Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts |
|
| Ağaçlık alan + | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
George Crownie Hogwarts Müdürü
Gerçek İsim : umut. Mesaj Sayısı : 1989 Kayıt tarihi : 11/07/09 Yaş : 32 Lakap : geo.
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (100/100) Patronus: Mantikor
| Konu: Ağaçlık alan + Çarş. Haz. 02, 2010 6:02 am | |
| | |
| | | Lorriane Milla Owston
Gerçek İsim : Merve Mesaj Sayısı : 25 Kayıt tarihi : 23/08/10 Yaş : 30
| Konu: Geri: Ağaçlık alan + Cuma Eyl. 03, 2010 9:03 pm | |
| Büyük bir taşa takılıp düşmesinin ardından uzun topukları dolayısıyla onları giyerek daha fazla yürüyemeyeceğini anlayan Lorriane çıkardığı ayakkabılarını eline alıp dikenlerden uzak durmaya özen göstererek çıplak ayak ilerlemeye başladı. Rüzgârın etkisiyle hafifçe hışırdayan ağaç yapraklarının parkı sessizliğin hâkimiyeyi altına girmesini engellediği bu gecede neden burada olduğuna dair sorular soruyordu kendine. Kollarını esen rüzgara karşı korunmak için birbirine kenetlemişti sıkıca. Kafası öndeydi. Çocukluğundaki gibi. Saçma da olsa bir şey hedefleyebiliyordu o zamanlar. Bu kadar sıkıcı değildi. Şimdi ne yapmak istediğine karar vermek bir yana bir şeyler istediğinden bile emin değildi. Uzun zamandır yazamıyordu da. Hayatında ilk defa içinden gelmiyordu yazmak. Bir şeyler eksikti sanki. Sonunda yanından geçen orta yaşlı bir adama çarptı sendelerken. Adam gençlerin alkol alışkanlığıyla ilgili birşeyler homurdanırken -anlaşılan Lorriane'i sarhoş sanmıştı.- Lorriane daha fazla homurtu duymamak için *normal, alkolsüz bir genç bayan* gibi yürümeye devam etti. Peh gençmiş... Kendini yüz yaşında hissediyordu Lorriane. Ve daha yirmi bir yaşındaydı. Ya da ona öyle söylemişlerdi. Nasıl bu kadar bezgin hissedebilirdi kendini hiç bir şey yapmadan? Ruh gibiydi sanki. Fark edilmiyordu bile. İnsanlar hayatından öylesine geçip gidiyordu hiçbir iz bırakmadan. Bir ruhun gövdesinden geçip gider gibi... Biri hariç. Asla unutamayacağı biri hariç. Çok kısa ve çok güzel. Hani çok sevdiğin bir şarkıyı duyarsın radyoda, sesini açarsın ve şarkı biter. Onun gibi ; kısa, güzel ve bir o kadar hüzünlü... 'Ah, artık geçmişe dönmeyi bırak.' Evet bu kez içindeki ses doğruyu söylüyordu. Kaç gündür, geçmişinde yaptığı yanlış seçimler üzerine kafa patlatıyordu ve bu hem işinin aksamasına hem de karşısındakileri kırmasına neden oluyordu. Bir şeylerden yakınmayı görev haline getirmişti sanki, bırakamıyordu. Belki de bu gece buraya gelmesinin neden bunları düşünmekti. Son kez düşünmek ve unutmak her şeyi. Yalnız kalmak istemişti, bir geceliğine. Ama yalnız kalmak için geldiği yer burası olmamalıydı belki de. Ürkme hissi tüm bedenini ele geçirirken, etrafından gelen sesleri duymamaya çalıştı. 'I-ıh vazgeçtim. Bunu, bunu istemiyorum.' | |
| | | T.Daniel Galadhrim
Gerçek İsim : ~ éмяè Mesaj Sayısı : 107 Kayıt tarihi : 26/08/10 Lakap : Womanizer
| Konu: Geri: Ağaçlık alan + Cuma Eyl. 03, 2010 9:41 pm | |
