Marquéz Slorkié Karanlık Lord
Gerçek İsim : güven Mesaj Sayısı : 205 Kayıt tarihi : 11/07/09 Yaş : 32
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (99/100) Patronus:
| Konu: Gezgin | Serbest Meslek Alımları C.tesi Ara. 12, 2009 8:58 pm | |
| Adı - Soyadı: İstediği Meslek [ Gezgin, Hırsız, Katil vb. ]: Örnek Rp: | |
|
Rowanne Pleasance Sciacca
Gerçek İsim : Hüll,Asya,Asot. Mesaj Sayısı : 7 Kayıt tarihi : 19/12/09 Yaş : 29 Lakap : Plea.
| Konu: Geri: Gezgin | Serbest Meslek Alımları C.tesi Ara. 19, 2009 5:40 am | |
| Rowanne Pleasance Sciacca Dolandırıcı Örnek rp istenmemiş istenirse öm yoluyla ulaştıracağım. | |
|
Vincent Valentine
Gerçek İsim : Beycan Mesaj Sayısı : 554 Kayıt tarihi : 12/07/09 Lakap : Vince, Vala
| Konu: Geri: Gezgin | Serbest Meslek Alımları C.tesi Ara. 19, 2009 6:22 am | |
| Yazılması unutulmuş. Rpni bana gönderebilirsin. | |
|
Vincent Valentine
Gerçek İsim : Beycan Mesaj Sayısı : 554 Kayıt tarihi : 12/07/09 Lakap : Vince, Vala
| Konu: Geri: Gezgin | Serbest Meslek Alımları C.tesi Ara. 19, 2009 6:42 am | |
| - Rowanne Pleasance Sciacca demiş ki:
- Rowanne Pleasance Sciacca
Dolandırıcı Örnek rp istenmemiş istenirse öm yoluyla ulaştıracağım. Alındınız. Şu an rütbe resmi yok fakat en yakın zamanda yapılacaktır... | |
|
Ansem J. Demyx Sephiroth
Mesaj Sayısı : 1 Kayıt tarihi : 17/12/09
| Konu: Geri: Gezgin | Serbest Meslek Alımları Cuma Ocak 08, 2010 12:38 am | |
| Ad, Soyad:Ansem J. Demyx Lux RolePlay Yaşı: 23 İstenilen Rütbe: Mezun Günde Kaç Saat Online?:3-4 Örnek RolePlay: - Spoiler:
Ay;her zamanki gibi Anthony'le doğrudan ilişki kuran cüretkâr ışık küresi. Asil karanlığın merhameti, aziz berraklığın sükûneti, milyon yılların örselediği kayaları yalıyordu adeta. Ardından parlak kurşunî saçakları kırılmaya uğruyor ve kendisine özgü salt bir şeffaflıkla gülümseyen suya çarpıyordu. Bu soğuk havada toy bir çocuğun oyuncağına kavuşması kadar masum bir heyecanla uzun saçlarının arasından süzülen sicim gibi boncuk tanelerine aldırmaksızın koşuyordu. Hogsmeade'in kilometrelerce doğusunda kalan bu balta girmemiş orman, kadim zamandan kalma yaratıkları barındırıyormuş hissiyatı veriyordu Anthony'e. Buruşuk suratlı adam, sağlığının sınırlarını zorlayarak ecelin kapılarını çalana dek koştu. Dişlerinin arasına sızmış olan kanı temizlerken bir peçeteyi ağzına siper etti. Kısa süre sonra kendisi kadar eski bir asa çıkardı yırtık cübbesinden ve "Pop" sesi duyuldu ormanda.
Ormanı bakış açısının içine alan ıssız kayalıkların üstündeki 2 katlı vernikelenmiş, tahtadan yapılmış evinin önünde durdu soluk soluğa. Bu saçma merasim artık canını sıkmaya başlıyordu. Yavaşça açık olan kapıyı ittirerek içeriye yönelmişti bile. Emektar şöminedeki ateş tüm sıcaklığıyla dört bir yanını sarmıştı evin. Buz kesici soğuğu kıran sıcaklık fazlasıyla rahatlatıcı gelmişti ona."TOK" sesi çıkaran postalını ayaklarını kullanarak çalışma masasına yöneltti. Maundan yapılmış sandayeyi yavaşça kendine doğru çektikten sonra üzerine oturdu ve yıllardır incitmeden kullandığı kuş tüyünü kavradı büyük bir istekle..
