Yoğun bir gün...

Konu: Yoğun bir gün... Çarş. Mayıs 05, 2010 11:51 pm

Dalgındı, aklını karıştıran düşüncelerden uzaklaşmak ve kendini dinlemek için üç süpürgeye gitmeye karar verdi. Ağır adımlarla hogsmeade yolunda ilerlerken bir yandan bu yılın nasıl geçiceği düşünceleri içindeydi. Hogwarts'a daha yeni başlayacaktı. Çevre ve derslerin içinde binbir sırın saklandığı o ihtişamlı binaya gitmek istiyordu. Peki ya ailesi? Onları nasıl bırakıp gidecekti... Farkına bile varmadan üç süprgenin önüne gelmişti bile. Ağır tahta kağıyı büyük bir gıcırtıyla araladı. Adeta tüm gözler onun üstündeydi, zaten uğraşacak daha başka işleri vardı. Etraftaki meraklı gözleri takmadan camın kenarında ki bir masaya geçti. Gözleri garsonu aranırken kendine doğru çevrilmiş bir takım gözler hâla onun üstündeydi.

"Ne kadar da meraklılar."

Derin bir iç çekti Kelly. Sebebini tam olarak bilmiyordu ama canı sıkkındı, belki bu yılın onun için çok farklı olduğundan belkide içinden gelen bazı sesleri kulak ardı ettiğindendi. Bir arayış için de gözü hala garsondaydı. Belki yoğun kalabalıktan olucak ki görememişti. Kafasını hafif yana çevirdi ve siparişleri alan günün insanını sonunda gördü. Ne kadar da aranmıştı kim bilir. Eliyle işaret ederek çağırdı. Yanına geldiğinde herkes gibi oda genç cadıyı süzmeye başladı. Kim kaç kişi bugün ona böyle bakmştı, artık kendini tuhaf hissetemye başlamıştı Kelly. Kendinde farklı birşeylerin olduğunu düşünmüştü. Garsonun boğazıznı temizlemesine frsat vermeden direkmen söze atıldı.

"Kaymak birası, lütfen."

Garson siparişi elindeki kalın not defterine hırsla yazıyordu adeta, etraftan uzaklaşınca Kelly'nin gözü yine caddeye takıldı. Sanki birkaç dakika önce gelen huzur kaybolmuştu. Aklında binbir düşünce vardı, ama nasıl çözümleyecekti...

Konu: Geri: Yoğun bir gün... Perş. Mayıs 06, 2010 12:07 am

Canı çok sıkkındı. Arkadaşlarını kıskanıyordu. Çünkü onların her birinin bir sevgilisi vardı. Sorun şurdaydı ki onun bir sevgilisi yoktu. Yavaş ve ağır adımlarla üç süpürgeye yürüdü. İçinde büyük bir boşluk hissediyordu ve bu boşluğu kimsenin dolduramayacağını düşünüyordu. Kendini çok yalnız hissediyordu. Üç süpürgeye yetişmişti. Tahta kapıyı itekledi ve içeri girdi. Boş masa yoktu. Gözüne kendi yaşında olduğunu tahmin ettiği biri takıldı. Gidip

"Af edersin oturabilir miyim?" dedi.

Kız yüzünü Renesmee ye çevirdi. Kız çok güzeldi. Üzerinde mavi bir elbise vardı. Altına mor bir bluz giymişti. Saçları kahverengiydi ve uzundu. Yuvarlak yüzlü ve dolgun dudaklıydı.

Konu: Geri: Yoğun bir gün... Perş. Mayıs 06, 2010 12:25 am

Aklının kapılarını her ne kadar kapamak istese de yapamıyordu. Bir yerden yien hatırlyordu, artık istemiyordu. Yine bu düşünceler içerisindeyken tahta kapının çarptınsıyla irkildi. Gözlerini kapıya doğru çevirdi, etrafta merakla bakınan yaşıtlarında bir kız etrada göz gezidiryordu. Biraz sonra Kelly'nin yanına geldi.

