Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts
Merhaba

Foruma Hoşgeldiniz

Kayıt Olduktan Sonra Rütbe Seçmelisiniz. Ve Daha sonra Lejant Oluşturmalısınız;
Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts
Merhaba

Foruma Hoşgeldiniz

Kayıt Olduktan Sonra Rütbe Seçmelisiniz. Ve Daha sonra Lejant Oluşturmalısınız;
Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts


 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yapKapı

 

 Optimistik

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Catherine Aida Swain
Slytherin V. Sınıf
Slytherin V. Sınıf
Catherine Aida Swain


Gerçek İsim : bilen bilir
Mesaj Sayısı : 574
Kayıt tarihi : 22/02/10
Lakap : Cath.,Cat.,Cathy,Ida -yeter mi???-

Karakter Bilgileri
Rol Puanı:
Optimistik Left_bar_bleue91/100Optimistik Empty_bar_bleue  (91/100)
Patronus: Yılan

Optimistik Empty
MesajKonu: Optimistik   Optimistik Icon_minitimeÇarş. Mart 31, 2010 10:53 pm

Göle gittim ve yağmurdan yeni ıslanmış çimlerin üzerine oturdum.Temiz havayı ciğerlerimden içeri çektim.Rüzgar suratımı yalıyordu.Saçlarım hafifçe dalgalanıyordu.Dudaklarımdaki ıslaklık hala geçmemişti.Fakat beni rahatsız eden bir şeyler vardı. Gölü seyretmeye başladım. Yüzeyinde hafif hafif dalgalanmalar vardı gölün ve aniden çıkan karabataklar beni ürkütmüştü.Güneş yavaş yavaş gökyüzündeki tahtını aya devrediyordu. Ağaçlar hafif rüzgarın etkisiyle sallanıyordu. Yapraklar sonbahar etkisiyle yavaş yavaş dökülüyordu. Ve gökyüzünün cümbüşü beni oldukça büyülemişti. Kuşlar Güney'e göç ediyordu.Adeta bir karmaşa...Bu yaratıkların düzen duygusu biz insanlarınkinden gelişmişti. Uçak filosunu andırırcasına teker teker havaya süzüldüler. Gökyüzünün mavisi yavaş yavaş turuncuyla ve sarıyla muhteşem bir kombinasyon oluşturuyordu. Kuru yaprakların hışırtısıyla huzur dolu bir ortamdı burası, cennetin dünya versiyonu. Ne ironi ama... Kendimden beklemediğim sözler söylüyordum. Karamsarlığın doruk noktasındaydım fakat yine de bu kadar optimistik yaklaşabiliyordum dünyaya... Böyle bir manzara karşısında sonsuza kadar oturabilirdim. Yerde bir papatya gördüm ve nazikçe kopardım. Dudağıma gittikçe yayılan bir gülümseme vardı.Burada tek başımaydım ve dilediğim kadar oturabilirdim. Bunun vermiş olduğu sevinçle yanlız olmanın korkusu arasında isterik kahkahalar atmaya başladım.Papatyayı burnuma götürdüm ve kokladım.Kokusu içimi gıdıklıyordu. Ayak sesleri duydum. Kolarımı kenetledim ve arkama döndüm. O gelmişti... Nereye gittiğimi biliyordu. Yanıma oturdu ve bağdaş kurdu. Kolunu omzuma attı ve beş dakika kadar ikimizden de ses çıkmadı. Kendimi çok güvende hissediyordum.Tam kendimi bırakmışken sordu:
-Beni seviyor musun?
-Hayatımda hiç bu kadar iyi hissetmedim kendimi... Adı aşk mı bilmem ama kendimi çok huzurlu hissediyorum
, dedim.
Çenemden tuttu ve yüzümü kendisine çevirdi.Dudaklarımız gittikçe yaklaşıyordu. O yere uzandı ve ben de üzerine eğildim. Dudaklarına en saf ve masumane öpücüklerimi kondurdum. İkimiz de el ele tutuşup ayağa kalktık.
-Yani artık sen benimsin değil mi?
-Evet
, dedim. Dudağımı ısırdım ve göle son bir kez baktım. Artık her şey çok farklı olacaktı, hissediyordum. Daha güzel...
-İyi misin, diye sordu.
-Evet, dedim. Sesim onun iyi olduğuma inanmayacağı kadar tiz çıkmıştı. Yutkundum. O soru soruyordu. Ben ise dünyaya kulağımı tıkamış evet veya hayır diye cevap veriyordum. Cevaplarımın isabetli olmasını umdum çünkü onun ne dediğini ne dikkate alıyor, ne de dinliyordum. Aslında cevaplanmamış bir sürü soru vardı aklımda... Ya şimdi ne olacaktı? Tamam her şey çok güzeldi ama devamı... Gözlerimi kırpıştırdım, başım dönüyordu ve onun koluna sımsıkı sarıldım. Yüzündeki şaşkınlık ifadesiyle elimi tuttu ve sordu:
-Ne oluyor?
Yanıtlayamadan çimenlere yığıldım.---------

Uyanış

Gözlerimi açtığımda yüzüme bakan Andrew'ı gördüm. Endişeliydi. Tırnaklarımı toprağa sapladım ve oradan destek alarak doğruldum. Andrew ellerimi tuttu. Sıcacıktı elleri... Duyduğuma göre çok uzun sürmemiş kendime gelmem. Neden bayıldığım konusunda bir fikrim yoktu.Herhalde stres veya o tarz bir şey... Tabi Andrew bana bir süre soru sormadı. Kendime gelmemi bekliyordu sanırım. Fırsattan yararlanarak durumu gözden geçirdim. En başından beri ona karşı ufak da olsa bir şeyler hissetmiştim. Duygularımdan kaçmak için bir kaç kişiyle de çıkmıştım. Sonunda onun tarafından yakalanıp, amcama ispitlenmiştim. Bir süre onunla konuşmayıp -benim için oldukça uzun süren 13 ay- onu affetmiştim. Buluştuğumuzda da bana beni sevdiğini söylemişti. Her şey o kadar bulanıktı ki kafamda. Düşüncelerim ondan gelen bir soruyla bölündü:
-Ne oldu? Mutlu değil misin ve beni sevmiyor musun?
-Seviyorum ama her şey çok bulanık kafamda... Bunun devamı ne olacak peki?
Yanıtladı:
-Birbirimizi ölene kadar seveceğiz...
Güldüm ve çimenlere uzandım.O da yanıma yattı. El ele tutuşup gözlerimizi kapattık...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Optimistik
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ateş Oku RPG ~~ Hogwarts :: Genel :: SD Geçmişi-
Buraya geçin: