| Sevda... | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Albus Percival Discordia
Gerçek İsim : Sercan Mesaj Sayısı : 125 Kayıt tarihi : 05/02/10 Yaş : 31 Lakap : Çok bilmiş Xd
| Konu: Sevda... Cuma Tem. 02, 2010 9:09 pm | |
| Odamda çok can sıkıcı bir olay yaşanmıştı. En iyi dostum Daniel odama gelip ahkam kesmişti ve bana küsüp ayrılmıştı. Andrew, ah be! O sırada içeriye gelen Catherina beni seçmiş ve Daniel veda eder gibi çekip gitmişti. Ne yapabilirdim ki? 18 senedir birbirimizi tanıyorduk. 18 sene nelere kadirdir tahmin edemezsiniz...
Ve o gidince Catherina'yla öpüşmeye başladım. İçine doğmuş gibi beni ittirdi ve odama kapıyı çalmaya tenezzül etmeyen bir dallama geldi. Bunu kim profesör yapar ki diye düşündüm. Ki rezaletini sürdürdü ve öküzün trene baktığı gibi bakarak çekip gitti. Niye bu kadar kızıyorum ki? Şeyimden aşağı Kasımpaşa dedim. Bir profesör edasında konuşmuyordum. Hala 14 yaşındaki tabirlerimi kullanıyordum.
Sakinleştim ve büyüyle yarattığım, neredeyse 30 gün uğraştığım ve Catherina sorduğunda bitkibilim ile ilgili bir araştırma dediğim gülleri elime alarak onu beklemeye başladım.
Burası bana her zaman mistik bir havada gözükmüştür. O yüzden ruhani bir şekilde rahatlarım burada. Hatta arada sırada hipoteknüslerden birinin sırtına biner boydan boya geçerim. Çok zevkli olmuştur her zaman. Bir gün mutlaka Catherina ile binmeliyiz. Ve o gün belki de bugün olabilir. Ne de olsa önemli bir aksaklık yok.
Catherina ileriden geliyordu. Çaktırmadan gülleri saydamlaştırdım. Üzerimdeki takım elbise uzun ve yırtmaçlıydı. Neden bunu giydiğimi bilmiyordum ve zihnimde bir görüntü yerleşti. O görüntüden arındım ve onu beklemeye başladım.
Ve yine Daniel'i düşünmeye başladım. Ne yapıyordu acaba? Tahmin ediyorum. Yatağında uzanmış boş,boş tavana bakıyordur. İkimizin ortak huyudur. Üzüldüğümüz zaman aynı şeyi yaparız. Bunlardan kurtulmak çok zor oluyor ama zihnimde şu canlanıyor. Birazdan Daniel gelecek ve bizimle beraber olacak. Annem öldüğü zaman böyle düşünmüştüm. Gelecek ve beni öpecek. Ama gelmedi. Demek ki Daniel'inde ölüden farkı yoktu. Yaşayan ölü. Tabii bizim için. Catherina iyice yaklaştığında -yani yanıma geldiğinde- ona bir öpücük kondurdum ve;
- Seni şu 2 saatte çok özledim. Sen yanımdayken bile özlüyorum seni. Ne yaptın?
Dedim. Yalan söylemeyeceğim. Onu pek düşünmüyorum. Hatta hiç düşünmüyorum diyebilirsin. Günde sadece bir kez düşünüyorum. AMA O DA 24 SAAT SÜRÜYOR...
| |
|
| |
Catherine Aida Swain Slytherin V. Sınıf
Gerçek İsim : bilen bilir Mesaj Sayısı : 574 Kayıt tarihi : 22/02/10 Lakap : Cath.,Cat.,Cathy,Ida -yeter mi???-
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (91/100) Patronus: Yılan
| Konu: Geri: Sevda... C.tesi Tem. 03, 2010 6:18 pm | |
| Saat üç buçuktu. Kahretsin geç kalmıştım. Ama konuyu anlamayan öğrencilerden biri bana tüm konuyu sil baştan anlattırmıştı. Albus'un da biraz geç gelmiş olacağını umdum. Onu bekletmek istemiyordum. Uzaktan onu görünce ani bir hamleyle elindeki ne olduğu belirsiz nesneyi yok etti. Biraz daha yürüdüm ve yanına geldim. Beni hafifçe öptü ve söze başladı.