"Af edersin oturabilir miyim?"

Kelly, biran içinden bulunduğu boşluktan çıkmıştı. Ayakta duran kıza dığru baktı, tahmin ettiği gibi yaşıtlarında biri olmalıydı. Tebessümle yalnız,

"elbette..."

diyebildi. Meraklı bakışlarla kız süzsede aklı kaymak birasında kalmıştı. Siparişini vereli kim bilir ne kadar olmuştu. Kalabalıktan olucak ki belkide garson teleştan getirmeyi unutmuştu birasını. Bu mümkün olabilirmiydi. Gözleriyle garsonu arandı ama bulamadı, içeri gitmiş olabileceğini düşündü. Yanında ki kız sakin biriydi, içeri girmesinden ve konuşmasından anlamıştı. Sessizliği kırmak ve kendine eşlik edecek bir arkadaş bulabildiği için kendini şanslı hissediyordu. Tedirgindi biraz avuçlarını sıkıyordu, hiç bu kadar canının sıkkın bir zaman olduğunu hatırlamıyordu. Yüzünü daha adını bile bilmediği kıza döndü.

"Merhaba ben Kelly, bu sene daha yeni başlıyacam hogwarts'a. Peki ya,senin adın ne?"

İçindeki heycanı oluşturan bir kısmını aktarmıştı sonunda birine. Ama daha kendini bile bilmeyen bu kişinin onu ne kadar dinleceğini bile bilmiyordu. Belki de tanışmak için yanlış cümleyi kurmuştu. Avcunu biraz gevşetti ve az ileride garsona bir kaymak birası siparişi daha verdi. Birası daha gelmemişti ama eşlik edebilecek bir arkadaş bulundan sevinçliydi.

Konu: Geri: Yoğun bir gün... Cuma Mayıs 07, 2010 2:15 am

"Elbette..." diye cevap verdi kız. Renesmee meraklı gözlerin ona çevrildiğini hissedebiliyordu ama hiç aldırış etmiyordu. Usulca sandalyeyi kendine doğru çekti ve oturdu. Ellerini masanın üzerinden birbirine kenetleyip suratını kıza çevirdi.

"Merhaba ben Kelly, bu sene daha yeni başlayacam hogwarts'a. Peki ya,senin adın ne?" diye sordu. Renesmee hafif gülümsedi ve
"Ben Renesmee. Benimde bu yıl ilk senem ve açıkçası çok heyecanlıyım." dedi. Bunları söylerken gülümsüyordu. Kız çok tatlıydı oda Renesmee'ye baktı ve gülümsedi. Renesmee etrafı süzdü iyica. Yaşlı adamın biri gözüne çarptı. Gözüne çarpan ellerindeki kırışıklıklardı. Renesmee kendi içinden
"Kim bilir o eller neler atlattı" diye söylendi. Yüzünü kıza çevirdi ve
"Eee biraz kendinden bahset" dedi.

Konu: Geri: Yoğun bir gün... Cuma Mayıs 07, 2010 4:21 am

"Ben Renesmee. Benimde bu yıl ilk senem ve açıkçası çok heyecanlıyım." dedi. Kendisi gibi bir yaştını bulduğu için mutlu olmuştu. "Harika!" diye haykırdı birden. Kendisi gibi daha yeni başlayacak birisini bulmak onun için çok önemliydi. Okul öncesi hiç değilse birilerini tanıyor olmak, derslere birlikte girebilecek birini bulmak Kelly'i heycanlandırmııştı ki birden aklına hala bir zamanlar sipariş verdiği kaymakbirası aklına geldi. Derin bir iç çekti yeniden, birasınından umudunu kesmeye başlamıştı. Renesmee etrafı süzüyordu, sanki oda bira için garsonu ara bir hal içindeydi. Ama biraz daha dikkat edince az ileride ki yaşl adam doğru baktığını fark etti Kelly. Belki bir tanıdığıydı belki de öylesine gözüen takılmış olabileceğini düşündü.
Bu sırada, uzun zamandır yolunu aradığı garson büyük bir tepsinin içinde sipariş ettiği kaymak birasını getiriyordu. Büyük bir sevinçle, "Nihayet!" diye haykırdı Kelly. Sabki tüm salon ona yönelmişti o an. Bir kaymakbirası için bu kadar sevinen bir o olmalıydı. "Sonunda getirebildiğiniz için teşekkürler." diyerek garsona ücreti ödeyerek Renesmee'ye döndü. "Umarım kaymakbirası seviyorsundur, sana da ısmarlamıştım." diyerek tepsinin içindeki biralardan birini Renesmee'ye uzattı. Keyifle kaynamkbirasnı yudumluyordu, adeta bambaşka bir yerdeydi. Karşısnda hiç tanımadığı ama sempatik zaman geçirek bir arkadaş ve kaymak birası... Bu onun için muhteşem bir duyguydu. "Eee biraz kendinden bahset" Renesmee'nin bu sözü üzerine canının sıkıldığını düşünmüş olucak ki, direk söze atladı. " Buraya Paris'ten geliyorum, güzel bir yerdir. Dediğim gibi bu yıl yeni başlayacağım, ortamı merak etmiyro değilim ama teyzem sağolsun okul hakkında epey bir fikrim var. O astromoni profesörü... Hmm.. ama sanrım bu yıl görmiyez, açıkçası dersler konusunda faza bir fikrim yok. Daha kitaplarımı da aldğımı söyleyemiycem. Peki sen nereden geliyorsun?" Kelly, Renesmee'yi fazla sıkmak istemiyordu ama hakkında pek çok şey de öğrenmek istiyordu. Bu yıl onun için farklı olucaktı, yeni birini tanımıştı ve mutluydu. Leyifle kaymakbirasını yudumlarken bir yadan caddeyi seyrediyordu.

Konu: Geri: Yoğun bir gün... Cuma Mayıs 07, 2010 4:35 am

Renesmee düşüncelere dalmışken Kelly'nin
"Nihayet" diye haykırışıyla yerinden sıçradı ve hala kenetlenmiş olan elini çözdü. Garson baya bir bekletmiş olmalıydı.
"Sonunda getirebildiğiniz için teşekkürler." diyerek garsona ücreti ödedi. Konuşmasına devam etti.
"Umarım kaymakbirası seviyorsundur, sana da ısmarlamıştım." dedi. Renesmee onu kırmak istemiyordu fakat o içki içmiyordu ve içmeye de niyeti yoktu. Onu kırmak istemediği için nazik bir tavırla
"Özür dilerim ben içmiyorum. Payımı sen al." dedi.
"Pekala" dedi Kelly nazik bir tavırla. Kahverengi gözleri bir an kaymaklı birasına daldı. Renesmee ilk soruyu sormuştu.
"Eee biraz kendinden bahset" Hemen cevabı aldı.

"Buraya Paris'ten geliyorum, güzel bir yerdir. Dediğim gibi bu yıl yeni başlayacağım, ortamı merak etmiyro değilim ama teyzem sağolsun okul hakkında epey bir fikrim var. O astromoni profesörü... Hmm.. ama sanrım bu yıl görmiyez, açıkçası dersler konusunda faza bir fikrim yok. Daha kitaplarımı da aldğımı söyleyemiycem. Peki sen nereden geliyorsun?" Renesmee de heyecanlı olduğu için hemen cevap verdi.
"Adım Renesmee. Seatle'den geliyorum. Bende yeni başlıyorum ve bende açıkçası senin gibi çok merak ediyorum. Bir de teyzenin adı nedir?"

Konu: Geri: Yoğun bir gün... C.tesi Mayıs 08, 2010 6:37 pm

Gözleri caddeye dalmıştı, Renesmee'nin "Özür dilerim ben içmiyorum. Payımı sen al." demesiyle yeniden ona döndü ve gözleri masada duran kaymak birasına yöneldi birden "Pekala" diyerek birasını yudumlamaya başladı. Renesmee'nin suskunluğu Kelly'nin hoşuna gitmiyordu ama bir arkadaş bulduğu içinde mutluydu. Etrafı biran sessizlik kaplamıştı, yanlızcana üç süpürgede yankılanan birkaç dengesizin konuşması etrafı yankılandırıyordu.
Renesmee'nin konuyu açmasıyla bu sessizlik kendini yitirmişti. Aslında bu Kelly için iyide olmuştu, çünkü neredne başlayacağını bilmiyordu. Kelly Renesmee'nin "Eee biraz kendinden bahset" sorusunun ardından kendinden bahsetmeye başaldı. "Buraya Paris'ten geliyorum, güzel bir yerdir. Dediğim gibi bu yıl yeni başlayacağım, ortamı merak etmiyor değilim ama teyzem sağolsun okul hakkında epey bir fikrim var. O astromoni profesörü... Hmm.. ama sanrım bu yıl görmiyez, açıkçası dersler konusunda faza bir fikrim yok. Daha kitaplarımı da aldğımı söyleyemiycem...." hakkında daha diyecek bir şey bulmamıştı, hayat hikayesini de anlatacağı yoktu kısa ve öz bir tanışma olmasını istemişti ve sanırm öylede olmuştu biraz düşündükten sonra "Peki sen nereden geliyorsun?" deyerek aynı soruyu Renesmee'ye yöneltti. Renesmee'nin sakin ama bir o kadar da cana yakın tavırla, "Adım Renesmee. Seatle'den geliyorum. Bende yeni başlıyorum ve bende açıkçası senin gibi çok merak ediyorum. Bir de teyzenin adı nedir?" dedi. Kelly'nin teyzesi iyi bir astronomi profesörüydü, zaten okul hakkında pek çok merak ettiklerinide ondan öğrenmişti. "Esmeralda De Chateaupers..." diyerek sözüne devam etti. "Geçekten tanımanı isterdim, zaten bu sene bizim derslere girmese bile eminim okulda görürüsün, harika biri... Bana pek çok merak ettiğim konu hakkında yardımcı oldu." Kaymak birasını bitirmişti, diğerini içecek hali yoktu. Başı ağırıyordu ve "üzgünüm sanrım bende içemiycem, sanırım kalacak neyse zaten fazlası zarar derler." diyerek gülümsedi.
Ellerini başına dayadı gerekten hiç hali yoktu. "lanet bira" diyerek bardağı masanın ucuna kadar eliyle ittirdi. Yüzündeki tebessüm başının ağrısından dolayı gitmişti artık. Kaymak birasınn ona dokunduğunu biliyordu ama dalgınlığından olmuş ki bu biran aklından çıkmıştı. Bir bardağı bile içemezken bugün nasıl bitirdiğine şaşmıştı. Bunu düşünürken yüzünü yeniden hafif bir tebessüm kaplamıştı. Renesmee'ye dönerek"umarım hogwarts'ta sık sık görüşebiliriz, okulda binalar arasıdan pek çok tartşmalar oluyormuş. Anlamıyorum, bene büyü yapabilen herkes cadı yada büyücü oalbilir. Benden büyük cadı veya büyücüler görüyorum bazen. Bazları bu durumu umursamazken bazıları ise cidden bu duruma takıntılı gibi..." diyerek sözünü sözünü aniden kesti. "Umarım o binalardan birine gitmem." diyerek mırıldandı. Kelly büyü yapan herkesin hogwarts'ta okuyabileceği görüşündeydi bundan dolayı kendisine göre bir binaya gitmeyi istiyordu...