Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts
Merhaba

Foruma Hoşgeldiniz

Kayıt Olduktan Sonra Rütbe Seçmelisiniz. Ve Daha sonra Lejant Oluşturmalısınız;
Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts
Merhaba

Foruma Hoşgeldiniz

Kayıt Olduktan Sonra Rütbe Seçmelisiniz. Ve Daha sonra Lejant Oluşturmalısınız;
Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts


 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yapKapı

 

 Adreanna Lilah*

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Adreanna Caterina Lilah




Mesaj Sayısı : 1
Kayıt tarihi : 05/12/10

Adreanna Lilah* Empty
MesajKonu: Adreanna Lilah*   Adreanna Lilah* Icon_minitimePaz Ara. 05, 2010 3:14 am

#Adreanna Caterina Lilah
#Kişisel Özellikler;Onu anlatabilecek üç kelime 'Cesur,hırslı,hayalperest'.Yaşıtlarına göre daha olgundur fakat bir konuda hırs yaparsa kimse onu durduramaz.Cesareti insanları şaşırtacak cinstendir.Cesaretini annesinden,hırsınıda babasından almıştır.Genelde cesaretine ve hırsına güvenerek hareket eder.Bunların arkasında daha bir çok özellikleri vardır;Zeki,sakin ve sevecen olmak gibi.Bazen kendini öngörsede arkadaşlarına çok değer verir.Yeri gelince eğlenceli olmayı iyi bilir.Ne yapacağı genelde bilinmez.
#Fiziksel Özellikler;Parlak kızıl kahvesi saçlara,beyaz pürüzsüz bir tene ve yeşil gözlere sahiptir.Yüzüne uygun elmacık kemikleri,kavisli bir burnu ve dolgun dudakları vardır.Boyu yaşıtlarına göre normaldir.Yüzündeki ifadesini her zaman korur.
#Aile Geçmişi;Oldukça zengin bir aileden geliyordu Adreanna,babası bir Slytherin anneside bir Gryffindordu.Binalarına rağmen asla aralarında karmaşa veya kavga olmadı.Birbirlerine ilk gördükleri andan itibaren aşık olmuşlardı.İkiside birbirlerinin özelliklerini taşıyordu fakat elbetteki bazı özellikleri diğerlerine daha baskın düşüyordu.Bir Ölüm Yiyen tarafından arabaları büyülenmişti ve talihsiz bir kaza sonucu kurban gittiler diye biliniyordu.Adreanna anne ve babasının ölümünden sonra depresyona girdi,hala kendini toparlamaya çalışıyor...
#Örnek RP;
    "Kesinlikle berbat görünüyorum!"Athena aynadaki aksine bakarken bir yandanda uyku problemlerine sövüyordu.O lanet olası rüya yüzünden sabahları gözüne uyku girmiyordu.Üzerine yapışan siyah elbisesini çekiştirdi ve omuzlarına dökülen kızıl kahvesi saçlarını geriye doğru attırdı.Siyah elbisesinin,dantelli göğüs kısmı üstünde parlayan Karanlık Kızlar kolyesine bir kere dokunduktan sonra ayaklarına bir şeyin dolandığını farketti.Hızla geri sıçrarken ayaklarına dolanan şeyin her zaman ki gibi kedisi Momo olduğunu gördü."Merlinin donu.