-Seni şu 2 saatte çok özledim. Sen yanımdayken bile özlüyorum seni. Ne yaptın?
Gözlerinde kayboluyordum. Masmavi gözlerinde, ona bir iki adım daha yaklaştım ve yanıt verdim.
-Öğrencilerden birine konu anlattım ve üzerimi değiştirdim. Umarım bekletmedim, anlatmam biraz uzun sürdü de...
Hafif rüzgar bembeyaz elbisemi uçuşturuyordu ve saçlarımı oraya buraya savuruyordu.
Bu göl pek sık geldiğim yerlerden biri değildi genelde sisli gölü tercih ederdim. Çok daha sakin olurdu. Çimlerin üzerine oturdum ve elimle Percy'yi yanıma oturmaya davet ettim. Elini tuttum ve gözlerine baktım. Tanrım hayatım boyunca bu kadar güzel bir çift göz daha görmemiştim. Onlarca ilişkim olmasına rağmen...
Kendimi çok garip hissediyordum. O eller avuçlarımın içindeyken sanki dünyanın en şanslı insanı gibi hissetmiştim kendimi. Benim gibi birinin kendisine böyle hissettirecek bir erkeği bulması uzun sürebilirdi. Bir veela hayatı boyunca gerçek aşkı bulamayabilirdi de... Ama ben bu bakımdan şanslı hissediyordum kendimi. Çok yanıldım ama en sonunda buldum.
Rüzgar yüzümü öylesine nazik bir biçimde okşuyordu ki bir an gözlerimi kapatıp kendimden geçtim. Nemli toprağın ve çimlerin kokusu başımı döndürüyor ve beni başka dünyalara sürüklüyordu. Hatta eski günlerime…
Ellerimi Albus’unkilerden ayırdım. Yavaşça ayağa kalktım ve gölün en kenarına kadar yürüdüm ve arkamı dönüp Albus’a baktım. Gördüğüm tek şey oydu. Başka hiçbir şeyi umursamıyordum ondan başka… Kalbim deli gibi atmaya başlıyordu. Hiç hissetmediğim şeyler hissediyordum şimdi o bana yaklaştıkça. Ona sarıldım hiç bırakmak istemezcesine. Başımı göğsüne yasladım ve kendimi ona bıraktım. | |
|
| |
Albus Percival Discordia
Gerçek İsim : Sercan Mesaj Sayısı : 125 Kayıt tarihi : 05/02/10 Yaş : 31 Lakap : Çok bilmiş Xd
| Konu: Geri: Sevda... Ptsi Tem. 05, 2010 11:29 pm | |
| Bana bir iki adım daha yaklaştı ve yanıt verdi.
-Öğrencilerden birine konu anlattım ve üzerimi değiştirdim. Umarım bekletmedim, anlatmam biraz uzun sürdü de...
Mazereti bile bana bir hoş geliyordu. Onunla geçirdiğim her dakika, her saniye beni ölümlere sürüklüyordu. Hafif rüzgar elbisesini uçuruyordu. Saçlarını oraya buraya savuruyordu. Ne kadar da çekici oluyordu. Çimlerin üzerine oturdu ve beni de çağırdı. Elimi tuttu ve gözlerime baktı. İkimiz de birbirimizin gözlerinde kayboluyorduk. Tanrım hayatımda hiç bu kadar güzel iki göz görmemiştim diye düşünüyordum. O sırada ayağa kalktı ve göl kenarına gitti. Onun kadar güzelini görmemiştim. Göremezdim. Dalga, dalga savrulurken o yana bu yana saçları, beni de aşkı ile savurması için neler vermezdim ki?
O sırada ona yaklaştım. Bana sarıldı ve kendini bana bıraktırdığını hissettirdi. İlk başta yavaşça dudaklarına sarıldım. Ellerinin boynunda olduğunu hissediyordum. O sırada yavaşça aşağıya doğru kıvrılarak ince ve nazik boynuna sert dil kavisleri vurmaya başladım. Gittikçe ateşleniyordu. O sırada gırtlağının ortasına doğru kaymaya başladım ve yavaşça göğsüne doğru eğildim. Elleri hala omzumdaydı. Çiçekler elimde görünmez olarak duruyordu fakat tüm düşündüğüm oydu. O sırada yavaşça çimlere uzandık. Birbirimizin olmuştuk. Nefeslerimiz soluklarımız olmuştu. En son hatırladığım benim evime cisimlendiğimizdi. Ve uyandığımda kendimi yarı-çıplak halde bulmuştum. Ve onu da. Onu yavaşça öptüm ve;
"Günaydın Majesteleri" dedim. | |
|
| |
Catherine Aida Swain Slytherin V. Sınıf
Gerçek İsim : bilen bilir Mesaj Sayısı : 574 Kayıt tarihi : 22/02/10 Lakap : Cath.,Cat.,Cathy,Ida -yeter mi???-
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (91/100) Patronus: Yılan
| Konu: Geri: Sevda... Ptsi Tem. 05, 2010 11:50 pm | |
| Dudaklarıma kondurduğu öpücük, adım adım vücuduma iniyordu. Her teması sanki ateş topu düşmüş gibi yakıyordu vücudumu... Bana hissettirdiklerini daha önce hiç yaşamamıştım. Daha önce hiç kimseye kendimi tamamen ona bırakacak kadar güvenmemiştim. Bir kişi hariç Dan... Her şey dönüp dolaşıp ona geliyordu. Düşündüm, ya hepsi sadece bunun içinse; ya beni onun gibi terk ederse... Hayatımda ilk defa mantığımın değil kalbimin sesini dinliyordum. Umarım pişman olmazdım. İstesem durdurabilirdim fakat garip bir şekilde bunu yapmadım. -Günaydın Majesteleri... Beni uykumdan kaldıran bu sesti. Bana bakıyordu doğrudan... Yavaşça kalktım ve çevreme bakındım, burası onun evi olmalıydı. Banyoya doğru ilerledim ve yüzüme soğuk suyu ani bir hamleyle vurup kendime geldim. Albus'un yanına gittim ve; -Bırakacaksın beni değil mi? İstediğini aldın, benimle işin bitti... dedim. Neden bunu söylediğimi bilemiyordum. Madem söyleyecektim neden olmasına izin verdim. Ama saçmalıyordum. Böyle bir şerefsizliği en azından o yapmazdı. Bunca yıllık hukukumuza bunu yapmazdı. Dan. bile bunu yapmamıştı. Ondan hiç bekleyemezdim bunu. Ama ikna edilemiyordum. Ya buysa, ya beni kullanıp bir kenara atacaksa, ya bir anlık zayıflığımın cezasını çekecek durumdaysam; işte o zaman haketmiş olurum. Bir kere kandım, bari ikincisi olmasaydı... | |
|
| |
Albus Percival Discordia
Gerçek İsim : Sercan Mesaj Sayısı : 125 Kayıt tarihi : 05/02/10 Yaş : 31 Lakap : Çok bilmiş Xd
| Konu: Geri: Sevda... Salı Tem. 06, 2010 8:49 pm | |
| -Bırakacaksın beni değil mi? İstediğini aldın, benimle işin bitti...
dedi. Neler dediğinin farkında mıydı? Böyle bir şeyi bana nasıl yakıştırabiliyordu? Gururum incinmiş, kalbim kırılmış ve insan gibi hissetmemi sağlayan hiç bir şey kalmamıştı. Beni kıyasladığı kişiler bardaki basit insanlardan farklı değildi. Dillenmem gerekiyordu. - Ne dediğinin farkında mısın? Seni asla bırakmayacağım. Sesim bağırmışa yakın çıkıyordu ama insanın zoruna gidiyordu. Böyle bir şeyi sadece şerefsizler yapabilirdi ki ben şerefsiz miydim? Ses tonum yumuşadı ve sakince; - Aşkım. Seni çok seviyorum. Böyle şeyler düşünme bir daha. Çünkü kalbim kırılırsa tamirinin zor olduğunu bilirsin. Dedim. Kendime şerefsiz dedirtmezdim. Şu lanet olası 2012 yılında herkes para düşünürken gururu düşünen ender insanlardandım. Hiç bir şeyi, hiç bir özelliği gururuma değişmezdim. İki temel prensibim vardı. Belki biraz arabesk olacak ama yine de söyleyeyim. İlki ağacının dalını kıranın ağacını kökünden sök. Hep uygulamışımdır. Hiç bir zaman altta kalmamalısın. Çünkü bu seni incitir. İnsan olmayanlara insan gibi davranmak, deveye hendek atlatmaktan zordur derler. İkincisi ise dizlerin üstünde yaşayacağına, ayaklarının üzerinde öl. Bu en çok kullandığım mantıktı. Kimseye boyun eğmedim. Catherina haricinde. Eğmeye niyetim yokta. Çocukken gıcık bir teyzem vardı. Hiç bir lafını dinlemez günde üç posta dayağını yerdim. Ama yine de aldırmazdım. Yapmazdım. 18-20 yaş arasında Sihir Bakanlığını taşlayıp 2 ay hapis yatan da benden başkası değildi. Düşününce çok komik geliyor. Ama aklım geriye geldi ve Catherina'ya baktım. - Sana yakışmadı, birtanem. Dedim ve ona bir kez bakarak evin camından bakmaya başladım. Sırtım ona dönüktü. Kendimi iğrenç biri gibi empoze ettirmiştim yine kendime. Ne yapayım? Ne edeyim? | |
|
| |
Catherine Aida Swain Slytherin V. Sınıf
Gerçek İsim : bilen bilir Mesaj Sayısı : 574 Kayıt tarihi : 22/02/10 Lakap : Cath.,Cat.,Cathy,Ida -yeter mi???-
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (91/100) Patronus: Yılan
| Konu: Geri: Sevda... Salı Tem. 06, 2010 9:21 pm | |
| - Ne dediğinin farkında mısın? Seni asla bırakmayacağım.
Yüksek bir ses tonuyla yanıt verdi. Haklıydı da, onu başkalarıyla aynı kefeye koyarak hata yapmıştım. Bir an dediklerimden ve kendimden utandım.
Nasıl güveneyim? Yaşadıklarımdan sonra... Senden tek şey beklerim Albus; beni sevmeni... Karşılığında istediğini yapabilecek kadar seviyorum seni... Düşünüyorum da belki hayatımı geçireceğim adam sen olursun. Ama yine saçmalıyordum. Neyime yetmiyordu sözleri. Haklıydı kızmakta.
- Aşkım. Seni çok seviyorum. Böyle şeyler düşünme bir daha. Çünkü kalbim kırılırsa tamirinin zor olduğunu bilirsin.
dedi. Gönlümü alırcasına... Ben onu seviyordum, bu bir gerçek ama onun duygularından emin olamıyordum. Üstüne gitmedim meselenin, daha fazla kalbini kırmanın alemi yoktu.
- Sana yakışmadı, birtanem.
dedi ve başını pencereye çevirdi. Bu sefer ben onun gönlünü almalıydım. Yavaşça ona yaklaşıp elini belime doladım ve parmaklarımın ucunda yükselip kulağına af dilercesine fısıldadım.
-Seni seviyorum. Ama bırakmandan korktum. İstersen hayatımın sonuna kadar seninle olurum, yeter ki sev beni...
Genç bir kadın olarak tek istediğim gerçekten sevilmekti... Karşımdaki adam için gerekirse hayatımı verirdim. Ama beni çiğneyip atmasına asla izin vermezdim. Mutlaka intikamımı da alırdım. | |
|
| |
Albus Percival Discordia
Gerçek İsim : Sercan Mesaj Sayısı : 125 Kayıt tarihi : 05/02/10 Yaş : 31 Lakap : Çok bilmiş Xd
| Konu: Geri: Sevda... Salı Tem. 06, 2010 9:29 pm | |
| Pencereden dışarı bakarken ne yaptığını çok merak ediyordum. Belki de gitmişti. Ama bunu yapabilecek son insanı. Gönlümü alacaktı. Bu belliydi. Yavaşça yanıma geldi ve ellerimi belime doladı. İnanılmaz bir şekilde rahatlamıştım. Ardından parmaklarının ucuna yükseldiğini hissettim. Ve kulağıma fısıldadı. -Seni seviyorum. Ama bırakmandan korktum. İstersen hayatımın sonuna kadar seninle olurum, yeter ki sev beni...
demişti. Yavaşça onun tarafına döndüm ve; - Seviyorum Seni dedim. Ona doğru sokuldum ve sarıldım. Aklıma Daniel gelmişti. Sinirlerim bozuldu. Her taşın altından çıkıyor du arkadaşım bu çocuk. Gözlerimi kapattım ve 3'e kadar saydım. Gözlerimi açtığımda onu unutmuştum. Mutluydum. Ben Catherina'nındım. O da sadece benimdi. Ebediyen... | |
|
| |
Catherine Aida Swain Slytherin V. Sınıf
Gerçek İsim : bilen bilir Mesaj Sayısı : 574 Kayıt tarihi : 22/02/10 Lakap : Cath.,Cat.,Cathy,Ida -yeter mi???-
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (91/100) Patronus: Yılan
| Konu: Geri: Sevda... Salı Tem. 06, 2010 9:57 pm | |
| - Seviyorum Seni. Bana döndü ve yavaşça sarıldı. Bir süre öyle kaldıktan sonra tebessüm ettim ve ondan nazikçe ayrıldım. Gözlerine bakabilmek için... Mavi gözler, boğulabilirdim o maviliklerde. -Gözlerin çok güzel. dedim. O gözler sadece bana baksın, sadece beni görsün istiyordum. O gözler bana ait olsun istiyordum. Kendimi o gözlerden ayıramıyordum. İşte buydu aşk. Hayatımın son aşkıymış gibi seviyor ve bırakmak istemiyordum onu. Yıllarca konuşmamış gibi başladım hislerimi anlatmaya... -Aynalardan bile kıskanıyorum seni. Sonsuza dek benimle ol istiyorum. Konuşma vaktiydi benim için. Söyleyemediğim duyguları içime atmayacaktım artık. Sevgiyi sığdıracaktım zamana, sığmıyorsa da şekillendirecektim zamanı. Korkmayacaktım içimdekileri başkasına açmaya... Hatırlıyorum da beni sevdiğini itiraf ettiği günü... Uğruma neleri göze alırsın gibisiden bir soru sormuştum. Canımı verebilecek kadar demişti. "Sen sadece buradasın" deyip bıçak çıkarmıştı cebinden ve istersen bak aşkım demişti. Yine bir tebessüm koydum yüzüme ve dudaklarına hafif bir öpücük kondurdum. -Seni seviyorum. | |
|
| |
Albus Percival Discordia
Gerçek İsim : Sercan Mesaj Sayısı : 125 Kayıt tarihi : 05/02/10 Yaş : 31 Lakap : Çok bilmiş Xd
| Konu: Geri: Sevda... Perş. Tem. 08, 2010 11:27 pm | |
| Gözlerin çok güzel.
Bu ses beynimde tekrar tekrar çankılanıyordu. Onun gözleri yanında benim gözlerim ne olabilirdi ki? Basit iki çift yuvarlak varlık, onun dünya harikalarına ne kadar karşı çıkabilirdi ki? Biz de uzun süredir birbirimizi sever gibi bakıyorduk birbirimize. Ve uzun süredir ayrıymışız gibi konuşmaya başladı; -Aynalardan bile kıskanıyorum seni. Sonsuza dek benimle ol istiyorum. Bu kadar şımartılmayı hak etmiyorum ki be ya!? Ben kimim ki? Onun yanında. Bir basit insan. Hatta ucubeydim. O ise dünyanın en güzel kadını daha önemlisi bu kalbimin tek sahibiydi. Hiç kadın öpmedim mi? Öptüm. Onlarcasını hemde. Ama hiç biri Catherina kadar zevk vermiyordu. Hiç bir kadını sevmedim mi? Sevdim. Ama hiç biri bu kadar duygu yüklü değildi. Hiç bir kadınla bu kadar ileriye gitmedim mi? Gittim. Ama hepsi bir anlık şehvete bağlıydı. O farklıydı. O benimdi. Sadece benim... Dudaklarıma bir öpücük kondurduktan sonra; -Seni seviyorum. Demesi en can alıcı noktaydı. İçimde alevler kavruluyor. Kendimi daha bir garip hissediyordum. Onu seviyordum. - Bende seni seviyorum. Dünyayı yeniden değiştirecek kadar. Ben de seni kıskanıyorum. Bakanı öldürecek kadar. Dedim. Onla dostken kullandığım bir sözüm vardı. "Gözleriyle gözlerine göz koyanın, gözlerimle gözlerini oyarım. Gözlerini gözlerden sakın. Gözlerin gözlerime lazım". Ama dostluk münasebeti nedeniyle "Gözlerin gözlerime lazım" bölümünü söyleyemiyordum. Şimdi söyleme zamanıydı. "Gözleriyle gözlerine göz koyanın, gözlerimle gözlerini oyarım. Gözlerini gözlerden sakın. Gözlerin gözlerime lazım"
| |
|
| |
Catherine Aida Swain Slytherin V. Sınıf
Gerçek İsim : bilen bilir Mesaj Sayısı : 574 Kayıt tarihi : 22/02/10 Lakap : Cath.,Cat.,Cathy,Ida -yeter mi???-
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (91/100) Patronus: Yılan
| Konu: Geri: Sevda... C.tesi Tem. 10, 2010 7:46 pm | |
| - Ben de seni seviyorum. Dünyayı yeniden değiştirecek kadar. Ben de seni kıskanıyorum. Bakanı öldürecek kadar.Gözleriyle gözlerine göz koyanın, gözlerimle gözlerini oyarım. Gözlerini gözlerden sakın. Gözlerin gözlerime lazım. Catherine istemsizce gülümsedi. Hiç bir zaman sonunu duymamıştı bu cümlelerin... O zamanlar öyle manalar yüklemezdi bu cümlelere, onu korumak için söylendiğini düşünürdü. -Demek sonu buymuş... Gözlerim gözlerine aitse sakınacak olan da sensin. dedi Catherine. Hayatını şöyle bir gözünün önünden geçirmişti. İşin ilginç yanı bu sözü çokça duymuştu fakat altındaki manayı hiç kavrayamamıştı. İlk tanıştıklarından beri söylenmiş sözlerdi. Demek Percy'nin aşkı da bu kadar eskiydi. -Bir sorum olacak sana... Albus gözleriyle sor hayatım dercesine bakıyordu. -Beni sevdiğin kadar sevdin mi birini? Dürüst ol... Bu sorunun cevabı onun için cidden önemliydi. Buna göre itiraf edecekti o da hislerini... Onu her şeyi yok edecek kadar sevdiğini. Birden Dan. geldi aklına... Aynı soruyu ona da sormuştu. Cevabı da şu olmuştu. "Ben senden başkasını sevmedim ki..." Dan.e inanmıştı o zaman, hala inanıyordu ama güvenmiyordu. Onu yeniden terk etmeyeceğinden emin olamıyordu. Şimdi onu düşündüğü için kendisini suçlu hissetmişti. Gözlerini onunilerden kaçırdı ve gülümsedi. Eski günleri hatırlayarak. Sanki düşünceleri ile onu aldatmış gibi hissediyordu... Başını salladı ve onu esir alan bu anılardan kurtuldu. | |
|
| |
Albus Percival Discordia
Gerçek İsim : Sercan Mesaj Sayısı : 125 Kayıt tarihi : 05/02/10 Yaş : 31 Lakap : Çok bilmiş Xd
| Konu: Geri: Sevda... Paz Tem. 11, 2010 1:40 am | |
| -Demek sonu buymuş... Gözlerim gözlerine aitse sakınacak olan da sensin.
dedi Catherine. Ardından yine bir şeyler söyledi;
-Bir sorum olacak sana...
Gözlerimle sor hayatım dercesine bakıyordum.
-Beni sevdiğin kadar sevdin mi birini? Dürüst ol... Kıskançlık seziyordum ama bu sorunun cevabını biliyordum. Hayır! Hayır! Hayır! Bu sorunun cevabını değiştirecek kadın, para yok! Bunu değiştirecek kimse yok! Çünkü bu gerçek... - Bu da soru mu? İtiraf ediyorum; daha önce çok kişiyle öpüştüm. Senin de öpüştüğün gibi. Daha önce bir kişiyle yattım. Senin de yattığın gibi. Ama onlara verdiğim tek şey dudağım ve kendimdi. Fakat görüyorsun ben sana kalbimi verdim. Dedim. Son cümlesine kadar doğruydu. Onu seviyordum. Seni Seviyorum. Sen Seviyorum. Se Seviyorum. Seviyorum. Seviyorum. Seviyor. Sev... Se... S........
| |
|
| |
Catherine Aida Swain Slytherin V. Sınıf
Gerçek İsim : bilen bilir Mesaj Sayısı : 574 Kayıt tarihi : 22/02/10 Lakap : Cath.,Cat.,Cathy,Ida -yeter mi???-
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (91/100) Patronus: Yılan
| Konu: Geri: Sevda... Paz Tem. 11, 2010 6:12 pm | |
| - Bu da soru mu? İtiraf ediyorum; daha önce çok kişiyle öpüştüm. Senin de öpüştüğün gibi. Daha önce bir kişiyle yattım. Senin de yattığın gibi. Ama onlara verdiğim tek şey dudağım ve kendimdi. Fakat görüyorsun ben sana kalbimi verdim.
-Kalbin ha?? Sen tümüyle bana aitsin hala anlamadın mı Albus? Beni bıraksan da ben seni bırakmam... O hatayı bir kere yaptım, ikiletmem. Önemli olan benim kadar sevebilecek misin birini? Öyle bir ihtimal var mı?
dedim son derece kendimden emin bir tonla. Ardından ona bir kez daha sarıldım ve kollarımı boynuna attım. Sonsuza dek böyle kalsam da itiraz etmezdim.
Hala Dan. geliyordu aklıma... Ona da böyle sarılırdım. Güven duyarak... Gittikçe vicdan azabı duyuyordum. Percy'nin yanındayken onu düşününce. Ama geçiciydi bu. Şu an içimde Dan.e karşı bir kıvılcım dahi kalmamıştı. Kalsa da bunu söndürecek kişiyle beraberdim şimdi.
Düşündükçe sinirim bozuluyordu. İki dostun arasını nasıl benim gibi değersiz biri açabilir diye... Aklım almıyordu, biliyordum ikisinin de beni sevdiğini ama hala kendime bile itiraf edemediğim gerçekler vardı. Bunun da farkındaydım. O kadar acı veriyordu ki. Biraz daha sıkı sarıldım Percy'ye...
Gittikçe yaklaşıyordum ona. Daha sıkı sarıldım. Başımı göğsüne gömdüm ve kollarımı bir anda gevşetip boynundan çektim. Az ilerideki yatağa ilerleyip oturdum ve dışarıya baktım. Bakışlarım bomboştu. Bir şey düşünmüyordum. Sadece bakıyordum.
Dışarıya bakıyordum. Ağaçların oraya... Gözlerim, gözlerim doluyordu ama ben bir şey yapamıyordum. Biraz daha baktım fakat sonunda dayanamadım ve gözyaşlarının düşmesine izin verdim.
-Yapamıyorum... Yapamıyorum, hala çelişkideyim Albus... İkiniz benim yüzümden bu hale düştünüz. Şu anda seninle birlikteyken bile onu düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi. Kalbim acıyor. Lütfen yardım et bana... Yalvarırım. Seni seviyorum ama onu da kafamdan atamıyorum. Çok... Çok kötüyüm.
dedim. Gözlerimi bir saniye bile ayırmamıştım ağaçlardan... Sorunun cevabı ortadaydı. Bana seni her halinle kabul ederim diyen adam, ya doğru söylüyordu ya da yalan... Ya beni bu düşüncelerden kurtulacaktı ya da terk edecekti. Ya gelip beni teselli edecekti ya da kapıyı çekip gidecekti. | |
|
| |
Albus Percival Discordia
Gerçek İsim : Sercan Mesaj Sayısı : 125 Kayıt tarihi : 05/02/10 Yaş : 31 Lakap : Çok bilmiş Xd
| Konu: Geri: Sevda... Salı Tem. 13, 2010 6:22 pm | |
| -Yapamıyorum... Yapamıyorum, hala çelişkideyim Albus... İkiniz benim yüzümden bu hale düştünüz. Şu anda seninle birlikteyken bile onu düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi. Kalbim acıyor. Lütfen yardım et bana... Yalvarırım. Seni seviyorum ama onu da kafamdan atamıyorum. Çok... Çok kötüyüm.
dedi. Normaldi. Ama bilmiyorum. Ben bu gururu kaldırabilecek miydim? Hala başkasını seven birine deliler gibi aşık olsam bile onunla yaşayabilecek miydim? Her gün yüzüme baktığında benim Daniel olduğunu düşündüğünde rahat olabilecek miydim? Ya bir teselli verecektim. Ya da gidecektim. Zaten ben bu aşkla hata yaptım gibi hissettim bir an. En iyi arkadaşının sevgilisini sevsen bile boyun eğer giderdin. Püh benim kafam. Ama onu bırakamazdım. Birbirimizin olduktan sonra onu bırakmam çok daha kötüydü. En azından bir kadının kadınlık gururuyla oynayacak kadar aşağılık değildim. Sadece bunun için, sadece bunun için onu teselli edecektim. Zor olacaktı. Zor olacaktı. Ama mecburdum. Nasıl bir dünyaydı bu. Nasıl bir üçgendi. Ne hayınlık. Ne fesatlıktı. Ve şimdi bakıyorum da benim için en doğrusu Catherina'nın kuzeniydi. O bana aşıktı ama ben değildim. Ne yapabilirdim ki? Kafam kazınıyordu. Rende ile doğranan patates gibi. Hay s.rtük kafama s....m. Onu seviyor muyum diye sorun? Dağları delerim. O zaman gururumu ayaklar altına alacaktım. Yanına yaklaştım. Ensesinden boynuna doğru öpücükler kondurduktan sonra; - Umrumda değil. Ben seni seviyorum.... | |
|
| |
Catherine Aida Swain Slytherin V. Sınıf
Gerçek İsim : bilen bilir Mesaj Sayısı : 574 Kayıt tarihi : 22/02/10 Lakap : Cath.,Cat.,Cathy,Ida -yeter mi???-
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (91/100) Patronus: Yılan
| Konu: Geri: Sevda... Çarş. Tem. 14, 2010 12:38 am | |
| - Umrumda değil. Ben seni seviyorum.... Bu kadar basit olamazdı bana göre... Mutlaka kafasını kurcalamıştı söylediklerim... Gelip boynuma kondurduğu öpücükler öyle rahatlatmıştı ki beni. Fakat yanlış anlamış olabilirdi beni, kendimi anlatma isteği ile gözlerimi ağaçlardan ayırdım ve ona baktım, gözlerinin içine... -Ben de seni seviyorum. Dan. senin hissettirdiklerinin hiç birini tattıramadı bana... Derdim o değil, ben ikinizin bu halde olmasını istemiyorum. Sana aşığım Albus... Kalbimi cidden açtığım tek kişisin, çok seviyorum seni... İnan bana şu an ona olan duygularım dostça sadece... İnanacağını umuyordum. gerçi hareketlerimden inanmak mümkün değildi. Kolay değil, gururun bu kadar kırıldıktan sonra unutmak... Onu sevdiğim için aklımı kurcalamıyordu... Sadece, sadece kendimi suçlu hissediyordum... İki dostun arasını böylesine açabilmek... İşte vicdan azabı duymamın yegane sebebi de buydu... Çenesini yavaşça kavradım ve dudaklarımla onunkileri hapsettim. Onu belinden yakaladım ve öpmeye başladım... Kalbim bir an fırlayacaktı sanki göğüs kafesimden. Onu yatağa hafifçe yatırdım ve öpmeye devam ettim. Uzunca bir süre sonra geri çekildim ve; -Sana aşığım, belki de çok fazla... dedim aşığım lafının üzerine basa basa. Yüzüne bakmaya çekiniyordum. Yanaklarım yine hafiften kızarmıştı, en azından öyle hissediyordum. Sadece çarşafa diktim gözümü, kaçırırcasına... | |
|
| |
| Sevda... | |
|