Malikanelerinin en boğucu koridorlarından birinde yine dolaşıyordu.
Daha
12 yaşındaydı ve yalnızlığı çoktan tatmıştı. Babasının çalışma odasına
doğru ilerledi. Kapısına dokundu. Eski tokmağı çevirdi. İçerideki
devasa kütüphane onu büyülemişti.Yüksek raflara dayanan merdivene
tırmandı. Eski işlemeli defteri aldı ve büyük bir hayranlıkla baktı.
İşlemelere ve desenlere parmak uçlarını değidirdi. Bu kitap onu büyülemişti.
Kitabı aralamak istercesine kapaklarının iki köşesinden tuttu. Ama bir
sorun vardı. Kitap kilitliydi. Çekmeceleri aradı. Kilidi bulamamıştı.
Büyük bir hüzünle merdivenlerden tekrar çıkıp kitabı yerine bıraktı.
Odadan çıkıp kendi odasına doğru yürüdü. Kapısını açtı , içeriden gelen
lavanta kokularıyla gülümseyerek içeri daldı. Kocaman bir yatağa
sahipti. Yatağına yatıp şarkı mırıldanmaya başladı. Bu sırada küçük
kedisi Jenna 'da üstüne fırladı.
" Ah jenna. " dedi gülümseyerek.
Kedisinden yüksek perde bir mırıltı çıktı.
" Miyaauuuv. "Ellerini kedisinin tüylerinde dolaştırdıktan sonra dolabına yöneldi.
Mor
elbisesini ve pembe babetlerini çıkarıp üstüne tuttu. Uzun saçlarını
Küçük tokalarla tutturdu. Aynaya baktı ve eteklerini tutup gülümsedi.
Pembe bolerosunu aldı ve küçük ceptelefonunu elbisesinin cebine koydu.
Zıplayarak merdivenlerden aşağı indi. Büyükannesine seslendi.
" Büyükanne, ben lavanta toplamaya gidiyorum. Sonra Sally'lere gideceğim. Görüşürüz. Geç kalmam. "Büyükannesi içerden güldü.
" Peki tatlım. Akşama görüşürüz. "Küçük
sepetini aldı. Lavanta tarlasına girip en güzel lavantaları seçti.
İçindeki mutluluk anlatılamaz bir şekilde hoştu. Bahar rüzgarının en
loş rüzgarlarını barındırıyor gibiydi. Yarım saat kadar oyalandı
tarlada. Sakince ormanın içine girdi. Sally'lerin evine giderken ıssız
bir yerden geçmek zorunda kaldı. Kuzgunların kötü feryatları onu
korkutmuştu. Koşmaya başladı.
Takıldığı ağaç kökünü görememiş , yere düşmüştü. Bacağından küçük bir damla kan akıyordu.
" Aman tanrım. "Kalktı.
Elbisesini silkeledi ve hızla devam etti yoluna. Sally'lerin evlerine
geldi. Kızılderili büyükannesi onu kapıda karşıladı.
" Oh. Küçük meleğim. Hoşgeldin. Sally içeride müzik dinliyor. " dedi gülümseyerek.
Lisa gülümsedi. Elindeki sepeti uzattı.
" Bakın size lavanta topladım. O güzel tütsülerinizden birtanede bana yaparmısınız. " dedi. Gerçekten mutluydu.
Büyükanne gülümsedi.
" Elbette tatlım. İstersen hemen birtane yapayım. Aloe Vera'da koyacağım. Ve nane. Ferahlamakta istersin. " dedi.
Büyükannenin
yaptığı tütsüler onu mutlu ederdi. Zıplayarak içeri girdi. Sally'nin
yanağına kondurduğu küçük öpücüğün ardından sally arkasına döndü.
Görmeyen gözleri kayarken lisa sally'nin elini tuttu.
" Nasılsın Sally. Seni çok özledim. " dedi.
Sally onu itti.
" Lisa. Artık buraya gelmeni istemiyorum. Seninle arkadaş olmak istemiyorum." dedi umarsızca.
Lisa şaşırdı.
" Sall. Ne diyorsun. Eğer birşey yaptıysam çok özür dilerim. "dedi üzgünce. Tek arkadaşı o değildi. Lisa ile arkadaş olmak için can
atanlar bile vardı ama lisa hiçbirzaman o şımarıklardan olmadı ,
olamadı..
Sally bağırdı.
" Git. Birdaha buraya gelme. Defol buradan. Giit.." Lisa 'nın gözlerinden birkaç damla yaş döküldü.
" Peki. Özür dilerim. " dedi.
Ağlayarak evden çıktı. Büyükanne ona seslendi.
" Kızım.. " Lisa döndü.
" Özür dilerim büyükanne. Ben.. Birdaha gelemeyeceğim. Ama istersen herzaman lavanta getiririm sana. " dedi tüm masumiyetiyle.
Büyükanne elindeki 4 tütsüyü uzattı.
" Al kızım. Ama unutma ki , istediğin zaman buraya gelebilirsin. Seni herzaman beklerim. Unutma sende benim 2. torunumsun. " Lisa büyükanneye sarıldı. Üzgünce evine döndü..
Odasına
çıktı ve üstünü değiştirdi. Tütsülerden birini yaktı. Müthiş koku onu
çok rahatlattı. Ama hala arkadaşını özlüyordu. Yavaşça yatağına sıvıştı.
Tütsü'nün kokusunu iyice çekti.Kedisi jenna yanına geldi.
" İyi geceler jenna. " dedi duygulu bir şekilde. Jenna yüzünü Lisa'nın yanağına sürttü.
" Miyauuv. "Beraber uykuya daldılar.
~~ BİTTi ~~