Suhryy babasıyla Londra'daki Çatlak Kazan'da vedalaşmış, Gringotts Büyücü bankasının yolunu tutmuştu.Yolda ilerlerken çantasından okulda gerekli olan malzeme listesi yazılmış bir parşomen çıkardı.Parşomende, asa, kitaplar,cüppe gibi eşyaların alınması gerekiyordu.Aynı zamanda öğrenciler isterlerse kedi,baykuş veya fare alabilirlerdi.Suhryy içlerinden özellikle kedi almak istemişti ama yanında bu kadar para olmadığı için gidip hemen alamıyordu.Neyseki babası ona Gringotts Büyücü bankasındaki kasasının anahtarını vermişti ve istediği herşeyi alabilirdi.Suhryy diğer dükkanlara göre daha modern bir kapısı olan büyük ve lüks bir binanın önüne gelmişti.Dışarıdan gerçekten çok büyük görünsede Suhryy içeriye girince orasının daha büyük olduğunu farketti.Üstelik çalışanları minicik boylarında zeki ama pekte güzel olmayan cinlerdi.Kendilerinden ağır şeyleri kaldırıp götürüyor veya kasalarına gitmek isteyen öğrencilere rehberlik yapıyorlardı.Bankada genellikle öğrenciler bulunuyordu çünkü okul başlamak üzereydi ve alınması gereken bir sürü malzeme vardı.Suhryy nihayet müşterisi olmayan bir kürsü bulmuştu.Hemen uzun kürsünün yanına gitti.Kürsü Suhryy'nin boyunu geçiyordu ve küçük cinin başını uzatması gerekti.
*Buyrun küçük hanım,nasıl yardımcı olabilirim?* , küçük cinin sesi o kadar ince çıkmıştı ki Suhryy bir an cinin ses tellerinde bir sorun olduğunu sandı.Suhryy başını sallayıp toparlandıktan sonra cevapladı,
*Ah, ben Kris Nicolas'ın kasası için gelmiştim.* dedi şaşkınlıkla.
*Anahtarınız yanınızda mı?* diye sordu küçük cin.
*Ah, Evet.* dedi yine Suhryy.Kendi kendine soruyordu:*Neden Bu kadar heyecanlıyım ki , kendine gel Suhryy sen bu değilsin.*
Daha sonra kürsüdeki cin Suhryy'e rehberlik etmesi için bir cin görevlendirdi.Birlikte tren'e benzer raylı bir arabayla babasının kasasının önüne geldiler.Orası bankanın giriş bölümüne göre daha eski gibiydi.Her taraf karanlıktı ve yanlarında lamba taşımaları gerekiyordu.Raylı arabadan indikten hemen sonra görevli cin Suhryy'den anahtar istedi.
*Anahtar lütfen.* dedi küçük cin-sesi yine ince çıkmıştı-ve Suhryy hemen cebindeki anahtarı çıkarıp görevli cine verdi.
*Lamba lütfen* bu sefer Suhryy raylı arabanın kenarında duran eski tip lambayı aldı ve görevli cine uzattı.
Görevli cin anahtarla kapının kilidini açtıktan sonra birlikte kapıyı açmaya başladılar.Kapı tamamen açıldığında Suhryy'nin gözleri sanki hayalet görmüşçesine açıldı.İçeride o kadar çok para vardı ki Diyagon yolundaki bütün dükkanları satın alırdınız.Suhryy vakit kaybetmeden hemen çatlak kazanda aldığı büyük sırt çantasını çıkarıp kasanın içine girdi.Çantasını bolcana doldurduktan sonra kasadan çıkıp raylı arabaya bindiler.Suhryy küçük cine teşekkür edip hemen kasadan çıktı.Şimdi ise Ollivanders'a gitmesi gerekiyordu.İşlerini çabuk bitirmeliydi.Yoksa Hogwarts'a giden treni kaçırabilirdi...