Tüm ihtişamıyla yukarıya yükselen ateş, Demyx'in gözlerine yansıyor ve onu adeta initkam tanrısı yapıyordu. Oysa ki düşünceli bakışları her zamankinden biraz daha sevecendi. Yıllar önce mutluluğu tattığı, mimiklerinden ve hasret dolu bakışlarından belli oluyordu. Mutluluğu tatmak ve onu unutmak. Tam anlamıyla düşüncelerini tasvir ediyordu bu cümle. Görmüş geçirmiş silüetindeki asillik gölgesinden belli ediyordu kendisini. Yıllara yenik düşmüştü. Hiç ölmeyecek gibi yaşamıştı hayatı. Dolu dolu, her anına ayrı bir özen göstererek,gülümseyerek,Hergün hayatta kalmanın mutluluğuya selamlamıştı ölümü, en yakın aynı zamanda en uzak dostunu, utangaç bir çocuk gibi kızaran güneşi, ilkbaharın açmaya yüz tutmuş çiçeklerini, kızgın köpekleri, hatta düşmanlarını bile selamlamıştı bazen.
Tütünü özenle doldurulmuş kağıt rulosunu büyük bir şevkle almıştı ağzına. Zaten tek tutkusu buydu. Belki de geçmişinin silinmeye yüz tutmuş son iziydi sigarası. Asasının ucuyla rulonun üst kısmını yaktıktan sonra kuş tüyünü eline almıştı. Beynindeki şeytanlar onu az önce terk etmişti. Kuş tüyünü mürekkebe batırdıktan sonra, tekstir kağıdına çaldı. Duygularını saf bir çocuğun kalbi kadar temiz, aptal bir insanın beyni kadar boş olan kağıda şöyle yansıtıyordu:
"James,
"Duygularını gizlemekte güçlük çeken toy bir çocuk gibisin evlat. Gençliğin verdiği dinçlik ve ızdırapsız bir yirmebeş yılı geride bıraktın. Gezip gördükçe,kaderin nezaretin oldukça, saçlarına düşen yıldızlar arttıkça, yüreğinin tuzla buz olan ayna gibi paramparça olduğunu veya kirlenip karardığını göreceksin.
Zaman, kuruyup yok olan yapraklar gibi ufalanıp kaybolacak, suratındaki o tatlı tebessümün anlamsızlaştığını göreceksin. Gözlerinin altı cehennem çukuru gibi dipsiz ve karanlık görünecek insanlara. Doğayla kaderin sana oynadığı bu oyunda kafanı kurcalayan şeytanlar yerine saf yüreğinin sesini dinlersen hayata dünden biraz daha güzel bakacaksın. Ya da kuruyacak bedenin. Kanın donacak ve tüylerin ürperecek. Geçmişine bir avuç soytarılık, geleceğine ise sonsuz sükûnet olarak bakacaksın.
Gözlerin görülmemesi gereken şeylere tanık olacak, zihnin bilinmemesi gereken şeylerden haberdar olacak, biraz daha duygusuzlaşacaksın. Tüm bunlar olduğunda geçmişine geri dönmek isteyeceksin. Çabalayacaksın ama boşa bir debelenmeden başka hiçbir sonuç alamayacaksın
Sevgili James bunları yazarken seni kaygılandırmak istemedim.Yaşayacağın her bir enstantane seni biraz daha güçlü kılar. Ölmez isen güçlenirsin. Ölümün soğuk ve keskin orağı şakaklarını delip ruhunu göğe çıkarmadan önce geriye dönüp bakacak hiçbir şey bırakma.
Sevgiler, Demyx"
Yazıyı bitirdikten sonra bir zarfın içine koyarak baykuşa birşeyler fısıldadı. Ardından şömineyi bir asa hareketiyle söndürdü ve paltosunu alarak dışarı çıktı. Bir zamanlar düşüncelerine elbise olan yüzü kırışıklarla dolmuştu. Feri kaçmıştı gözlerinin. Beli bükülmüş derisi incelmişti. Sevmiyordu bu aciziyeti. Zaaflarını insanlara göstermeyi hiçbir zaman sevmemişti. Sokağın hemen sonundaki vitrinin önünde durmuştu şimdi. Büyük bir ayna vardı. Evet, gerçekten eski ihtişamı kalmamıştı artık. Sanki göklerde gezen omuzları sönmüş gözündeki ateş kül olmuştu. Küçük bir cocuğun yanından ayırmadığı oyuncak ayısını kaybetmişcesine catallaşmıs sesi.
Derin bir nefes alarak yoluna devam etti. İnsanlar birar birer sönmüş omzuna çarpıyor ve hiç düşünmeden yoluna devam ediyordu. Nefesi havanın soğukluğundan olacak ki buhar şeklinde çıkmıştı. İnsanlardan uzak bir yere gitmek istiyordu. Yalnız başına kalmak... Ölüm soğukluğu ve yıllara meydan okurcasına hala ölmeyen Demyx'in son bir duellosu olacaktı. Adımlarını atabileceği en uzun şeklide atarken gözlerini kapamıştı. O an yeşil bir ışığın suratına çarparak onu metrelerce havaya uçurmasını dilemişse de gerçekleşmemişti.
Kısa bir yürüyüşten sonra gölün kenarına gelmişti. Yeryüzünün tüm ayrıntıları beyaz karla kapanmıştı sanki. Yaprakları dökülmüş ağacın dalları arasından dökülen kar, bankı çok fazla etkilemiyordu. Oraya oturmaya karar verdi. Usulca paltosunu toparlayarak çömelmişti. Ölmeliydi artık. Zamanı gelmişti. Yaşaması gereken her şeyi yaşamıştı. Şimdi uyuyacaktı ve kar onun da üzerini örtecekti. Zamandan kaçamayan ölümlüler gibi. Ayaklarını uzatarak usulca gözlerini kapadı ve gülümsedi. Bir daha hiç uyanmamak, bir daha hiç gülmemek üzere...
| |
|
Victor Gatés
Gerçek İsim : Atilla Mesaj Sayısı : 115 Kayıt tarihi : 29/12/09 Yaş : 30 Lakap : ZuzaylıxD
| Konu: Geri: Gezgin | Serbest Meslek Alımları Paz Ocak 17, 2010 6:41 am | |
| Adı - Soyadı:Victor Untouched İstediği Meslek [ Gezgin, Hırsız, Katil vb. ]:Katil Örnek Rp:Victor herzamanki gibi bu işid bitirmişti etrafı kan lekelerinden temizledi.Kaza süsü verdi ve oradan uzaklaştı.Kan bulaşmış eldivenlerini çıkarırken''Temiz Bir iş oldu.''dedi.İçindeki ses ve Victor onaylamış gibi başını salladı evinr doğru yol aldı.Üstünü değiştirdi ve tekrar kurban aramaya koyuldu.Taktığı insanları öldürmezse içi rahat etmiyordu.Herzamanki yeri olan kafenin yerini tuttu içeri girdi.Kapıyı açtığında şu kapı zilinin çıkardığı sese gıcık oluyordu fakat burdada iyi kurbanlar vardı.Barmene seslenerek''Hey! Dostum bana güzel bir bira ver.''dedi.Victor birasını yudumlarken.Gözleri kurban seçiyordu ve içindeki ses ayağa kalkmıştı''Victor Bak!Ne kadar kurban var hepsi senin olabilir.Mesela şu esmer kız kesin hayatı kötüdür onu daha üzülmesini istemezsin dimi?Yada şu yaşlı kadın açlıktan nefesi kokuyor onu öldür ve bu sefelatten kurtar.''demişti içindeki ses.Victor yaşlı kadını seçmişti yanına giderek''Merhaba hanfendi ben yolumu kaybettimde.Beni bakanlığa götürürmüsünüz?''demişti aklında binbir sinsilik geçerken sıcak bir tavırla kadın''Tabi.Lütfen beni takip edin.''dedi.Victor boş bir alan arıyordu.Bomboş bir sokağa gelmişlerdi Victor numara yaparak''Ah! Bir dakka midem çok ağrıyo lütfen yardım edin''dedi ve kendini yere attı kadın yanına geldiğinde bir hamleyle kadını altına aldı.'Geber pis kadın bütün günahlarından arın.''dedi bıçağını havay kaldırarak kadın yalvarıyordu''Lütfen! Yapam bırak beni!''diye.Victor kulağıan tıkaç konmuş gibi duymuyordu bıçağı kaldırdı ve kadının göğsüne saplayıp çevirdi.Ardındanda''Üzgünüm ama sizi kurtardım bu hayattan''dedi ağlamaklı bir sesle.İçindeki ses harekete geçti''Hadi sokağın tam ortası onu kaldırda başak kurbanlar arıyalım?''demişti ses.Victor kadını çöplüğe götürerek bıraktı ve yeni kurbanalr için gene kafeye gitti. | |
|