlemeli masa örtüsüne bastırarak bir süre öylece kaldı.Etrafında çıkan şapırtılardan sonunda yemeğin başladıgını anlamıştı.Kafasını kaldırıp el yakınındaki patates tabagını kendisine dogru çekerken karşısında oturan birinci sınıf bir veledin heyecanla kasılmış yüzünü ve havada asılı kalan çatalını fark etti. " Masada onca şey varken pantolonumun altında sakladıgım sosimi yemek istemezsin ha? " Diyerek tısladı. Küçük kız kıpkırmızı kesilerek kendini büzmeye başladı. Securis tabagının yarısına geldiginde kız neredeyse buharlaşmıştı.Yeni dönem Sec için pek birşey ifade etmiyordu.Seherbazlarla olan anlaşma konusu içini rahatlatmaktan çok ona bir sevinç vermişti. Babasını daha çok görebilecekti. Teknik açıdan babasının bürosu seherbaz bürosundan kat ve kat rütbeliydi.Bitirdigi tabagı önünden ittirerek bir bardak balkabagı suyu doldurdu.Sol eliyle altın sarısı saçlarını düzeltip Raw masasına dogru baktı.Kuzeni Ventus kendi çapında oyalanıyora benziyordu.

Sonunda masadaki yiyecekler ortadan kaybolmuştu.Cübbesini çekiştirerek düzelten Sec ayaga kalkıp binalarına gitmeye calısan kalabalıga katıldı.Sol elini cebine sokup sakin adımlarla yürürken iç cebindeki hafıza kartını düşündü. Ventusla olan planı tutarsa bu gece Slytherin ortak salonuna çok geç saatlerde gidecekti.Bunu düşünmek bile onu esnetmeye yetmişti.Sag elinide pantolonunn cebine sokarak ana salondan zindanlara inen kapılara dogru ilerledi. Yakınındaki bir tabloyu inceliyormus gibi yaparak zaman kazanmalıydı. Tabi seçtgi tablo sigiller içerisinde kalmıs yarı cıplak bir kadın olunca pek uzun süre dayanamadan birinci kat mervivenlerine dogru ilerledi. Bir grup gryffindor onun yanından geçerken pis pis bakma çabasına girişmişlerdiki. Securis onlara dogru dönüp bir kaşını kavaya kaldırdı.Bunların sorunu neydi? Yıllardır aynı simalarla karşı karşıya olmalarına ramen sürekli bir tatil dönemi boyunca olan değişimlerden bahsedip durmak onlar için eglenceli olmalıydı.Sec üçüncü kat merdivenlerine dogru devam etti.Ve sonunda düzlüğe çıktıgında ilerideki Ventusa dogru ilerleyerek konustu. " Evet kuzen , herşey planlandıgı gibimi? ". Sözleri sona ererken umursamaz bakışları henüz hiçbir şey gözükmeyen boş duvara dogru kaymıştı.

Konu: Geri: --İhtiyaç Odası-- Salı Ara. 15, 2009 7:42 am

Ayak sesleri gittikçe yükselip kordiorun başında Securis belirdiğinde Ventus'un suratında "Nihayet" diyen bir ifade vardı. Bir profesöre yakalanmadan şu işi hallederlerse gerçekten müthiş olucaktı. Sakin adımlarla kuzeninin ona doğru yürüyüp sorduğu sorusuna gülümserken cevap vermeden önce koridorun iki ucunu kontrol etmeden duramadı. "Sanırım öyle, kuzen. Tek yapmamış gereken denemek. Ek ihtiyaçları da unutmayalım ama." Gülümseyerek taş duvardan uzaklaşıp kuzenine baktı. "Öyleyse başlıyorum kuzen."
Ventus gözlerini kapatmadan önce Securis'inde gözlerini kapattığını gördü. Odanın karşısında ileri geri yürümeye başlarken kafasının içinde ihtiyaçlar sıralanıyordu. "Wow oynamak için bir yere ihtiyacımız var. Rahat olup bir şeyler atıştırabileceğimiz, müzik dinleyebileceğimiz bir yer. Wow oynamak için bir yere ihtiyacımız var."
Odanın önünden son kez geçip gözlerini açtığında Securis'in çoktan duvarda beliren kapıya baktığını gördü. Pis bir sırıtışla kuzenine göz ucuyla bakarken yarınki derste uyuklayacağını artık biliyordu. Kapının tokmağına doğru uzanıp kuzenine baktı. "Her şey planlandığı gibi, kuzen." Tokmağı sıkıca tuttu ve çevirdi. Yavaşça kapıyı açarken karşılaşacakları manzarayı şimdiden hayal edebiliyordu...

