Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts
Merhaba

Foruma Hoşgeldiniz

Kayıt Olduktan Sonra Rütbe Seçmelisiniz. Ve Daha sonra Lejant Oluşturmalısınız;
Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts
Merhaba

Foruma Hoşgeldiniz

Kayıt Olduktan Sonra Rütbe Seçmelisiniz. Ve Daha sonra Lejant Oluşturmalısınız;
Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts


 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yapKapı

 

 Pearl Beth Side

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Pearl Beth Side

Pearl Beth Side


Mesaj Sayısı : 16
Kayıt tarihi : 01/08/09

Pearl Beth Side Empty
MesajKonu: Pearl Beth Side   Pearl Beth Side Icon_minitimeC.tesi Ağus. 01, 2009 10:22 pm

Kahverengi ve şimdiye kadar hiç cilalanmamış kapıyı çaldı. Kapı hemen açıldı ve babası masasından kalkıp yanına geldi Beth. Çalışma odasındaki eşyalar çok azdı. Ortaya büyük bir çalışma masası koymuştu ve kendi sadalyesi haricinde iki sandalye daha vardı kürsü gibi büyük masasının etrafında. Herhangi birisi gelir diye konulmuşlardı. Ama bu o da sadece anne ve babası tarafından kullanılırdı. İşlerini yapmaları için. Odanın duvarlarında birkaç büyücünün suretleri bulunan tablolar vardı. Geriye kalan kısım çoğunluğu oluşturuyordu ve odanın geri kalanı gibi bomboştu. Babası elini Beth'in omzuna koydu ve onu kendine çekti. "Kaç gündür bunu bekliyorsun Beth. Şimdi dokunup almak kalıyor geriye. Böyle yapma." diye azarladı onu. Beth gerçekten garip bir şekilde hissizliğine gömülüyordu birkaç gündür. Ne onlarla konuşuyor ne de evden çıkıp bir yerlere gidiyordu. Evde sessizce gezip kitap okuyordu hep. Hogwarts'a gidecekti birkaç gün içinde. Tüm gerekli malzemeleri aldıklarından ailesi onu dışarı çıkartmak için bir bahane bulamıyorlardı. Gerçekten can sıkıcı derecede ruhsuzdu, kendinden geçmiş bir şekilde odalardan odalara geçiyor ve durduk yere koridorlarda geziyordu. Arada bir durakladığını görüyorlardı ama düşünmek için mi yoksa dinlenmek için miydi bu duraklamalar bilmiyorlardı. Önüne bakmadan otomatik olarak evdeki her yeri geziyordu. Kafası dik olsa bile gözleri başka bir yerlere dalıp gidiyordu. Normalde her gün kesinlikle Buğulu Göl'e gidip gezinirdi. Ama yapmıyordu, içinde bir şey besliyordu. Babasıyla birlikte ilerledi ve masanın önüne yerleştirilmiş sandalyelerden birine oturdu. "Anlat hadi." diye mırıldandı onu bırakıp kendi yerine geçen babası. Beth inledi ve hiç bir cevap vermeyip yerine gömüldü. Başı dikti ama hiç dinliyor gibi değildi, gözleri yerlerde geziniyordu. Babası elinde çevirdiği kalemi masada fırlatıp kollarını gövdesinde birleştirdi ve masaya yaslandı. Beth'i izliyor ve bir yandan da homurdanıyordu. "Hogwarts's gidiyorsun. Seni bu kadar üzen ne?" diye sordu. Beth doğrulup başını çevirdi ve babasının gözlerine baktı. "Mutluyum ama içimdeki umutsuzluk beni üzüyor." dedi ve derin bir nefes alıp yutkundu. Ne diyeceğini kestiremeden ortaya atmıştı. Daha sonra ne dediğini hatırlamıyordu bile. "Umutsuzluğa kapılma tatlım. Neden böyle yapasın ki zaten. Hiçbir çare yoksa umudundan vazgeçmelisin. Orta da hiç bir problem yok." dedi ve ellerini masaya dayayıp doğruldu. Yavaşça ayağa kalktı ve kızının yanına gelip diz çöktü. "Hadi uyku vakti." dedi ve Beth ayağa kalkıp babasına sarıldı. Bilemiyordu hala, bilmiyordu.

Siyah maskeler mi? Evet. Siyah maskeler takıyorlardı. 7 kişiydiler, hepsinin siyah pelerinleri vardı. Pelerinleri kapişonları kafalarına geçirilmiş ve havada duruyorlardı. Adamlardan birisi arkasını döndü ve kapişonunu yavaşça kafasından çıkardı. Sarı, uzun ve düz saçları vardı. Tam arkasını dönecekken Beth çaprazındaki kişinin çığlıklar attığını gördü ve hemen uyandı. Etrafına bakındı. Komodinin üstündeki ipi çekti ve ışık yandı. Sarı duvarlarıyla, posterleriyle, eşyalarıyla kendini belli eden odasındaydı. Normaldi her şey tabii rüyası hariçn. Rüyasında çaprazındaki kadın değildi bağıran kişi, bağıran kendisiydi. Çok sinir bozucu bir sesti. Tizdi ve kulak tımalıyordu ve evdekilerin uyanmasına neden olmuştu herhalde. Hemen ayağa kalktı ve gözlerini uyuşturup kambur omuzlarını düzleştirdi. Kapıya yaklaştı ve kapı kolunu tutup kendine çekti. Kapı gıcırdayarak açıldı ve Beth aşağıya seslendi. "Bir şey yok! Sadece bir kabus!" diye bağırdı, gerçekten çatlak ve gür bir sesle. Boğazını temizlemişti ama nafile gene bir acı vardı; boğazı gibi her yerini saran, rahatsız edici.

