Francois

Aphrodis Audrey Phyllis: Okula başladığı ilk andan beri arkadaştırlar. Audrey okula geç başladığı için çocukça alaylara konu oluyordu ve bu alaylardan sonra yanında daima Francois oluyordu. Belki de Francois'in de anne babası olmadığından Audrey'i anlıyor ve ona yardımcı oluyordu. Okula başladıklarından beri Francois ne kadar beladan uzak durmak istese de yanında Audrey gibi bir dostu olunca başı beladan kurtulmuyordu. İçten içe bu hoşuna gitse de ölmüş ailesine karşı olan sorumluluk hissi daha ağır basıyor ve bu maceraları en az zararla atlatmaya çalışıyordu. Audrey, onun başını ne kadar belaya sokarsa soksun beş yıldır en iyi dostu o olmuştur.

Adelaide Wiltor: Beş senedir aynı ortak salonda, aynı dersliklerde bulunmalarına rağmen kızın hakkında bildiği tek şey ismiydi. He birde Francois'e göre biraz manyaktı. Kızın içine kapanıklığı ve çok az konuşması nedeniyle ne Francois onunla, ne de kız onunla tanışmıştı. Gerçi bunu istediği de söylenemezdi. Ama Audrey istiyordu ve kızı aynı yerde olduklarında devamlı göz hapsinde tutuyordu. Bu durum başta zararsız gibi gözüksede, daha sonradan Francois'i tedirgin etmeye başlamıştı. İlk günler bir kaç haftaya bırakır diye düşünsede, bu göz hapisleri uzun süre devam etti ve Audrey'i tanıdığı kadarıyla kesin başını belaya sokacaktı. Vefalı bir dost olarak Francois'te burada devreye girip onu kızdan uzak tutmaya çalışıyordu. Ama ikisinin arasına her girdiğinde o da kızın neden bu kadar sessiz olduğunu merak etmeye başlıyordu.

Lillian Beaumont: Bir Gryffindor olmasına rağmen her zaman Francois'e soğuk davranmış ve çok az konuşmuştur. Beş senedir bu davranışlarına anlam veremesede kıza karşı hiçbir zaman sert olmamıştır. Ama konuşmaları merhabalaşmaktan ileri gitmez. Öyle ki bazen kızın sert bakışları sayesinde merhaba bile demezler birbirlerine.

Ysebel Moore: Lillian bir Gryffindor için ne kadar soğuk ise Ysebel'de bir Slytherin için o kadar sıcak bi kişilik. Açıkcası Francois onun neden Slytherin'e seçildiğine bir türlü anlam veremiyor. Birbirlerine karşı olan davranışları ve Ysebel'in uçuk davranışları onu başka binalara sokmaya yeterde artar bile. Ama seçmen şapka onu Slytherin'e koymuştu. Ama bu durum ikisinin dostluğuna engel değildi.

Euterpe Châtillon: İşte tam bir Slytherin kızı. Gerek ailesiyle, gerekse karakteriyle Slytherin'e uyan biridir. Bazen bu kızla nasıl arkadaş olduğuna anlam veremez ama arkadaştır işte artık onunla ne kadar arkadaş olunuyorsa. Slytherin'in ve hatta okulun çoğu beşinci sınıfı gibi havalıdır. Tabi diğer herkesten daha havalıdır. Bu aileden kaynaklanan bir şey. O türde eski ve köklü bir ailede doğsa belki Francois'te onun gibi olabilirdi. Gerçi kendi ailesinin de Fransa'da bir geçmişi vardı ama hem ailesinin ölümü hem de ailesinin İngiltere de fazla güç sahibi olmayışı onu kendini beğenmiş biri yapmaktan kurtarmıştır. Euterpe de diğer bir kaç arkadaşı gibi Francois'in başını oldukça büyük belalara sokmuştur. Zekasından beklenmicek davranışlar ve hatalar yaparak çok kez yakalanmalarına sebep olmuştur. Bunda Francois'in de payı vardır tabi ama en başta belaya bulaştıran yine odur. Ayrıca bir çok kişiye göre o "Slytherin'in Prensesi"idi. Ah.. Bu terimi hiç sevmiyordu. Ama doğruyu söylemek gerekirse Slytherin içinde öyleydi. Hem karakteristilk yapısı hem de dış görünüş olarak o ünvana layıktı diyebilirz ama Francois asla bu terimi kullanmıyor. Ama yine de onun cazibesinden etkilenmeden duramıyor tabi ki. Başına gelen bir çok belayı onun cazibesi sayesinde kabul etmiş ve o belaya girişmiştir.

Lorelei Adorlee: Karakterine göre hiç normal arkadaşı olmayan Francois'in bir uçuk arkadaşı daha. Bir Gryffindor'lu için bu normal tabi ki. Fazla eğlenceli ve eğlenirken çoğu zaman ipin ucunu kaçıran bir tiptir. Binalar arasında ayrım yapmadığından Francois ile ikisi devamlı konuşurlar. Ve genelde zorla Francois'i bir partiye veya parti tarzı eğlencelere götürür. Ders ve sınavlar söz konusu olmadığı sürece ona hayır demek mümkün değildir.

Anastazja Ewa: Okulda ve okul dışında ona benzeyen nadir arkadaşlarından biridir ve onlardan ilkidir. Çevresinde genelde hep aşırı eğlence düşkünü ve kötü özellikli diyebileceğimiz arkadaşları varken Anastazja onların dışındadır. Onunla eskiden bir muggle köyünde tanışmış ve Hogwarts'ta da bu arkadaşlıkları sürmüştür. kendiyle özleştirebildiği neredeyse tek arkadaşıdır.

Ira Argento: Bir Slytherinli daha. Ravenclaw öğrencisi ve iyi bir kişi olmasına rağmen çevresinde çok fazla Slytherinli var. Bunlardan biri de Ira. Araları ne iyi, ne de kötü. Orta şekerli kıvamında yani. Genelde Ira'nın saçma şaka ve alaylarına konu olan Francois bile aralarının tam olarak nasıl olduğunu anlayamamıştır. Ama şu beş senedir aralarında bir kavga veya atışma geçmemiştir.

Eurabatres Châtillon: Euterpe'nin kardeşi ve Francois'in platoniği. Onu Euterpe sayesinde tanımıştı ve ilk zamanlarda onun kendisine olan ilgisini normal abi kardeş gibi bir şey olarak anlamıştı ama 11 yaşına geldiğinde ilgisi biraz daha ileri gidince bu Francois'i oldukça fazla şaşırttı. Daha birinci sınıfta olmasından ve onu bir kardeş olarak sevmesinden dolayı ona daha bir şey söyleyemese bile bu durumdan biraz rahatsız oluyor. Ama durup bir bakınca diğer bir çok arkadaşına göre Eura'nın davranışları daha kolay affedilir ve görmezden gelinebilir şeyler oluyordu ve bu artık Francois'e, kendini bile şaşırtsa bile, normal geliyordu.