Mesaj Sayısı : 29 Kayıt tarihi : 09/12/09

Sec gözlerini kapatıp ihtiyaclarını sıralamaya başlamıştı.Birkaç saniyenin ardından gözlerini açtıgında karşısında beliren kapıyı fark etti. Gözleri bir an zaferle parıldarken ilk adımı atmıştı bile. " Druid karkaterim yetmiş dokuzda kaldı kuzen çabuk olalım. " Diyerek heyecanla kapıyı açtı.İçerisi siyah duvarlar ve tavanın harika bir görüntü sergiledigi , puflar ve minderlerle bezenmiş bir odaydı.Siyah duvarlar bilgisayarların ekranlarının parlamamsı içindi.İlerideki yeşil ve mavi minderlerin üzerinde iki laptop duruyordu.Sec kapı girişindne çekilip kuzeninin geçmesine izin vererek odadaki diger şeyleri incelemeye koyuldu. Bilgisayarların hemen yanında birkaç şişe meşrubat ve birkaç tabak kanepe vardı.Ve duvara monte edilmiş gibi gözüken kocaman bir müzik seti.Ventusun bilgisayarlara dogru ilerledigini fark eden Securis sag elini iç cebine attı.Bir sigara tabakası ve hafıza kartını tek tek dikkatle kuzenine fırlatırken bir yandanda müzik setinin kumandasını arıyordu.Müzik setinin kumandasını ayakalrının dibinde oldugunu görünce egilerek onu yerden aldı ve oldugu noktadan kendini minderlere fırlattı.Okulun son gününe akdar burada yaşayabilirdi.

Birkaç dakika sonra hafıza kartından bilgisayarlara atılan Wow setup açılmış gereksiz patchler indiriliyordu.İhtiyaç odasının mahiretindenmidir bilinmez internet yediyüz kb ile çatır çatır çalışıyordu.Securis çenesini sıvazlayarak .' Herhalde oniki megabit felandır ' diye düşündü. Müzik setinde Black Sabbath çalmaya başlamıştıki Sec'n önü kanapelerin artıgı olan kürdanlarla dolmustu. " Aslında sene sonuna kadar değilde. Sonsuza kadar böyle yaşayabilirim. " Sırıtarak üzerindeki cübbesini cıkartmaya başladı.İçerisinin sıcaklıgı pek fazla değildi ama o skill atarken rahat olmalıydı. Cıkattıgı slytherin cübbesini özenle minderlerden birinin üzerine bırakarak sigara tabakasına uzandı.Bir sigara çıakrtıp agzına koyduktan sonra bir tanede Ventus'a fırlattı.Patchler bitmiş olmalıydı -Play- tuşu aktif olmustu. Sigarasını asasıyla yakıp kuzeninin ekranına bakmak için hafifçe egildi.

Konu: Geri: --İhtiyaç Odası-- Salı Ara. 15, 2009 8:51 am

Oda kusursuz hazırlanmıştı. Duvarların siyah olması, rahat minderler ve Ventus'un istediği atıştırmalıklar. Ventus daha iyisinin olacağını sanmıyordu. İhtiyaç odası gerçekten iyi hizmet ediyordu. Pirinç tokmaklı kapıyı arkasından kapatıp kapının sürgüsünü çekti. Arkasını döndüğünde Securis'in müzik setinin kumandasını aradığını gördü. Evet bir müzik seti de vardı. Bilgisayarlara ilerleyip mavi mindere kendini bıraktı. Kendi laptop ını kurcalamaya başlarken kulağına gelen Black Sabbath ile eğlenircesine kuzenine döndü. "Altta Winamp açıkken bu pc lerin kasıcağını hiç sanmıyorum kuzen." Sesindeki eğlenti üst boyuttaydı. Kuzeninin attığı sigarayı yakalayıp ağzına koyarken hayvan gibi patch 2 dakikada inmişti. "Şu muggle'lar işlerini biliyor kuzen. Şimdi bu internet hızıyla ne raid yapılır." Aklından geçen tost düşüncesiyle yanında beliren bir tabak tosta bir süre baktıktan sonra sırıtarak tostu aldı ve büyük bir ısırık aldı. Ağzındakini yutup dişlerinin arasında kalan sucuk parçası ile kuzenine sırıtırken Securis gibi Ventus da sonsuza dek burada yaşayabileceğini düşünüyordu. Sırf merakını gidermek için masaüstündeki Bilgisayarım simgesine sağ tıklayıp özellikler diyen Ventus karşısına çıkan ekrandaki sayılara bakarken adeta mest oldu. Sadece 1 TB RAM yazısına dikkatle bakıp pencereyi kapattı ve Securis'e döndü. "Seni uyarıyorum kuzen. Donanıma sakın bakma!" Asasını çıkartıp ağzındaki sigarayı yaktı ve derin bir nefes çektikten sonra Securis'in yanındaki küllüğe koydu. Yan taraftaki kolayı açıp Securis'e döndüğünde içinden kahkaha atmak geliyordu. "Fullayımmı?" dedi alayla. Securis ise çoktan wow u açmış account ismi ile şifresini hatırlamaya çalışıyordu...

