Hogsmeade Gezisi'ne Hoşgeldiniz...

Konu: Hogsmeade Gezisi'ne Hoşgeldiniz... Ptsi Ara. 28, 2009 8:51 pm

Soğuğu teninde hissederken birden yok oluyordu. Stephen ile yaptığı düellodan sağ kurtulmuştu. Artık zayıf yönünü biliyordu. Bundan kurtulmak zorunda hissediyordu George kendini. Aynı zamanda küçük kardeşi Fred'i düşünüyordu. Soğuk birden kesildi. Gitmek istediği yere odaklandığından dolayı etraftaki hiçbir etken ona gerçeği hissettirmiyor, yok oluşun eşiğinde kulağında rüzgarın uğultuları varken bir anda tüm yaşam belirtisi kesiliyordu. Etrafında bıraktığı toz bulutu ile dar bir halkanın içerisinden geçerken Alec'in birkaç saniyeliğine korumayı kaldıracağını biliyordu. Hogwarts'taydı. Bedeni tekrar soğuğu hissediyor, kulakları rüzgarın melodisini aklına kazıyordu. Hogwarts'ın ihtişamı gözleri büyülüyordu. George Okul Bahçesi'ne cisimlenmişti. Etrafta kimse görünmüyordu. İlerideki büyük kapıya doğru ilerlerken etrafı gözetleyerek gözüne takılan birşeyi ararcasına dikizliyordu bahçeyi. Kurumuş bir yaprak karların üzerindeki tek farklı renk olarak gözüne ilişirken arkasından bir yaprak daha düşerek bu manzaraya eşsiz bir görünüm kazandırıyordu. Büyük kahverengi kapıya geldiğinde eldivenini çıkarmadan kapıyı itleyerek araladı. Seherbazlar içeride onu bekliyordu. Asasını sallayarak patronusunu Alec'e geldiğini haber vermek üzere çıkardı. Dev bir mantikor merdivenlerden yukarıya doğru koşuyordu. Arkadaşlarından patronusunu değiştirme önerileri alsa da mantikoru seviyordu. Dev yaratık oldukça ihtişamlıydı. Hogwarts kadar ihtişamlı olmasada görkemli bir yaratıktı mantikor. Etrafına bakındı. Öğrenciler hazırlanmış onu beklerken 1. Sınıflar mantikorun arkasından bakakalmıştı. Oldukça sevimli gözüken küçüklere bakıp gülümsedi George. Fred, Zach ve Xavier'da oradaydı. 5. Sınıf olduklarından dolayı bir büyüklük havası içinde aralarında şakalaşıyorlardı. George kardeşini gördüğünden dolayı oldukça mutluydu. Özlemişti onu. Tatilde bir ara birlikte oturup konuşmak istiyordu onunla. Bu arada birinin geziyi başlatması gerektiğini düşünerek sözlerine başladı George. "Evet arkadaşlar, Geleneksel Hogsmeade Gezimiz birazdan başlayacaktır. İlk olarak sizinle konuşmam gereken birşeyler var. İsteyen not alabilir. Bağıran Baraka'nın etrafına yaklaşmak kesinlikle yasaktır. Şöyle söyleyeyim. Orası İngiltere'nin en hayaletli binasıdır. Başınızı belaya sokmak istemezsiniz umarım. İkinci olarak Hogsmeade Köyü'nde serbest olacaksınız. Fakat gezinin bitiş saatinde herkesi bir arada görmek istiyorum. Okul müdürümüz Alec Lucifer geziye katılmayacaktır. Her sorunuzu bana sorabilirsiniz. Her türlü yardımı alabileceğinizden emin olun. Bu arada sizi fazla sıkmak istemem. Gezide serbestsiniz. Aramızda resmiyet olmayacaktır. Garip birşey gördüğünüzde bize haber vermelisiniz. Şimdi beni takip edin..."

