| Huzur ~ | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Luxa Whittemore The Harlequin Çalışanı
Gerçek İsim : Ayşegül Mesaj Sayısı : 325 Kayıt tarihi : 23/08/10
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (94/100) Patronus: Kuğu
| Konu: Huzur ~ Salı Ağus. 24, 2010 6:25 am | |
| Yazın güneşli bir günüydü ve Lux yine Sisli Göl'e gidiyordu. Külüstür arabasına bindi ve anahtarı çevirdi. Araba fazla zorlamadan çalıştı. Kapıları kilitleyip pencereleri açtı ve bir süre oturup düşündü. "Ne yapsam bugün ?" Aslında zihni kendi içinde çığlık çığlığaydı. "Sisli Göl!" diyordu vücudunun her bir hücresi. Orayı neden bu kadar sevdiğini bilmiyordu Lux. Belki de orada kendini rahat ve huzurlu hissettiği içindir. Güneş en tepede olmadığı için içerisi serindi. Yinede üşümüyordu Luxa. Sarı saçları yine açıktı. Toplamaktan ne kadar nefret etse de The Harlequin kuralları gereği topluyordu mesai saatlerinde. Önüne düşen saçlarını arkaya itti. Şimdi daha iyi görünüyorlardı. Luxa artık gitmeye hazırdı. Gaza basıp direksiyonu sağa ve sola doğru hareket ettirdi. Araba havalandı.
Yollar her ne kadar çekilmez olsa da manzara hiçbir şeyle değişmezdi. Gerçekten harikaydı. Ama yinede bir an önce göle gidip kafasını dinlemek istiyordu Lux. Neyse ki bir an önce Hogsmade'e varmıştı.Biraz dolandıktan sonra Sisli Göl'e daha da yaklaşmıştı.Yaklaşık 1 mil kala sisler kendini göstermeye başlamıştı ve gölün kıyısına hafif bir iniş yapmaya çalıştı. Yağmur yağmadığı için sevindi. Bıkkınlık dolu bir iniş olsa da inmişti. Bu Lux'u mutlu etmeye yetiyordu. Göl, her zaman ki gibi Sisli'ydi. Ama bu Luxa'yı rahatsız etmiyordu. Aksine, ortamı daha enterasan kıldığını düşünüyordu. Bir kere daha yağmur yağmadığına sevindi. Asasını çıkarıp yaklaşık beş metre uzağını bir çap olarak hayal ederek etrafında bir çember oluşturdu. Oluşturduğu çember de sisi dışarı attı ve etrafını daha rahat görebildi. Arabadan aldığı bir minderi altına yerleştirip oturdu ve Muggle Dünya'sını düşündü. The Harlequin'de çalışacağı onca zamanı düşündü. Zorlu ve belki de eğlenceli olacaktı. Müşterilere daha cana yakın olmayı planlıyordu Luxa. "Ama benim cana yakınlığım ne kadardır ki ? " diye düşünmeden edemedi. Çantasındandan kapağı tozlanmış bir kitap çıkardı. Üfledi ve tozlarının gitmesini sağladı. Kapağını açtı ve kaldığı yerden okumaya başladı.
***
" Meredith yaklaşıp Stefan'ın elini tuttu."Yorgun görünüyorsun.." "Olabildiğince hızlı geldim." Kolunu Meredith'in omzuna dolayarak kısa, neredeyse tereddütlü bir şekilde sarıldı. Bunu eskiden hiç yapmazdı, diye düşündü Bonnie. Çok içine kapanıktı. Kendisi de sarılmak için yaklaştı.Stefan'ın yeni tişörtün altında serindi ve Bonnie ürpermemek için kendini zor tuttu.Geri çekildiğinde gözleri sulandı. Stefan Salvatore şimdi Fell's Church'e dönmüşken Bonnie onun hakkında ne hissediyordu ? Rahatlama ? Stefan'ın çağrıştırdığı anılar yüzünden hüzün ? Korku ? Söyleyebileceği tek şey, ağlama isteğiydi. "Damon nerede " diye sordu Meredith. "Etrafı araştırıyor. Birkaç dakika onsuz kalmak isteyeceğimizi düşündüm." "Birkaç on yıl onsuz kalmak istiyoruz." dedi Bonnie kendini tutamayarak. Meredith araya girdi. " Ona güvenemeyiz Stefan." "Bence yanılıyorsunuz." dedi Stefan sakince. " Eğer isterse, bize çok yardımı olabilir." "Gün aşırı yerel halktan birini öldürerek mi ?" diye sordu Meredith kaşlarını çatarak. "Onu buraya getirmemeliydin Stefan."
"Ama o getirmedi ki." Ses,Bonnie'nin arkasından ve korkutucu ölçüde yakından gelmişti.Bonnie yerinde sıçradı ve içgüdüsel olarak Matt'e sokuldu.Matt onu omuzlarından tuttu. Damon kısa bir an gülümsedi,sadece ağızının kenarları yukarı kalkmıştı.Gözlüğünü çıkarmıştı ama gözleri yeşil değildi.Yıldızların arasındaki boşluk kadar siyahtı. Neredeyse Stefan'dan daha yakışıklı, diye düşündü Bonnie. Matt'in parmaklarını bulup tutarak."Seni Stefan getirmedi mi?"diye araya girdi Meredith. "Hayır." dedi Damon, Bonnie 'ye bakmaya devam ederek. Diğer insanlar gibi dönmüyor, diye düşündü Bonnie. Kim konuşursa konuşsun, istediği şeye bakmaya devam ediyor. "Sen getirdin." dedi Damon. "
***
En heyecanlı yerinde arkasından bir çıtırdama sesi duydu ve anında kitabı kapatıp arkasına döndü. Reflekslerinin bu kadar güçlü olduğunu kendisi de bilmiyordu ama bu tür zamanlarda işe yarayacağını düşündü. Biri geliyordu. Uzaklarda bir siluet gördüğünü sandı. Farketmemiş gibi yere fırlattığı kitabını bakmadan aldı ve kapağını açıp okuyormuş ve hiç bir şey duymamış gibi yapmaya başladı. Gelen her neyse onunla başa çıkabilecekti. Ama hala kitabına bakmıyordu ve kitabını ters tuttuğunu farketmemişti. Gözleri karşısındaki çimenlere dalmıştı ama kulağı hala gittikçe yaklaşan adım sesine takılı kalmıştı. Rp Out: İsteyen RP'ye gelebilir. Utanmayın, dalın. Her kurguya uyarım. Kafanıza göre takılın yani. Ben devamını getiririm (:
| |
|
| |
Emmett Cullen Seherbaz
Mesaj Sayısı : 81 Kayıt tarihi : 17/07/09
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (85/100) Patronus:
| Konu: Geri: Huzur ~ Perş. Ağus. 26, 2010 5:23 am | |