Mesaj Sayısı : 29 Kayıt tarihi : 09/12/09

Securis açılan oyun ekranında kullanıcı adı kısmını yazmaya başladı. - Raistcan666 - şifresini düşünmek için bir an duraksadıgında solunda ki mesrubat şişesini fark etti.Ventus fullamak istiyordu. Sag tarafıda gözüne ilişen büyük boy bir pepsi bardagını ona dogru uzatarak agzındanki sigaranın küllerini saçarak konustu. " Fulla.. ". Bu esnada oyuna girmiş karakterini Stormwindteki kuşçuya dogru ilerletiyordu.Mugglelar gerçekten işini biliyordu.Tam bu esnada oyundaki general chat kısmındaki bir yazı dikkatini çekti.Cümle türkçeydi. Securis bunu anlyamasada Ventusa dogru dönerek. " Dtp kapatıldı. Kekolara kafam girsin? Türkler bu server'a geldiklerinden beri huzurumuzu kaçırdılar. " Diyerek agzındaki sigarayı küllüge bıraktı. Kolasını kafasına dikip bir seferde bitirdi ve boş bardagı Ventusa dogru uzattı.

Karakteri -Dark Portal-a dogru bir hipogrif üzerinde yol alrken oda - alt & tab - yaparak bilgisayarın masaüstüne geçti.Birkaç kere sagtık yapıp yenile dedikten sonra bir internet explorer sayfası açarak maillerini kurcalamaya başladı.E-baydaki katanaların fiyatlarını incelerken bir yandanda Ventusun ekranına bakıyordu.Cüce karakterin kısa bacakalarına küçümseyerek baktıktan sonra tekrar - alt & tab - yaparak oyununa döndü.Sol alttaki bildirgeçte gördüğü şey üzerine kalp atışları hızlanan Securis kuzenine dönerek neşeyle bagırdı." Galadriel85 online oldu ! " Hemen Galadrielin ismine çift tıklayak bir selam geçti.Gerçekten egleniyordu.Küllükteki sigrasını alıp derin derin körüklemeye başladı.

Konu: Geri: --İhtiyaç Odası-- Salı Ara. 15, 2009 10:20 am

Ventus cuce karakteri ile Stormwind deki bankadan çıktığında kuşçuya doğru gidicekti ki sol alttaki türkçe cümleyi gördü. "Haklısın kuzen. Oynamayı da bilmiyorlar zaten." diyerek Securis'e katılırken yine sol altta birden çıkan sarı yazıyı gördü; Stormwind is under atack. Stormwinde saldırıyorlardı. Akıllarını kaçırmış olmalıydılar. Keçi bineğine binip hızlıca stormwind girişine gittiğinde lvl 80 7 kişilik bir horde takımıyla karşılaştı. "Geri gel kuzen. Et var et. Orc ve öküz eti." Bineğinden inip örümcek petini orc lardan birine yollarken bir yandan da tüfeği ile multi shot atıyordu Ventus. Stormwind guard ları tek tek ölürken şehirden yenileri geliyor ama yinede savaş kaybediliyordu. Ventus pis bir critical vuruşla 900 vurdu ve ilk orc öldü. Ventus'un peti Sipaydir da savaşa devam ederken şehirden yeni destek geldi. Ventus Bestial Wrath basıp Sipaydir'ı coştururken üzerine Mend Pet basıp petine heal vermeyi de ihmal etmedi. Mage lerden birinin Ventus'u kurbaya çevirmesi üzerine pis bir küfür sallarken Ventus peti mage e yolladı. "Hemen gelmessen burayı kaybedicez kuzen." Durum içler acısıydı. Şehrin içindeki herkez savaşa geliceklerine kuşçuya gidiyor bir an önce şehirden ayrılmaya çalışıyorlardı. Alliance lar birlik olmayı neden öğrenemiyordu?

