Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts
Merhaba

Foruma Hoşgeldiniz

Kayıt Olduktan Sonra Rütbe Seçmelisiniz. Ve Daha sonra Lejant Oluşturmalısınız;
Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts
Merhaba

Foruma Hoşgeldiniz

Kayıt Olduktan Sonra Rütbe Seçmelisiniz. Ve Daha sonra Lejant Oluşturmalısınız;
Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts


 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yapKapı

 

 Merak ne güzel şey, güzel şey merak...

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Marquéz Slorkié
Karanlık Lord
 Karanlık Lord
Marquéz Slorkié


Gerçek İsim : güven
Mesaj Sayısı : 205
Kayıt tarihi : 11/07/09
Yaş : 32

Karakter Bilgileri
Rol Puanı:
Merak ne güzel şey, güzel şey merak... Left_bar_bleue99/100Merak ne güzel şey, güzel şey merak... Empty_bar_bleue  (99/100)
Patronus:

Merak ne güzel şey, güzel şey merak... Empty
MesajKonu: Merak ne güzel şey, güzel şey merak...   Merak ne güzel şey, güzel şey merak... Icon_minitimePerş. Ara. 10, 2009 3:44 am

"Neredeyim..."

Sarhoşluğun o ekşimsi tadını damağında hissederken bir anda hafif bir toz bulutu ile Sisli Göl'de belirivermişti. Beyaz teni gecenin karanlığında daha beyaz bir görünüm kazanmıştı. Mavi gözleri denizin donmuş halini andırıyordu. Gölü bu saatlerde çok seviyordu. Göl kıyısına doğru yürürken bir yandan toparlanmaya çalışıyordu. Uzun zamandır düello yapmamıştı. Kendini yorgun ve işe yaramaz hissediyordu. Fakat Angelina bütün yorgunluğunu almasına yardımcı oluyordu. Etraf oldukça sessizdi. Sisli Göl herzamanki gibi yine boğuk bir sisle kaplıydı. Nefes alırken insanın ciğerlerini yakan bu hava burayı özel yapan tek şeydi. Bu taşlar birçok mücadeleye şahit olmuştu. Gözlerini ilerideki kayalara doğru çevirdi. Oldukça güzel olan bu manzaraya bakarken kendinden geçiyordu. Bir titreme hissetti mavi gömleğinin altındaki kot pantolonunun cebinden. Telefonu titremişti. Elini cebine atarak çıkardı. Bu muggle icadını sevmemişti hiçbir daim. Fakat bazen canı sıkıldığında işe yarıyordu. Telefonundaki müzik çalara girerek duygusal bir parça açtı. Ve arkasına yaslanarak gölü seyretmeye başladı. Bu arada farkında olmadan parçaya uyum sağlayarak sözleri söylüyordu. "Arkana yaslan, sadece dinle. Herşeyi boşver bu şarkı çalsın. Bir kere olsun kalbini dinle. Kuralları bırak sınıfta kalsın..." bu şekilde devam ederken gölün durgunluğu ona iyice uyku havası veriyordu...

Spoiler:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
George Crownie
Hogwarts Müdürü
Hogwarts Müdürü
George Crownie


Gerçek İsim : umut.
Mesaj Sayısı : 1989
Kayıt tarihi : 11/07/09
Yaş : 32
Lakap : geo.

Karakter Bilgileri
Rol Puanı:
Merak ne güzel şey, güzel şey merak... Left_bar_bleue100/100Merak ne güzel şey, güzel şey merak... Empty_bar_bleue  (100/100)
Patronus: Mantikor

Merak ne güzel şey, güzel şey merak... Empty
MesajKonu: Geri: Merak ne güzel şey, güzel şey merak...   Merak ne güzel şey, güzel şey merak... Icon_minitimePerş. Ara. 10, 2009 4:09 am

"Koş ve yetiş, Hadi tek bir depar lan. Bende finish yok Vehbi toparlan..."

