Alicia Rain Moore
Mesaj Sayısı : 31 Kayıt tarihi : 26/03/10
| Konu: ~~ Bağıran Baraka Sırları Paz Mart 28, 2010 4:53 am | |
| Rüzgardan dolayı sürekli yana kayan atsını tekrar düzeltti. Hava dışarıya ilk çıktığı zamankinden daha çok soğumuştu. Ayna'ya bakmamıştı ama burnun ucu kesinlikle kıpkırmızı olmuştu. Zaten beyaz tenliydi, hemen her yeri kızarırdı. Mavi gözlerini hafifçe kıstı ve ilerisine baktı. Ne yazık ki uzağı pek net göremiyordu ve gözlük takmayı kesinlikle reddediyordu. Gözlük komik tipliler içindi. Ama Alicia kesinlikle onlardan değildi. Gözlük takarakta dışarıdan öyle görünmek istemiyordu. Hem zaten sorunu çok büyük değildi, sadece uzaktaki yazıları okuyamıyordu. Mesela biraz ilerisinde ki koca harflerle ahşap bir levhaya yazılmış olan Bağıran Baraka bulanıktı. Birkaç adım daha attı ve görüntü netleşti. Aslında amacı bütün gece yürüyüş yapmaktı. Kendi amacı değildi, annesi zorluyordu. Gecenin bu vakti ne gerek varsa ? Ama yine de oturup dinlenmeye ve ısınmaya ihtiyacı vardı. Levha gibi ahşap olan kapı gıcırtısı içeride konuşan büyücü ve cadıların sesine karıştı. Bardağının yarısını bitirmiş olan kız döndü ve kapıdan girenin kim olduğuna bakmak için sohbeti böldü. Alicia'yı görünce gülümsedi. Birbirlerini tanıyorlardı ama pek samimi değildiler. Yani aralarında sorun da yoktu ama sadece selamlaşırdılar. Cam kenarındaki masaya kuruldu ve gri atkısını boynundan çekip çıkardı. İlk önce paltosunuda çıkarmayı düşündü ama henüz ısınmamıştı. Zaten yeni girmişti, hemen ısınması tuhaf olurdu. Ellerini birbirine sürttü. Parmak uçları soğuktan neredeyse uyuşmuştu. Eve gidince annesiyle tartışıcaktı. Uzun zamandır evde hep kavga çıkarıyordu. BU durumdan hoşnut değildi elbette ama herşey üstüne geliyormuş gibi hissediyordu. Tabi bunun hıncınıda ailesinden çıkartıyordu. "İçecek birşey ister misiniz?" dedi yabancı bir ses. Başını kaldırdı ve tepesinde dikili duran garsona baktı. Bu saate kadar burada birşeyler getirip götürmekten dolayı sıkılmıştı. Göz altında belli belirsiz morluklar oluşmuştu ve kahverengi at kuyruğundan birkaç tel fışkırıyordu. Alicia kadına üzülmüştü. Bütün gün çalışmak zordu. Bir keresinde babasına hafta sonu yardım etmeye karar vermişti ama neredeyse çıldırıcaktıç "Bir kaymak birası iyi olur." dedi. Kadın başını sallayıp herşey gibi ahşap olan tezgaha yürüdü. Alicia'da başını çevirip dışarıyı izlemeye koyuldu.
| |
|
Catherine Aida Swain Slytherin V. Sınıf
Gerçek İsim : bilen bilir Mesaj Sayısı : 574 Kayıt tarihi : 22/02/10 Lakap : Cath.,Cat.,Cathy,Ida -yeter mi???-
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (91/100) Patronus: Yılan
| Konu: Geri: ~~ Bağıran Baraka Sırları Paz Mart 28, 2010 5:06 am | |
| Gelip Alicia'nın yanına oturdu.Dudakları çatlamıştı ve elleri kıpkırmızıydı.Soğukta hep öyle olurdu zaten...Tanıştıkları için ılımlı yaklaşıyordu.Tanıdığı kadarıyla eğlenceli bir kızdı.Kendine de kaymak birası istedi ve ona döndü. -Eee nasılsın, fazla resmi bir soruydu ama aklına başka bir şey gelmemişti.Kafası son bir haftadır yaşadıkları yüzünden karman çormandı. -İyidir.Şunları alıp dışarıya oturalım mı? Belki biraz konuşuruz... Catherine başını salladı.Birasını ağzına götürdü ve istemsizce suratını ekşitti.Yüksek bar sandalyelerinden kalkıp dışarı çıktılar.Konuşma başlamamıştı, sanki ikisi de bir şeyi bekliyordu. Ya da bir diğeri başlar diye umuyorlardı.Üstünde hafif çiy damlaları olan çimenlere oturup, bağdaş kurdular.Catherine başlatmaya karar verdi: -Okuldaki ilk günden beri tanışıyoruz fakat seni hiç yakından tanıma fırsatım olmadı.Gel bir oyun oynayalım.Birbirimize sırayla en karanlık sırlarımızdan bahsedelim.Ne dersin? Bu bir nevi günah çıkartmaydı.İçinde birikenlerden bunalmış olacak ki o da kabul etti.Zaten ikisinin de anlatacak epey karanlık sırları vardı...Catherine kafasındakileri evirip çevirdi. Alicia'ya güvenebileceği kanaatine varmıştı... Oyunu da bu nedenle teklif etmişti. | |
|
Alicia Rain Moore
Mesaj Sayısı : 31 Kayıt tarihi : 26/03/10
| Konu: Geri: ~~ Bağıran Baraka Sırları Paz Mart 28, 2010 5:39 am | |
| Yorgun garson kaymak birasını gelip masaya bıraktığında kapı açıldı. Bir kız içeri girerken dışarıdaki soğuğuda içeri doldurdu. Kısa bir an etrafına baktıktan sonra gözleri Alicia'yla buluştu. Bu Catherine'ydi. İkisinin ortak dersleri vardı ve karşılaştıkları zaman koyu bir sohbete dalıyorlardı. Alicia gülümsedi ve Catherine masaya doğru yürümeye başladı. Soğuk onada yan etki yapmıştı. "Eee nasılsın" dedi. Yüzünde yorgun bir ifade vardı. Ama garsonunkinden farklı bir yorgunluktu bu. Belki soğuktandı. Ya da kötü bir gün geçirmişti. Belki onuda annesi zorla yürüyüşe çıkartmıştı. Aileler böyle oluyordu işte. Eğer Alicia bir gün anne olursa çocuğunu çok şımartıcaktı. İstediği herşeyi vericekti. Büyü yapmasına da karışmıycaktı. "İyiyim. Sen? Şunları alıp dışarıya oturalım mı? Belki biraz konuşuruz." dedi. Dışarıya çıkmak istemiyordu aslında çok soğuktu. Ama Baraka'nın havasıda boğmaya başlamıştı. Soğuk havayı tercih ederdi. Zaten fazla daralınca sinirleniyordu nedense. Bir tuhaftı işte. Carherine onaylarcasına başını salladı ve kaymak birasını yudumlayıp yüzünü ekşitti. Suratı öyle komik ve sevimli bir hal almıştı ki Alicia kıkırdamamk için kendini tuttu. Masaya birkaç galleon bırakıp kalktılar. Kendi birasını masada bıraktı çünkü zaten çok az birşey kalmıştı. Tam kapıdan çıkarken Alicia atkısını almak için masaya geri döndü. Yorgun garson Alicia'nın bıraktığı bardağı alıp tekrar tezgaha yürürken cebinden biraz daha galleon çıkarıp diğerlerinin yanına koydu. Aslında insanlara acıma özelliklede onlara yardım etme gibi bir huyu yoktu ama yinede böyle bir davranışta bulunmak istemişti. Sonuçta kalbi taştan olabilirdi ama odun değildi. "Okuldaki ilk günden beri tanışıyoruz fakat seni hiç yakından tanıma fırsatım olmadı.Gel bir oyun oynayalım.Birbirimize sırayla en karanlık sırlarımızdan bahsedelim.Ne dersin?" dedi aniden Catherine. Alicia önce kaşlarını çattı. Ama sonra başıyla onayladı. Zaten canı sıkılıyordui yapacak daha iyi birşeyide yoktu. Ama aklına gerçekten karanlık bir sır gelmiyordu. Tabi şey dışında. Ama onuda birisiyle paylaşmaya pek hazır değildi. Çok büyük bir sır değildi ama büyük bir sırdı. "Tamam, önce sen." dedi hevesli görünmeye çalışarak. Aslında hevesliydi. Başkalarını dinlemek hoşuna gidiyordu. Yani sevdiği insanları dinlemek. Ve önemli konuları dinlemek. Catherine'nin sırrının derecesine göre kendininkini anlatabilirdi. Ya da onun anlattığı basit kaçarsa oda ona benzer birşeyler söylerdi. Gayet adil bir karardı.
| |
|
Catherine Aida Swain Slytherin V. Sınıf
Gerçek İsim : bilen bilir Mesaj Sayısı : 574 Kayıt tarihi : 22/02/10 Lakap : Cath.,Cat.,Cathy,Ida -yeter mi???-
Karakter Bilgileri Rol Puanı: (91/100) Patronus: Yılan
| Konu: Geri: ~~ Bağıran Baraka Sırları Salı Mart 30, 2010 12:22 am | |
| -Tamam, önce sen. Kendi sırlarını garantiye almak Catherine'in işine gelirdi ama hamleyi Alicia yapmıştı.Hayatının köşesinde duran ve abisinin ölümüne sebep olduğu gerçeğini anlatması pek işine gelmese de anlatmaya karar verdi. Sonuçta daha çok küçüktü ve onun hatası değildi.Catherine düşünceleri ile boğuşurken Alicia da tahminen öyle yapıyordu. Kafasında anlatmak istediklerini bir kez daha tarttı, "Sadece bir günah çıkartma..." diye düşündü. Birasından bir yudum aldı ve boğazını temizledi. Alicia'nın başkasına anlatmayacağına dair söz vermesi içini rahatlatsa da tam olarak emin değildi. Ama kendi kendine son bir kez daha "Çocukluk hatası..." dedikten sonra başını salladı ve anlatmaya başladı.
ÇOCUKLUK HATASI
Yaklaşık yedi yaşındaydım ve abimle aramızda bir yaş vardı. Annemler daha ölmemişti. Yaz tatillerinde, annemler bize savunma büyülerini ezberletmeye çalışırlardı. Onların asalarıyla mugglelardan uzak bir yerde büyü denemesi yapardık. Aile dostlarımız da oğulları Daniel'ı alıp, getirirlerdi. Birbirimize saçma sapan büyüler yapardık. Ben annemlerin kitabında hep Avada Kedavra'ya benzer büyüler okurdum. Annem o kitaba bakmama izin vermezdi. Aslında birbirimize masumane büyüler -uçurma gibi- yapardık.Ama benim aklım her defasında, abimle benim gizli gizli okuduğumuz büyülerde kalırdı. Arada Daniel'i de yanımıza alır ve abimin yarım yamalak okumasıyla büyüyü çözmeye çalışırdık. Daniel ile abim beni bu büyüyü kullanmamam gerektiğini yoksa -ki bu da başka bir sır- dedem gibi Azkaban'a gideceğimi söylerlerdi. Ben hep etkisini merak etmiştim. Ama Azkaban'dan çok korkardım, bu nedenle büyüyü hiç denemedim. Ta ki o zamana kadar... İnan bana abim benim her şeyimdi. Annemlerden çok severdim onu... Her neyse yedi yaşında olduğum yaz bu büyüyü Azkaban'ı tamamen unutarak yaptım... Abimin uçuşan saçlarıyla yere yığıldığını ve annemlerin çığlık atmaya başladığını hayal meyal hatırlıyorum. Abimi St. Mungo'ya götürmüştük fakat o büyünün geri dönüşü yoktu. Azkaban'a benim yerime babam gitmişti. Fakat büyük savaşa yakın bir zamanda çıkmıştı. Annemler hep beni suçladılar. Ama ben çocuktum. Annemlerden de hep nefret etmiştim. Zaten öldüler, artık umurumda değil...
Alicia buz kesilmişti. Catherine ise gözlerinde biriken yaşları zaptetmeye çalışıyordu. Alicia elini Catherine'in omzuna attı. Catherine'in hıçkırıkları gece içinde kayboluyordu. Gözlerini paltosuna yumduktan sonra titrek bir sesle: -Artık sıra sende,dedi. | |
|
Alicia Rain Moore
Mesaj Sayısı : 31 Kayıt tarihi : 26/03/10
| Konu: Geri: ~~ Bağıran Baraka Sırları Ptsi Nis. 05, 2010 2:02 am | |
| Catherine uzunca süre bir gözleri dolarak, bir sesi kısılarak hikayesini anlattı. Alicia'nın da ara ara mavi gözleri doldu ama ağlamadı. Duygusuz biri değildi ama duygusalda değildi. Catherine kısa bir süre ağladı. Bir yandan gözyaşları yanaklarından aşağı süzülüp yere düşüyordu, bir yandan insanın içini sızlatarak hıçkırıyordu. Elini omzuna attı. Böyle bir hikaye karşısında heralde konuyu uzatmasının alemi yoktu. Zaten geçte olmuştu. Aslında Catherine'yi orada bırakıp gitmekte içinden gelmiyordu ama... "Artık sıra sende" dedi bir süre sonra. Alicia derin bir nefes aldı. Annesinin aslında aydınlık tarafta olması galba karanlık bir sır değildi. Ama Alicia bunu pek fazla ortalıkta konuşmuyordu. Yani utandığından falan değil ama konuşmuyordu işte. "Şey, sanırım benimki pekte önemli değil. Annem bir seherbaz. Her neyse, sanırım eve gidip uyusan falan iyi olur. Havada soğudu zaten." dedi aceleyle. Ayağa kalktı ve yere oturduğu için toz olan poposunu silkeledi. Elini Catherine'ye uzattı ve kalkması için yardım etti. Atkısını boynuna sardı ve daha fazla konuşmadani rahat bir sessizlikle geceye karıştılar.
| |
|