| Emmett'ın vücudunda olağanüstü bir acı vardı. Tüm vücudu bu acıyla kavruluyor yok olacakmış gibi hissediyordu. En çok boğazına vuran bu acı tüm vücudunu ölüm makinesine dönüştürüyordu. Yılların deneyiminden dolayı Emmett susamış olduğunu anladı. En gizli ve fazla uğrak olmayan bir yer düşündü çok hızlı bir şekilde düşündükten sonra yerini buldu Sisli Göl. Müthiş bir yerdi avlanmak için birebir. Büyücü kanı iyi olurdu diye düşündü mugglelar dışında fantastik birini öldürmek güzel olurdu. Parlak ve kıpkırmızı gözleriyle, beyaz teniyle, keskin dişiyle kendini hazırladı. Ve sadece başka bir vampirin göreceği başka hiç kimsenin göremeyeceği şekilde koşmaya başladı. Dünyadaki nerdeyse her şeyden hızlı bir şekilde koşuyordu. Koşarken etrafındaki her şeyi en ufak detayına kadar görebiliyordu. Etraftaki karıncalar minik asaletleriyle çalışıyorlardı.küçük tırtıllar karıncalara doğru savaşmaya gidercesine ciddi bir şekilde ilerliyordu. Geleceği yere gelince birden durdu ve ağır adımlar atmaya başladı. Adımlarının yaydığı çıtırtı sesleri ürpertici derecede idi. Sislerin arasından arkası dönük kitap okuyan bir bayan gördü dikkatli görüşüyle kitabın ters tutulduğunu anladı. Demekki oda bu ayak seslerinin sahibini merak ediyordu. Tekrar hızlı bir şekilde bayanın arkasında durdu ve saçlarından havaya kaldırıp yüz üstü gelecek şekilde yere yatırdı kendini tamamiyle onu öldürmeye hazırlamıştı. Ardından kırmızı gözleriyle gördüğü yüze baktı ve utanmış bir yüzle geri çekilde çok üzülmüş ve utanmıştı şimdi bunu nasıl açıklayacaktı. Karşısında gördüğü dostu Luxa idi. Ses tonundaki şaşkınlığı başarılı bir şekilde saklıyarak:
"Eee merhaba Luxa nasılsın?" | |
|
| |
Luxa Whittemore The Harlequin Çalışanı
Gerçek İsim : Ayşegül Mesaj Sayısı : 325 Kayıt tarihi : 23/08/10
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (94/100) Patronus: Kuğu
| Konu: Geri: Huzur ~ Perş. Ağus. 26, 2010 5:44 am | |
| Ne olduğunu anlayamadan belki de bir saniye içinde her şey olup bitmişti. Gelen kişi onu bir anda yere yatırdı ve bu hızdan gelenin ne tür biri olduğunu anlamıştı."Vampir." Lux'un tanıdığı bir kaç vampir vardı aslında. Nerelerde beslendiğini, nerelerde takıldığını az çok bilirdi vampirlerin. Ama orda , o anda orada bir vampir olacağı aklının ucundan bile geçmezdi. Aslında korkmazdı vampirlerden. Kendilerine has bir tarzları olduğunu düşünürdü. Elbette kan içerlerdi ve onu öldürmedikleri sürece bir zararları olmadığını düşünürdü. Ama o anda tüm düşünceleri uçup gitmişti. Belli ki ölecekti. Bir vampirin kolları arasındaysanız ve dişleri sizin damarlarınıza geçmek için hazır haldeyse kurtulma şansınız biraz imkansız olurdu. Lux'un o an düşünebildiği sadece gideceği yerin neresi olacağı konusundaki düşünce karmaşasından başka bir şey değildi. "Cennete giderim belki. Pek günahım olduğunu sanmıyorum. Belki de önce cehennemde biraz takılırım. "
Daha sonrada hala ölmediğini farkederek farklı bir düşünce balonunun içinde buldu kendini. "Bu kadar düşünebilmem için zaman lazım. Neden hala ölmedim ?" Adrenalin patlaması ve refleks dağınıklığı sebebiyle son gücüyle sıktığı gözlerini hafif hafif araladı. Tanıdık bir yüz şaşkın şaşkın ona bakıyordu. Aman Tanrım ! Bu Emmet'ti. "Eee merhaba Luxa nasılsın?" Bu kez fena yakalanmıştı. Luxa yaşadığı şokun etkisiyle bir an konuşamadığını sandı. Daha sonra dilini yokladı. Konuşabilirdi. Peki ne diyecekti , İyiyim.Sen nasılsın ? , falan mı ? Ağzından çıkan kelime buruk bir gülümsemeyle , "Emmet ?" olmuştu.
| |
|
| |
Emmett Cullen Seherbaz
Mesaj Sayısı : 81 Kayıt tarihi : 17/07/09
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (85/100) Patronus:
| Konu: Geri: Huzur ~ Perş. Ağus. 26, 2010 6:04 am | |
| Sorduğu sorunun çok saçma olduğunu sorduktan yarım saniye sonra anladı. Bu durumda nasıl olabilirdiki? Sorduğu saçma sorudan sonra Luxa'nın yüzüne baktı. Korku dolu yüzde bir masumluk algılamıştı. Gözlerini son gücüyle kapatmıştı Luxa. Yavaşça aralanan gözleri Emmett'ı görünce şiddetli bir şaşırma geçirmiş gibiydi. Şankılık ve korku dolu yüzüne buruk bir gülümseme yerleşmişti. İsmini söylemişti, Emmett ne yapacağını bilmiyordu heyecanla ve muhteşem bir öldürme duyusuyla orda duruyordu. Bir yandan kendini zor tutuyor bir yandanda bu durumu nasıl açıklayacağını bilmiyordu. Düşünmeye başladı ortam çok sessizdi sadece çok hafif esen rüzgarın sesi duyuluyordu. Çimenliğe bakmaya başladı Emmett. Ne diyeceğini düşünüyordu. Kırmızı gözleri karanlıkta dahi belli olacak şekildeydi o sisin içerisinde sadece gözleri dikkat çekiyordu. Uzun süre düşündü gözleriyle etrafa baktı ve dudaklarını kıpırdatarak ve en güzel ses tonlarından birini kullanarak: "Eee ben özür dilerim." diyebildi sadece. Çünkü ne diyeceğini bilmiyordu. Bu türlü durumlarla hiç karşılaşmamıştı. Bir yandanda ona saldırmamak için kendini zor tutuyordu. Kanı onu Emmett'a çekiyordu Luxa'nın kalp atışını duyuyordu birazcık yerine gelmişti. Kan kokusu Emmett'ın iradesini kırmaya çalışırken yaşından dolayı gelen tecrübe buna engel oluyordu. Sıradaki söz onunmuş gibi Luxa'ya bakmaya başladı. | |
|
| |
Luxa Whittemore The Harlequin Çalışanı
Gerçek İsim : Ayşegül Mesaj Sayısı : 325 Kayıt tarihi : 23/08/10
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (94/100) Patronus: Kuğu
| Konu: Geri: Huzur ~ Perş. Ağus. 26, 2010 6:20 am | |