15 Dakika Sonra...

Hogsmeade Köyü'ne varmışlardı. George seherbazlara işaret edip etrafa gözcü olarak dikilmelerini emrediyordu. Tüm seherbazlar yerlerini aldıktan sonra köye doğru girdiler. Hava biraz daha yumuşamıştı. Bembeyaz karlar oldukça güzel görünüyordu. Etrafta şarkı söyleyen periler, karşılıklı oturmuş sohbet eden cinler, ve bir sürü büyücü tatilin keyfini çıkarıyordu. Tren İstasyonu'na gelmişlerdi. George arkasını dönerek durmalarını işaret ederek sözlerine başladı. "Hogsmeade Köyü'ne hoşgeldiniz arkadaşlar. Burada ayrılıyoruz. Herkes buluşma vaktinde burada olsun. Balyumruk Şekerci Dükkanı gerçekten muhteşem şekerler yapıyor. Size tavsiye ederim. Arkadaşlarınızla gidip orada şekerleme yiyin. Hepinize iyi eğlenceler." dedikten sonra öğrencilerin dağılmasını bekledi.

[[[İsteyen buraya Hogsmeade'e geliş RP'si yapabilir.]]]]

Konu: Geri: Hogsmeade Gezisi'ne Hoşgeldiniz... Salı Ara. 29, 2009 1:50 am

Gözüne vuran güneş ışıklarını engellemek için ellerini gözüne kapatarak gerindiği yatağından yavaşça kalktı Claire. Geleneksel olarak yapılan Hogsmeade gezisine ikinci katılışı olacaktı. Arkadaşlarıyla güzel ve eğlencel bir ün geçirmek için sabırsızlanıyordu.

Gereğinden fazla kısa, beyaz çiçek işlemeli, siyah geceliğinin içinde salına salına yürüyerek banyoya girdi. Ilık bir duşun ardından son derece rahatlamış olarak siyah kanvas şortunu, turuncu uzun çorabını, kapşonlu açık pembe bluzunu giydi ve ardından siyah botlarını ayağına geçirip çıktı odadan.

Hogwartsın uzun koridorlarının ardından bahçeye çıktı ve grup grup toplanmış öğrencilerden birinin aralarına dalıverdi hiç bakmadan. Şansına tanıdık birkaç kişi vardı içlerinde.

"Hey! Günaydın millet, süper eğlenceli bir güne merhaba deyin!"

Arkadaşlarını coşturup, bulunduğu ortamı hareketlendirmekte üstüne tanımayan Liz bir kez daha bu görevi başarıyla tamamlamanın verdiği mutlulukla grubun arasına kaynayıverdi. Yaklaşık 10 dakika sonra George Crownie'nin karizmatik sesiyle herkes sus-pus oluverdi.

"Evet arkadaşlar, Geleneksel Hogsmeade Gezimizbirazdan başlayacaktır. İlk olarak sizinle konuşmam gereken birşeylervar. İsteyen not alabilir. Bağıran Baraka'nın etrafına yaklaşmakkesinlikle yasaktır. Şöyle söyleyeyim. Orası İngiltere'nin en hayaletlibinasıdır. Başınızı belaya sokmak istemezsiniz umarım. İkinci olarakHogsmeade Köyü'nde serbest olacaksınız. Fakat gezinin bitiş saatindeherkesi bir arada görmek istiyorum. Okul müdürümüz Alec Lucifer geziyekatılmayacaktır. Her sorunuzu bana sorabilirsiniz. Her türlü yardımıalabileceğinizden emin olun. Bu arada sizi fazla sıkmak istemem. Gezideserbestsiniz. Aramızda resmiyet olmayacaktır. Garip birşey gördüğünüzde bize haber vermelisiniz. Şimdi beni takip edin..."

Öğrencilerin tümü Crownie'nin peşine takılıp yürümeye başladılar. Herkes trene binip yerleştikten sonra yaklaşık 15 dakika ardından işte Hogsmeade'deydiler. Claire 3-4 arkadışıyla birlikte küçük bir grup oluşturup bu küçük köyü yeniden keşfetmek için sabırsızlanıyordu. İlk işi Balyumruk Şeker Dükkanı'na gidip birbirinden tatlı şekerlemeler yemek olucaktı. Harika bir gün Claire ve arkadaşlarını bekliyordu. Arkadaşlarıyla birlikte yürürken geçirecekleri eğlenceli günü düşünmeye başladı...