Ödümü ağzıma getirdin Momo."diye mırıldanarak yere eğildi ve kedisini kucağına aldı.Odasından çıkarken birşey unutmuş mu diye son kez arkasına baktı ve herşeyin tam olduğuna tekrar kanaat kıldı.Nedense içini anlam veremediği bir huzursuzluk kaplamıştı.Kötü düşüncelerini kafasından attı ve kucağında Momo'yu okşayarak ilerlerken merdivenlerde birinin olduğunu farketti.Her kimse tuhaf sesler çıkartıyordu ve bu Momo'yu rahatsız ediyordu.Huysuz kedi Athena'nın kucağından atlayıp birşeyden ürkmüş gibi merdivenlerden zıplayarak inerken Ath,merdivenlerin sonundaki kişinin tanıdık olduğunu farketti.Tuhaf sesler yaklaştıkça 'tehlike' sinyalleri veriyormuş gibi artıyor ve daha belirgin bir hal alıyordu.Athena seslerin ne olduğunu fark ettiği zaman yüreği buz kesildi.Siyah saçlar,buz mavisi gözler,beyaz ten ve patlayacakmış gibi şişip inen bir göğüs kafesi.Elenore'la arasında bir zilyon kadar merdiven basamağı olmasına rağmen son merdivenin üstünde dizlerinin üstüne çöktüğünü ve başını dizlerinin üstüne yasladığını görebiliyordu.Ve Elenore fena bir biçimde öksürüyordu.Athena'nın bakışlarını hissetmiş olacak ki doğrulmaya çalışarak mırıldandı;"Ath...Boğazım yanıyor."Athena çığlıklarla koşturarak en yakın arkadaşının yanına inerken Elenore hala elbisesini düzeltmeye çalışıyordu.Ath daha yanına ulaşmadan Elenore bir öksürük nöbetine daha girdi...Sanki göğüs kafesi parçalanıyor ve her öksürdüğünde,vücudu depremde kalmış gibi sarsılıyordu.Athena Elenore'u tutarak elbisesinin pamuklu kısmını yırttı ve Elenore'un ağzına bastırdı.Bir yandan da kurtuluş feryatları yakınır gibi "Yardım edin!Lütfen birisi sesimi duysun!" diye haykırıyordu.Elenore'un bedeni bir kez daha sarsılırken kokuyu aldı.Kan kokusu.Herşeyiyle baştan aşağı ürpertici ve çekici kan kokusu.Görünmez bir güç onu yerle bir ederken gözlerini yumdu ve kendini bunun sadece lanet olası iğrenç bir kabus olduğuna inandırmaya çalıştı.Uyanacaktı ve Elenore'u dimdik sapasağlam karşısında,Momo'yla oynuyor halde bulacaktı.Fakat genç vampirin kulakları delecek öksürükleri kabus olmayacak kadar gerçek ve bitip tükenen hayatı kadar acı vericiydi.Elenore adeta hıçkırarak "Ath!" derken hiç düşünmeden gözlerini açtı ve en yakın dostunu kollarının arasına çekti.Elbisesinin pamuklu bölgesini kızın ağzına tutarken en yakın dostu ellerinin arasından her saniye biraz daha kayıyordu.Athena boşta kalan eliyle Elenore'un güzel siyah saçlarını okşarken "Her şey iyi olacak.Bizi iyi olacağız Elenore.Söz veriyorum."diyerek hıçkırdı.Elenore ağlıyordu ve her gözlerinden yaşlar sicim sicim indiğinde altlarında ki ıslak kan göletine karışıyordu.Can havliyle başını sallarken "Sen iyi olacaksın,Ath.Biz iyi olamayız.Ben-"dedi.Öksürükleri sözünü yarıda kesmesine rağmen aldırmadı ve "Ben,ölüyorum!"diye fısıldadı.Sesi güçlükle çıkıyordu ve o hala konuşmaya çalışıyordu.Boğazında ve akciğerlerinde biriken kana inat yapıyordu bunu."Hayır!Yanındayım,her zaman yanında olacağım.Beni bırakamazsın...Hayır,hayır."diye mırıldandı Athena.Elenore bez parçasını tuttuğu elini tutarken ürpermekten kendini alamadı.Elleri buz gibiydi.Soğuk ve ölü.Elenore tekrar sarsılarak"Biliyorum,Ath.Ama ölüm çok yakınımda,korkuyorum."diye fısıldadı.