Lauréne Renard Slytherin IV. Sınıf
Gerçek İsim : Esra. Mesaj Sayısı : 21 Kayıt tarihi : 31/10/09
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (86/100) Patronus:
| Konu: Renard, Lauréne. C.tesi Ağus. 14, 2010 6:48 pm | |
| Lauréne Renard Ailesinden kaynaklanan bir kibirle dolu. Kimseyi beğenmez. Şımarık ve züppe. Uzun sarı saçları, mavi gözleri, dolgun dudakları var. Kısacası baştan çıkarmaya uyarlanmış bir cadı. Renard'lar zenginlikleriyle ün salmış bir ailedir. Baba Renard yunan, anne Renard ise Fransız kökenlidir.Genç kız kıkırdayarak koridorda koşuyordu. Arkasından gelen Kral'dan kaçıyordu; ama yakalayamayacağı hızla değil. Otuzlarına gelmiş bu genç adamın her an onu yakalayabileceğini biliyordu. Kral kızı savrulan elbisesinden tutarak kendine çekti. Kızın kızaran yüzü adamın esmer yüzünün dibindeydi. Adam gülümseyerek onu kendine bastırdı. Kız kendini iterek geriye savruldu. Büyük kapıdan çıkarak düz çimlerin üzerinde koşmaya başladı. Kral kızın arkasından sık ağaçların arasında daldı. Kız bir taraftan koşuyor diğer taraftan da bağırıyordu.
(Başka sitelerde de kullandığım bir rp'mdir.)
'' Yakalayamazsın. '' '' Seni istediğim zaman yakalayabilirim. '' '' Hadi o zaman. ''
Kare yakalı korsesinin içinden minik göğüslerini göstermek için öne eğildi. Kral'ın o an arzuyla dolduğunu iyi biliyordu. Adam kızın gene koşmasına izin vermeden onu yakaladı. Kendine doğru çekerek kızı vücuduna sabitledi. Kızı belinden tutarak büyük ağacın incecik kırmızı gövdesine yasladı. Adamın gövdesini üzerinde hissettiğinde yanakları daha fazla pembeleşti. Mor korsesinin arkasında bağcıklarının hareket ettiğini hissetti. O an Kral bakireliğiyle ünlü Isabella'ya bir ağacın altında sahip olabileceğini anladı. Isabella uzun eteğini toplayarak bacaklarını adamın kasığına dayadı. Kral büyük bir arzuyla kızın bacaklarını kendine yaklaştırdı.
Düz çimenlerin üzerinden bir çift ayak sesi geldi. Kral hemen Isabella'yı bırakıp onu görüş mesafesinden çıkardı. Isabella arkada kalmış üzerini düzeltmeye çalışıyordu. Yukarı toplanmış eteğini tek eliyle aşağı indirirken diğer eliylede korsesinin bağcıklarına ulaşmaya çalışıyordu. Kraliçe geldiğinde korsesi hala açıktı. Minik göğüslerinin ucu korsesinden görünüyordu. Kraliçe yüzüne yerleştirdiği anlayışlı ifadesini hiç bozmadan kızı süzdü. Daha sonra uzun yıllardır evli olduğunu biricik kocasına dönerek konuşmaya başladı.
'' Majesteleri sizinle burada bulaşacaktık. Akşam yemeğine beraber gitmemiz gerekiyordu. ''
Isabella korsesini toparlayamayacağını anlayarak yarım yamalak bir reveransla ağaçların arasından yürümeye başladı. Büyük ağacın kovuğuna geldiğinde arkasında Kraliçe ve Kral'ın konuşmalarını duydu. Kraliçe aslında susuyor Kral onun kapının önünde beklemesi gerektiğini söylüyordu. Kraliçe Kral'a hafifce bir reverans yaparak yüzündeki gülümsemeyi hiç silmeden Isabella'a döndü. Siyah gür saçlarının bir kısmı bonesinin altından aşağı sarkıyordu. Isabella'a gene aynı anlayışlı bakışlıyla baktıysa da söylediği kelimeler iğneleyiciydi.
'' Leydi Norfindel korsenizi düzeltmeleri için nedimelerin odasına gidiniz. Daha sonra diğerleriyle birlikte yemekte yerinizi alabilirsiniz. ''
Isabella kızaran yüzünü saklamak üzere yerlere kadar yatarak reverans yaptı. Tek elini korsesinin önüne tutmuştu ki Kral daha fazla onun göğüslerine bakarak Kraliçe'yi kızdırmayacaktı. Bu sayede Isabella'nın bu hatası belki unutulabilirdi. Kraliçe onun genç bir kız olduğunu anlayarak üstüne gitmezdi. Kraliçe'yi uzun yıllar tanıyan Isabella neredeyse bundan emindi. İçi rahat bir şekilde saraya doğru yola çıktı. Yol üzerinde bir kaç kere durması gerekti. Bahçe oldukça büyüktü. Ağaçların arasından geçerken saraydan kimse onu göremiyordu. Gene de düşen korsesini toplaması gerekiyordu. Korsesini bir kaç defa durarak topladı. Güneşin sarı saçlarına yansımasıyla ağaçların arasından çıktığını anladı. O ana kadar nereye gittiğinin dahi farkında değildi. Kendine geldiğinde çoktan sarayın basamaklarına varmıştı. Korsesinin üzerinden göğüslerinin ucu görünüyordu. Tek eliyle korseyi düzelterek merdivenlerden koşarak çıktı.
Nedime odasına vardığında her zamanki nane kokusu burnuna geldi. Bu koku Isabella'a huzur veriyordu. İçeri girdiğinde köşede dedikodu yapan bir grup nedime ona döndü. Isabella sarayın her zaman ki dedikodularına alıştığı için hiç oralı olmadı. Aynanın önüne geçerken tek eliyle kardeşi Isadora'ı yanına çağırdı. Isadora işlediği dikişi kenara bırakarak ablasının emrine uydu. Aynanın arkasında durup ablasına baktı. Ablasının dağınık sarı saçları, kızaran yüz hatları ve açık korsesiyle arzulanan bir kadın olduğunu düşünmeden edemedi. Nedimelerin odasında sıradan aşk konularıyla günlerini geçirmek isteyen saray erkekleri de böyle düşünüyor olmalıydı ki gözlerini Isabella'nın aynadaki görüntüsünden alamıyorlardı. Isabella her zaman ki sinsi gülüşünü yüzüne yerleştirerek kardeşine baktı. Isadora başını hiç tasvip etmediğini belirten bir biçimde sallayarak konuştu.
'' Ne oldu sana? '' '' Ne olduğunu boş ver. Sadece şu korseyi bağla. '' '' Peki kim açtı da ben bağlama şerefine erişiyorum ablacığım? '' '' Bu seni hiç ilgilendirmez. Sen dediğimi yap. '' '' Bunun için lanetleneceksin. ''
Daha fazla bir şey söylemeden ablasının arkasına geçti. Bütün deliklerden tek tek ipleri geçirerek çekti. Isabella korsenin sıkılmasıyla vücudunu dikleştirdi. Sarı saçlarını geriye atarak aynada kendi görüntüsüne baktı. Güzelliğinden hiç bir şey kaybetmediğini görünce en tatlı gülümsemesiyle kendine gülümsedi. Arkasını döndüğünde tahmin ettiği gibi bütün saray halkı onu izliyordu. Kimsenin aklına şu anda Kral ve Kraliçe'nin verdiği yemekte olmak gelmiyordu. Isabella bu durumdan büyük bir gurur duyarak kapıya ilerledi. Onun kapıyı aralamasıyla sanki herkes kendine gelmiş gibi ayağa kalktı. Önde Isabella ve kardeşi Isadora'yla beraber saray halkı o akşam verilecek ziyafete gitmek üzere koridora çıktı. Isabella kardeşine hiç bakmadan sanki saray onunmuş edasıyla ilerliyordu. Tam yanında ise Isadora sanki ablasının malıymış gibi onu göz ucuyla takip ediyordu. Koridorun içinden geçerken Isadora bir kaç kez tökezledi. Sonunda ablasının güzelliği ve özgüveniyle yarışamayacağını anlayarak daha fazla zorlamadı. Bu sayede bir kez daha Norfindel'lerin esas kızı Isabella olmuştu. | |
|
George Crownie Hogwarts Müdürü
Gerçek İsim : umut. Mesaj Sayısı : 1989 Kayıt tarihi : 11/07/09 Yaş : 32 Lakap : geo.
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (100/100) Patronus: Mantikor
| Konu: Geri: Renard, Lauréne. C.tesi Ağus. 14, 2010 9:58 pm | |
| | |
|