"Son birkez tatlım unutmaman için..." Liena yüzüne düşen bir bukle saçı kulaklarının arkasına sıkıştırırken gözlerini devirdi... "Teyze... Bence yeterli provayı yaptık." Teyzesi kızın eşyalarını arabadan indirmekte olan anne ve babasına kaçamak bir bakış attı, "Hadi ama Lilly, son bir defa..." Liena Blair anne babasına baktı daha sonra teyzesine döndü, "Teyze sence ailem Slytherinliydi demek o kadar mı zor? Aslına bakarsan ben bu iş için yeterince zeki olduğumu düşünüyordum..." Teyzesinin yüzüne büyük bir gülümseme yayıldı... "Bir tanem sen elbetteki zekisin... Fakat bazı şeyleri anlamak için sadece... Çok küçüksün." Liena derin bir nefes aldı. "Sanırım anlamak için küçük olduğum şeyler... Babamın bir Griffindor olmasının seni rahatsız ediyor olması, senin benimde bir Griffindor olacak olmamdan korkuyor olman... Ve birde elbette ki Griffindorlar ve Slytherinlerin arasındaki şu rekabet." Daha sonra teyzesinin gözlerine baktı ve gülümsedi, "Öyle değil mi?.. Gördün mü teyze, anlaya biliyormuşum..." Teyzesi somurttu, "Annen ve baban sana bilmen gerektiğinden fazlasını öğretiyor..." diye homurdandı. Daha sonra kıza döndü "Bu kadar gevezelik yeter..." dedi ve konuyu kapattı.
Lilly gerçekten şaşırdığını düşündü. Teyzesi asla bir konuyu bu kadar çabuk kestirip atmazdı. Bir konu üzerinde her açıdan farklı görülebilecek her bir ayrıntıyı görmeye çalışır ve bulduklarını anında dile dökerdi... Daha sonra yaklaşmakta olan anne ve babasını görünce sırıttı. Teyzesi babasının yanında asla kendine Slytherinli olması konusunda nasihat vermezdi. Çünkü evdeki herkes bunun yanlızca kavgaya sebep olacağını bilirdi.
"Tatlım... Hazır mısın?" diye sordu annesi Blair'e o tatlı ve büyük gülümsemesiyle... "Evet," diye yanıtladı kız onu başını sallayarak ve devam etti, "Yanlızca heyecanlıyım..." Babası elini omzuna koydu. "Merak etme sen üstesinden gelirsin... Bu arada büyük annenlerden bir not geldi gelemedikleri için çok üzgünlermiş, seni çok sevdiklerini söylediler..." Liena gülümsedi ve karbeyaz baykuşunun kafesini eline aldı, "Bende onları çok seviyorum..." dedi en sonunda. Tüm eşyalarını yanına aldı ve 9 3/4 numaralı perona -yani duvara- doğru ilerlemeye başladı. Arkasından teyzesinin seslendiğini duyduğundaysa sadece gülümsemekle yetindi... "Sakın arkana bakma Liena Blair, hızlı bir biçimde ilerle..."
Tren yolculuğu uzun ve sıkıcı geçmişti... Zaten yolculuğunun çoğunu baykuşu ile konuşarak ve "Horwarts: Bir Tarih"i okuyarak geçirmişti...
En sonunda okula geldiklerinde onları seçmen şapkanın önüne çıkacakları alana getirdiler. Bazı öğrenciler heyecandan delirmek üzereydi. Elizabeth ise sadece gülümsüyordu... "Ben bu anı teyzemle on binlerce kez tekrar ettim nasıl olsa." diye geçirdi içinden... Daha sonra aklına teyzesi geldi acaba Slytherin Bina'sına seçilmese Liena'yı ne yapardı. "Büyük ihtimalle yüzüme bakmazdı..." diye düşündü... Kısa bir süre sonra adı okunduğunda kendinden emin adımlarla Seçmen Sapka'ya doğru ilerledi. Tabureye oturdu. Sapka kafasına konduğu anda konuşmaya başladı...
"Liena Blair Winchester... Sen gerçekten soğukkanlı, azimli, çalışkan, hırslı, kurnaz, cesur bir kızsın... Sanırım seni hangi takıma vereceğimi buldum. Sen artık bir …..’ sın/sin/sun.”