Essie Andrea Allen
Mesaj Sayısı : 30 Kayıt tarihi : 05/08/10 Lakap : Ess, Andié.
| Konu: EssieAndreaAllen ~ Cuma Ağus. 06, 2010 12:18 am | |
| Ad-Soyad: Essie Andrea Allen
Kişisel Özellikleri: Fazle cesur, zeki, düşünceli ve dengesiz bir kız. Birden fazla kişiliği içinde bulunduran bir kontrol manyağı. Kötü veya iyi kelimelerini, kendine göre anlamlandırmış biri. Aslına bakarsanız, o her şeyi kendine göre anlamlandıran biri. Kendi doğrularından ve değerlerinden asla vaz geçmeyen, bunun için gerekirse acı çekmeyi göze alan bir karakter. Onu "iyi" olarak tanımlamak mümkün. Kendine güvenmesinin yanında kendini sorgulamaktan çekinmez ve tamamen kendi Dünya'sı tarafından ele geçirilmiştir.
Fiziksel Özellikleri: Henüz ünlü başvurusunda bulunmadım.
Aile Geçmişi: Allen ailesi... Çok uzun yıllar boyunca, birbirinden tamamen farklı insanların gelip geçtiği o aile. Aslında Essie'nin Allen soyadını taşımakla ilgili bir sorunu yok. Neden olsun ki? Allen'ler zengin, soylu ve gerçekten farklı bir ailedir. Onun tek sorunu; baskı. Annesi Isabella'nın, Essie'ye karşı bir tür takıntısı vardı. Güzelliğine, zekasına ve küçük yaşındaki bilgeliğine. Her zaman için kızını yükseltir, onunla övünürdü. Onun asla hata yapmasına izin yoktu. O küçüklüğünden beri, mükemmel kız olarak görülmüştü. Ama bunun doğru olmadığını biliyordu ve aslında bu onu güçlendiren ve kendisi yapan etkenlerden biri olmuştu. RP Örneği:
- Spoiler:
Oldukça sessiz bir geceydi. Essie'nin duyduğu tek ses, kulaklarında uğuldayan rüzgarın sesiydi. Hafifçe tenini okşayan ve saçlarının uçuşmasına neden olan rüzgar, genelde onu rahatlatır ve içini huzur duygusuyla doldururdu. Ama bu gece, rüzgar onu sadece ürkütüyor ve rahatsız ediyordu. Her zamanki gibi uyuyamamış ve malikanelerinin hemen yanında bulunan ormana gitmişti. Neredeyse her gece buraya gelmeye ve her zaman aynı ağacın üzerine oturmaya başlamıştı. Saatlerce burada ormanın sessizliğini dinliyor ve hayaller kuruyordu. Asla yaşayamayacağını düşündüğü hayaller... Hayatının çok monoton ve değersiz olduğunu düşünüyordu. Ama yanılıyordu. Bu gece, diğer gecelerden farklı bir gece olacaktı.
Gözlerini kapattı ve derin bir nefes alıp, ormanın o güzel kokusunu içine çekti. Birkaç saniye sonra ise ormanın o ürkütücü sessizliğinin bozulduğunu fark etti. Konuşma sesleri duyuyordu. Evet, hayal etmiyordu. Gerçekten konuşan birileri vardı. Tüylerinin diken diken olduğunu fark etti. Fakat merak duygusu, korku duygusunu yenecek kadar güçlüydü. Üzerinde oturduğu ağaçtan hızlıca indi ve geceliğinin eteğinin yırtılma sesini duydu. Ama umursamadı ve seslerin geldiği yere doğru sessizce ilerlemeye başladı.
Sonunda seslerin geldiği yere vardığında gerçekten korkmaya başlamıştı. Yüzlerini göremediği iki kişi, birbirleriyle konuşuyordu. Ağaçların arkalarına gizlenmeye çalışarak onları dinlemeye başladı. "Kendinden bile daha çok değer verdiğin bir insanın gözlerinin önünde can çekişerek ölmesini izledin mi Albert?!" diye bağırdı bir kadın sesi öfkeli ama aynı zamanda kırgın bir ses tonuyla. "Yapabileceğim bir şey yoktu, unut artık." dedi Albert denilen adam, fazlasıyla donuk bir şekilde. Kadının ne kadar acı çektiği ses tonundan bile anlaşılıyordu. Ama Albert denilen adam, gerçekten acımasız görünüyordu.
Essie, yapması gerekenin buradan sessizce uzaklaşmak ve eve gitmek olduğunu biliyordu. O sadece sekiz yaşında, küçük bir kızdı. Başına çok kötü şeyler gelebilirdi. Ama hayır... Gitmeyecekti. Burada bir şeyler oluyordu ve Essie cesur olmalıydı. "Boşver Albert, anlayamazsın. Anlamanı beklemem başından beri bir saçmalıktan ibaretti." diye fısıldadı kadın. "Yeter!" diye bağırdı Albert. Konuşmasına devam etmek için ağzını açmıştı ki, Essie'nin durduğu karanlık bölgeye doğru kafasını çevirdi ve gözlerini oraya dikti. Essie'nin kalbi o kadar hızlı atmaya başlamıştı ki, orada öleceğini sandı. Fakat Essie'yi görmemişti. Bir süre karanlığı inceledikten sonra bakışlarını tekrar yanında duran kadına çevirdi. "Kardeşin öldü artık. Bunun için beni suçlamaktan vazgeç. O anda sana yardım etmeye çalışsaydım, benide öldürürlerdi." Albert'ın sesinde aynı anda öfke, üzüntü ve acımasızlık vardı.
"Konuşmak istemiyorum. Yapmamız gereken şeyi yapalım ve gidelim buradan." diye fısıldadı kadın. Sesindeki acı, acımasızlığa dönüşmüştü. O anda, Essie bu sesin ona çok tanıdık geldiğini fark etti. "Kızı öldürmeliyiz." dedi Albert. Kadın bir anda donup kaldı. "Neden? O... O da benim için değerli." Albert kadının dediğini duymamazlıktan geldi ve ormanın içine doğru yürümeye başladı. Kadının dizlerinin bağı çözüldü ve yere yığıldı. Essie, kadının ağladığından emindi. Albert'ı takip etmek üzere arkasına dönüyordu ki kadın, "Essie..." diye fısıldadı. Ama onu görmemişti. Kendi kendine konuşuyordu. O anda Essie herşeyi anladı. Adını fısıldayan ve ağlamakta olan kadın, annesiydi. Öldürmeleri gereken kız ise kendisiydi. Arkasına döndü ve gördüğü şey yüzünden nefesi kesildi. Albert, Essie'nin hemen dibinde duruyordu. "İşimi kolaylaştırdın küçük kız." diye fısıldadı. Essie, annesinin olduğu tarafa doğru koşmaya başladı ama annesine de güvenemezdi.
Bir anda gözlerinden yaşlar boşaldı. "Anne..." diye fısıldadı ve annesi bakışlarını ona çevirdi. Birbirlerine bakarlarken, Essie sırtında bir acı hissetti ve yere yığıldı."Onu sen öldürmelisin. Kendini kanıtlamak için bunu yapman gerekiyor Elizabeth." dedi Albert. "Bunu yapmayacağım!" dedi Elizabeth. Ağlamasına rağmen hala güçlüydü sesi. "O halde sende ölürsün." dedi Albert ve Essie, annesinin çığlığını duydu. Ardından ise, Albert'ın çığlığı geldi. Essie kalkmaya çalıştı ama sırtı çok acıyordu. Annesinin yanına süründü ve, "Neden?" diye sordu. "Özür dilerim Es..." dedi Elizabeth ama cümlesini tamamlayamadan gözleri donuklaştı.
| |
|
Valeria Nerissa Wesley Sihirli Yaratıkların Bakımı Profesörü
Gerçek İsim : Ebru. Mesaj Sayısı : 1504 Kayıt tarihi : 13/09/09 Yaş : 30
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (100/100) Patronus: Beyaz Leopar
| Konu: Geri: EssieAndreaAllen ~ Cuma Ağus. 06, 2010 1:09 am | |
| | |
|