| Aslında bir soru sormamıştı Luxa. Sadece emin olmak istemişti. O Emmet'ti. Uzun zamandır görüşmüyorlardı ve nedenini kendisi de bilmiyordu. Sanırım tam da av sırasında karşılaşmaları kötü olmuştu. Kendini zor tuttuğuna emindi. Luxa'nın gözleri Emmet'in dalgın bakışlarını izliyordu. O da ne diyeceğini düşünüyor olmalıydı. "Eee ben özür dilerim." diyebilmişti sadece. Aslında neden özür dilediğini anlayamamıştı Luxa. Belki de özür dilemesi gereken Luxa'ydı. Av alanının ortasında ne halt ediyordu sanki ? Sadece dinlenmek istemişti. "İnsanlar dinlenmek için odalarına çekilir. Sen neden dinlenmek için lanet olası bir gölün kıyısına gelirsin ki ?!" diye kendine çığlıklar atıyordu içinden. Ama bir yanı ise Emmet'i gördüğü için o kadar mutluydu ki. Tabii Emmet kendini kontrol edemezse olacakları biliyordu. Belki de biraz oturup konuşması için kana ihtiyacı vardı. Luxa'nın aklından saçma sapan bir fikir geçti. " Acaba şurdaki yeşil otları sıksam yeşil kan akar mı ?" O kadar kararsızdı ki. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Belki Emmet de öyleydi ama şimdi Luxa'nın bir şeyler yapması gerekiyordu. Belki de ona yardım edebilirdi. "O sivri dişlerini tüm kanımı içmeme şartıyla, sadece kendine gelebilecek kadar kan içmek için tenime batırmaya razı mısın değil misin ? Yoksa bir an önce arabama koşup bir daha seni görmememi mi istersin ? Bence biraz konuşmalıyız Emmet." dedi espriyle karıştırarak. Sanki maç skorlarını tartışmak kadar normal bir konu hakkında konuşuyormuş gibi ses çıkarmaya çalışmıştı Luxa. Ondan gelecek cevabı beklerken bulundukları durumun içinden çıkmaya çalışır gibi kollarını çekti ve doğru düzgün oturmaya çalıştı. Emmet onu bırakmıştı ve yine dalmıştı ama Luxa onu duyduğundan emindi. Olacakları düşünüyordu Luxa. Ona güvenebilir miydi ? Ya onu öldürürse ? Hayır. Ona güveniyordu. Belki de güvenmemeliydi. Ama içinden bir ses ona güvenmesi gerektiğini fısıldıyordu. Belki de bu onun için bir sınavdı. Kim bilebilir ?
| |
|
| |
Emmett Cullen Seherbaz
Mesaj Sayısı : 81 Kayıt tarihi : 17/07/09
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (85/100) Patronus:
| Konu: Geri: Huzur ~ Perş. Ağus. 26, 2010 6:47 am | |
| Emmett duyduğu cevap karşısında şaşırmıştı. Hayatında duyduğu en saçma cevaptı. Kendini tutmaya çalıştı ama bunu başaramadı ve çok gür bir kahkaha patlatı verdi. Uzun bir süre gülmeye devam etti. Normal bir insan bu süre içinde nefes alamamaktan ölürdü ama Emmett'ın nefese ihtiyacı yoktu gülmesi yavaşlayıp azalınca: " Ahh Luxa bu 250 yıllık yaşamım boyunca duyduğum en saçma ve en komik cevap. Gerçekten böyle mi düşünüyorsun? Bizler bir kere kanı yudumlakmı bitine kadar devam ederiz kendimizi durduramayız. Bu arada benim sivri dişlerim yok keskin dişlerim var ama görünümü sizinkiler gibi. Ve bu arada ben senin o diğer tanıdığın acemi vampirler gibi değilim. Kendimi tutabilirim merak etme. Eee ne konuşacakmışız?" dedi ve insan gözünün göremeyeceği bir hızla Luxa'nın biraz yanına oturdu. | |
|
| |
Luxa Whittemore The Harlequin Çalışanı
Gerçek İsim : Ayşegül Mesaj Sayısı : 325 Kayıt tarihi : 23/08/10
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (94/100) Patronus: Kuğu
| Konu: Geri: Huzur ~ Perş. Ağus. 26, 2010 7:19 am | |
| Emmet bir kahkaha koyverdi. Luxa ciddi bakışlarla neye güldüğünü düşünmeye başlarken birden konuşmaya başladı Emmet." Ahh Luxa bu 250 yıllık yaşamım boyunca duyduğum en saçma ve en komik cevap. Gerçekten böyle mi düşünüyorsun? Bizler bir kere kanı yudumlakmı bitine kadar devam ederiz kendimizi durduramayız. Bu arada benim sivri dişlerim yok keskin dişlerim var ama görünümü sizinkiler gibi.Ve bu arada ben senin o diğer tanıdığın acemi vampirler gibi değilim. Kendimi tutabilirim merak etme. Eee ne konuşacakmışız?" Doğru ya. Ne konuşacaktık ? Luxa konu düşünürken Emmet , Luxa'nın beyninin basmadığı bir hızla yanına oturdu. Luxa hala düşünüyordu. "Anlatsana neler yaptın, birden ortadan kaybolmuştun ?" Aslında öyle olduğunu hatırlamıyordu Lux. Ama aklında öyle kalmıştı. Neler olduğunu bile hatırlamıyordu.Belki de öyle olması gerekiyordu. Düşünmeyi bıraktı ve eski günleri düşündü. Birden elinde hala kitap olduğunu farketti ve kitaba bakıp gülmeye başladı. Ters tuttuğunu yeni anladığı için kendinden bir kez daha utandı. Umut dolu gözlerle Emmet'e baktı. Düşünceli görünüyordu. Emmet ağzını oynatırken Luxa sadece vereceği cevabı bekliyordu. | |
|
| |
Emmett Cullen Seherbaz
Mesaj Sayısı : 81 Kayıt tarihi : 17/07/09
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (85/100) Patronus:
| Konu: Geri: Huzur ~ Perş. Ağus. 26, 2010 7:36 am | |
| Emmett düşünceli bir şekilde durduktan sonra ne yaptığını zihninden geçirdi. Bir sürü görüntü geçti avlanma kısımları, görüştüğü kişiler bir sürü şey. Daha sonra o günlerden şimdiki zamana geçti ve:
" Eee bir süre İtalya'ya gittim. Orada vakit geçirdim. Ordanda Türkiye'ye geçtim bazı işlerimi halledip buraya döndüm. Döneli yarım saat kadar olmadı ve işte senleyim." dedi gülümser bir şekilde ardından tekrar gözlerini göle çevirdi etraftaki sessizlik duyulabilir dereceye gelmişti. Sis çok hafif dağılmış gibiydi. Daha sonra Emmett aklındaki düşünceleri silip kafasını hafifçe çevirerek Luxa'ya baktı ve:
" Eee sen neler yaptın? Nerelere gittin neler yaptın anlat bakalım?" dedi. Artık konuşması gereken kişi Luxa'ydı. Bir kulağıyla Luxa'yı dinlerken öbür kulağıyla gölün ötesindekileri dinliyordu. | |