Öksürükleri arasında sesi boğuk boğuk geliyordu.Ath titrek bir sesle "Seni kaybetmek istemiyorum.Bu işi beraber bitireceğiz.Söz veriyorum!"dedi.Elenore yeni bir öksürük nöbetine girmeden üzerindeki uzun kollu siyah boneyi çıkardı ve Elenore'un yüzünü silmeye başladı.Fakat yeniden bir öksürük nöbetine tutulup kan kusması çok sürmedi.O kadar hızlı kan kusuyordu ki Athena ona yetişemiyordu.Elenore öyle kötü sarsılıyordu ki Athena elindeki hırkayı ağzına tutamıyordu.Tekrar tekrar yardım çığlıkları atarken Elenore'u kucağına çekiyor ve bir bebeği oyuncağıyla avutmaya çalışır gibi onu asla bırakmayacağını,herşeyin normale döneceğini söylüyordu.Elenore'un yere bakan yüzünü kendisine doğru çevirdi ve onun kapanmaya yüz tutmuş gözlerine bakarak "Hayır,beni terkedemezsin,hayır...Sensiz yapamam,El.Lütfen gözlerini aç!"dedi.Elenore'un gözleri titrekçe kıpırdandı ve yavaşça aralandı.Işık saçan buz mavisi gözlerinin kenarları kıpkırmızı olmuş,yüzünden akan yaşlar da pembeleşmişti.Gözlerini Athena'nın gözlerine dikerek "Gücünü...Gücünü kullan."diye fısıldadı.Ath itiraz edecek gibi oldu fakat ona karşı gelmedi.Elini Elenore'un patlayacakmış gibi atan kalbinin üstüne koydu ve o dakika da onun yaşadıklarını hissetti.Elenore ölüyordu...Bedenindeki her bir hücre kanla doluyor ve içi boşalana kadar onu kusturuyordu.Ath gözlerini bir saniye bile en yakın dostundan ayırmadan "Yüce Nyx.Lütfen sesimi duy.Hayatım da tanıdığım en iyi çaylağı,ruhumun yarısını ve canımı verebileceğim bu kişiyi lütfen gücümle rahatlatmama izin ver.İçimizde dolanan asil güç,yaşam kaynağı,zenginliğin nektarı olan kan ile bağımla lütfen onu rahatlatabileyim..."diye Nyx'e dua etti.Göz yaşları Elenore'un yüzünü bir bahar yağmuru gibi ıslatırken eliyle onun içindeki kanı ehlileştirdiğini ve ona yön verdiğini düşündü.Elenore'un göğsü şişerken derin bir nefes aldı ve kanamadan dolayı kıpkırmızı olmuş dudakları kıpırdandı.Gözlerini Athena'nın gözlerinden hiç ayırmadan "Varlığını içimde hissedebiliyorum.Artık korkmuyorum,Ath."dedi.Athena tekrar hıçkıracakken birden bir ayak sesi duydu ve sonrada şok olmuş rahibenin çığlığını...Rahibe Wayland'ın Erebus'un oğullarından birini çağırması ve Athena'yla birlikte Elenore'u kaldırıp revire götürmeleri uzun sürmedi.Yol boyunca genç çaylak sadece Elenore'un yüzüne baktı.Erebus Oğullarının Elenore hakkında söyledikleri,artık kanının tamamen vücudundan çekildiği ve onun için son olduğu.Hiç bir şeye odaklanmadı.Sadece arkadaşının hala gülebilen mutlu aksi ve buz mavisi gözlerinin kenarlarını süslemiş kırmızılığı bıraktı aklında.Onları revir yatağına bırakırlerken Rahibe Wayland Athena'nın omzuna dokundu ve kulağına doğru bariz bir hüzünle"Son sözlerini söyle."dedi.Ath göz yaşlarının akmasına izin vermeyerek Elenore'a doğru buruk bir gülümsemeyle(!)"Elenore,gözlerini aç birtanem."diye mırıldandı.Elenore'un artık hiç sarsılmayan bedeni hafifçe son ürpertilerini yaşarken gözlerini zorlukla araladı ve gülümsedi.Ath tam birşeyler söyleyecekti ki Elenore onu şaşırtacak bir şekilde "Benim için,kendine iyi bakacağına ve ailemi ailen gibi göreceğine söz verir misin?"dedi.Sesi çok zayıftı ve ürpertici bir ıslaklık