Muggle icadı olan bu IPhone'u sevmişti George. Son ses müzik açıp kulaklıkları takmıştı. Odasında masasında oturuyordu. Bütün gün odasında oturmuştu. Canı oldukça sıkılıyordu. Kumral saçlarını parmaklarıyla düzelterek aynaya baktı. "Bu adama inanıyorum." şeklindeki şarkı sözüne eşlik etti. Kahverengi çalışma masasının üzerinde duran gümüşi renkteki yaklaşık 20.5 cm uzunluğundaki asasını eline aldı. Ayağa kalkarak IPhone'u cebine koydu. Müzik hala çalıyordu. Birden bir toz bulutu ile kayboldu. "Kurşuna dizerim kaç. Kaçarsan ezerim aç. Açarsa ..." şeklindeki sözü devam ettirirken Sisli Göl'de beliriverdi. Asasını cebine koymadan önce kulaklığını çıkardı. Müziği kapadıktan sonra IPhone'u iç cebine sıkıştırdı. İleriden bir müzik sesi geliyordu. Sesin geldiği yere doğru yürümeye başladı. Bu saatlerde burada hiç ses olmazdı. Kuzeni Stephen'la buraya geldiği günleri anımsadı. Kuzeni karanlık tarafa yönelmeden önceki zamanlar gözünün önünde film şeridi gibi canlandı. İleride göl kenarında biri oturuyordu. George adama doğru yaklaştı. Yaklaştıkça suratı belirginleşiyordu. "Stephen." diye fısıldadı kendi kendine. Evet kuzeniydi. Uzun zamandır görmediği kuzeni Stephen karşısında duruyordu. Tıpkı eski günlerdeki gibi. Şu an tek bir fark vardı. O zaman ikiside oldukça yakındılar. Şimdi ise tersine daha uzaklardı. George asasını belinin arkasına cevirip sıkıca kavradı. Kuzenide olsa Karanlık Lord'un yanına hazırlıksız gidemezdi. Hele ki Baş Seherbaz isen. "Nasıl gidiyor Jack?" diye sorarak kuzeninin dikkatini kendi üzerine çekmeye çalıştı. Adam resmen titremişti bu sesi duyunca. İrkilerek başını George'a doğru kaldırdı. Oldukça yorgun görünüyordu. George gelecek cevabı beklerken asasını daha da sıkmıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://eskiao.roleplaylife.net
Marquéz Slorkié
Karanlık Lord
 Karanlık Lord
Marquéz Slorkié


Gerçek İsim : güven
Mesaj Sayısı : 205
Kayıt tarihi : 11/07/09
Yaş : 32

Karakter Bilgileri
Rol Puanı:
Merak ne güzel şey, güzel şey merak... Left_bar_bleue99/100Merak ne güzel şey, güzel şey merak... Empty_bar_bleue  (99/100)
Patronus:

Merak ne güzel şey, güzel şey merak... Empty
MesajKonu: Geri: Merak ne güzel şey, güzel şey merak...   Merak ne güzel şey, güzel şey merak... Icon_minitimeC.tesi Ara. 12, 2009 3:42 am

"Pablo Picasso'ya tablo yapıyoruz. Hatunu gönder..." şeklinde şarkıya eşlik ediyordu Jack. Dünyadan bağlantısını koparmış bir şekilde göle doğru bakarak karanlık gölün içerisinde kendini kaybetmişti. Bir ışık arıyordu. Evet, küçük bir ışık. Bu karanlığın içerisinden onu kurtaracak minicik bir ışık. Fakat etraf karanlıktan ibaretti. Heryerde cesetler, kan kokusu ve sessizlik. Bunları seviyordu. Lord olmayı o seçmişti. Kendi seçimlerine dayanarak bu yola baş koymuştu. Kuzeni gibi iyilik meraklısı olamazdı. Oo George. Ailenin bir tanesi. Ne kadarda güzel yutturmuştu bu düşünceyi Flame soyuna. Soyadı Flame bile olmayan bir kişi nasıl olur da bu kadar sevilirdi aile tarafından. Charles olsaydı herşey değişik olurdu. Flame soyu tehlike altındaydı. Elisha, Jacob hepsi Crownie'ler ile iyi anlaşıyorlardı. Bizim ezeli düşmanlarımız ile iyi anlaşıyorlardı. Gregory'in yaptığı bir hata yüzünden bu aile ile tanışmak zorunda kaldık. Neden Gregory? Neden? Bunları düşünmekten kendini alamıyordu. Şarkının sonu yaklaşıyordu. Bu arada onu tekrar dünyaya bağlayacak bir ses yankılanarak kulağına doğru yaklaştı. Tanıdık bir sesti. Fakat bu sesi tanımak bile istemiyordu. George. Evet oydu. Arkasında duruyordu. Herzamanki gibi asası arkasında hazırlıklı gelmişti. Lafa tutarak zaman geçirmeye çalışsa da amacının ne olduğunu iyi biliyordu Jack. Sorduğu soruya yanıt vermek için arkasını döndü. Ve " Merlin'in sakalı. George seni hangi rüzgar attı buraya? Ben senin masanda kağıtlarınla uğraştığını düşünmekteydim. Sisli göl bu saatlerde tehlikelidir ahbap. Uzaklaş. Olacaklardan sorumlu olmam." dedikten sonra sırıtarak George'a baktı. Herzamanki gibi masmavi gözlerinden iyilik ve nefretin karışımı birşeyler sezilebiliyordu. George'da ondan nefret ediyordu. Fakat bunu hiçbir zaman söylemediği için kimse bilmiyordu. Jack hissedebiliyordu. O bulanık sülaledeki tek melez olan George onun en büyük düşmanıydı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Merak ne güzel şey, güzel şey merak...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» **Güzel Bir Gece yarısı

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts :: Genel :: SD Geçmişi-
Buraya geçin: