Sera Talia Wiénna
Gerçek İsim : Şule Mesaj Sayısı : 12 Kayıt tarihi : 03/06/10 Yaş : 28 Lakap : Yok. :)
| Konu: Sera Talia Wiénna Cuma Tem. 16, 2010 11:22 pm | |
| Adı'' Sera Talia Wiénna Yaşı" 23 Doğum Tarihi" 03.07 Uyruk" İngiliz. Kişisel Özellikleri" Değişken, araştırmacı, hırslı, cesur. Fiziksel Özellikleri" Sarışın, mavi gözlü, orta boylu, zayıf. İstediği Meslek" Sihir Basını/Dırdırcı. (Eğer boşsa Editörlük olabilir.) Neden bu Meslek?" Bu mesleğin ruhunu tamamladığını düşünüyor. Araştırmacı ruhu bu mesleği istemesinde baskı yapıyor.
Örnek bir Roleplay"
- Spoiler:
Yıl: 2009
Dırdırcı'ya kabul edildiğini öğrendiğinde çocuklar gibi sevinmişti. İlk yapmak istediği biricik ağabeyi Jonas'a bunu söylemekti fakat bu imkansızdanda öte bir şeydi. Yine de bunu öğrenmesini sağlayabilirdi, işinin ehli biri olursa Dırdırcı'da çalıştığı Azkaban'a kadar gidebilirdi belkide. Şuan normal bir cadı gibi yaşıyorsa ve bir esleği varsa, her şey Jonas'ın sayesinde olmuştu. İşini doğru düzgün iyi bir şekilde yapıp isminin abisine kadar gideceğine yemin etti. Bunları düşünüp duygulanma sırası değildi, asıl düşünülmesi gereken ilk iş gününde ne giyeceğiydi. Dolabını açtı. Şık kırmızı bilr elbise aldı. Hoş görünüyordu. Hemen giydi. Dizlerinin yukarısında askılı bir elbiseydi. Abartı olduğunu düşündü ve çıkardı. Daha uzun eteği olan bir şeyler denemeliydi. Arkalarda duran mavi elbiseyi giydi. Ayaklarına kadar uzundu. Belki de bir maske takmalıydı. Nede olsa baloya gider gibi giyinmişti. Sinirden oturum sızlanmaya başladı. Ne giymeliydi? Aslında iyi bir arkadaş tavsiyesine ihtiyacı vardı. Joanna'yı aradı. "Sana ihtiyacım var, buraya gelmelisin." Joanna'ya seçenek bırakmadan telefonu kapattı. Bu arada eşyaları için son kontrolu yaptı, çantası eksiksiz hazırdı. Az sonra kapı çaldı. Koştu ve kapıyı açtı. "Sera iyi misin, bir şey mi oldu canım?!" Belli ki Joanna çok telaşlanmıştı, Sera ona tek sorunun giysi olduğunu nasıl açıklayacaktı. Az geri çekildi ve "Ne giymeliyim bilmiyorum." Joanna'nın ağzı açık kalmıştı. Ufak bir kahkaha attı. "Aah, tek sorun.. Bu muydu yani!" Sera korkarak kafa salladı. "Pekala, benimle gel." dedi Joanna. Sera'nın elinden tuttu ve odaya gitti. Dolabı açtı ve eliyle giysileri işaret etti. "İşte." Sera dolabı kapattı ve kapağına yaslandı "Dolabın yerini biliyorum, sadece.." Joanna gerisini anlamıştı. Sera'yı çekti ve dolabı inceledi. Mavi, kısa ve katkat bir etek çıkarıp yatağa fırlattı. Sıfırkol bir gömlek buldu. Yukarıdan aşağı inen pembe, parlak çizgileri vardı. Onu da yatağa fırlattı ve pembe & siyah, kızsı bir kravat çıkardı. Sonrada giyinmesi için odadan çıktı. 5-6 dakika sonra kapıyı tıkladı "Hazır mısın?" Sera gidip kapıyı açtı "Evet." Joanna'ya bir şeyler eksikmiş gibi geldi. Kravatı bir erkek gibi yukarı çekmişti. Az aşağı indirdi ve gmleğin ilk düğmesini açtı. "Bana ihtiyacın olduğu konusunda haklıydın." Sera gülümseyerek kafa salladı. Tam içeri gidiyordu ki Joanna'nın "Bunu almadan mı gidiyorsun?" dediğini duydu. Elinde Sera'nın saati duruyordu. aldı ve bileğine taktı. Sonra da saatine baktı. "Aman Tanrım! Tam 13 dakika geç kalmışım!" dedi ve çantasını alıp çıktı. "Hey, ev?" diyebildi Joanna arkasından. Başka bir şey diyemeden koşa koşa gitmişti Sera. Dırdırcı Binasına gelmesi yarım saat sürmüştü. İlk günden 43 dakika geç kalmak! Daha fazla geç kalmak istemiyordu. Kapıda onu genç biri karşıladı. "Merhaba, ismim Jordan. Sana odanı göstereceğim. Şanslısın, editör hep geç kalmaz. Erken gelir ve geç kalanlara çok kızar. Geç kaldığının farkına varmayacak." Sera şanslı olduğunu düşündü. Artık daha fazla dikkat etmeliydi. Asansörün önünde durdular ve beklemeye başladılar. "Odanı kendin de dekore edebilirsin." dedi Jordan. Sera başıyla onayladı. Jordan bir kez daha asansörün tuşuna bastı ve kapı açıldı. "Önden bayanlar." Bu naziklik karşısında hayran kalmıştı Sera. "Teşekkürler." dedi ve içeri girdi. Jordan 5. kat tuşuna bastı. Asansörün içine kutu gibi bir şey asmışlardı ve içinde Dırdırcı'nın son sayısından birkaç tane yer alıyordu. Jordan onları farketince "Ah," dedi ve bir tane alıp Sera'ya uzattı. Sera kafasını salladı ve alıp incelemeye başladı. 5. kata geldiklerinde asansör durdu ve çıktılar. Burada herkes çok sevecen duruyordu. Kızın teki Sera'ya "Selam, ismim Scarlett." dedi. Gülümseyerek yanıt verdi "Sera." ve elini uzattı. El sıkıştıktan sonra yürümeye devam ettiler. Birisi yerinden kalkmadan el salladı. Jordan kısık sesle "Sana el sallıyor, merhaba diyor." dedi. Sera hemen yanıt verdi. Burada iyi işler çıkaracağını anlamıştı. Koridorun sonunda, sağdaki odanın önünde durdular. Jordan belki kendi açmak ister diye düşündü fakat Sera'nın kalbi küt küt atıyordu. Bu oda ona aitti. Jordan, Sera'nın ellerinin titrediğini farkedince kapıyı açtı. Sera yavaşça içeri girdi. Oda gri-beyaz renklerde dekore edilmişti. Çok güzeldi fakat yine de dekore ettirmek istiyordu zevkine göre. "Sana iyi şanslar." dedi Jordan ve çıktı. Sera odasında bir tur attı ve telefonuna sarıldı. İlk işi Joanna'yı aramak oldu. "Joanna sonunda buradayım, odamı bir görsen mükemmel! buradaki herkes çok iyi. Sanırım bana yardımcı olması için birini görevlendirmişler beni odama götürdü burayı çok sevdim!" Söylediklerinden bir şey anlaşılmıyordu, belli ki çok heyecanlıydı. "Tatlım, sakin ol. Şimdi tek tek anlat. geç kalmana kızmadılar mı?" Derin bir nefes alıp anlatmaya başladı. "Editör pek geç kalmazmış, fakat şanslıyım bugün geç kalmış. Anlamaz dediler." Joanna'nın sesinden buna sevdindiği anlaşılıyordu. "Bu iyi tatlım. Odanı beğendin sanırım." "Evet, ama yine de dekore edeceğim." O konuşurken kapı açıldı. Gelen Jordan'dı. "Editör seni odasına çağırıyor." Sera birden korktu. Ya anladıysa? "Kapatmalıyım Joanna." dedi Sera ve Jordan'ın peşine takıldı. "Niçin beni çağırıyor?" dedi. Jordan ondan daha uzundu, yüzünü görebilmek için kafasını biraz kaldırması gerekiyordu. Jordan ona baktı ve "Göreceksin." dedi. Bunu dediğine göre kesinlikle öğrenmiş olmalıydı, ilk günden kavulmak! Odasını dekore ettirme hayalleri kül olmuştu. Editörün odasının önüne geldiler. Sera titremeye başladı. Jordan tekrar titrediğini görünce "Uff." dedi kısık sesle ve kapıyı tıkladı. "Gir!" Sera girmemekte ısrarcıydı. Aradan birkaç dakika geçti fakat Sera hâlâ girmemişti. Kız olsada kravatını düzeltmesi gerektiğini düşündü.O düzeltirken Jordan sabırsızlanıp kapıyı açtı ve Sera'yı yavaşça içeri çekti. "Korkma, seni yemez." dedi editörün duymayacağı kadar kısık bir sesle. Sera gözünü editörden ayırmadan "Hıhı." dedi. Editör önündeki kağıtlardan kfasını kaldırıp. "Çıkabilirsin, Jordan." dedi. Jordan pekala manasında kafa salladı ve çıktı. Editör, önünde titreyen genç kıza şaşkın bir bakış attı. "Aramıza hoşgeldin. Jordan sana odanı göstermiş olmalı." dedi editör. Yavaşça kafa salladı Sera. "Sanırım biraz geç kalmışsın?" Sera bunu duyunca yutkundu ve tekrar faka salladı. "Korkma, ilk günden genelde böyle olur zaten. Artık alıştım." Mantıken zaten öyleydi. İlk günden hep heyecan olurdu ve geç kalınırdı. Bu Sera'yı biraz rahatlattı. "Sen bir kızsın." dedi ve Sera'nın boğazına kadar çektiği kravatını biraz aşağı indirdi."Bilmediğin konularda Jordan sana yardımcı olacaktır, gidebilirsin." Bir iki adım geri attı ve "Peki." dedi. Dışarı çıktığında rengi atmıştı. "Hâlâ burada olduğuna göre seni yemedi?" dedi Jordan sırıtarak. "Aah, Jordan..!" dedi ve omzuna ufak bir yumruk indirdi.
| |
|
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Sera Talia Wiénna Cuma Tem. 16, 2010 11:50 pm | |
| |
|