|
| |
Luxa Whittemore The Harlequin Çalışanı
Gerçek İsim : Ayşegül Mesaj Sayısı : 325 Kayıt tarihi : 23/08/10
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (94/100) Patronus: Kuğu
| Konu: Geri: Huzur ~ Perş. Ağus. 26, 2010 10:21 pm | |
| " Eee bir süre İtalya'ya gittim. Orada vakit geçirdim. Ordanda Türkiye'ye geçtim bazı işlerimi halledip buraya döndüm. Döneli yarım saat kadar olmadı ve işte senleyim." İtalya lafını duyar duymaz içini bir heyecan kapamıştı Luxa'nın. İtalya gitmek istediği yerler arasındaydı. Nasıl olduğunu sormak için can atıyordu ama sormadı. Orada vakit geçirdim. derken aslında , Orada çok lezzetli avlar yakalamıştım. demek istediğini ikiside biliyordu. İtalya en güzel yemeklerin yapıldığı yerdi ve o lezzetli yemekleri yiyen kişilerin kanlarıda fena olmazdı,diye düşündü Luxa. Saçmaladığını farkedince düşünmeye ara verip Emmet'i dinlemeye başladı. Luxa bir yandan Emmet'i dinlerken bir yandan da çevresine bakındı. Etraf iyice sessizleşmişti ve sis dağılmaya başlamıştı hafiften. Daha sonra Emmet'in sustuğunu farketti Luxa. Kafasını Emmet'e çevirdi. Emmet çimlere bakıyordu. Sonra dudakları aralandı ve bir kez daha ağzından kelimeler döküldü. " Eee sen neler yaptın? Nerelere gittin neler yaptın anlat bakalım?" İşte tam da soruyu sormuştu. Luxa ne yapmıştı ? Hayatında hiçbir değişikliğin olmadığını farketti. Hayatında değişiklik yapması gerektiğini aklının bir köşesine yazdı. "The Harlequin'de çalışıyorum hala. Pek bir değişiklik yok yani." derken Hiç değişiklik yok. Hergün aynı şeyler. demek istiyordu aslında. Sonra da aklına geöen yıl aldığı arabası geldi ve ondan sözetmek için dudaklarını araladı. "Sadece geçen yıl şu külüstürü almıştım Hogsmade yakınlarında bir hurdacıdan." derken işaret parmağıyla yaklaşık on metre uzaklarındaki arabasını gösteriyordu. Ona Lily diye seslenirdi yalnızken. Yanlarında biri olsa onun kafayı yediğini düşünürdü. Ama ona araba demek Luxa'nın hoşuna gitmiyordu. Ve rengi , Auroa'nın annesi Lily nin tüylerinin rengi gibi rakı beyazıydı. Ona bu yüzden Lily diye sesleniyordu. Yine eski anılarında kaybolmuşken kimsenin konuşmadığını farketti Luxa. Gergin ortamı yumuşatıp sessizliğin ellerine vermişlerdi. | |
|
| |
Emmett Cullen Seherbaz
Mesaj Sayısı : 81 Kayıt tarihi : 17/07/09
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (85/100) Patronus:
| Konu: Geri: Huzur ~ Perş. Ağus. 26, 2010 10:52 pm | |
| Emmett aldığı cevap karşısında gülümsedi. Demek hayatında hiçbir şey değişmemişti. Zaten bir insanın hayatında ne değişebilirdiki? Ardından araba kelimesini duyunca yüzüne sinsice bir gülümseme yerleşti. Demek arabası bir külüstürdü. Güzel bir arabayla seyahat etmek ona iyi gelirdi. Etrafa baktı ardından elini çektırmadan cebine götürdü anahtar yerindeydi. Daha sonra Luxa'ya dönerek: " Güzel bir arabayla seyahat etmek istersin değil mi? Sana en güzel arabalardan birini getireceğim burada bekle ve kımıldama hem gitmeşken ... Eee her neyse ben hemen geliyorum bir kaç dakika burada bekle." dedi. Ve anında vampir hızıyla birden ortadan yok oldu. Dar yerlerden geçip asfalt yollarda koştu ve kuytu bir köşeye geçti. Bir grup genç yolda serseri gibi dolanıyordu. Emmett cüzdanını çıkartarak paralarını sayıyormuş gibi yapıyordu amacı gençleri bulunduğu yere çekmekti. Gençler ona doğru yaklaştı ve: " Heyy ya paranı verirsin yada" diyip bıçaklarını göstermişlerdi. Tamda Emmett'ın istediği pozisyonda durdular Emmett vampir hızıyla birsinin suratına yumruğu patlattı burnundan fışkıran kanlardan bir kaç damla Emmett'ın elbisesine sıçradı. Emmett buna sinirlenmişti ikinci yumrukta vampir gücünü kullandı ve adamın suratını parçaladı. Diğerleri bıçağını Emmett'a doğru yönelti hamle yaptıklarında Emmett: " Yerinizde olsam bunu yapmazdım." dedi ve bir bıçak karnına çarpmıştı bile yamulan bıçak gençlerin yüzüne korku saldı ve Emmett çok hızlı bir şekilde hepsini yere yatırdı ve boyunlarına saldırdı teker teker hepsini öldürürken çok temiz iş çıkarmıştı hiç kan sıçratmamıştı. İşi bittiğinde ferahlamış bir şekilde gülümsedi ve bulunduğu yerden çıktı ve vampir hızıyla arabanın bulunduğu yere koştu ve arabanın yanına geldiğinde durdu. Anahtarıyla arabanın kilitlerini açtı. Kapısını yukarı kaldırıp içeri bindi ve aşağıya çektiğinde kapıyı kapattı. Arabayı çalıştırdığında çıkan sesi çok seviyordu. Ardından vitesi ileri attı ve gaza yüklendi. Otomatik vites devredeydi son hızla gidiyordu o kadar hızlıydıki arabaların yanından geçerken f1 arabası gibi ses çıkarıyordu. İbreye baktığında 320 yapmıştı bile sisli gölün yakınına geldiğinde arbayı ani bir frenle durdurdu ve arabanın anahtarını çıkarttı. Aşağıya inerken yüzünde bir gülümseme vardı elbisesindeki kanı aklına geldi malesef saklıyamazdı Luxa bunu fark edecekti. Bu düşünceleri unuttuktan sonra Luxa'nın yanına geldi ve: " Buraya gel çabuk." dedi ve kolundan yakalayıp sırtına aldı ve vampir hızıyla koştuktan sonra arabanın yanına geldi. Ve Luxa'yı sırtından indirdikten sonra ona baktı şaşırmışa benziyordu. Luxa'ya bakıp anahtarı eline verdi ve: " Artık senin. Sakın reddetme sonuçta benim ihtiyacım yok. Bunun gibi 5 tane daha var." dedi ve gülümsedi. Beyaz araba tüm ihtişamıyla gözleri şenlendiriyordu. Emmett Luxa'dan gelecek cevabı bekledi. - Spoiler:
| |
|
| |
Luxa Whittemore The Harlequin Çalışanı
Gerçek İsim : Ayşegül Mesaj Sayısı : 325 Kayıt tarihi : 23/08/10
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (94/100) Patronus: Kuğu
| Konu: Geri: Huzur ~ Perş. Ağus. 26, 2010 11:32 pm | |
| Luxa Emmet'in yüz ifadesinden hiçbir şey anlamıyordu. Düşünceliydi. Düşündükçe yüzündeki sırıtışı daha da artıyordu. Eliyle cebini yokladı. Sanırım aradığı şey cebindeydi. " Güzel bir arabayla seyahat etmek istersin değil mi? Sana en güzel arabalardan birini getireceğim burada bekle ve kımıldama hem gitmeşken ... Eee her neyse ben hemen geliyorum bir kaç dakika burada bekle." Bu da ne demekti şimdi ? Luxa gözünü kırpana kadar Emmet ortadan kaybolmuştu. Ayağa kalkıp biraz dolaşmak istedi. Bacakları çok uyuşmuştu. 2 dk ka ortadan kaybolsa sorun olmazdı zaten. Bir de üzerindeki dar paça kot bu uyuşukluğu iki katına çıkarıyordu. Gölün çevresinden dolandı ve yaşlı bir adam gördüğünü sandı. Yaklaştıkça daha gerçek görünen siluet karşısında Luxa ne yapacağını bilemedi. Yine sanki biri onu dürtmüş gibi huzursuzlandı ve yaşlı adamın yanına doğru yürüdü. "Sizin burda ne.." daha cümlesini bitiremeden yaşlı adamın ölü olduğunu farketti, çünkü bileğinden kan akıyordu. Adamın yüzünü daha rahat görebilmek için önüne geçti. Onun ölü olduğunu farketmek güç isterdi. Çünkü adam oturma vaziyetindeydi. Bunu kim yapmış olabilirdi ki ? Herhangi bir vampir yapmış olamazdı. Çünkü hiçbir yerinde diş izi yoktu. Ve ortalıkta kandan eser olmazdı. Adamın boğazı kesilmişti. Birini mi çağırmalıydı Luxa ? Ama yakın zamanda işlenmiş olmalıydı bu olay. Çünkü kanlar daha kurumamıştı. En fazla 2 saat önce.. Luxa birden orada ne halt yediğini merak etti ? Adamı o halde orda bırakamazdı. Öldüğünden emin olmak için iki parmağını boğazının kan akmayan bir bölgesine tuttu. Nabız yoktu. Adam ölmüştü. Geri dönmesi gerekiyordu. Emmet orada kalmasını söylemişti. Neden onu dinlememişti sanki ! Koşar adımlarla oradan uzaklaştı. Çantasını ve kitabını koyduğu yere geldiğinde Emmet daha gelmemişti. Aklından adamın görüntüsü çıkmıyordu. Emmet'e söylemeli miydi ?
Birden yaklaşmakta olan bir araba sesi duydu. Hızlıydı. Luxa arabalardan anlamasa da bunun en az 250 km ile gittiğini anlamayacak kadar salak değildi. Araba yakınlarında durdu. Son model ve üstü açıktı. İçinden bir yüz ona bakıyordu ve ağzı oyunyordu. Luxa kulaklarını dış ortama açtı ve dinledi. " Buraya gel çabuk." Aman tanrım ! Bu Emmet'ti ! Ona doğru koştu ve kolundan yakalayıp sırtına attı Luxa'yı. Bu onun arabası olmalıydı. Emmet'in yüzüne baktığında yüzüne renk geldiğini farketti. Beslenmiş olmalıydı. Arabanın yanına geldiklerinde sırtından indirdi. Luxa şaşkın şaşkın Emmet'e bakıyordu. Emmet Luxa'nın avcunu açtı ve eline birşeyler tıkıştırdı. Bu anahtardı. Neyin anahtarı olduğunu anlamaya çalışırken Emmet konuşmaya başladı. " Artık senin. Sakın reddetme sonuçta benim ihtiyacım yok. Bunun gibi 5 tane daha var." Emmet'in bunu yapacak kadar alçak gönüllü olduğunu bilmiyordu Luxa. Neden ? Belki Luxa'ya acımıştı. Luxa Lily'yi seviyordu ve böyle bir arabanın onun olması karşılığında arabanın başına bir çok şey gelebilirdi. Lily'ye karışan yoktu. Zaten kimse öyle bir araba istemezdi. Ama böyle bir araba büyük bir sorumluluk gerektirirdi. Rengi aynı Lily'nin ki gibiydi ama Lily'nin yerine geçemezdi tabi. Luxa dili tutulmuş gibi Emmet'e baktı. "Aslında bunu kabul edemem." dedi. Ama kabul etmezse Emmet'e ayıp olcaktı. Bunun karşılığını verebilmeliydi. "Ama şanslı günündesin.Bunun karşılığını mutlaka alacaksın Emmet.Gerçekten, çok teşekkür ederim." derken mahcup bir gülümsemeyle Emmet'e baktı ve yanağına minik bir öpücük kondurdu. Bu bir nevi teşekkürdü. Emmet, gerçekten iyi biriydi. Ona sonsuza kadar minnettar kalacaktı Luxa.
| |
|
| |
Emmett Cullen Seherbaz
Mesaj Sayısı : 81 Kayıt tarihi : 17/07/09
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (85/100) Patronus:
| Konu: Geri: Huzur ~ Cuma Ağus. 27, 2010 12:09 am | |
| Emmett ilk cevabı duyduğunda biraz üzülmüştü. Neden kabul etmemiştiki üstelik çok da güzel bir arabaydı. Ardından ikinci cevabı duyduğunda yüzüne gülümseme yerleşti. Hediyesini kabul ettiğine sevinmişti. Ardından yanağına konan öpücüğe gülümsedi ve:
" Karşılığını fazlasıyla aldım." dedi. Ardından Luxa'ya döndü yüzü gülümsüyordu. Ardından gülümseyen dudaklarında dümdüz ve duygusuz bir çizgi oluştu. Emmett dudaklarını kıpırdattı ve:
"Yoksa sen?" Bir koku almıştı boğazını yakan bir koku. Bütün vücudu kavruluyordu. Vampir hızıyla Luxa'nın vücudunu sarıp vücudunu taradı. Ardından Luxa'nın karşısına geçip:
"Sende bir şey yok." dedi. Ardından hızlı bir şekilde Luxa'yı sırtına aldı ve göle doğru koşmaya başladı. Gölün yakınına geldiğinde karşısında kanlar içerisinde boğazı kesilmiş oalrak gördüğü yaşlı adamı inceledi ve:
" Çabuk bir açıklama bekliyorum." dedi bir yandanda adamın vücudunu kokluyordu ardından:
" Bir erkek insanın kokusu var." dedi koklamaya devam ediyordu. Vampir burnu o kadar mükemmeldiki neyle öldürüldüğünü bile anlıyordu:
" Boğazı bıçakla kesilmiş. Rambo bıçağıyla kesilmiş. Ben burda yokken arabayı almaya gittiğimde olmuş. Peki bunu kim yapmış olabilir?" dedi ve sustu etraf eskisi sessizliğine bürünmüştü tekrar.
En son Emmett Cullen tarafından Cuma Ağus. 27, 2010 6:05 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
| |
Luxa Whittemore The Harlequin Çalışanı
Gerçek İsim : Ayşegül Mesaj Sayısı : 325 Kayıt tarihi : 23/08/10
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (94/100) Patronus: Kuğu
| Konu: Geri: Huzur ~ Cuma Ağus. 27, 2010 3:48 am | |
| Emmet'in yüz ifadesi değişkendi. Önce üzülmüş, sonra teklifi kabul ettim diye sevinmişti." Karşılığını fazlasıyla aldım. Daha sonra bir şey onu rahatsız etmiş gibiydi. Birden sanki kötü bir şey olmuş gibi davranmaya başladı. "Yoksa sen?" Yine ne halt yemiştim ? Aman tanrım ! Göldeki cesedi tamamen unutmuştum ! Kesin benim yaptığımı düşünücek ! Lanet olsun. diye düşünmeye devam ediyordu Luxa. Başına bela almaktan korkuyordu. "Sende bir şey yok." dedikten sonra derin bir oh çekmişti farkettirmeden. O an içinde Emmet Luxa'yı sırtına aldı ve son hızla cesedin bulunduğu alana götürdü. Emmet , Luxa'yı şaşırmakta ustaydı. Oraya vardıklarında Luxa cesede bakmamak için kendini zor tutuyordu. " Çabuk bir açıklama bekliyorum." derken Emmet, eve geç gelen kızına ceza vermek üzere olan bir babayı andırıyordu. Daha sonra yine mükemmel dedektif özelliklerini sıralamaya başlamıştı. "Bir erkek insanın kokusu var." Zaten bir kızın böyle bir cinayet işlemesi için ölüm yiyen olması gerekirdi. Emmet komik bir şekilde etrafı koklamaya devam ediyordu. Luxa kendini gülmemek için tuttu çünkü gayet ciddi bir konu üzerindeydiler. Luxa dili tutulmuş gibi Emmet'in soruyla karışık cümlelerine devap vermiyordu. Sadece Emmet'i izliyordu. " Boğazı bıçakla kesilmiş. Rambo bıçağıyla kesilmiş. Ben burda yokken arabayı almaya gittiğimde olmuş. Peki bunu kim yapmış olabilir?" Harika bir soruydu. Kim yapmıştı ? Her kim yaptıysa, yapanın bir ölüm yiyen olma olasılığı zilyonda milyondu. "Bir ölüm yiyen olabilir." diye bir öneride bulundu. Bundan bize neydi ? Bakanlığa falan haber vermemiz yeterliydi. Luxa korkmaya başlıyordu. Kendine hakim olamasa etrafta hızla soğuyan havaya aldırmadan koşar giderdi. Hızla soğuyan hava ? Bunlar neyin işareti olabilirdi ki. "Hava sence de çok hızlı soğumadı mı ? " diye bir soru yöneltti Emmet'e. Bu işin içinden nasıl çıkacaklarını tanrı bilirdi. | |
|
| |
Emmett Cullen Seherbaz
Mesaj Sayısı : 81 Kayıt tarihi : 17/07/09
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (85/100) Patronus:
| Konu: Geri: Huzur ~ Cuma Ağus. 27, 2010 5:48 am | |
| Emmett yapan kişinin izini bulmaya çalışırken. Luxa kırkırdıyordu. Bu Emmett'ın sinirlerini bozmaya başlamıştı. Ciğerlerinden hırıltılar kopmaya başladı. Gök gürültüsü derecesinde çıkan hırıltılar keskinleşmeye devam ediyordu. Ardından kırmızı gözleriyle ve sinirli bakışlarıyla Luxa'ya döndü: "Burada komik olan bir şey mi var? Eğer koklamam seni rahatsız ettiyse De..." dedi ve dudaklarını birbirine kenetledi hırıltılarını bastırmaya çalıştı. Bitirdikten sonra gözlerini yerden alıp cesedin üstünde gezdirdi. Anlamaya çalışıyordu kim yapmış olabilirdi. Özellikle neden bu adamı öldürmüş olabilirdi. Düşünceler aklında trafik yaratırken süzülen kana gözü takılan Emmett bir ara kanı sonuna kadar içmeyi düşündü. Ama suç onun üstüne kalırdı. Daha sonra Luxa'nın sözcüklerini duyunca sinirini gizleyerek en uygun ses tonuyla: "Ölüm Yiyen olsaydı daha kolay bir şekilde öldürmüş olurdu. Avada Kedavra gibi örneğin." dedi ve yüzünü gök yüzüne döndürdü ve hava içine çekti yapan kişinin nereden gitmiş olabileceğini bulmaya çalışıyordu. Kim yapmışsa cisimlenerek gitmişti. Ardından Luxa'nın sözcüklerini duyarak: "Kusura bakma vücudum dünyanın her cisiminden daha soğuk. Kuzey kutubundaki en soğuk suya yada buzun içerisine girsem bile bana sıcak geliyor." dedi ve düşünmeye başladı ne yapabilirdi.Ardından dudaklarını kımıldattı ve: "Bunu yapan kişi yaptıktan sonra cisimlenerek yok olmuş. Ama bu adamı işini bitirdikten sonra buraya getirmiş." dedi ve duraksadıktan sonra zihninde büyük ışık yandı ve: "Bu numarayı hatırlıyorum. Bundan 100 yıl önce aynısı başka bir kızın başına geldi. Ve kız bu olaydan bir kaç gün sonra kayboldu. Cesedi bulunduğunda yer yerinde yara izleri, sigara izleri ve bir sürü eziyet izleri vardı. Başı belada olan sensin! Lanet olsun bunu yapacak kim olabilir." dedi o kadar sinirlenmiştiki hırıltıları çok yüksek çıkıyordu. Tıpkı gökyüzü çöküyormuş gibi. Tekrar ağzını açtı ve bağırmaya başladı: "Lanet Olsun kim bu kim Lanet olsun. Irgghhhh" dedi. ve yanındaki ağaca baktı ve sert bir yumruk salladı. Dev Ağaç ortadan ikiye yarılırken kökünden kopou göle uçmuştu. Siniri biraz olsun geçen Emmett hırıltılarını bastırmaya çalıştı ve: "Ben gölün karşı kıyısına geçip oralara bakacağım. Burada kal ve asasını çekip bekle hiç bir yere kımıldama." dedi ve gölün kıyısına vampir hızıyla koşarak koca gölün öteki yanına sıçradı ve vampir hızıyla etrafa baktı her hangi bir iz her hangi ip ucu ama hiç biri yoktu. Tekrar vampir hızıyla koşarak gölün öteki kıyısına tekrar atladı ve Luxa'nın karşısına geçerek: "Yok hiç bir iz yok." dedi ve ayağının altında bir şey dikkatini çekti bu bir bıçaktı üstünde kanlar bulunan bir bıçak kanları çimenlerde temziledikten sonra üstündeki yazıyı okudu " Ölüm Luxa'nın Peşinde" yazıyordu. Emmett kızgın bir ifadeyle Luxa'ya döndü ve: "Tahmin ettiğim gibi senin peşindeler." | |
|
| |
Luxa Whittemore The Harlequin Çalışanı