| O gün Daniel'in canı sıkkındı biraz yürümek, temiz hava almak ve kafasının içindeki karma karışık düşüncelerden arınmak istiyordu. Üzerine ceketini alıp mermer merdivenlerde ayakkabılarının izini bırakarak aşağıya indi. Hava hafif esiyordu ama gerçekten çok güzeldi. Rüzgar bir yandan Daniel'in saçlarını okşarken diğer yandan en sevdiği şarkıları dinlerken almadığı duyguyu ona tattırıyordu. İlerde gördüğü bir bankı gözüne kestirmiş oraya oturacaktı. Kısa ve yavaş adımlarla banka doğru yürüdü. Yakın bir zamanda boyanmış olmalıydı kokusu hala üzerindeydi. Etrafta uçuşan kuşları görünce yerinden kalkıp köşedeki simitçiden simit aldı. Ufak ufak parçalara ayırıp kuşlara atıyordu. Elindeki simitler bitince kafasını geriye yaslayarak düşüncelere daldı. Düşündü, düşündü ve düşündü. Hem düşünmenin sıkıcılığı ve stresiyle hem de rüzgarın o tatlı esintisinin etkisiyle Daniel'in içi geçmişti. Uyandığında hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı. Etrafına baktığında genç bir bayanın taşa takılıp yere düştüğünü gördü. Kalkıp yardım etmek istedi ama bayan çoktan kalkmıştı bile ayakkabılarını eline alıp tozlu yollarda çıplak ayakla ve dikkatli bir şekilde yürüyordu. Kollarını birleştirip kafasını öne eğip öylece yürüyordu. O da Daniel gibi birşeyler düşünüyor olmalıydı en azından yüzünün aldığı ifade öyleydi. Yorgun, buğulu ve düşünceli. Kafasını öne eğerek yürüdüğü için orta yaşlı bir adama çarpmıştı. Adam homurdanmaya başladı Daniel zor da olsa adamın ne dediğini duymuştu. Gençlerin alkol alışkanlıkları vesaire vesaire. Bu kız sarhoş değildi ki başka birşey yüzünden böyleydi - Daniel haddinden fazla içtiği için sarhoş insanı kilometrelerce öteden tanıyabilirdi. - Daha sonra kız kendine çeki düzen vererek yürümeye başladı. Saat geç olmuştu hava kararmıştı, artık kalkmalıydı. "Çok garip. Bu kızın nesi var? Neden böyle?" diye sormadan edemedi kendine ama iş işten geçmişti cesaret edip sorabilirdi ama onun yerine uzaktan izlemeyi tercih etti ne de olsa birbirlerini tanımıyorlardı yakışık almazdı. Aklından bu düşünceleri silkeleyip attıktan sonra akşamın karanlığına doğru yaprakların hışırtısını ardına katarak yürümeye başladı. | |
| | | Lorriane Milla Owston
Gerçek İsim : Merve Mesaj Sayısı : 25 Kayıt tarihi : 23/08/10 Yaş : 30
| Konu: Geri: Ağaçlık alan + C.tesi Eyl. 04, 2010 5:48 pm | |
| Kim olduğunu tahmin dahi edemediği genç adamın bakışlarını sırtında hissederken sahip olduğu ezici görüntüden kurtulmak istercesine hafifçe doğruldu önce, ardından acısını gizlemeye çalışan bir yüz ifadesiyle ayağa kalkarak üşümüş bedenine sardığı kollarını sımsıkı tutar hâlde bu kişinin kim olduğunu anlamak için döndü yavaş hareketlerle. Bakışları karşısındaki ağacın altında durmuş kendisine bakan genç adamı bulduğunda, tuttuğu soluğunun ardından önlenilemez bir telaş-korku karışımı duyguyu yaşadı bedeni. Fakat geldiği ölçüde hızla gitti bu duygu ve yerini kısa süreli bir şaşkınlık aldıktan sonra dikleştirdiği başının ardından yönelttiği gurur ve güç dolu bakışları yabancıya dikildi. İlerisinde duran adam her ne kadar gecenin bir vakti bir parkta karşılaşmış olduğu bir yabancı olsa da dikkatli bakıldığında bu mesafeden bile fark edilebilen kıvrımlı dudaklara, kalemle çizilmişçesine düzgün, uyumlu yüz hatlarına ve hayran olunacak ölçüde biçimli bir bedene sahipti. Zihninde uğraşmaması gereken düşünceler içerisinde boğuşuyorken ansızın dakikalardır genç adamın yüzüne bakmakta olduğunu fark etti. Durumunun dışardan görünüşü mide bulandırıcıydı, bunu tahmin edebilirdi: Yabancının güzeliğine hayran kalmış bitkin bir genç kız. Peki gerçek bu muydu? Kısmen. Hatta yalnızca Lorriane'in bitkin, karışındakinin de bir yabancı oluşu doğru sayılabilirdi. O kimseye hayran kalmış değildi(!), yaşadığı en fazla büyük boyutlarda bir şaşkınlıktan ibaretti. Lorriane 'bu gerçekten' rahatsız olmuş gibi bakışlarını indirdi ve sesinin olabildiğinde güçlü çıkmasına özen gösterircesine, arkasını dönmüş yürümekte olan yabancıya doğru seslendi.
"Hey, sizi tanıyor muyum?" | |
| | | T.Daniel Galadhrim
Gerçek İsim : ~ éмяè Mesaj Sayısı : 107 Kayıt tarihi : 26/08/10 Lakap : Womanizer
| Konu: Geri: Ağaçlık alan + Ptsi Eyl. 06, 2010 6:08 am | |
| Daniel başı önde ağır adımlarla yürürken arkasından gelen bir sesle irkildi. "Hey, sizi tanıyor muyum?" İlk başta aldırış etmedi yürümeye devam etti fakat daha sonra kabalık ettiğini farkederek göz ucuyla arkasına bir baktı. Deminden beri seyrettiği kızdı seslenen, tam olarak dönerek kızın yanına doğru yürümeye başladı. "Sanırım tanımıyorsunuz, yani yani demek istediğim hayır kesinlikle tanışmıyoruz." dedi Daniel. İş konuşmaya gelince hep zorlanırdı zaten hele bir de böyle bir kızın karşısında konuşabildiğine şükretmek lazımdı. Daniel kızı tepeden tırnağa bir süzdü. - Tanrım! Çok güzel gözleri varmış.- diye geçirdi içinden dalıp gitti kızın gözlerine sonra kenardan koşan birinin ayak sesleriyle kendine geldi. Hava artık kararmıştı ve esiyordu. Soğuk olmaya başlamıştı. Daniel üzerinden ceketini çıkararak kıza giydirdi. " Sizi seyrettiğimi farkettiniz herhalde bunun için çok özür dilerim yanlız başınaydınız, moraliniz bozuktu ve buralar pek tekin yerler değil açıkçası hele bir de bu saatlerde daha kötü. Başınıza birşey gelmemesi için seyretmiştim sizi bir bakıma korumak için ama tekrar özür dilerim yaptığım büyük kabalıktı." dedi ve kaldığı yerden yürümeye devam etti. Bir-iki adım attıktan sonra kıza baktı ve tebessümle "Bu arada ben Daniel." dedi ve havanın karanlığına doğru yürümeye devam etti. | |
| | | Lorriane Milla Owston
Gerçek İsim : Merve Mesaj Sayısı : 25 Kayıt tarihi : 23/08/10 Yaş : 30
| Konu: Geri: Ağaçlık alan + Salı Eyl. 07, 2010 6:24 pm | |
| Sesini duymasıyla ona yaklaşmaya başlayan genç adama bakmaya ara verdi, eğildi ve siyah rugan topuklularını tekrar giydi. Artık hiçlikten çıkagelmiş bir farkındalık vardı, buram buram özgüven kokan adımları sessiz karanlıkta yankılanan güzel cadıda. Tüm bedenini çepeçevre sararn siyah ipekten kısa bir elbise vardı üzerinde. Sarı uzun saçları dalgalanıyordu her saniye şiddetini arttıran rüzgar eşliğinde. Suçsuz yere mahkum edilmiş bir zanlının başkaldırışına benzer bir isyankarlık yapışmıştı üzerine, çenesi dimdikti. Porselen bir bebeğinki kadar pürüzsüz teninde makyajdan eser yoktu, doğallığın cezbediciliğini kullanmayı tercih etmek hoşuna gidiyordu. Uzunca kirpiklerinin arkasına gizlediği gözlerinde ilk bakışta anlaşılması muhtemel bir nefret, derinlerine gömülmüş bir çığlık barındırıyordu adeta ama bunu yabancıya göstermeye niyeti yoktu. Genç adamın hayran olunacak tınıdaki sesi karanlığın ürkütücülüğünü keserken yüzüne ufak da bir gülümseme yerleştirdi. Evet onu daha önce görmemişti, artık emindi. Gecenin meltemi ikiliye eşlik ettiğinden olsa gerek üşüdüğü gerçeği düşüncelerini tekrar bölmeye başlamıştı, üzerindeki elbisenin zaatüre olmasına sebep olacak ölçüde ince olduğu bir gerçekti. Bu sırada omuzlarında hissettiği ağırlıkla gözlerini tekrar ona çevirdi. Ceketini çıkarmıştı. 'Benim için mi?' Sıcak bir gülümsemeyle karşılık verdi ve ardından konuşmasını bitiren adama cevap vermek üzere dudaklarını araladı. "Imm, tekin değilse, sizin bu saatte, burada ne yaptığınızı sorabilir miyim?" Yavaş adımlarına uyum sağlamaya uğraşırken ekledi. 'Lorriane.' | |
| | | | Ağaçlık alan + | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|