Ad - Soyad: Winona Alessia Bannatyne
Kişisel Özellikleri: Her insanın kim olacağını belirlemesi kendi ellerinde değil hayatın onlara oynadığı oyunlardadır aslında. Dış faktörler öyle değerlidir ki kişilik gelişiminde, hatalar üst üste geldiğinde uysal bir kediyi yırtıcı bir kaplana bile dönüştürebilir. Winona'ya olan şey bundan çok da farklı bir şey değildi mutlak. Dışarıda çocuklarla sakince oyun oynayabilen bir kız çocuğu anne ve babasının şiddetli tartışmalarını izledikçe içten içe gıcık kaptıklarına hiç çekinmeden tokat atabilen bir insan olmuştu o. Gevezeliği sevmediğinden olsa gerek laf dalışıyla uğraşmadan direk şiddete baş vuran bu kız çocuğunun böylesine değişmesine onu en iyi tanıyan insan büyük babası bile hiçbir anlam veremiyordu. Evlerindeki gürültünün tek dinleyicisi olarak odasına saklandığında ebeveynlerinden öç almak için kendi içinde planlar yapmaya bile başlamıştı. Kendi kendine konuşmaya ve varlığından emin bile olamadığı bir Tanrı'ya yakarmaya başladığında en azından annesinin kendisini hiç mi düşünmediğini sorardı. Bir anne bu tür kötülükleri çocuğundan uzaklaşmaya, ona yansıtmamaya çalışmaz mıydı? Kendi annesi, babası küçücük bile olsa her tartışmadan sonra Milano'daki evlerinin kapısını kıracak kadar sert çarpıp çıkınca gözyaşlarına boğulan kızını teselli bile etmeyerek odasına kapanan bir kadın olmuştu; abisi ise asla eve gelmezdi zaten. Hep içinden " Ben ona benzemeyeceğim. Ben sorunları çözmeye çalışacağım. Çocuklarıma böyle davranmayacağım! " diye geçirse de babasının müthiş bir cesaret göstererek annesini terk etmesinin ardından kendisini annesine yakınlaşmış hissetmişti. Artık ikisi de yenilmişti, ikisi de kendi içlerinde terk edilmişlerdi. Ve o zaman, hala yeterince kötü olmayan Winona, karanlığın uzattığı ele kendisini kaptırmıştı. Hırçın bir kız çocuğu yavaşça karanlığa kendisini bırakmış bir genç kıza dönüşmüştü. Hogwarts'ta fazla yakın arkadaşı olmayan ilk senelerin aksine kendine yakın hissettiği, daha doğrusu bu yeni haline benzeyen insanlarla dost olmaya başlamıştı. Onun için etrafındakiler bir araçtan öteye gitmiyordu. İstisnalar dışında kimse ailesinin büyük dağılmasından haberdar değildi. Ondaki bu koyu değişimi büyümesine yoranlar da vardı, gerçekle alakası olmayan sahte dedikoduların altına sokanlar da. O ise sadece geçmişini düşünmemeye çalışıyordu. Hala cıvık kızların aptal dedikodularını çıkaran, kendisi dışında kimseye önem vermeyen kız imajını kullanmaya devam ediyor ancak bir kediyi kaplan yapmanın da bedeli var. Babasına acı çektirebileceği anı dört gözle bekliyor.
Fiziksel Özellikleri: Açık kahverengiye çalan sarı saçları belinin hizasına uzanırken beyaz oval yüzünün hatlarını ortaya çıkarmaktan eksik kalmaz. Kalkık kaşlarına rağmen büyük sayılabilecek açık mavi gözleri durmadan etrafta olan biteni hafızasına kazımakla meşguldür. Uzun kirpikleri gözlerini çerçevelerken bakışlarını istediğinden daha fazla delici yapar. Düzgün fiziği ve uzun bacakları genellikle onu olduğu yaştan daha büyük gösterse de masum yüzü kendini belli eder. Yaşıdı olan kızlara oranla daha uzun olsa da birçok erkeğin omuz hizasında kalmaktadır. Oldukça minik burnu yüzüne tam anlamıyla yakışırken hemen altındaki dudakları dolgundur. Giyimiyle zayıf bedenini ortay çıkarmaktan asla çekinmez, buna rağmen sokakta yadırganacak kadar gösterişli de olmaz. Yaşına yakışan bir şekilde makyaj alışkanlığı dudak parlatıcısından öteye gitmez, doğal güzelliğini yansıtmayı tercih eder. Özellikle piano çaldığından ellerine herkesden fazla özen gösterir. Renk renk oje sürmesi ve sürekli yanında el kremi bulması bunları belli eden hareketlerdir. Ailesinin asilliğiyle her zaman dik duran başı asaletini her adımına yansıtır.
Aile Geçmişi: Büyücü çağlarının başlarından beri büyücülerin mugglelara olan nedensiz küçümseme ve nefretine anlam veremeyen Edmund Bannatyne safkan ailesine de görüşlerini kabul ettirerek köklü bir soya muggleların karışma iznini vermiş ve kanlarına melezlerin eklenmesini istemiştir. Özellikle büyü dünyasında gizlilik ihlaliyle ilgili birçok tartışmaya neden olacak bu aile kendini kabul ettirmek için giriştiği savaşta bine karşı bir durumda olsa da kendince bir yer edinmiştir. Bannatynelerin safkan-melez karışımı yapısı Seçmen Şapka'ya genellikle Ravenclaw olarak yansımıştır. Aile büyüklerinin herhangi bir tarafa ait olmaya zorlanmaması tarafsızların çoğunlukta olduğu aileyi taraf bakımından oldukça dağınık bırakmıştır. Hilarie&Taylor Bannatyne'nin iki çocuğundan biri olan Winona İtalya'da geçen yaşamından sonra Hogwarts'tan gelen mektupla oraya gitmeden önce karışık bir çocukluk geçirmiştir. Babasının bir muggle için büyücü annesini bırakmasıyle birlikte Winona kendi içinde bir karanlığa gömülmüştür.
RP örneği pm ile Aphrodis Audrey Phillis'e gönderilmiştir.