Gerçek İsim : Ayşegül Mesaj Sayısı : 325 Kayıt tarihi : 23/08/10
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (94/100) Patronus: Kuğu
| Konu: Geri: Huzur ~ Cuma Ağus. 27, 2010 7:24 am | |
| "Burada komik olan bir şey mi var? Eğer koklamam seni rahatsız ettiyse De..." Şimdi ayvayı yedin Luxa. Nerden çıktı sanki ? Ayıp bunlar. Ayıp ! Kendine bin kere de kızsa haklıydı. O sadece işini yapıyordu. Emmet sanki bir şeyler çıkaracakmış gibi konunun üzerinde duruyordu ve cesedi inceliyordu Luxa'nın anlayamadığı vampir algılarıyla. Luxa'ya farklı geliyordu. Hangi dünyada yaşıyorlardı ? Vampirlerle insanların aynı mekanda bulunduğu bir dünyada. Bu dünya nasıl olurdu peki ? Olağanüstü. Belki de Luxa buna alışmıştı. "Ölüm Yiyen olsaydı daha kolay bir şekilde öldürmüş olurdu. Avada Kedavra gibi örneğin." Aslında haklıydı. Ama belki de ölüm yiyen acı çektirerek öldürmek istemiştir. Luxa tam bunu sölemek için ağzını açmıştı ki Emmet'in sözcükleri Luxa'yı susturdu. "Kusura bakma vücudum dünyanın her cisiminden daha soğuk. Kuzey kutubundaki en soğuk suya yada buzun içerisine girsem bile bana sıcak geliyor." Ben havadan bahsetmiştim aslında. Ama, her neyse. Luxa Emmet'i iz üstündeyken rahatsız etmek istemiyordu. Olumsuz bir şeye neden olmaktan korkuyordu. Emmet işinde çok hassas davranıyordu. Sadece Luxa'ya yardım etmek istiyordu. Ama Luxa... Emmet'e gerçekten çok şey borçluydu. Belki de borçlanacaktı. "Bunu yapan kişi yaptıktan sonra cisimlenerek yok olmuş. Ama bu adamı işini bitirdikten sonra buraya getirmiş." Vay canına. Vampir algıları Luxa'yı her saniye biraz daha baştan çıkarıyordu. Luxa'nın ilgili bakışları cesedi inceliyor, kulağıysa son titizlikle Emmet'i dinliyordu. "Bu numarayı hatırlıyorum. Bundan 100 yıl önce aynısı başka bir kızın başına geldi. Ve kız bu olaydan bir kaç gün sonra kayboldu.Cesedi bulunduğunda yer yerinde yara izleri, sigara izleri ve bir sürü eziyet izleri vardı. Başı belada olan sensin! Lanet olsun bunu yapacak kim olabilir." Olamaz.Bu çok saçma! Duydukları Luxa'ya çok anlamsız geliyordu. Böyle bir şey olamazdı. olsa bile, neden olabilirdi ki ? Luxa zararsızdı. Kimseye bir zararı dokumaz, aksine yararı dokunurdu. Kim, neden onu öldürmek istesin ki ? Dudakları aralandı "Hayır, olamaz.İmkansız." kelimeleri normal bir insanın duyamayacağı kadar sessiz gelmişti. Ama Emmet'in duyduğuna emindi. Ne de olsa o, Bay Vampir'di. "Lanet Olsun kim bu kim Lanet olsun. Irgghhhh" Emmet'in neden sinirlendiğini anlayamamıştı Luxa. Sinirlenmesi gereken Luxa'ydı. Bağırıp çağırması, ve hatta ölü cesede "Lanet olası kıçını neden kurtaramadın da başıma bunları açıyorsun !" diye çığlık atmak isteyende Luxa'ydı. Tabii böyle bir şey yapmayacak kadar akıllıydı. Bir an önce ordan gitmek istiyordu. Uzağa, kimsenin bulamayacağı yerlere gitmek istiyordu. Ama istese de gidemezdi. Gideceği en uzak yer , Boston olacaktı. Emmet, sanki son bir umut ararmışçasına etrafına bakınıp konuştu. "Ben gölün karşı kıyısına geçip oralara bakacağım. Burada kal ve asasını çekip bekle hiç bir yere kımıldama." Ama Luxa yalnız kalmak istemiyordu. Emmet'in yanından ayrılmak istemiyordu. Ama Luxa bunu düşünene kadar Emmet yanına gelmişti bile. "Yok hiç bir iz yok." İşler iyice vasata bağlanıyordu. " Nasıl yok ! Olması lazım !" diye çığlıklar atıyordu Luxa. Belki de bu çığlıklar yüzünden okunuyordu. Umut dolu gözlerle Emmet'e baktı. "Tahmin ettiğim gibi senin peşindeler." Harika. Şimdi ne halt yicekti Bayan Çok Bilmiş? "Bu harika bir haber. En iyisi ne kadar zamanım kaldıysa, hayatım boyunca yapmak isteyip de yapamadığım şeyleri yapmam gerek. Çok işim var Emmet, hadi burdan gidelim." | |
|
| |
Emmett Cullen Seherbaz
Mesaj Sayısı : 81 Kayıt tarihi : 17/07/09
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (85/100) Patronus:
| Konu: Geri: Huzur ~ Cuma Ağus. 27, 2010 10:05 pm | |
| Emmett Luxa'nın söylediği sözleri işitmişti. Gerçektende haklıydı Bu olamaz imkansızdı. Hemen beyninde yeni bir düşünce trafiği başlattı. Aklından geçen onca fikir birbiriyle çarpışıyor youğn bir trafik oluşturuyordu. Ardından Luxa'nın sözlerni duydu: "Bu harika bir haber. En iyisi ne kadar zamanım kaldıysa, hayatım boyunca yapmak isteyipte yapamadığım şeyleri yapmam gerek. Çok işim var Emmett, hadi burdan gidelim." dedikleri gülünçtü ama bu durumda kimse dünyanın en komik esprisini duysa dahi gülemezdi. Ne yapacaklardı nereye gideceklerdi. Hemen bunları zihninden sildi ve Luxa'ya döndü ve omuzlarından tutarak konuşmaya başladı: "Bak Luxa kimsenin seni öldürmesine izin vermeyeceğim tamam mı? Hiç kimse sana bir şey yapamayacak." dedi daha sonra çok ani bir hareketle Luxa'yı sırtına aldı. Ve bıçağıda eliyle parçalayıp göle attı. Vampir hızıyla arabaya koştular Emmett onu şoför koltuuğnun yanındaki koltuğa oturttu. Kapıdan içeri fırlayarak koltuğa geçti. Luxadan anahatarı istercesine elini uzattı istediği şeyi alınca anahartarı yerine yerleştirdi ve çalıştırdı. İlk önce arabayı geri vitese taktı geri geri giderlerken ani bir hamleyle gaza ve frene aynı anda basıp yan bir şekilde döndüler ve düz bir şekilde gitmeye başladılar. Hızları gittikçe artıyordu. hız km si 320 yi gösteriyordu. Ne yapacaklardı şimdi hiç bilmiyordu. Büyük ihtimalle ilk önce İtalya'ya gidip orada bir kaç gün kalmaları gerekecekti. Yola bakarken göz ucuyla Luxa'ya baktı ve konuşmaya başladı: " İtalya'ya gitmemiz gerekecek. Bir kaç gün yada hafta orada kalacağız. Hemen çalıştığın yeri ara ve uzun bir süre gidemeyeceğini çok hasta olduğunu falan söyle." dedi ve arabada vitesin arkasında bir kapak vardı kapağı açtı ve cep telefonunu alarak Luxa'ya verdi. Daha sonra ani bir frenle direksiyonu sağa kırdı ve yoldaki dönüşten döndü daha sonra tekrar gaza basmaya başladı. İtalya'ya doğru giderken ne yapacağını düşünüyordu Emmett. | |