"Ben diyorum işte sana kuzen. Horde açıcaktık zamanında. Ne varsa horde larda var. Adamlar biliyor işlerini." Arkasından beliren bir rogue tarafından öldürüldüğünde mezardan ruhu ile koşmaya hazırlanıyordu ki ekranda cesetinin üzerine bir ışık parladı. Ventus şaşkın suratla Securise sorgulayıcı bir bakış fırlattığında ekranına gelen Ressurect'i kabul ediyormusun yazısı ile birlikte resi kimin attığını yazan pencereyi henüz görmemişti...

Mesaj Sayısı : 29 Kayıt tarihi : 09/12/09

Securiste türkleri hiç sevmiyordu.Gerçekten kötü oyunculardı.Ventusun sitemlerine. " Aynen aynen. "Diyerek karşılık verdi. Securisin kadarteri Zulfar -Burning Templess- üzerinde karga formunda boş boş uçarken genç büyücünün gözleri kesmek için horde arıyordu.Yüksek bir yamacın üzerine konup kendine - Mark Of The Wild - ve - Thorns - atıp Ventusa döndü.Stormwind'e bir horde saldırısı ha? Şu salyalı herifler yine bir - For The Horde - görevi yapıyor olmalıydılar.Securis Shagrattan City'e giden taşına tıklayıp teleport anını beklerken sönen sigrasını amansızca küllüğüne bastırdı. " Dayanmaya çalış. " Dedi kuzenine bakmaksızın. Sesi ciddi çıkıyordu. On saiye sonra oyun içersiindeki geniş holde Stormwind portalına dogru ct formda koşuyordu.

İnsanların ana şehrindeki büyücülük külesinde respawn olmuştu.Kapının önüne çıkana kadar bineğe binemeyecegini biliyordu.Hemen kar panteri formuna geçip %180 sprit skillini bastı.Bir saniye sonra kapıda siyah kaplanına binmişti.Sırtındaki Uniqe asası ihtişamla parıldarken Sec bir anlık gülümsedi.Ahtarın yanından geçerken Ventusun ölğünü anladıki ona parti teklifi yollamayı unutmuştu.Kestirmeden gitmek için su kanallarından birinin içine zıpladı. Kaplanının geniş pençeleri oraya baglamış bir kayıgın zemininden sekerek cüce karakterin on adım gerisine düştü.Securis binekten inerek combat içerisinde başabilecegi taşlı hayata kaldırma büyüsünü cüceye uygulamıştı. Yüzüne yerleşen çarpık gülümsemeyle beraber bagırdı. " Darrnasus ve Arcdruid için ! " Mor ve beyaz karışımı bir leopara dönüşen Zulfar hızla en yakındaki Tauren Shaman'n üzerine atlarken Securis magle skillini inegin sırtına indirmişti.Bersekrk basmasıyla beraber ardı ardına magle yadıran Securis onlara bakan Taureni yere sermiş ve kuzeninin karakterine brkaç zamanlı heal atmıştı. " Kalk bakalım Ironforge çocugu , temizlememiz gereken bir kraliyet salonu var. " Diyerek sigara tabakasından bir sigara daha alıp agzına koydu.Hordelar kralın yanına giden salonda hızla ilerlerken gözden kayboldular.

