Ortak Salon ~ SLY

Ödevlerinin yoğunluğundan hemen ödev yapmak için ortak salona döner.Ortak salonda görüldüğü kadarıyla herkes harıl harıl ödev yapıyordu.Aragorn’da ödev yapmaya geldiğinde ortadaki parşömen karışıklığından hiç ödev yapası gelmemişti.Her zaman ödev yapmak için oturduğu şöminenin karşısındaki rahat puf koltuklarda bu sefer altıncı sınıf öğrencileri oturuyordu.Ortak salon çok büyük olmasına rağmen bütün Slytherin öğrencileri ödev yapmak için buraya doluşmuş gibiydiler.Biçim değiştirme ödevini yaptığı için zor ve uzun olan sihir tarihi ödevini yapmaya karar verdi.Bütün dersler bittiği için artık ay yüzünü yavaş yavaş göstermeye başlamıştı.Aragorn bütün eşyalarını atıp pis kokan üzerinde saç tellerinin olduğu pijamasını giymişti.Yanına bir parşömen ve kalem alarak tekrar ortak salona inmişti.Tam yazmaya hazırlanıyordu ki mısır tarihi ile bir kitap almayı unuttuğu aklına gelmişti.Bu saatte kütüphaneye gitmek çok uygun olmazdı.Ancak gitmez ise ödevi yetiştiremeyecekti.Birden bir cesaret gelerek hemen yukarı çıkıp asasını yanına almıştı.Pijamaları siyah tonlarından oluştuğu için pelerinini takma gereği duymamıştı.Aşağı indiğinde herkes hala kendi halinde ödev yapıyordu.Önce biraz oturup biriyle konuşuyormuş gibi yaparak sadece parşömene doğru bir şeyler söyleniyordu.Bir kaç kişiye selam verdikten sonra kimsenin anlamadan dışarıya çıkmıştı.Dışarı çıktığında kütüphane için merdivenlere doğru gidiyordu ki profesör onu görene kadar.Profesör göründüğünden daha çok soğukkanlı davranarak ‘Bu saatte nereye gidiyor olabilirsiniz Mr. Sanguris?’Aragorn daha öğretmeni görürü görmez bu soruyla karşı karşıya geleceğini biliyordu.Ama hala kafasında bir şey bulamamıştı.Sonra bir şey dinliyormuş gibi yapıp kafasını ses gelirmişçesine öne doğru uzatmıştı.Sonra profesörü yeni görmüş bir edayla ‘Profesör ortak salona girdiğimden beri buralardan bir ses geliyor.Bende merakıma yenilerek dışarı çıktım.Duymuyor musunuz arkadan tiz bir ses geliyor?’ Profesör önce inanmış gibiydi ancak daha sonra sesi duymak için boş çabalar gösteriyordu.Sesi hala duymaya çalışırken yüzündeki şaşırtıcı ifade belirmişti.Tek kaşını havaya kaldırarak ‘Mr. Sanguris lütfen binanıza geri dönün ben ilgilenirim.’ Diyerek kestirip atmıştı.Aragorn büyük bir teklike atlattığının farkına vararak yüzünde şapşal ve rahatlama ifade vardı.Kütüphaneye gidemeyeceğini anlayarak ortak salondaki cümbüşün içine katıldı.

Tek başıma oturuyordum kimseyle daha tanışamamıştım doğru düzgün sadece ismen herkesi tanıyordum ortak salona geldiğim zaman yine tek başımaydım kendimi kalabalıkta yalnız hissediyordum . Kitabımı açtım ve okumaya başladım dikkatimi dağıtıcak hiç bir şey yoktu . Kitap Bundimunlarla ilgiliydi sessizce okumaya devam ettim . Oturduğum yer rahat gelmemişti kalktım ateşe yakın bir yere geçtim burda daha rahattım buraya daha çok ileri sınıflar otururdu ama yinede kimsenin beni rahatsız etmiceğinden emindim.

Aragorn slytherin renklerine bürünmüş zümrütlerle süslü ortak salonda kargaşa içindeyken köşede tek başına oturuyordu.Şömine karşısındaki bu koltukların keyfini sürmek kadar güzel bir şey yoktu.Kendi çapında biri gelse de eğlensem diye düşünürken.Bahaçeye bu saatte çıkıp Gryffindorlu biri bulamyı ümitliyordu.Ancak o sırada sınıfı bilmeyen bir dingil yanına gelmişti.Tam onun yanına gideceği sırada kuzeni Securis yanına gelmişti.Ailede ondan bir yaş büyük olduğu için malikanede olduğu gibi reverans yapıp selam vermişti.Sonra çocuğun yanına giderek 'Vay vay kimler teşrif etmiş buraya.Bu yaşta ne cesaret küçük dengesiz.Buraya bu yaşta gelmiyeceğini bilmiyoır musun ?' dedi büyüklerin öğüt verdiği bir tavırla.Daha sonra kuzenine dönerek bir şey ima ediyormuş gibi sırıtmıştı.Daha sonra tkerar çocuğa dönerek 'Küçük veled hazretleri bir şey istiyor mu acaba ?' dedi ve kötü bir kahkaha patlattı.Çocuğun mor olan suratına karşı arkasına hızla dönüp içinden 'Dal üstünde un eler,tombul tombul memeler' diye geçirmişti.Bu şarkıyı nerden duyduğunu bilmiyordu ama çok hoşuna gitmişti.

Aragorn şarkısına 'Alnının ortasına dom dom kurşunu deydi' diye devam ederken çocuğun fırsattan istifade gittiğini görmüştü.Aragorn bacakalrı büyük olduğu için hızlı adım atmadan çocuğun yanına gitmişti bile.Çocuğu eliyle kolundan kavrayıp kendine doğru çevirmişti.Çocuk armut gibi suratına bakıyordu.Aragorn'un içindeki sinir bomba gibi patlıyor gibiydi.O sırada 'Sen ne yaptığını sanıyorsun!' diye bağırdı ve suratını kavrayarak bir tokat attı.Bütün salonda ŞAP diye ses çıkmıştı.O sırada Aragorn büyük kahkaha atmaya başlamıştı ve acı içinde kıvranan çocuğa tekmelemeye başlamıştı.Kaval kemiğine hızlıca tekme atarken zindanın penceresinden gökyüzüne tırmanmak istemişti ve pencereye yakalmıştı.Tarzancılık oynar gibi 'Aaaa-aaa-aa-a-a' diye bağırdığında bunun bir hayal olduğunu farketmişti.Sadece çocuğu tokatlayıp kaval kemiğine tekme atmıştı halbuki.Hiç bakmadan çocuğa kafa atmayı planlarken ortak salondan yatakhaneye gitti.

Buddy ayağa kalktı ve olağanca gücüyle yumruk atmıştı bunu beklemiyen Aragorn bir anda yere yığıldı Sangurislerden sıkılan bütün 1. sınıflar bir anda ayağa kalktı ve Buddy ile beraber kendilerini savunmak için asalarını çektiler artık korkucak bişi kalmamıştı çünkü onlar onlarca kişiyken bir tane yerde bir tanede ayakta Sanguris kalmıştı biri bişi yapsa diğerleri büyü ile sersemletebilirdi hepsine karanlık sanatlara karşı savunma dersinde 'Expeliarmus' büyüsünü öğretmişti ögretmen zaten bir Profesörün gelip bu duruma bir son vermeside an meselisydi.

Rp out: Saçmalamayı ben baslatmadım dırek gokturke soleyın tanrıcılıga baglıyan ilk o oldu :D