|
| |
Luxa Whittemore The Harlequin Çalışanı
Gerçek İsim : Ayşegül Mesaj Sayısı : 325 Kayıt tarihi : 23/08/10
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (94/100) Patronus: Kuğu
| Konu: Geri: Huzur ~ Cuma Ağus. 27, 2010 10:44 pm | |
| Luxa, konuştuktan yarım dakika sonra saçmaladığını farketti. Ama çok geçti. Bu durumda nasıl olur da saçmalayabilirdi ki ? "Bak Luxa kimsenin seni öldürmesine izin vermeyeceğim tamam mı? Hiç kimse sana bir şey yapamayacak." Emmet, kendinden bu kadar eminken Luxa'nın hiç korkmaması gerekirdi. Luxa, içten içe rahatlamıştı. Emmet, Luxa'yı önemsiyordu. Hergün insan öldüren biri Luxa'yı koruyordu. Luxa tüm bunları hak edecek ne yapmıştı ? Sanki Emmet, Luxa'ya can borçluymuş gibi davranıyordu. Başkası olsaydı Luxa'yı orada bırakır giderdi. Ama Emmet başkası değildi.. " İtalya'ya gitmemiz gerekecek. Bir kaç gün yada hafta orada kalacağız. Hemen çalıştığın yeri ara ve uzun bir süre gidemeyeceğini çok hasta olduğunu falan söyle." Hayır. Luxa buradan uzaklaşamazdı. İtalya'ya gidemezdi. Bu ona çok yanlış geliyordu. İtalya da ne halt edicekti ? Onu öldürmek isteyen her kimse her yerde öldürebilirdi. Belki izini süremezdi ama eninde sonunda Boston'a veya Hogsmade'e geri dönecekti. Yani, her yer onun için tehlikeliydi. İtalya'ya kaçmak, sadece katilin kızmasına ve işini aceleye getirmesine neden olacaktı. En azından Luxa böyle düşünüyordu. Boston'dan ayrılmamalıydı. "Beni burada da koruyamaz mısın ?" diye bir soru yöneltti Emmet'e. Aslında sorunun cevabı açıktı. Elbette koruyabilirdi. Ama soruyu sorarken, Burdan uzaklaşmak istemiyorum, lütfen beni burada koru. demek istiyordu. Emmet bunu anlayamayacak biri değildi. Luxa oradan uzaklaşmak istemiyordu. Tüm varlığı, herşeyi oradaydı. Sonuçları her ne olursa olsun Luxa orada kalmalıydı. Belki de bu , her neyse, onunla baş edebilirdi. Biraz da olsa kendine güveniyordu. O da lanet biliyordu. Onunla karşılaşıp belki Türk klasiklerinden bir kaç parça söyleyebilirdi asasını sallayarak , Bu göldeki yaşlı adam için ! Bu , yıllar önce öldürdüğün kız için ! Yine saçmalıyordu. Aslında Luxa, küçüklüğünden beri kötü durumda olduğunda saçmalardı. Belki de bu , kanında vardı.
| |
|
| |
Emmett Cullen Seherbaz
Mesaj Sayısı : 81 Kayıt tarihi : 17/07/09
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (85/100) Patronus:
| Konu: Geri: Huzur ~ C.tesi Ağus. 28, 2010 12:32 am | |
| Emmett arabayla son sürat giderken Luxa'nın sözcüklerini duydu. Ama gitmeye devam ediyordu birden aniden frene bastı ve araba yavaşlayarak durdu. İki eliyle direksiyonu tutuyor gözlerini yola dikmiş biçimde düşünüyordu. Ne yapabilirdi her dakika peşinde olamazdı. Daha sonra Luxa'ya dönerek: "O zaman söyle bakalım nereye gitmeyi düşünüyorsun yani nerede kalıcaksın?" dedi. Aslında kendi evi olabilirdi Emmett'ın ama katil Emmett'ın evine gelmezdi ne yapmalılardı merak ediyordu. Yanlarından geçen insanlar onlara bakıyorlardı. Emmett gözlerinin görünmesini istemediği için başını yere eğmişti. Öylece bekliyorlardı. Luxa'dan gelecek cevabı bekliyordu. Kime gidebilirlerdi diyew düşünürken aklına bir fikir geldi katil ilk Luxa'nın evine giderdi katili öldürmek için muhteşem bir fırsattı ardından bu fikri sözcüklerle dile getirdi: "Senin evinde beklemeye ne dersin?." dedi ve gelecek cevabı bekledi. | |
|
| |
Luxa Whittemore The Harlequin Çalışanı
Gerçek İsim : Ayşegül Mesaj Sayısı : 325 Kayıt tarihi : 23/08/10
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (94/100) Patronus: Kuğu
| Konu: Geri: Huzur ~ C.tesi Ağus. 28, 2010 2:36 am | |
| "O zaman söyle bakalım nereye gitmeyi düşünüyorsun yani nerede kalıcaksın?" Aslında Luxa, aldığı soru karşısında gülümsedi. Çünkü Emmet'in onu tersleyeceğinden korkuyordu. Ama bunu yapmadı. Kendini çok mahcup hissediyordu Luxa, Emmet'in planlarının içine ettiği için. Luxa Emmet'in sorduğu soruyu evire çevire düşündü. Nereye gidebilirlerdi ? The Harlequin'de kalamazlardı. Patronlar, çok titiz Rus'lar oldukları için bu imkansızdı. Emmet'in evi ise, çok büyüktü. Bir insan mutlaka içinde kaybolurdu. Otel ? Otelde kalamazlardı. Otelde kalırlarsa , Luxa hayatının uzun bir bölümünü otelde geçirmek zorunda kalırdı. Ölene kadar gibi. Luxa bu düşünceyi kafasından atarken Emmet'in bir şeyler söylediğini duydu. "Senin evinde beklemeye ne dersin?." Beklemek. Katili beklemek. Daha sonra da onu öldürmek. Bütün bunlar Luxa'ya çok canice geliyordu. Ama , hangi dünyada yaşıyoruz ? Ölmemek için öldürmek gereken bir dünyada yaşıyorlardı. "Harika fikir. Valeria ve Tyler'a da ihtiyacımız olabilir. Ne gibi bir şeyle karşı karşıya olduğumuzu bilmiyoruz. Belki de seni aşan bir şeydir. Ek yardıma ihtiyacımız olacak." derken eli cep telefonuna gitmişti Luxa'nın. Valeria ve Tyler'a mesaj atıyordu. Böyle zamanlarda yardımını isteyeceği çok kişi vardı ama, güvenebileceği kişiler sınırlıydı. Sonra da , Luxa'nın evine gitmek üzere yola koyuldular. Büyük bir macera onların ayaklarının altındaydı.
| |
|
| |
| Huzur ~ | |
|