Konu: Geri: --İhtiyaç Odası-- Salı Ara. 15, 2009 7:07 pm

Fred konuşmadan sıkılmıştı. Bir an önce bu saçma konuşmanın bitmesini istiyordu. Ve sonunda Alec konuşmasını bitirmişti. Alec abisinin eski bir arkadaşıydı. Fred pek sevmezdi onu. Fakat dinlemek zorundaydı. Herkes salonlara çıkarken Fred bir süre bekledi. Koridorlar boşaldıktan sonra etrafa göz gezdirdi. Merdivenlere doğru yürüdü. Artık 5. Sınıf olduğu için gizli geçitleri ezberlemişti. Merdivenin altındaki geçit 4. kat koridoruna çıkıyordu. Merdivenlerden aşağıya inerek geçide yaklaştı. Kimseye görünmeden ihtiyaç odasına gidecekti. Kapı kilitli görünüyordu. Asasını çıkarıp salladı. Kapı açılmıyordu. Mühürlenmiş olabileceğini düşündü. "Reducto." diye fısıldadı. Asanın ucundan çıkan ışık haznesi kapıya doğru ilerleyerek kapıyı paramparça yapmıştı. Oldukça ses çıkmıştı. Fakat etrafta kimse yoktu. Geçitten girerek arkasına döndü. Ve kapıya "Reparo." diye fısıldadı. Tüm parçalar birleşerek eski görünümünü almıştı. Geçitte yukarıya doğru tırmandı. Birkaç saniye sonra 4. kat koridorundaydı. Koridora çıkar çıkmaz etrafı kontrol etti. Kimse yoktu. "Sangurisler içeride olmalı." dedi. Her yıl Sangurisler ile ihtiyaç odasında birşeyler içip bilgisayar oyunu oynarlardı. Koridorun sonuna doğru yürümeye başladı. Tanıdık tablolara selam veriyordu. Şato hayaletleri etrafta tur atıyorlardı. Fred onlara görünmeden ihtiyaç odasının ortaya çıktığı yere doğru yürüdü. Duvarın önünde volta atarak 'Sangurisler ile Knight Online oynamak ve birşeyler içmek için bir yere ihtiyacım var.' şeklinde mırıldanmaya başladı. Duvarın içinde kıpırdamalar oluşuyordu. Ve birkaç saniye sonra duvarın içerisinden bir kapı çıkmıştı. Fred kapıyı açarak içeriye girdi. Tahmin ettiği gibiydi. Securis ve Ventus içerideydiler. Boş bir bilgisayara doğru ilerlerken "Oo erkencisiniz." diyerek gülümsedi onlara. Cebinden flash belleği çıkararak bilgisayara taktı. Setup ile uğraşmamak için direk dosyaları atmıştı içine. Tümünü seçip Program Files'ın içinde yeni bir Knight Klasörü oluşturarak içerisine attı. Ve Launcher'a çift tıklayarak çalıştırdı. Patch yüklenmesi gerekiyordu. 2-3 patch geride kalmıştı client. Patch yüklenirken cübbesini çıkartarak kanepenin üstüne fırlattı.

Mesaj Sayısı : 29 Kayıt tarihi : 09/12/09

Vestus ile birlikte tam bir soykırım yapıyorlardı.Guildten destege gelmeleride pek uzun sürmemişti.Tam bu sırada kapı gacırdayarak açıldı.Sec hiç heyecan yapmadan dönüp baktıgında hemen içeriye dalmış bir bilgisayara yönelen Fred'i gördü. " Hop Fred , sen geciktin. Tatilin nasıl geçti? " Diyerek onu selamladı ve tekrar önüne döndü. Çok çetin bir raid'n ortasında kalmışlardı.Sec bayagı ilerisindeki krala tıklayıp healt pointinin tarıda oldugunu gördü.Başarabilirlermiydi? kendisini geriye atıp Cat formdan cıktı ve ardı ardına iki kez heal attı. " Bizim küçük Huff bu gün gelmeyecek galba? " Soruyu ortaya atmıştı. Fred bir gryffindor olmasına karşın bundan dört sene önce bu odada tanışmışlardı.Muggle eglencesi onların ortak noktasıydıki büyücü camiasında bulunması zor birşeydi bu.

Müzik setindeki şarkılar artık Manowar kıvamına geldiginde Sec agzına koyup yakmayı unuttugu sigarsını ateşledi.Sag tarafındaki tepsilerden birini tutup taş zeminde Fred'e dogru kaydırarak kendi önüne yeni tepsi çekti.Böyle giderse birkaç haftaya obezleşebilirlerdi. " Ders programını gördünüzmü ? Rawlarla aynı derslere girecegiz. En azından sıkılmaktan çok uzak bir olay. " Yarı dolu kola bardagından büyük bir yudum alarak esnedi.Geçen senelerde genellikle Gryle aynı derslri görürlerdi ama bu sene Ventusla birlikte ortam yapabilecekti.Ayrıca lord drumu Sec'n babasının Ventusun babasının ve Fred'n abisinin daha yakınlarında olması anlamına geliyordu. Onlara yeni süpürge felan aldırabilirlerdi.

Konu: Geri: --İhtiyaç Odası-- Salı Ara. 15, 2009 7:41 pm

Securis cevap vermişti. Sorduğu soruya karşılık Fred'inde bir cevap vermesi gerekiyordu. " Güzel gibi, en azından sıkıcı değildi. Gelir birazdan. Kesin yine bir yerlerde takılmıştır. Bu arada gördüm. Bu sene farklı olacakmış. Neyse yine iyi Rawlarla olmak. Ama Huff'larda giriyor. Bu durum biraz sıkıcı." dedikten sonra Launcher'da Start butonu görünmüştü. Fred butona bastıktan hemen sonra ekran kararak K2 logosu ortaya çıktı. Fred beklemek istemiyordu. Farenin sol tuşuna tıklayarak introyu geçti. ID ve şifreyi girdikten sonra Server listesi geldiğinde Europe'u seçerek beklemeye başladı. GM'di Fred. Karakteri açılır açılmaz Enter'a basarak oyunun açılmasını sağladı. lllMERLINlll isimli karakteri yürüdükten sonra Loading ekranı geldi. Veriler yükleniyordu. Bilgisayarlarda internet o kadar hızlıydı ki, Karakter verisi hemen yüklendi. Fred karakteri açıldığında uzun zamadır karakterini özlediğini farketti. Ve 1 numaralı skille basarak ortaya bir meteor fırlattı. Oyunu seviyordu. "Nerede kaldı bu Zach?" diye homurdandı. Zach admindi. Savaş başlatmak istiyordu. Birlikte süper idare ediyorlardı serverı. Zach gelene kadar Magic Anvil'in yanında pazar kurarak beklemeye başladı.

Mesaj Sayısı : 5 Kayıt tarihi : 12/12/09

Zac'in abisi olan Jacob'ın yakın arkadaşlarından olan Alec'in konuşması nihayet bitmişti. Etrafın kalabalığı adeta Zac'in etrafını çevrelemiş karabasanlar gibi boğuyordu onu. 5 senesini geçirdiği Hogwarts'ın koridorlarını ezberlemişti artık haliyle. Aklında İhtiyaç Odası'na gidip bir an önce admini olduğu EuropeKO serverine bağlanma fikri vardı. Londra'da serveri kurmuştu ve ilk başlarda VPS yoktu serverde. Sadece Zac online olduğunda insanlara açık oluyordu server. Artık VPS bağlantısıyla her dakika açıktı. Haftada 3 kez reset atıyordu servera. İhtiyaç odasına gitmeden önce hemen gidip yatakhanesinden bir çantanın içinde duran laptopını almıştı ve şimdi hazırdı ihtiyaç odasına girmeye. Yolları hızlı adımlarla gidiyordu kısa sürede varmıştı oraya. Kapının mühürlü olduğu düşüncesine kapılarak bir kaç adım geri gittikten sonra "Bombarda" diye haykırdı. İçerde Fred, Sec ve Ventus vardı kapının patlamasıyla direk gözleri tabi ki Zac'in üzerine dikilmişti. Kapıyı böyle bırakamayacağını bildiğinden tekrar kapıya yönelip "Reparo" dedi. Kapı eskisinden daha iyi olduktan sonra "Hey, merhaba millet.." dedi. Ve boş bir masaya geçip laptopını açtıktan sonra masaüstünde olan Launcher'a girdi. Daha sonra start deyip servere girmenin verdiği sevinç vardı içinde. Fred'in çoktan servere girdiğini görmüştü. Zac'de ID & Password girdikten sonra verilerin yüklenmesini bekliyordu ve bu çok uzun sürmemişti oyuna girdikten sonra 'Hi everyone' yazmıştı noticeden. Elindeyse dual +10 Hell Breaker'la çok cool görünüyordu.

Konu: Geri: --İhtiyaç Odası-- Çarş. Ara. 16, 2009 12:11 am

Ventus saate baktığın çoktan ders saatinin geldiğini gördü. Securis'i pc den zorla ayırdı itişe kakışa odadan çıkıp merdivenlerde gözden kaybolurlarken odadaki diğer iki kişi mal mal etrafa bakmaya devam ediyordu.