Günlerdir yarını, yani bu sabahı bekliyordu. Birkaç saat sonra gelecek günü... Şimdiki yarınını. Araf gibi bir denklem olsa da hep böyle düşünüyordu. Didaktik bir kelime yığınıydı sadece. O gün -her ney ise-Hogwarts'a başlayacaktı. Yani hayata başlayacaktı. İlk adımını atacak ve 'ilk gün'üne kavuşacaktı. İçindeki hissizliğin nedeni de buydu; günlerdir, haftalardır aylardır hatta yıllardır düşündükleri, yarım olsa da kelamı. Açıkcası her şeyi merak ediyordu. Sonunda gitmek için can attığı yere kavuşuyordu, bu isteğin sonucu ona kolay geliyordu belkide. İhtişamlı ve destansı şeylere sahip Hogwarts'a gidecekti yakında. Şimdi 'gün' geliyordu. Bunu da hissediyordu Beth. Üstündeki yorgunluğuyla geliyordu gün.

Seslenişene aşağıdan bir cevap geldi ama duymadı Beth, hemen odasındaki küçük banyoya yöneldi. Üzerine posterler asılmış, yer yer kazınmış kapıyı açtı ve hemen lavoboya dayandı. Işık onu görür görmez yandı. Beth aynadaki yansımasına baktı. Kendine ilk başta inanamadı, hortlak gibiydi. Göz altları şişmiş ve gözleri de kıpkırmızıydı. Her damarın görünüşü kalınlaşmış ve daha da koyulaşmıştı. Yüzünü yıkamalıydı. Elindeki yüzüğünü uyumadan çıkarmadığını farkedip şişen parmağına baktı. Şişliği ovuşturup yüzüğü lavobonun içine fırlattı ve yüzünü yıkamaya koyuldu. Geçen her dakika boyunca gözlerindeki yankı artıyordu. Bu acı ona ne gördüğü rüyanın garipliğini ne de yarına olan endişesini hatırlatıyordu. Yüzünün serinlemesi için uğraşıyor ama hiçbir fayda sağlayamıyordu kendine. Duş almaya karar verdi ve hemen küvete girdi. Üzerindeki pijamalar ıslandı ve hemen dışarı çıktı. 'Doğru düzgün' bir duş aldıktan sonra giyindi ve kitap okumaya başladı. Bu baş ağrısı ve acılar gerçekten onu çok rahatsız ediyordu. Her sarsak dakikasında düşündüğü yere sonunda -ona göre kolayca- ulaşıyordu. Bu güzeldi, Hogwarts'a başlamak. Ama hemen oraya gidip bir binaya seçilmek ona garip geliyordu, biraz da kolay. Sanki bir şeyi bekliyor gibiydi, ne olduğunu bilmediği. Kitabını okuyordu okumasına ancak anladığı söylenemezdi. Her satırın anlamı değildi dikkatini çeken. Düşündükleri ve neler yapacağıydı daha doğrusu yapabilecekleri. Güneş doğmak üzereyken gecenin yorgunluğuyla uyuya kaldı. Gün 'bugün'dü artık: ilkgün...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Gia Blake Sunder

Gia Blake Sunder


Mesaj Sayısı : 35
Kayıt tarihi : 16/07/09
Lakap : G.

Pearl Beth Side Empty
MesajKonu: Geri: Pearl Beth Side   Pearl Beth Side Icon_minitimeSalı Ağus. 04, 2009 7:13 am


  • Bazen tamlamaların ya da nesneler eyleme uymayan bi' şekil almış. Bu da anlatımı bozuyor elbette. Rp'ndeki anlatım bozukluklarının tümünden 5 kırsak...


  • Bir bölümde kopukluk seziliyor. Burda her şeyi, tüm düzeni karıştırdım ve kaybettim. 2 puan...


  • Seçtiğin renkleri beğendim; ama tarz olarak ya hepsi italik olmalıydı ya da bunu yapmamalıydın. Biraz hoşnutsuzluk yarattı bende. 1 puan...


  • Kurguyu zayıf buldum, üzgünüm. 4 puan...

*88

~

Eklemeliyim ki yazım ihlallerine bakmadım. İyi günümdeyim, şanslısın. Çabuk bir puanlama oldu.
Hayırlı uğurlu olsun. xD Başkalarının işine karışmak gibi olmasın. =) Eğer puanında haksızlık yaptığımı düşünüyorsan pm ile ulaş. (:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Pearl Beth Side
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Pearl Beth Side
» Pearl Beth Side
» Pearl Beth Side
» Pearl'ün Odası~
» Elena Nina Pearl

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts :: Genel :: Puanlı RP Geçmişi :: Seviye Belirleme-
Buraya geçin: