Amelia Bryssa Johnson Ravenclaw II. Sınıf
Gerçek İsim : İdil. Mesaj Sayısı : 69 Kayıt tarihi : 25/07/11 Yaş : 27 Lakap : Agucuk.
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (62/100) Patronus: Tavşan
| |
Edwin Paul Coelho Hufflepuff II. Sınıf
Gerçek İsim : İdil #2 Mesaj Sayısı : 13 Kayıt tarihi : 31/07/11 Lakap : Ed.
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (62/100) Patronus:
| Konu: Geri: Sebep-Sonuç Paz Ağus. 28, 2011 2:43 am | |
| Cüppe dükkanından yavaşça çıkmış olmasına rağmen hızlı hızlı giderek Karanlık Sahil'e varmıştı. Amelia'yı düşünerek yürümüştü bütün yolu. Gelecekti, biliyordu. Etkilemişti onu, ama kendisi de etkilenmişti. Bu iş "sadece tavlamak"tan daha fazlası olmaya başlamıştı. Edwin gittikçe daha da çıkmaza giriyordu. Aklından çıkaramıyordu Amelia'yı. Maviler içinde bir melek. Düşünmeden duramıyordu o gözleri. Sesi beyninin içinde yankılanıyordu. Başını aşağı eğdi ve ellerine baktı. Titriyorlardı. Birkaç adım attı. Kumlara baktı. Dizlerini kırıp yere çömeldi ve yavaşça oturdu. Derin düşüncelere daldı. Birkaç yıl önce de bu duyguları hissetmişti, fakat o zaman küçüktü. Daha okula bile başlamamıştı. Kaptırmıştı bir kıza kendini, ama sadece hoşlanmıştı ondan. Sadece hoşlanmak. Kız çok sevimliydi, kızıl saçları vardı. Güldüğü zaman yanağında minik gamzeler oluşurdu. Dudakları inceydi, ama biraz uzundu. Gözleri kısıktı, buna rağmen göz bebekleri kocamandı. Saçları düzdü, ama aralarında dalgaları vardı. Belli bir süre sonra, kızı gördüğü zaman kalbi o kadar hızlı atmamaya başlamıştı, o zaman anladı ki hissettikleri aşk değilmiş. Aşkın ne demek olduğunu babası anlatmıştı ona. Birini kendinden daha çok sevmen ona aşık olduğun anlamına gelmezmiş. Kendinden daha çok severmişsin, ama birkaç özellik daha gerekirmiş. Bir kere, neden sevdiğini bilmezmişsin, düşünsen de aklına gelmezmiş. Sebepsizmiş çünkü aşk. Onu sevmek için herhangi bir sebebin varsa bu çıkar olurmuş çünkü. Beklenti olurmuş. Kalbin hızlı atarmış onu her gördüğünde, bu asla değişmezmiş. Bencillik kabul etmezmiş aşk. Kendin için değil, onun için istermişsin. Mutlu olsun istermişsin sevdiğin. Aklına babasının cümleleri geldi: "Sen ne zaman hissedersen birisi için yaşadığını, o zaman aşık olmuşsundur. Aşk hiç bitmez, azalabilir, ama asla bitmez. Nefrete dönüşse bile bitmez. Aşık olduğun kişiyi unutmayı aklından çıkar. Onu unutursan eğer, zaten ona çok da aşık olmamışsındır." Edwin sormuştu: "Herkes için mi böyle bu? Aşk sadece bir defa mı olur?" Babası çok kısa bir cevap vermişti: "Sadece bir defa." Hafızası iyiydi babasının. Aşık olduğunu zannettiği ilk kızı anlatmıştı Edwin'e. Annesine söylememesini de rica etmişti. Kızın adı Maria'ymış. Çok güzelmiş Maria, ama babasının söylediğine göre Edwin'in annesi daha güzelmiş. Sarışınmış. Kız hep oynamış babasıyla. Parmağında oynatmış. Kullanmış onu. Babası bunu fark ettiği gün çok acı çekmiş. Bir hafta boyunca kurtulamamış bu acıdan. O bir hafta boyunca her gün ağlamış. Bir haftanın sonunda kabullenmiş her şeyi, nefret etmiş kızdan. İntikam almayı düşünmüş, düşündüyse de vazgeçmişti. Yakışmayacağını düşünmüştü intikam gibi bir şeyin kendisine. Edwin'in annesiyle bir sonbahar sabahı, cuma günü karşılaşmıştı Londra sokaklarında. "Her hücrem hissetmişti." diye anlatmıştı babası. Edwin gözlerini kırpıştırdı. Elini yere bastırdı ve yerden destek alarak yavaşça ayağa kalktı. Pantolonunun kalça kısmına yapışmış olabilecek muhtemel kumu temizledi. Kendini bir filmin başrol oyuncusu gibi hissetti. İkinci başrol de Amelia'ydı. Mutlu son ile bitmesini diledi bu filmin. Hogwarts açıldığı zaman ne yapacağı hakkında hiçbir fikri yoktu. Amelia'yı düşündükçe heyecanlanıyordu. Kısacası her saniye. Tekrar gözlerini kırpıştırdı. Uzaktan kahkaha sesleri duydu. Sola dönüp baktı. Gençlerle dolu bir grup sahilden ayrılıyordu. Sonra başını sağa doğru çevirdi. Üstünde mavi bir elbise vardı gelen kızın. Yaklaştıkça daha çok heyecanlanıyordu. Amelia'ydı bu. İlk gördüğü anda tanımıştı. Bu fizik ondan başkasında olamazdı. "Geleceğini biliyordum." Kız sinirlenmiş gibi baktı. Edwin gülümsedi.
| |
|