taşıyordu.Ath konuşsa ağlayacağını bildiğinden hızla başını salladı ve gözlerini ovuşturarak yutkundu.Elenore'un alnının ortasındaki hilali öperek "Söz veriyorum."dedi.Gözlerinden yaşların bir yağmur gibi inmesine mani olamadan konuşmaya devam etti."Elenore Eolo Wiliam,sana söz veriyorum.Bedenin buradan yitip gitse bile biz bir zilyon yıl sonra yeniden buluşacağız.Seni bulacağım.Nyx'in aleminde,ya da her neredeysen.Ama seni bırakmayacağım.Ruhumun bir parçası her daim seninle olacak.Ölümün sönük ve buzlu nefesi asla arkadaşlığımıza gölge düşürmeyecek.Ve sen Elenore,her zaman en yakın arkadaşım olarak kalacaksın..."Elenore gülümseyerek ona bakarken hırıltılı bir nefes aldı ve dudaklarının arasından sadece "Hoşçakal Athena."fısıltısı çıktı.Rahibe Wayland Erebus'un Oğullarına Athena'yı almaları için emir verdi veardından derin bir çığlık.Athena'nın acı dolu haykırışları ve onu Elenore'un yanından götürmemeleri için yaptığı binbir türlü zırvalık...Ath kızın bedenine o kadar sıkı sarılmıştı ki Erebus'un güçlü oğullarından biri bile onu oradan ayıramıyordu.Arkadaşının kanlı göğsüne kapanıp ağlarken revirin kapısı açıldı.Dışarıdan gelen seslerin yoğunluğu birerbirer revirin içinde dolanırken Athena yakınında bir ses duydu."İstediğiniz gibi geldim Rahibe Wayland."Kızın sesi üzgün gibiydi ve acaip tanıdık geliyordu Athena'nın kulağına.Rahibe Wayland kıza birşeyler söylerken Athena birden üzerinde bir yük hissetti.Yağan yağmur,bahar rüzgarları,mis gibi buğday kokusu,sıcacık bir dokunuş ve ruhun büyülü sesi...
    ~
    Erebus'un Oğullarından biri Athena'yı kolları arasına alırken genç çaylak kendinden geçmişti.Onu revir kapısının yanındaki sandalyeye oturttururken bir yandan kendine gelmesi için ona iyileştirici kelimelerinden savuruyordu.Genç kız gözlerini açtığı gibi aklına gelen ilk şey arkadaşı oldu.Ayağa kalkıp tekrar onu görmek için odaya geçecekti ki Rahibe Wayland önüne geçti ve üzüldüğü her yerinden belli olan bir sesle"Athena,lütfen.Kendini yıpratmamalısın.O-"dedi.Athena lafını beklenmedik bir soğuklukla böldü ve yaşama amacı sönmüş bir edayla"Biliyorum,Rahibe Wayland.O öldü."diye fısıldadı.Fısıltısından da soğuk bir tavırla arkasını dönüp Gece Evi'nin pusla bürünmüş duvarlarına tutunarak sendeleye sendeleye yürümeye başladı.Son kez arkadaşını görmek için baktığında onu beyaz bir örtü içinde aşağıya taşırlarken gördü.Kansız ve bembeyaz olmuş kolu örtünün kenarından sarkmıştı ve sanki Athena'ya hoşçakal dermiş gibi ileri geri sallanıyordu.Athena son kez ona koşmak için ileri adım attı fakat ilk adımında yere düşüp bayılması bir oldu.Gördüğü son şeyler arkadaşının ölü bedeninin ondan uzaklaştırılması ve elinde beyaz bir şişeyle revir kapısından çıkan Sorcha'ydı.Aklında ki tek düşüncede;en yakın arkadaşı gerçekten ölmüş olmasıydı.
*Gece Evi'nde yaptığım bir RP'dir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Adreanna Lilah*
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts :: Genel :: Diğer Geçmiş-
Buraya geçin: